cukowski
0 (düz adam)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 2.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    uludağ sözlük beşinci yıl zirvesi anket cevapları

    263.
  1. hepsini okudum , benden başka bülent ersoy diyen çıkmamış... *
    6 ...
  2. halid bin velid

    25.
  3. dünyada hiç savaş kaybetmemiş tek komutan değildir .

    (bkz: gazneli mahmut)
    4 ...
  4. yalın yalnızlığım

    1.
  5. dört duvarlı , tek odalı , müstakil apartmanımın asıl sahibi olan sallanan sandalyemde oturmuş demleniyordum. koyu kahve rengiydi duvarlarım ve yeni aldığım boy aynası asılıydı tam karşımda. bir yansıma da mevcut idi , ben sallandıkça sallanan , ben demi ağzıma sürdükçe silinen... durakladım bir an , sağ elimin işaret parmağını kaldırdım karşımda duran o piç'e ve 'beni taklit etme!'diye haykırdım. sesim yankılandı yalın yalnızlığımda, ürperdim , düşündüm ki bir arsız zuhur etti başbaşalığıma. devam ettim sallanan stolçemde sallanmaya ve kapadım gözlerimi , tadını çıkardım yalın yalnızlığımın. o kadar yalnızdım ki sanırsın israfil'in senfonisinin ardından bir ben kalmışım bu dünya'da. tek başıma değildim elbet , içten içe biliyordum öyle olmadığını çünkü karşımda beni taklit eden o piç devam ediyordu tek kişilik oyununa. açtım yeşil gözlerimi , bakışlarımı yönelttim gözlerine kaçırmamacasına ve aynı şekilde cevap verdi bana , aldırmazcasına. ' seni küçük orospu çocuğu'diye haykırdım bu sefer , oda haykırdı galiba yada bana öyle geldi , bilemedim. doğruldum sandalyemden sür'atle , şaşırdım çünkü ben daha doğrulmadan doğrulmuştu o atik piç. ürkmüş bir hayvan edasıyla tepişmeden durdum olduğum yerde , tek bir ses vardı odada ve o da sallanan iskemlemin gıcırtısı idi. ne kadar bekledim öylece bilmiyorum ama sonunda bozdum hareketsizliğimi ve büyük bir yudum aldım on liralık , paha biçilemez şarabımdan.silindim sağ elimin tersiyle ve karşımda ki şarlatana devam ettim bakmaya , artık emindim beni taklit ettiğinden. öylesine sinirlendim ki debelendim olduğum yerde ve koyverdim kahkahayı fakat o da koyverdi sessiz kahkahasını benimle birlikte. ' allahım deliriyorum' dedim kendi kendime ve tekrar derin bir yudum aldım şişeleneli 10 gün olmayan , asırlık şarabımdan. sendeledim bir süre olduğum yerde , fırsat kolladım ezeli düşmanım olan ben'e karşı ve aniden savurdum elimden yeryüzünde kalan son şişelenmiş şarabı. tuzla buz oldu o küçük ,sinsi piçin sıfatı ama son baktığımda o da hamle yapmıştı bana karşı ve yanılmıştım... yeryüzünde ki son şişelenmiş şarap onun elindeydi ve ben onu yok etmiştim. oturdum tekrar sallanan iskemleme ! inanın çok kızmıştım kendime ve farkındaydım , kendi ellerimle yok etmiştim benliğimi az önce. ama şimdi mutluydum , beni yargılayabilecek bir ben yokken mutluydum yeryüzünde ve o anda duydum beni her zaman rahatlatan musıkiyi , emin oldum yalnızlıktan delirmediğime fakat evimde de mevcut değildi böylesi bir tınıyı çıkartabilecek herhangi bir alet. kapadım gözlerimi sallanan stolçemde ve tadını çıkardım yalın yalnızlığımın ,bencildim, paylaşamazdım yalnızlığımı...

    inanna salome katkılarıyla , http://www.youtube.com/wa...FWfKU&feature=related
    2 ...
  6. gitar

    92.
  7. sanat tanrısı Apollon'un enstrümanıdır. Sanatı ve sanatçıyı simgeler.
    0 ...
  8. sözlük yazarlarından şiirler

    2988.
  9. ayık bir sarhoş olmak isterdim,
    umursayan bir hovarda ,
    pısırık bir külhanbeyi ,
    çapkınlığına sadık bir eş...

    pahalı siyah bir çanta isterdim ,
    şu şifreli olanlardan.
    içinde geleceğimi belirleyecek
    gayet mühim boş kağıtların olduğu ...

    kravatsız bir gömlek olmak isterdim ,
    bekarlığı ile evli olan adamlara has kırışıklığıyla
    kol düğmeleri birbirinden farklı ve
    ortanca düğmesi olmayan ...

