sözlük bazen o kadar yalnız hissediyorum ki. mesela şu an. konuşacak, dertleşecek adam gibi kimse kalmadı. olanlar da hep uzak hep uzak. günlerden beri bu ruh halinden çıkamıyorum. hani millet tatilde eve geldiğinde canım evim, canım çocukluk arkadaşlarım sizi ne kadar özlemişim moduna giriyor ya, bende tam tersi işte. evde yapacak bir şey bulamıyorsun hadi arkadaşlarla buluşayım diyorsun kaç aydır görüşmedin sonuçta ama muhabbetler o kadar yabancı ki. kendimi çok yabancı hissediyorum onların yanında. konuştukları, hoşlandıkları şeyler o kadar uzak... ve ben de o muhabbetlerden zevk alıyormuş gibi görünmek zorundayım. ilk zamanlar düşünüyordum acaba bende mi bi gariplik var diye ama bana hitap etmiyorlar arkadaşım. kimse için hele de böyle bir durumda kendimi değiştiremem. aksi halde kendime hemen bi instagram hesabı açmam ya da gittiğim tüm beni entel gösterecek yerlerde check-in yapmam lazım.
kendini geri çekince bi de trip yeme durumu var o da ayrı. 'yaa o unuttu bizi yaa, oğlum baksana şuna o kadar zaman oldu bi buluşalım demedi' ama sor bi neden diye!!!
istiyorum ki sözlük sabahtan akşama kadar müzik konuşabileceğim bi arkadaşım olsun. açgözlülük yapmıyorum bak bikaç tane olsa yeter.
tatil zamanlarında depresyona girmemi engelleyecek bi'şey'ler lazım. öyle işte...
geçen gün babamla!!! belgeselimsi bir şey izlerken bol bol gördüğüm hede. adamlar gitmiş çıplak bowling oynuyor. bari insan bi sansür bişey yapar insafsızlar rahat 10 dakika izledik öyle. işin kötüsü kumanda da benim elimde, her şey bana bağlı yani. ama değiştirir miyim, haayyıırr. biz aştık öyle şeyleri canım, hangi çağda yaşıyoruz allah aşkına.
9x16 bittiğinde bi dakka lan, bu bölümü niye kısa yapmışlar deyip, tüm sahneleri izlediğimden emin olmak için geri geri sardığım dizidir. 200. bölümü gerçekten güzel yapmışlar. sonunda anne hakkında daha çok şey biliyoruz ama önceki yorumlara katılarak ben de diyorum ki 9. sezon çok yavaş ilerliyor. düğüne 50 saat kala 45 saat kala diye diye eehhh yeter lan artık moduna giriyorsunuz. artık şu düğün olsun, ted'le anne tanışsın da hepimiz rahatlayalım.
japonya, çin gibi ülkelerde beyaz tenli olmak ayrıcalık olarak görüldüğü için oralarda biyerde yaşaması muhtemel insandır. neymiş efendim esmerlik kirliliği sembol ediyormuş. bu kadar acımasız olmayın nolusunuz ya.
ben bunların öğretmen versiyonuna denk gelmiştim. öğrenciler üniversite sınavına hazırlanıyor, haliyle alan derslerini almak istiyorlar seçmeli ders olarak. fakat yalaka bi öğretmen, bölümle de en alakasız dersin hocası, müdürün yanına gidiyor hemen seçmeli dersi ona versin diye. neymiş efendim ek ders ücreti artacak. şerefsiz adam senin paran mı daha önemli yoksa çocukların geleceği mi. müdür de zaten bayılıyor kendisine yalakalık yapılmasına hoop o ders yalakanın. işin kötüsü de bir tane bile öğrenci velisi gelmiyor çocuğumun hakkını yiyorsunuz diye.
işte ben bu insanların geceleri nasıl uyuyabildiklerini çok merak ediyorum. bir insan nasıl bu kadar bencilce düşünebilir, kendi ihtiyaçlarını diğer herkesten üstün tutar. azalarak bitseler keşke.
Zaten kadinin evlilikteki gorevi yemek ve temizlikle ugrasmak. Hem yemek yapamiyor hem de evlenmeyi dusunuyor, asin bunu! Kadini bu kadar metalastirmayin yav. Ac kalsinlar demiyorum tabii elbet yemek bilmesi gerekir bir insanin evlenirken ama bunlarin hep kadina yuklenmesi... Neyse feminist damarim tuttu galiba.
