muhtemelen şu an ekşi sözlük'te yazan bir yazardır.
iyi mi ettin şimdi? nerede dangoz herif var, tespit sıçtığı an bu kalıba sığınıyor. artık böyle başlık görünce korkar oldum. en kısa sürede azalarak bitmesini beklemekten başka çare yok.
ailenizi ne kadar tanıdığınızı anlayabileceğiniz kriterlerdir.
- evde çayına kimin ne kadar şeker attığını bilmek.
- tuvalete girildiğinde sizden önce kimin girmiş olduğunu şıp diye anlamak. **
- kimin neye nasıl tepki verebileceğini önceden kestirip, nabza göre şerbet vermek...
insanların biraz hareket edelim, spor yapalım, sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olalım diye yolunu tuttukları spor merkezinde bulanan, ne yaptığının farkında olmayan merdiven.
hadi bunu yapan düşünmedi, sen niye kullanıyorsun?
biricik sevdiceğin hayatına farklı bir yol çizmek istemesidir. *
bünyede değişik reaksiyonlara ve feci diyaloglara sebebiyet verebilir.
kişiler ve kurumlar tamamen hayaldir.
- necmi, seninle daha fazla yürütemeyeceğim. nişanı atıyorum.
+ atıyosun?
- evet.
+ ohhhh, ben de bir an gerçek sandım. yapma böyle şakalar.
- şaka falan değil ya. ayrılıyorum dedim işte, atıyorum nişanı.
+ atma hülya, din kardeşiyiz! *
- işte bu yüzden senden ayr...
+ (ağlamaya başlar)
ya cevap vermezse diye,
konuşmayı istemiyorsa diye,
ya tekrar redderse diye,
''gecenin bu saatinde ne istiyorsun be'' derse diye,
ya da belki artık istemiyordur diye... belki de gururdandır. o selam vermiyor, ben niye vereyim?
vereceksin tabi lan! köpek gibi seven sensin. unutamıyorsun da. başka seçeneğin mi var?
o anlamsız, kıçı kırık beş harften oluşan kelimeyi gönderemedim. korkağın tekiyim işte.
sevmeyin. sevdirmeyin. özenmeyin. o aşk denen illete de bulaşmayın. geçmiyor .mına koyduğumun mereti. geçmiyor işte!
an itibariyle yaşadım ben bunu. hatta hemen ardından açtım bu başlığı da.
keyfim yerindeydi, giriş yapmadım. niyetim sadece okumaktı. ama o da ne? yine bir hicbiseyebosunaiclenmeyenadam klasiği çıktı karşıma. dayanamadım kardeşim, hemen giriş yaptım ve ıyyyyy, iğrenç butonuna büyük bir şevkle bastım. 40 derece sıcakta buz gibi suya girmiş kadar rahatladım. ohhhhh...
nedir kardeşim bu haset, çekememezlik? istemiyorsan girmezsin, hakkında yazılanları okumazsın, hakkında entryler yazmazsın, olur biter. nedir derdin?
küfür varsa, ahlaksızlık varsa onlara var. kendileri küfür edip, kendileri küfür yiyorlar. ''annesine küfür edilmesinden hoşlanan insanlar rahatlıkla girebilir'' felan... bunlar karalama çabasından başka nedir?
beğenmiyorsan hakkında yorum yapma arkadaş. ben orada yazar olmaktan memnunum.
ve eksi almamak için kendini ifşa etmeyenlerden de değilim.
son yıllarda çin, brezilya, türkiye, hindistan, japonya vb. ülkelerin dünyada söz sahibi olmalarıyla dünyada eksen kayması yaşanmaya başlamıştır.
70 milyonluk dinamik nüfusuyla avrupanın bile içine almak istemediği bir türkiye...
dünyada teknoloji devi japonya...
dünya üretiminin başkanti çin...
yakın tarihte tarım devi olmaya hazırlanan ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri hindistan...
dünyanın en büyük 10. ekonomisine sahip brezilya...
bir de iran var ki onu burada yazmak istemedim. tek başına dünyaya kafa tutmak kolay değil.
türkiye ve brezilya... iran'a yaptırıma ret oyu verdiler.
yunanistan hala borç krizinde. imf, yardım fonları derken gizli görüşmeler yaptığı bir ülke var. kim dersiniz? evet tahmin edemeyeceğiniz üzere çin...
bric kuruldu... brazil, russia, india, china.
yani bu yeni oluşan dengelerde artık dünyada abd ve avrupanın astığım astık, kestiğim kestik deme gibi bir şansı 20-30 yıla kadar olmayacak. kim ne derse desin biz de bu yeni oluşumun içerisindeyiz ve söz sahibi ülkelerin arasına girmeye başlıyoruz...
seçimlerde vatandaşa değeri beş lirayı geçmeyecek şekilde dağıtılabilecek küçük hediyelerdir.