    özenle taradığım saçlarımı bozmak,
    ve çantama zıt bir renkte
    fötr şapka isterdim ;
    kaldırdığında altından tavşan çıkan...
    2 ...
  10. inanna salome

    41.
  11. çükowski

    1.
  12. Ben kim miyim ? bu sorunun cevabını arıyorsan sıkı dur :
    ben kendi nickaltına yorum yapan adamım , önce burdan başlayalım ki ilerde bana ' vay amçuk seni , sen gimsin la gendi gendiğe yoğrum yapan ma! ' diyemeyesin. güzel bu konuda anlaştıysak imdi yazının aslına geçebililiriz.

    evet bukowski'den çok etkilendim ,gerçi o iri piç kurusundan etkilenmek böbürlenilecek birşey de değil ya ! neyse... adım çükowski , evet bende memnun oldum tanıştığımıza kukucan. ha bu arada buraya kuku aramaya falan da gelmiş değilim , ola ki böyle bir iftira duyarsam kuku'nu yırtmak farz olmuştur bana. neyse birader kafanı fazla matizlemeden harbiden mevzuya geçelim ki , alkol tam tesirini göstermeden küçük bir '.'ile bitirelim bu işi. ben abicim bulgaristan göçmeniyim. fi'tarihinde gelmişiz buralara , ha buralar hep dutluk imiş falan filan. dedem kafamı matizlerdi böyle sabaha kadar mastika eşliğinde. devamsız öğrenciyim ve enteresan olan tarih okuyorum kukucan. amma velakin sorsan bana memnun musun diye ? yok amuğa koyem derim hiç düşünmeden. önceleri hep edebiyat okuyasım vardı , böyle yazarlık mazarlık matizone işleri falan... sonra öğrendim ki edebiyat okuyan adamın şevkine ve yaratıcılığa namüsait yollardan zuhur ediyorlar , vazcaydım.
    neden ve niye yazdığımı hiç bilmiyorum. hatta iyi yazıp yazmadığımı dahi bilemiyorum , misal bicooladam veya ahmetyıldızolmedi kadar yetenekli miyim bilemiyorum. amma velakin her içtiğimde klavyenin başında buluyorum kendimi ! ne yazdıysam sabah kalkıp okuyorum ama bu sefer bir fark olacak , üzerinde çeşitli lekeler bulunan 4.kalite kağıtlara yazmayacağım artık. dediğim gibi ne kadar kötü yazdığımı bilemiyorum ancak bu dürtüyü engelleyemiyorum da. öyle binlerce kitap okumuş biride değilim ancak kitaplarıda severim. özellikle hayatın içinden olanları. onların tadı bir başkadır be , sen-ben anlatmaz onlar ... direkt olarak ben'i hedef alır. adamı çarpar da . gezmeyi falan da sevmem pek ama hsiung'nular misali bir yerde gereğinden fazla da kat'iyen durmam çünkü duramam. aynı yer , aynı mesele ve şahıslar adama cehennemi yaşatır hacım. bak bi bak , hayal et , cehennemim illa ki yanması gerekmiyor. bir insana en büyük sıkıntıyı tekerrür eden hadiseler verir kanka. bunu yaz bak bi kenara. eğerçi beni aşağıda görürsen ve bu anlattığım hadise cereyan ederse bil ki haklıyım. ha benim yanıma gelemezsin o ayrı , o zaman tekerrür bozulur kukucan'ım ,canan'ım.
    hayatım boyunca iyi bir aşık değildim. hatta hiç iyi bir aşık değildim desem daha doğru olur. en son 3 yıllık bir ilişki yaşadım enteresandır tek ilişkimde 3 yıllık ve üstelik aynı hatun ile. yanı benden 3 yıl , hatun kişiden 3 yıl toplarsan 3 yıl eder. neyse bak yine fazla uzattık kafa matizledik.
    klasik müzik sever bu fakir kardeşiniz. öyle klasik olan klasik abileri sevmem ama. daha eskilere git hacı , 2.dünya savaşını biraz geç , cumhuriyet kurulmadan hemen öncesine gel . çaktın sen mevzuyu.
    her telden çalarım , teli geçtim yeri geldimi üflemeli enstrüman bile çalarım. domino etkisini konuşacaksam 4 dil bilen , kıprıslıların 'gendi gendini sikmiş' dediği adamlarla takılırım. ama esas mevzularda köşebaşı taifesi ile beraber olurum. onlar daha cana yakın ikilik , o ortamı tatmadan ölme derim sana bak benden tavsiye istersen. ha dikkat et çok kaptırma kendini hayatın şekil değiştirir.
    alkolik-mişim ayrıca çok yalnız ve içe kapanık-mışım.babamın saat başına benle sohbet etsin diye para ödediği o deli söyledi bunları bana. oğlum akıl var mantık var lan ! aklı başında olan hangi nuh evladı , deli muhabbeti dinleme mesleğini seçer de ,icraa eder. neyse fazla kurcalamadan , ufaktan kaçızlayalım. ha kalçaları ve göğüsleri çok güzel o ayrı.
    son olarak bebeğim , son.
    0 ...
  13. beşiktaş iskelesi

