Hatay'ın iskenderun ilçesinde yaşayan Arafat Güllü'nün başına gelmiş bir olay.
rüyasındaki ses hazinenin adresini vermiş ve adam da gitmiş heykel bulmuş amk ve evinin altında bir krala ait mezar bulunduğunu ve burada da yüklü bir hazine olduğunu iddia ediyor ama adamı pek sikleyen yokmuş, anlamadım yani.
kanal d'de yayınlanan magazin d programında şok şok şok başlığıyla verilen haber.
torunu murat senar, sanatçının atatürk'e şarkı söylemiş biri olarak kendisine değer verilmediğinden kaynaklı üzüntünün felç geçirmesine sebebiyet verdiğini, ölümünün bundan kaynaklı olduğunu söylemekte..
dayanamadım bir kaç bişey yazayım dedim.
lan denyolar kadın nerdeyse 100'üne gelmiş ve hala öküz altında buzağı arıyorsunuz. haberde bir de cinayet lafı geçtiydi. milletin işi gücü yok gidip 100 yaşındaki kadını öldürüp başına iş açacak. hem ölümü kime bir fayda sağlayacak. bu işi getirip Bülent ersoy'a monte ederlerse de hiç şaşırmayın ahanda söylüyorum.
eli, ayağı, yüzü, gözü vb. öpülesi lakin ardından "ailemize uygun, yüzü gözü temiz, everecem seni.." gibi cümleler kurmuşsa yukarıda saydığım organlarının her birine kafa atılası dayıdır.
her ne kadar "ben böyle iyiyim, daha gencim, biraz daha hayatımı yaşıycam, çoluk çocuğamı karışiym bu yaşta" desende "lan eşşolu daha ne yaşıyacan, yeter artık mürüvvetini göriyim" diyerek yeğenini kendi elleriyle ateşe attığının farkında olmayan dayıdır aynı zamanda.
"ulan dayın niye karışıyo senin baban yok mu?" diye düşünen yazar arkadaşlarıma cevabım keşke "ya babam var da.." olsaydı.
1 hafta oldu görmeyeli, sesini duymayalı. sırf bu zaman hızlıca geçsin diye topladım akşam üzeri 3 arkadaşı, oturduk epey bi' okey oynadık. ee onda da yenildim o ayrı ama saati onbir buçuk edebildim, şükür!
"e bi'de feyse bakayım" dedim de işte keşke bunu düşünmeseydim. pat diye çıktı bu türkü, 4. yü dinliyorum şu an.. her defasında gönlüm 7.2 ile sallanıyor zangır zangır, artçıları hiç demiyorum zaten..
sözleri
sır düğümlü ahımda
bu gönül dergahında
sensizliğin ateşi
alev olur ruhumda
yanıp kül olmak güzel
sararıp solmak güzel
hasretle dolmak güzel
bu sevdanın bağrında
ölümsüzlük uğrunda
yaşamak ölmek güzel
rüzgar eser savurur
yaprak gider dal durur
sonsuzluğun ateşi
yakar beni kavurur
yanıp kül olmak güzel
sararıp solmak güzel
hasretle dolmak güzel
bu sevdanın bağrında
ölümsüzlük uğrunda
yaşamak ölmek güzel
şikayetçi olduğu davada yanlışlıkla sanıklar için ayrılmış balkona alınıp yine yanlışlıkla sanık muamelesi gören kişidir.
+ 5271 sayılı CMK'nun 147 ve 191 maddelerindeki yasal hakları ve CMK'nun 106/2. maddesindeki yükümlülükleri hatırlatıldı... soruldu : kavga neden çıktı ?
- hakim bey benim davarlarım yanlışlıkla bunun bahçesine gi..
+ niye yalan söylüyorsun sen, bu kişinin çocuğunu niye dövdün ?
- yok efendim öyle değ..
+ ya nasıl öyle değil, iddianame var, raporlar var, ben yalan mı söylüyorum
- yok hakim bey esta..
+ e tamam işte dövmüşsün burda önceki beyanlarında var.
- efendim anlati..
+ ya neyini anlatcan herşey ortada, yaz kızım.
gereği düşünüldü :
sanığın üzerine atılı suç sabit olmakla tck'nun... maddesi gereğince cezalandırılmasına..
- efen...
