beş kıta dolaştığı söylenip istanbul'da yakalanınca asparagas elimde patlamış olan mit nick cemoğlanı. dedim gezerken diyar illerde cem demek zor olsa gerek adım james hani cesi james'inkisi gibi derse diye kıllanıyor bi de bu isimden goole motorizanında taratsa belki bizim polisiye kuvvetler bulur diyordum ama g.t belasına kendi teslim oldu. hevesle bi james diyemedik, falso bi komplo teorisyeni oldum çıktım. hadi bakalım darası diğer fail-i yarım meçhullerin başına. ya da darası. altı ay ne demek lan ne biçim teşkilat bu. biz komşularla bir olup arasak haftasına bulduyduk.. bunlar derin olaylar türk polisi altı ayda yakalar kasımpaşa esnafı haftasına tokatlar. bu böyle..
ekseriye cıvık yavşak karakterli, büyük ölçüde de karaktersiz yapıda olup tarihin silik yüzleridir. başkan vur der bunlar öldürür , imam ossurursa bunlar zçar, ula bizim başkan yaşlanırsa koltuğu bana kalırcı yaklaşım ya da bunu sallarlarsa ben kalırım anında satışı koyarım bakışı ve gülerken fır dönen gözleriyle meşhurdurlar.ulan bi insan gülerken 38 kameraya birden bakabilir mi? ki bir arınç bir anadol bir gül bir cindoruk' ta nedense bu hazımsızlığı hep sezinlemişimdir. lakin zordur ikinci adam olmak. koskoca inönü bile mustafa kemal ile yolayrımına gelmiştir bir vakit. bunu diğer hiçbir örnekle kıyaslamıyorum ora sebep başka idi ancak günümüz ikinci adamlarına bakıyorum da demek istiyorum sadece :
- civik bacim afedersin ...
her ortamda tek geçeceğim harika ötesi gazsız içecek. ama içeni iyi gaza getirir, memleket milliyetçiliğini tetikler, kardeşlik duygularını körükler, harareti alır diyemeyeceğim nedense içtikçe içesim geldiğine göre demeklik ki bi hikmet var ancak zahir dünyada çözemedim kavline eremedim, yoluna varamadım. ulaşılması zor bir sudur lakin o ayder yaylası' nın tepesine çıkmanın da kolay olmadığı gibi. ilk sipariş ettiğimde internette yarım saat aramıştım telefonunu. az kaldı radyo karadeniz ' i arayacaktım.ikinci siparişten önce, ki bu an ilk damacananın bittiği ana tekabül eder , damacananın üzerinde yaşadığım şehre ait bir telefon numarası bulamayışım şu an gibi gözümün önündedir. tabi ki karadeniz' li aklı ile orada gördüğüm tek numarayı arayıp çıkan hatuna abla ben bulamıyorum numara felan nereden sipariş edeceğimi sormuş ve güç bela bir numara almışımdır. ve ki hatta aradığımda paranoyak bir kişilik olarak hadi canım yemeyin beni burada dolduruyorsunuz rize'de doldurduk ordan getirtiyoruz diyorsunuz bizi yiyorsunuz adam mı zgiyorsunuz ? kavlinden çemkirdiğimde, abla bana gayet net ve ikna edici bir ses tonu ile suyun gerçekten ayder yaylası' ndan geldiğine şahsımı inandırdı. ben şimdi bu suyu içmeyim de hangi suyu içeyim mirim? hatta geçende bir arkadaşımın abisinin düğününde dağıtılan tek içimlik suların da ayder marka olduğunu görünce hislendim duygulandım ürperdim gurur duydum derinleştim daldım , suyu içtim , geçti...
hadi canım sen de şekline bir ürperme ile aklıma gelmiş durumdur.hele ki aslında bu konunun benim aklıma gelmesinin olabileceğinden daha da ilginç olmasını bir kenara koydum,teyemmümün yer yer gusle yeter olup olmayacağı tezini bir oturtsam daha net ve ketum bir tavır takınacağım.aman efenim beni ilgilendirmiyor diye yorum yapmayacak mıyım?siz bakmayın imamın söylediğini yapın yaptığını yapmayın.ama zarar gelmez çekin bence çekinmeyin.sözlüğün bereketi artar...
