En büyük problemdir. Bir kişiyi bile unutmaman gerekir ki unutursun genelde ve unutulan arkadaşa bahane bulma mücadelesi ile başlar laf sokma ile sona erer. Sonuç olarak gurbetlikten daha acı bir durumdur.
Olur aslında ama dışa bağımlılık olmaması gerek ve inancın olacak. Belki akıllara Atatürk gelmiştir ama hepimiz biliyoruz onun gibi olamayacagımızı. Mesela Stalin olabilir dağda örgütlenerek Amerika gibi bir ülkeye karşı koymayı başarmış. Evet devir değişti ama hala inançların başarıya ulaştıracak en büyük etkenlerden biri olduğuna inanıyorum.
Işleri rast gitmeyenlere " Cenabet misin? " sorusu sorulur çünkü yaşanmışlıklar der ki cenabet adamın işleri rast gitmez. Hatta cenabet değilken bile işlerin ters gittigi zaman insan kendi kendine " Abi cenabette değilim ki " der. Bana göre bu gerçek değil sadece batıl inanç çünkü diğer dinlerde gusül abdesti olmadiğini düşünürsek ki bildiğim kadariyla yok ve dolayısıyla bu insanlar surekli cenabetler. Güsül abdesti alan milletlerle almayan milletler karşılaştirıldığında aslında cenabetliğin faydalı birşey olduğunu dahi söyleyebiliriz.