+ yok efendim mefendim, kararımı beğenmiyorsan temyiz edersin..
aldığı artı-eksi oyu siklemediğini iddia eden yazardır.
evet sadece iddia eder ancak ben butonunu o kadar aşınmıştır ki bu butonun üzerindeki ben yazısı siliktir biraz.
evet efenim aynen başlıkta yazıldığı gibi, aynen okunduğu gibi.
yenilgiyi hazmedeyen karşı tarafın ilave 1 saat oynama isteğine karşı gaza gelip "lan isterseniz sabaha kadar oynayalım yine yeneriz" cümlesini kuran dallama yüzünden maç bitiminde götün altındaki kuyruk kemiğinin içeri doğru batması ve vücudun çeşitli kısımlarında derin sıyrıklar oluşması ile sonuçlanan acı verici değişikliktir.
"bir daha oynarsam siksinler beni" denir maç sonunda, denir de bir hafta sonra aynı kadro yine aynı yerdedir. göt göbek düzelmiştir.. taa ki yine maç bitimine kadar..
"bir türk ile bir arnavut ya da bir i̇ngi̇li̇z ,çi̇n, rus (161 di̇l ve lehçe) aynı anda kendi dillerinden yazarak karşısındakinin dilini otomatik ağılama yöntemi ile algılayıp dünya ülkelerini sanki tek dilde konuşuyormuş gibi tercüme ve yazilan ve tercüme edi̇len cümleyi̇ sesli konuşma özeliği ile iletişim kurmasını sağlamaktır."
niyeti ve amacı karı kız düşürüp, düdüklemek. haa doğruya facebook'ta öyle profil resmine bakıp ta "hah tamam buldum, tam istediğim gibi bi vücut, yatayım hemen ben bunla" diyen abazan kız o kadar çok ki haklısınız..
lan olum o iş o kadar kolay değil mına koyim ne malsınız.
tamam alana da verene de hayırlı olsun, olsun da bunun bokunu çıkaranlardır çekilmez olanlar.
Şöyle ki; eğlence takriben akşam saatlerinde başlar saat 19:00 - 20:00 sıralarında. başlangıçta iyidir, her şey normaldir. önce slow parçalar çalınmaya başlar ki misafirler ortama, müziğe ve orgcunun sesine alışsın, rahatlasınlar.
ve yavaştan yavaştan hareketlenir düğün. düğün sahiplerinden bir genç de sadece orgcunun rakı/şarap/viski.. * bardağını doldurmakla görevlendirilmiştir.
sanatçı kardeşimiz içtikçe hızlanır, içtikçe daha çok bağırır, bağırdıkça güzelleştiğini sanır, misafirleri hem eğlendirip hem de sesiyle mest etmeyi amaçlamıştır, sesinin ara ara detone olması .ikinde bile değildir. çünkü kafa güzeldir.
önce burdur, angara ve sonra roman.. bunun sırası değişmezdir, çevirip çevirip aynı şeyleri tekrar eder.
saat 22:00 olmuştur ve orgcu kardeşimiz iyice geçmiştir kendinden ve adamıştır kendini sanatına.. oynamayanları göz ucuyla tespit edip anons etmek suretiyle oynamayan kişileri kaldırır piste. "sike sike oynayacaksınız, götümü yırtıyorum ben burda" der bıyık altından da..
bu arada düğüne çağrılmayan komşularda balkonlarında oturup ellerinde rakısıyla düğünü izlerler. karı kız keserler ibneler. orgcumuz yine göz ucuyla onları da kollar ama piste çağırmaya götü yemez..
saat ilerlemiştir, 23:00, 23:30, 23:45 derken halaylar çekilmeye başlanır. çünkü final halay ile yapılır.
işte bu çekilmez olanda 23:00'den sonrakidir.. balkondakiler girmiştir yataklarına ve oturup zevkle izledikleri o düğüne ve düğün sahipleri ile özellikle orgcuya ağız dolusuyla sıçıp sıvamaya başlarlar. çünkü kendilerini yataklarına atan bu balkoncuların ertesi gün mesaisi vardır. sabahın 5 inde kalkıp işe gideceklerdir, ancak ne düğün sahibinin ne de orgcunun sikinde değildir bunlar. 00:30 civarında orgcu yavaştan bitirmeye yeltenir velakin düğün boyunca masa altındaki votkasını vişne suyuyla içen düğün ahalisi bırakmaz orgcuyu ve arabesk'e döner düğün ve böyle 01:00 - 01:30'a kadar devam eder..
uyuyamayan balkon vatandaşlarından birisinin polis çağırmasıyla biter düğün.