sokak düğünü oluyor anladığım genelde.
bi de abarrtıkça abartmayı seviyorlar sanırım.
youtube'da karşılaşmamak imkansız. o kadar çok düğün yüklemişler ki belli değil.
şimdi biliyorum sağlığa zararlı filan ama insan nefsi de böyle bi şey be anacım.
gece gece sigara eşliğinde iyi demlenmiş bir çay kadar insanın keyfini yerine getirecek şey azdır.
valla bugün saat 15 civarlarında ataşehir ulusoy tesislerindeki simit dünyasından birtakım şeyler almak için arabasını park edince "halkın" vay anasını bakışlarına maruz kalmış şahıstır.
artık araba algida'dan, ariel'den filan mı çıktı bilemedim. arabayı almış da simidinden de vazgeçmiyor.
300 bin avroluk arabayı simit sarayının önüne çekip biz fakirlerin yanında simit alması hoşa gitmiştir.
edit: sonradan mı önceden mi görmek bilemem ama küçükken porşa binmiştim, daha doğrusu 16-17 yaşında filandım en çok ve çok rahatsız olarak aklımda kalmıştır hep.. o küçücük arabayı alacağıma man'dan otobüs alırım daha iyi be. yani porşla ilk karşılaştığımda ona binebilme şansım da olmuştu, bazı düdükler gibi burada ötmeden önce. *
öyle bir yaratıktır ki özellikle ramazan gecelerinde daha çok görülür.
malum sahura kalkmışken sağda solda kimlerin ışığı yanıyor filan diye şööööyle bir sokağa, siteye göz atarlar.
illaha erkek olması ve röntgencilik yapması da gerekmez. kadınlarımızın da gün boyunca yaptıkları dedikodunun bir devamı olarak gece rontgenciliğinin yaygınlığını görebiliyoruz.
insanoğlu ya da kızı yazın bünyede oluşan susuzluğu gidermek üzere markete filan gidince kendini engelleyemez biçimde içecek türleri ile doldumuyor mu, meyvedir, sebzedir, ettir, süttür, pabuçlar dama.
heteroseksüel bir ilişki içinde olduğunuz, yani bir tarafın kadın, karşınızdakinin de erkek arkadaş olduğu bir durumda, erkek arkadaşın kalkıp gey pride ya da onur yürüyüşüne katılması durumudur.. herhalde çok çağdaş bir erkek olduğuna işarettir. çapanoğlu aramak gereksiz. *
kesinlikle birkaç matkap gücünde olduğunu an itibariyle penceremden içeri dolan o iğreti seste bir kez daha anladım ama bu kadar güzel kuş da zor bulunur.
yaz sezonu ile birlikte herhalde dışarıda toplanıp dans etmek ve müzik dinlemek için iklim daha uygun olduğundan bu arkadaşlar da yaz ortasından itibaren dans dans dans o şekil. saçlara hiç değinmiyorum.
hakikatten bıktırmış dinazorlardır.
ya halleri, dermanları kalmamış vaziyette ölene kadar ders verme iddiasındalar ki yeni gelen hocalara da ne bir destek vermek ne de destek olmak.
insan dinazorların kökünün kurumasını istiyor cidden.
biraz da yeni nesil akademisyen yetişmesi için katkı yapın ya da varolmak için başka zeminler arayın.
valla son zamanlarda yaptığı şarkıları bi türlü tutturamaması ve en seveninde bile "nerde o eski sezen" yakarışlarının bulunması sebebiyle sıkça duyulan ve okunan yorumlardan biri. bilemem tabii.. herkesin sezdiği kendine.
arkadaşlığın ve dostluğun, başka birine kendini emanet etmenin ne olduğundan bihaber, küçük dünyasında mitoz bölünerek ölüp gidecek olan zavallı insandır.