    3.
  14. Ziyadesiyle üzgün olduğum günlerden birini yaşarken Beşiktaş iskelesinde , o çifti gördüm. Benim aksime , cesaret ve kararlılıklarını ispat edercesine yürüdüler iskelenin bitimine. Sarmaş dolaştılar yalnızlığım beni kucaklamışken ... . Öylece 6 saat durdum orada , eşlik ettim onlara , onlar güldüler bende katıldım , misafir oldum konuşmalarına . Gelecekten söz ediyolardı durmadan , çocuklarının nasıl olacağından , hangisine çekeceğinden . Gezecekleri ülkeleri , konaklayacakları otelleri ve yaşlandıklarında nasıl mutlu ve tatmin olmuş hissedeceklerinden söz ediyorlardı. Hepsini duydum ve sanki fikrim sorulmuşcasına , bana hitap edilmişcesine başımla onayladım onları. 6 saat sonra geldikleri gibi sarmaş dolaş ayrıldılar iskeleden , trafiğe karıştılar cesaret ve kararlılıklarının bir göstergesi olarak... Yavaşça doğruldum ve onların aksine en tenha noktayı seçtim kendime ilerlemek için , yalnızlığımın ve korkaklığımın bir göstergesi olarak.

    O günden sonra Beşiktaş iskelesine her gün gittim. 1 yıl boyunca görmedim onları. Sonra , kendimi o günün aksine tamamıyla mutlu hissettiğim bir gün , tekrar o kızı gördüm ... Ama bu sefer yalnızdı ve onları gördüğüm yerde , yani benim yerimde - yalnızlık imparatorluğunun tahtında - oturuyordu. Üzerinde siyah bir palto vardı ve ayakta dikilerek profilden izlemeye başladım onu. 1 yada 2 saat sonra içimde verdiğim iç savaşı kazanarak yanına doğru yürümeye başladım. Öyle fiyakalı yürüyordum ki sanırsın muzaffer bi komutanım da meydan savaşı kazanmış , maraşel olmayı bekliyorum . Tam yanına varmak üzereydim ki telefonu çaldı , Graham Bell'in cehennemde kablolarıyla asıldığı o uğursuz alet . Sol eliyle aldı telefonu ve kimin aradığına bile bakmadan açtı.
    - Alo , dedi ...
    - iskeledeyim , oturuyorum ...
    - Biliyorum ama kendimi burada iyi hissediyorum , dedi... Ümitlendim , insanlar kendilerini iyi hissettiklerinde birşeyleri kabullenmeye daha yatkınlardır. Bunu bilecek kadar kurnazdım.
    - Unutamıyorum ! diye haykırdı , o anda durdum . Az önce bastırdığım iç isyanım yeniden patlak verdi.
    - Unutamıyorum o kazayı , olmuyor , çok denedim ...
    - Biliyorum , biliyorum ama bu birşeyi değiştirmiyor , dedi ve telefonu kapattı... Tam o anda bana dikti bakışlarını.
    - Ne istiyorsun , dedi ... Bildiğim ne kadar yön varsa hepsine bakındım ve sağ elimin işaret parmağıyla kendimi gösterdim. Bana bakarak onayladı başıyla.
    - Sana diyorum , ne istiyorsun , 2 saattir beni izliyorsun , dedi... Yutkundum ve peltek bir yürüyüşle yanına doğru seyirttim.
    + Oturabilir miyim ? dedim. Umursamazca çevirdi başını. Umursamaz insanlara istediğinizi yapabileceğinizi de bilecek kadar içten pazarlıklı olduğum için kuruldum hemen yamacına.
