her yaşın bir sendromu olur derler, benim her yaşımın sendromu bu üç kelime. "koç koca adam oldun şu işi yapamıyorsun." diyerekten bütün işlere uyarlanan üç kelime. herkesin hayatında yeri olan ve insanı yerin dibine sokan üç kelime.
teta=104,45 derecedir. su gibidir. her yöne akabilir. bilim, bilinen tüm yaşam biçimleri için gerekli ve vazgeçilmez olan tatsız ve kokusuz bir maddedir.
bazen geçmişe dönersiniz, hatırlamak güzeldir düşüncesi aklınıza geldiği her an döndüğünüz gibi dönersiniz. bazen bir melodi döndürür insanı, bazen evet bazen bir bardak çay döndürür, bilemediğin bir koku döndürür. geçmişe dönüp hatırlayacağın önemlilerden biridir çağlar çele, arkana değilde önüne baktığın, ilerde olduğunu sanıp yanına gitmek istediğindir çağlar çele.
kimilerine göre haldir, kimilerinin deyimiyle isti...
(bkz: caglar cele)
incretable arts graffiti grubu üyelerinden biri. asıl adı emre dir. vefat eden babasının adı olan raif ismini kullanır. raif'in oğlu anlamına gelen raif jr takma adı buradan gelmektedir.
müspet kelimesi insanlar arasında namaz kilan, oruc tutan, içki içmeyen kişi anlaminda da kullanılır. müspet biri, müspet kişi gibi...yazarlar arasında ise yazılarında bir hadis, bir ayetten alıntı yapan veya bir hadis, bir ayeti direkt olarak kullanan, buna bağlı olarak yaşamını da bu doğrultuda sürdüren insan tipidir.
(bkz: menfi yazarlar)
insan engin duygular dünyasında yaşar. Meseleyi ifade kalıplarına dökünce, en güzel ifade sanatları bile onu daraltmaktan kurtulamazlar.
Bu bir hikaye. Bu hikayenin adı NEZiRE. Hikaye deyince masa başında oturulmuş, uydurulmuş hayal mahsulü şeyler olduğunu düşünmeyin; tam aksine masa başı hikayelerine taş çıkartacak derecede gerçek hayatta yaşanmış bir şeyden bahsediyorum.
Başkalarını bilememem ama o bir "Gönül insanı" ve bu değer yargılarıyla, yaptığı işlerde huzura yolculuk yaptığının bilincinde. Kelimelere yüklenen anlamlar ile oluşturulan güzel cümlelerde yer bulamayan, bir kısır döngünün hani o vazgeçilmez mihenk taşı.
...Ey Nezire! Sen işte hep böyle yaşayacaksın.
edit:"bu bir hikaye demiştin" diyeceksiniz. işte hikaye burada başlıyor. hani dedim ya, kelimelere yüklenen anlamlarla kurulan o gizemli cümleler...işte o cümlelerin hepsi nezire'de.
öyle manevi hastalıklar vardır ki, ahtapot gibi insanın dört bir yanından sarmalar ve vampir gibi kanını emer, ur gibi yapışır, sülük gibi damarlarını sömürür!..
b-askerler üst rütbedekilere ne verir?
t-selam!
b-tamam işte. fiil yap bunu.
t-selamün aleyküm!
aramızda böyle bir diyalog geçmedi. yok, hani geçse gayet normal ve fıtri bir söylem benimkisi. :)
"güneşli bir istanbul sabahında keşfedilen pek güzel tema." diyebilirim onun için. bir sabah çektiğim mesajı hatırlıyorum da..
"istanbul yine aynı, hala içinden deniz geçiyor." diyorum. culu sadece bir gülümseme ile cevap veriyor. ben ise o gülümsemeyi hissediyorum.
öyle bir kızdır ki bu culu, hadi diyelim türkan şoray kadar güzelsiniz, öyle gözleriniz ve alımınız var...
ama boş mu bakıyorsunuz, o gözler öööyle mal mal süzülüp duruyor mu... üzgünüm, burcin cülü olmamalısınız siz. yanlış yerdeyim veya siz yanlış yerdesiniz.
ilkokul arkadaşım demek isterdim. "hop hop, dur bir dakika. hehe. hemen heyecanlanma." gibi bir söyleme takılıp, iki el şakasını ardına eklemek isterdim.