yerine göre anlamları değişsen filolocik olarak hepsinde kökü biyolojiye dayanan terim.aslında kendi terim değildi,terimleştirildi.lakin binbie anlamının içerisinde bir tanesi beni deleyler sarhoş eyler ki ; genelde toplu alanlarda,özelde dolmuştan inerken gazı bırakıp kaçan yiğitler vardır.kraldır bu adamlar ben dışardaysam,şerrefsizdir bu adamlar ben içerdeysem.ne farkeder sen ya da ben içerdeysem,bünye içeride olduktan sonra her türlü şerrefsizliğe girer.ancak koyup kaçana imrenerek bakıldığı olur.enteresandır..molto interesante hatta ve ki..
vallahi şimdi yanlış anlaşılacak ancak parası olmayan yazarın sıcaktan bunaldığında aklına apansız ve umarsızca gelen düşüncedir.şimdi bunu gören herhangi bir moderatör yanlış anlayıp bana döşeyebilir ama tanısan sayın moderatörüm aslında hiçbir art niyetim yoktur.güzel olmaz mı şöyle sözlük alttabanı ekoseli laminant parke olsa,hem iklimleri daha güzel yaşasak hem sıcak ortamda şöyle şömine şarap felan?ortamı da ayarlamış gibi oldum kesin birinden bir yiğidin harman yerli moderatör çıkıp bana döşer.*=)
ben değil bir tanıdığım desem kaç kişi inanır velfekat üşengeç timsal ben insanların kriptonda genlerine işlenmiş yetisidir.ne yapayım alem kızıl ötesi görebilip trenden daha güçlü uçakdan daha hızlı olup süperadam olabiliyor.biz gibidaşlarımda bir bardakta az evvel yaptığım gibi neskafesini içip bardağı şöyle bir su ile çalkalayıp musluğun kenarına yerleştirebiliyoruz.olayımız kudretimiz bu.aynı bardak sudan geçirilip kola çay neskahve içebiliyorum.varsa daha iyisi yazsın buyursun er meydanı.şimdi pis adam midesiz herif demeye çalışacak arkadaşlar olabilir lakin bir dinleyin önce hemen ne çemkiriyonuz arkadaşım.bi kere süperadamlığın her çeşidinin kendi kaideleri olup bir yusuf miroğlu gibi kuralları vardır,neydi o raşit polat mıydı yok yaw heh polat alemdar gibi karizmasız bir yönelimi vardır.suçlamada bulunabilecek arkadaşlara şöyle demek isterim ki asla suda çalkaladığım bardakta önce ayran içmişsem yahut süt üstüne kahve içmem.evet kahveli veya kolalı bardak ile süt veya ayran bir defaya mahsus olmak üzere içebilirim.ancak asla süt ve ayrandan sonra başka şey içmem.hatta o bardakla bir daha süt ve ayran da içmem.onu söylerim birine yıkar,söylemezsem iki üç haftada bir valide geliyo o yıkar.demem o ki bunun bir yeti olduğuna inanıyorum.inanmak istiyorum.basit sıradan olağan bir insan olmak bazen ölümü anımsatır.ağaç gibi doğduk ve öleceğiz gibi.ancak süperadamlar asla ölmez.hele ki anımsarsınız asırlar sonra ve ben hiç ölmem.tarihi bir lahit çıkar bir milyon yıl sonraki torunlarımın karşısına,cunubadam aynı bardakta yıkayıp yıkayıp üç kere neskafe içmişti diye yankılanır kazı alanı.bir sessizlik olur,sanki usulca serin bir rüzgar esmiş gibi ürperir kazı ekibi.siz uyursunuz ama ben ölmem..ben de bir vakit evin bahçesinde bir taş bulmuştum.üzerinde belirli belirsiz lekeler vardı.şu kanıya vardım ki bundan üçyüzbin yıl önce aynı iç çamaşırını yıllarca giyinmiş bir homo erektusadam yaşamış.bak o da ölmedi.kalbimizde yaşıyor.yok be anam çok fena salladım.ben bile tiskindim bu yalandan.ey gidi.. ***