geçenlerde yeni düzenlemeyle milletvekili adaylarına, her biri için değeri 5 lirayı geçmeyen kalem, anahtarlık, ajanda, şapka, çanta, tişört ve benzeri tanıtım malzemelerini dağıtma hakkı verildi.
tabii herkesin düşünceleri farklı. mesela ben milletvekili adayı olsam değeri 5 lirayı geçmeyen küçük küçük gemiler yaptırırım. üstüne de ''gemicik'' yazırır bütün seçmene dağıtırım.
son günlerde sıkça gerçekleştiğini düşündüğüm durum.
son bir kaç gündür gördüğüm şeyler beni bu başlığı açmaya yöneltti. saçma sapan, dikkat çekmek için girilen çoğu entrylerin sahiplerine baktığımızda bu durum açıkça kendini belli etmektedir. hemen bir örnek verelim;
bugün açılan bir başlık: #7425460
başlığı açan yazarın bir başka entrysi: #1378152
başka bir örnek;
bir kaç gün önce açılan bir başlık: #7388456
aynı yazarın başka bir entrysi: #6598645
örnekleri çoğaltabiliriz, şimdilik bu kadar yeter. verdiğim iki örnekte de entryleri aynı kişilerin girmiş olma olasılığı %4.1 civarında. bunun bir açıklaması var da ben mi bilmiyorum? yoksa moderasyonun sözlük üzerinde oynadığı bir oyun mu? bu iş darbeye kadar gider. viledayı alır moderasyonun kapısına dayanırım. var mı bu olayların bir anlamı?
maalesef ama maalesef uludağ sözlük moderasyonudur. son zamanlarda patlak veren ayrılıkçı başlık ve entrylere müdahale etmemesi çoğu insanı olduğu gibi beni de çileden çıkartmaktadır.
yapmayın, etmeyin...
böyle karaktersiz insanlara prim vermeyin allah aşkına!
dünyada görülebilecek en iğrenç videodur.
--midesi kuvvetli olmayan okumasın--
kahramanımız one man daha videonun başında penisinin ucunda şiş'e benzer bir şeyle karşımıza çıkıyor. ayrıca anüsüne de kavanoz gibi bir şey monte ediyor. daha sonra kahramanımız one man tornavidanın tersini penisinin ucundan içeri sokuyor. yaklaşık 30-35 saniye kan akıyor ve video son buluyor.
--midesi kuvvetli olmayan okumasın--
kafa kurcalayan ve olma ihtimali yüksek olan ihtimal. **
şöyle bir düşündüğümde kafamada yatmıyor değil. adam kendi ortamını yaratmış. kendi gibi düşünen, aklı şeyinin ucunda olan insanlar topluluğu. sonra böyle söyleyince kızıyorlar '' biz burda eğleniyoz amuğa koyim, senin özgürce yazamadıklarını yazıyoz'' diye. eğer o durumda kendini özgür zannediyorsan sadece zavallısın. sik, sok, pipi, çük gibi kelimeler olmadan cümle kuramıyorum diyorsan saygı duyarım. şimdi istediğin kadar yaz...
kalıplaşmış bir cümlenin anası bellenmiş şeklidir. ne entelsiniz lan! tanrı belanı versin ne? dingil. kullanacaksan adam akıllı kullan kullanmayacaksan türlü türlü salaklıklarla değiştirme kalıplaşmış şeyleri.
herkesin tanrısı farklıdır. ben allah'a tanrı da diyebilirim ama kalıplaşmış olan bir şeyi de bozmak olmaz. kınıyoruz...
kim ne derse desin bu sözlük zall'ın. belki deprem için belki kendi cebini düşündüğü için reklam aldı. ''eğer makbuz ortaya çıkmazsa para paylaştırılsın'' diyenlere rastladım. onlara neremle güleceğimi dahi bilmiyorum.
biz belki tepkimizi koyabiliriz. ''haber verilmedi, şu oldu, bu oldu'' diye. fakat bu tepki belkide zall'ın hiç umrunda değil. yazarlar eylem yapıyormuş, 1 haftalığına hesap katıyorlarmış felan... sen gidersin başkası gelir. bu kadar vazgeçilmez sanmasın kimse kendini.
ayrıca bu entryde yıkama yağlama olduğunu sananlar elbet olacak. ama ne zall ne kazandığı para ne de yazar hesabım umrumda değil. bu benim kişisel görüşüm. *
edit: sanırım entry tam olarak okunmadı. ben yazarlar olmasa da zall para kazanır demek istemedim ki öyle anlaşılmış. üzüldüm bak.
''sen gidersin başkası gelir''
edit2: amacı şovdan başka birşey olmayan yazarlar ''biz olmasak site boş kalır, zall da nah para kazanır'' şeklinde serzenişte bulunuyorlar. sen ve senin gibi düşünenler hadi biraz uzayın sözlükten. bakalım boş kalıyor mu?