Efendim artık ülkemizde insanların, kendi başına düşünmek yerine "nasılsa benim yerime düşünenler var" anlayışıyla beyinlerini "stand by" a almış olmaları durumudur.
Şu anayasa paketi değişikliği buna en güzel örnektir, sadece AKP istiyor diye evet diyenler, sadece AKP istiyor diye hayır diyenler, sadece bdp istiyor diye boykot edenler vs... tartışmaların yüzde 80 i paket ve içeriğiyle ilgili değil bile zaten.
Ana muhalefet partisinin argümanı: "bu paket işsizliği çözüyor mu ? hayır, bu paket yoksulluğu bitiriyor mu ? hayır" efendim paket herkese bir ev bir araba da sağlamıyor, hadi herşeye hayır (!?)
diğer muhalefet partisinin argümanı: "bu pakete evet çıkarsa akp güçlenir, akp den kurtulmak için hayır" kendi işlevsizlizliklerini ancak başkasını başarısız yaparak gölgeleyebiliyorlar sanırım, kendiniz üretin siz sıyrılın efendim.
diğer böceklerin argümanını dillendirmeye gerek duymuyorum....
bu ülkede iktidar partisinin bu kadar güçlü olmasının sebebi kendi başarıları değil diğerlerinin başarısızlıkları gerçekten.
Kafatasının zaten küçük olan beyne dar gelmesi durumudur. tıpkı kaldıramayacağı programları çalıştırmakta zorlanan ve dolayısıyla ısınan, bir noktadan sonra kilitlenen işlemciler gibi (bkz: işlemci).
genelikle anlayamadıkları konular hakkında yorum yapmaya kalkan, sonra da komik duruma düşen aptallarda ortaya çıkar, zaten kendilerini çok zeki sandıkları için tedavisi pek zordur efendim bunların. o yüzden en etkili çözüm ağrı yapan noktaya meşe odunuyla kuvvetlice bir darbedir.
ne demek istediğini anlamadığı bir yazarı aşağılamaya çalışan küçük insanların anlayamayacağı durum. zaten takıntıyı çıkaran ve baş aktörlerinden olan bir yazarın görmesinin çok zor olacağı davranış.
olayı partilere dökerek çıkış bulmaya çalışan zihniyete sorarım; senden önce yukarıdaki yorumların hangisinde parti veya milletvekili lafı geçiyor ? "bilimsel olma çabamdan" ortaya çıkan bir söz daha; (bilimsellikle veciz sözün ne alakası varsa...) "küçük insanlar kişileri, orta insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışırlar"
cevap yazmak hiç hoşuma gitmese de yazdırdınız bana bu mesajı. çöküş içinde olan ve kendini kanıtlama çabasında olanlar nefretlerini kusmak için cevap tarzı yorumlar yapmasınlar lütfen çünkü kendi boklarında boğulurlar. ota boka faşist diyen düşük zekalı sözde devrimci ve "faşist düşmanları" artık anlasınlar ki istedikleri gibi herkese hakaret edip sonra da yanlarına bırakılmayacaktır. haddinizi bilin...
yukarıda yazılan ve "partiler bazında" bir cevap olan yazıda da bir sürü yanlış bilgi ve yönlendirme var ama hiç uğraşmayacağım sayfalarca yazmaya, kendi küçük su birikintinizde kağıttan kayıklar yüzdürmeye devam edin siz...
cem yılmaz ile sahan ın beraber oynadıkları sahte hoca skecinde karısı ile hocayı basan cem yılmazın hocaya kızması, ve olayın komplo olduğunu öğrenen hocanın da cem yılmaz a kızması sonucunda sarf ettiği soru cümlesi *
(bkz: Yngwie Malmsteen) in muhteşem ötesi enstrümantal parçası. insan diyor hakikaten güzel şeyler hep kısa mı sürer diye, şayet parça 1 dakikanın biraz üstündedir.
(bkz: Gönen) il (bkz: Manyas) arasında, (bkz: Gönen) e yaklaşık 11 km uzaklıkta olan köyüm vatanım herşeyim .
Halkı 1850 lerde Kırım dan göçmüş Tatar Türkleridir. Bizim kocatepe dediğimiz orta boyutlu bir tepenin eteklerine kurulmuş olup nüfusu 300 civarındadır. Hakkında kasılırsa sayfalarca yazı yazılabileceği halde yaşamak lazımdır.