    + Sizi daha öncede burada gördüm , dedim gayrı ihtiyari olarak iskelenin en ucunu göstererek.
    - Ne olmuş ? dedi aynı umursamazlıkla.
    + Yanınızda biri vardı , sanırım erkek arkadaşınızdı , dedim... O anda nefesim tutuldu işte. Ayağa kalkmıştı ve sağ kolunun olması gerektiği yerde bir boşluk vardır. Paltosunun sağ kolu , cebine sokulmuş ve içi boş bir halde duruyordu. Yutkundum ...
    - Olabilir dedi , gözlerini benden kaçırarak. içine yayılan özlem ve üzüntüyü hissettim . Umutsuz insanların karşı koyacak gücü olmadığını da bilecek kadar hilekar olduğum için cesurca devam ettim konuşmaya.
    + Sanırım terk etti sizi dedim ... Yavaş yavaş yürümeye başladı ve :
    - Hayır biz öldük , dedi tahtımı tekrar kazandığım o anda .

    Tahtıma kuruldum ve trafiğin içinden cesurca çıkarak , zamanla olan karşılaşmaları için iskelenin en ucuna yürüyen yeni çifti seyretmeye başladım. Sarmaş dolaştılar , yalnızlığım beni kucaklamışken .
    4 ...
  15. o alquimista

    27.
  16. --spoiler--
    insan her zaman aynı insanları görürse , bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. iyi , ama bu kişiler de bu nedenle , yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar , canları sıkılır. çünkü , efendim , herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır.
    ne var ki , hiç kimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez.
    --spoiler--
    simyacı - paulo coelho
    1 ...
  17. stamboul

    2.
  18. yayın hayatına 1875'te başlamış olan fransız gazetesidir. 1921 yılına kadar milli mücadele ve kemalist düşmanlığı yapmıştır. milli mücadelenin * kazanılmasının ardından atatürk devrimlerini desteklemiş olan gazetedir. 1964'te kapatılmıştır.
    1 ...
  19. bulgaristan

    105.
  20. tuna bulgar devletinin kağanı olan krum han'ı kendilerine mal etmiş insanların yaşadığı ülke. krum han'ın adını verdikleri krumovgrad isimli bir şehirleri bile bulunmaktadır.

    kaynak : ben * ve alexander antonov ,valentina antonova - history of bulgaria.
    2 ...
  21. yeniçeri

    32.
  22. --spoiler--
    bir devirde , kal'anın tepesinde , başını kestiği prensin mızrak ucunda kafasını teşhir ederek ;
    ''- işte verdiği sözü tutmayan beyin akıbeti ! ''
    diye bağıracak kadar devlet gaye ve ahlakına bağlı yeniçeri , daha sonra halife ve padişahına hamam oğlanlarına mahsus muameleyi yaparken namütenabi ulviyetten , namütenahi süfliyete düşmekte ve bu halini sadece islam nurunu kaybetmiş bulunmaktan almaktadır.
    --spoiler--
    yeniçeri - necip fazıl kısakürek , 1970.
    1 ...
  23. necip fazıl kısakürek

    595.
  24. yeniçeri ocağını ve yeniçerilik kavramını incelediği yeniçeri adlı kitabı okunasıdır.
    3 ...
  25. kızıl ordu