bana vefanın karşılığında ne verilmemesi ya da ne yapılmaması gerektiğini öğretti bu arkadaş. senee, herhalde 2007 mi ne? daha ufacık çocuğum diyemiyorum. "hayat" deyip geçeceğim şartlar sebebiyle okuduğum okul, evimizin uzağındaydı. çağlar ise okuldan daha yakın.
aradan iki yıl geçecek. çağlar'ı bizim okulun kampüsünde göreceğim (sdü - biz yaptırdık (: ). "vay çağlar! dostum... nasılsın?" ddiyeceğim. öküzz gibi bakacak suratıma. tanımadı beni? beni tanımadı!!! alo ne diyorum beni tanımadı! "çağlar ben... hani... erzurumlu." bir şey diyemeyip. çektim gideceğim.
tabi ki böyle bir sahne yaşamak istemiyorum.
- vay çağlar! dostum...
+ hacı naber ya...
- ya o değil de
+ *
mezarlıklar yan yanadır,
yan yanadır mekke ve paris.
yusuf bülbül
farklı renkleri zıtlıklarıyla birlikte yaşamanın güzel bir ifadesi. insanın içinde yep yeni duygular uyandırıyor. mekke de bir sahabe herkesin hayalindedir ama pariste bir sahabe ufuk insanına aittir.
türkiye denizcilik işletmeleri'nin, vapurlara yapıştırdığı ve okuma yazma bilen yolculara yönelik bir dizi komutun yer aldığı afişte: "...sigara içmeyin! ...yüce atamızın ...düşlediği gibi iyi vatandaş olun!" buyurulmuş. m. kemal'in de sıkı bir sigara tiryakisi olduğunu göz önüne aldığımızda, cevabını düşünürken sigaramızdan derin bir nefes çekebileceğimiz soru şudur: " o halde, sigara içmek bir ata sporu olamaz mı?"
kaosa mütevazı bir katkı 178-179
hali hazırda 3278 üyeye sahip 8 ağustos 2004 de kurulan yahoo veritabanlı, paylaşım amaçlı hissiyatlarını ortaya koyan birbirleriyle temasta olan birbirlerinden etkilenen topluluk.
(bkz: yahoo)
edit: ulaşmak isteyenlere http://groups.yahoo.com/group/toeflmania/
Çocuğun her sabah uyanırken düşündüğü tek şey "Bugün dayak yiyecek miyim?" sorusudur derler.eğer sizde tufan bal ile bir sabah uyanırsanız, kendinize soracağınız soru "bu adamın yanında ben var mıyım-yok muyum?" sorusu olacaktır.
"Fetih vardır, bayram vardır bu fecrin arkasında. Zulmet ordusunu hezimete uğratacaktır "fecir ordusu". Bir zafer havasıyla eser bugün rüzgar, bu fecri o da özlemiş, o da susamıştır iliklerine kadar. Ama kolay olmayacaktır fecre ermek, bayramı idrak etmek..." diye başlayan bir sözler cümbüşünün içerisinde bulursanız kendinizi sakın şaşırmayın. Bu sözler tufan bal'ın sabahı karşılama ritminin ilk soluklarıdır.
Bütün bunları niçin kaleme aldım dersiniz? Dün bir arkadaş anlattı. Eşi ona demiş ki; "Sen eski sen değilsin. Seninle bundan böyle konuşmuyorum. Benimle konuşurken sen burada değilsin. Aklın, fikrin, düşüncen hep başka yerlerde.."
"işte tufan bal'ın farkı." dedim kendi kendime.
onun ile "Aksiyon Günleri"dir bu günler. Onun için çok iyi değerlendirilmeli.
1984 yılında büyük "hacker" savaşı yaşandı. Kendisine Lex Luthor adını veren bir kişi, Legion Of Doom (LOD-Kıyamet Lejyonu) adlı "hacker"grubunu kurdu. Adını bir çizgi filmden alan LOD, en iyi "hacker"lara sahip siber-çete olarak ün saldı. Bu durum ta ki grubun en parlak üyelerinden Phiber Optik isimli kisinin, grubun bir diger üyesi Erik Bloodaxe ile kavga edip kulüpten atılmasına kadar sürdü.
(bkz: MOD)
Ünlü bir kalem firması Japonya da yıllardır yapılan kalem çevirme yarışmasını ülkemizde de düzenlemeye başladı. Oldukça ilginç bu yarışma geçtiğimiz hafta başladı. http://www.cevirbitombow.com adlı adresten en iyi kalemşörlere oy verebilirsiniz.