Bu zihniyette olan insanlarin laflarini duymaktan artik gercekten bunaldim. Size ne kardesim hamile kadinin hareketlerinden. Cok mu dikkatini cekiyor? Bundan da mi tahrik oluyorsun? Nasil bastirilmis duygulariniz var artik hayal dahi edemiyorum. Senin cumlelerinle asagiladigin, resmen ikinci sinif muamelesi ettigin kadinlar olmasaydi ne biz olurduk ne de sizin gibi oksijen israflari. Sadece uzuluyorum hala boyle dusunenler oldugu ve bunlari bu kadar rahat dile getirebildikleri icin...
partisinin il başkanları toplantısında söylediklerini duydum, sonra bi silkelendim, bi gözümü açıp kapattım, tekrar baktım ve televizyondakinin maalesef doğru olduğunu anladım. ne demek biz dindar bir nesil yetiştirmek istiyoruz? ne demek bizden ateist mi yetiştirmemizi bekliyorsunuz? sanane milletin dindarlığından, ateistliğinden. onları yönlendirmek sana mı kaldı? bir de bunları böyle beyan ediyorlar ya, vallahi şaşıp kalıyorum. böyle giderse çok yol alırız biz...
çocuklarda hiçbir etkisinin olmadığını düşündüğüm eylemdir. hafta içi her gün onu öğrencilere okutuyorsun da hepsi çok mu ahlaklı, çok mu dürüst, iyi niyetli insanlar oluyor? onlar için alışkanlıktan öte bir şey değildir bu. ileride de büyüklerinden gördüğü gibi her şeye "türküm been şöyleyim böyleyim" derler fakat iş bir şeyler yapmaya gelince kimsecikler kalmaz ortada. herkes de böyle değildir tabii ki ama böyle davrananlar da azımsanmayacak derecede fazladır. özet olarak önemli olan sözde değil davranışlarla çocuklara bir şeyler öğretmektir.
Neye inanırsan onu yaşarsın. Şimdi içinizden "ben hep inanmak istiyorum ama bişey de olmuyo yeaa" diyenleri duyar gibiyim. Ama öyle değil işte. Eğer gerçekten inanırsan, istersen hayatını ona göre şekillendirirsin ve gerçekten istediğin şeyleri yapma fırsatın olur. Bunu anladım işte.
her fragmanı çıktığında bir numaralı gündem konusu olan dizidir. özellikle şu son fragmanından sonra millet iyice kafayı yemiş durumda. fragmanı izleyince dehşet içinde kalanlar mı dersin, o olay etrafında binbir türlü senaryolar yazan mı. başka bir şeye bu kadar kafa yorsalar alim olurlardı valla. o insanları izlerken çok eğleniyorum. peki sadece bu kadar mı? lütfen yani tabii ki hayır. fragmana baktıktan sonra hemen twitter'ı açıp yok cansu ne yazmış yok şu ne demiş yeni bölüm hakkında diye bütün tweetleri tek tek okuyanlar, diziyle ilgili bütün forumlara bakanlar birkaç ipucu bulabilmek için. ve benim de bunu yapan arkadaşlarım var...
eğitime ne kadar değer verildiği ortada. bunun yanında öğretmen maaşlarının bu durumu pek şaşırtıcı değil aslında. yakında öğretmenleri hizmetlilerle eşdeğer tutacaklar, zaten hizmetli ve öğretmen maaşları arasında çok fazla fark yok. özellikle avrupa ülkeleriyle karşılaştırınca arada ne kadar fark olduğunu görüyoruz. peki bu ülkede hak ettiği parayı alamayanlar sadece öğretmenler mi? hayır, öğretmenlerden çok daha kötü durumda olan iş grupları da var. fakat yine de eğitime ve öğretmenlere verilmesi gereken önemi tartışmaya gerek yok sanırım.
tanıdığım ateistlerin çoğunun dahil olamayacağı gruptur. adam gibi ateist, çevresinde birkaç tane böyle düşünen var diye "amaan allah neymiş ya" zihniyetinde olamaz. ya da o inanmadığı için inananlara istediğini deme, onları alaya alma hakkına da sahip değildir. adam gibi ateist okur, araştırır. sağlam bilgileri olması gerekir ki kim ne derse ona inanmasın. bazen de din hakkında inanan kadar, gerektiğinde ondan daha fazla bilgi sahibi olması gerekir ki düşüncelerini savunurken kendiyle çelişmesin. ayrıca kim neye inanırsa inansın, ister dünyanın en saçma düşüncesi olsun buna da saygı gösterebilmelidir bu şahıslar.
bazen insanı sonradan daha da sinirlendiren durumdur. içindekileri dökmediğin için karşındakinden çok kendine kızarsın bu sefer çünkü bilirsin ki sinirini boşaltmadığın sürece onlar seni yiyip bitirecek. tabii bazen bu durum karşı tarafı deliye de döndürebilir. o zaman ohh mis valla. bütün nefret dolu kelimelere bedeldir.