    35.
  26. japonya'da devrim gerçekleştirmeye çalışmış olan bir terör örgütünün adı.
    0 ...
  27. lev troçki

    53.
  28. asıl adı lev davidoviç bronşteyn olan yahudi asıllı , marksist kuramcıdır.

    kaynak : genç larousse 13.
    2 ...
  29. mark twain

    31.
  30. eserlerinde kullandığı mark twain adını mississippi nehrinde çalışırken bulmuştur. takma adının anlamı ise , 'işaret iki' olan bir gemicilik terimidir.
    0 ...
  31. hz ömer

    51.
  32. islamiyet'e karşı propaganda merkezi olarak kullanıldığı gerekçesiyle , iskenderiye kütüphanesini * yaktırmış olan ikinci islam halifesidir.

    kaynak : halil ibrahim inal - osmanlı tarihi sayfa 34.
    2 ...
  33. lev nikolayeviç tolstoy

    78.
  34. ıvan kramskoy'un tolstoy'u resmettiği çalışmasının adıdır. kramskoy çizdiği bu resim için 'kaderin kendisinden hicbir şey esirgemediği tolstoy , servet , deha , aşk ve üne sahip olduğu halde , huzursuzluk , ölüm korkusu ve rus halkının sefaleti karşısında duyuduğu isyan duyguları içinde yaşadı.' demiştir.
    2 ...
  35. tiziano vecellio

    6.
  36. kutsal roma imparatoru V.karl tarafından , kendi taç giyme törenini çizmesi için bologna'ya çağrılan ve şövalyelik ünvanı alan ünlü venedikli ressamdır. aşk'ın gözlerini bağlayan venüs ve mezara konuş tabloları görülesidir.
    1 ...
  37. tito

    24.
  38. kendisi hırvat bir demircinin oğludur. slovenya sınırındaki kumroveç adlı köyde doğmuştur.
    0 ...
  39. vergilius

    4.
  40. roma imparatorluğunun kuruluşunu anlatan aeneis adlı destanın yazarı olan , ünlü romalı şairdir.
    1 ...
  41. mason locaları

    5.
  42. yanlış hatırlamıyorsam istiklal caddesinde, ziya sokak üzerinde görebileceğiniz bir tane vardır.
    0 ...
  43. barbaros hayrettin paşa

    48.
  44. sancağında ve beşiktaş'ta bulunan türbesinde yeşil zemin üzerine yapılmış zülfikar resmi bulunan , kızıl sakallı osmanlı amiralidir.
    0 ...
  45. gentile bellini

    5.
  46. mario puzo

    16.
  47. yazdığı kitaplar içerisinde , karanlık arena adlı romanın tadı ve lezzeti * ayrıdır.
    1 ...
  48. charles bukowski

    281.
  49. --spoiler--
    mucize adam

    bu mahallede
    4 blok kuzey
    ve 2 blok güneyde
    boyası dökük
    ve ön bahçesini
    ayrık otlar kaplamış
    küçük bir ev var

    ve bu ev
    bahçeleri yemyeşil
    çitleri özenle budanmış
    ve park yerlerinde
    pırıl pırıl arabalar bulunan
    başka evlerle çevrilmiştir.

    ''seviyorum
    bu adamı,''diyorum kadınıma.
    ''onu görmeyi çok
    isterdim,biliyor musun , neye
    benziyor acaba ? ''

    ''ben gördüm onu.''
    diyor kadınım.

    ''yok ya ? yok ya ? nasıl ?
    ne zaman ? ''

    ''iki kez.her seferinde
    aynıydı.pencerenin önünde oturuyordu
    ve başında gözlerinin üzerine inmiş
    bir şapka vardı.''

    ''harikulade,'' diyorum,
    ''harikulade.''
    ...

    insanlar birbirlerinin aynı
    olduğunda
    herşeyin adı konulur ve yararını yitirir

    ve orada
    adsız
    bir aziz var.
    --spoiler--
    3 ...
  50. halil inalcık

    27.
  51. 94. yaşını devirmek üzere olan , neo-herodotos olur kendileri. özellikle yeni çıkan 'osmanlılar , fütühat , imparatorluk , avrupa ile ilişkiler ' kitabı * bir başucu eseridir.
    2 ...
  52. © 2025 uludağ sözlük