kirli havası, dört mevsim inşaat hali, yeşilin tamamen silindiği sokakları, 20cm genişliğinde 60cm yüksekliğinde kaldırımları ve kozmopolitliğin kötü örneği halkı ile akordeonun romantik algısının asla bağdaşmayacağı gerçeği. daha sokaklarında caddelerinde el ele kol kolayı bırak yanyana yürümenin imkansız olduğu, bir banka oturup öpüşmenin sarılmanın taşlamaya neden olabilecek kadar aykırı bir eylem kabul edildiği bir şehirde neyin romantizminden bahsediyoruz ki üzerine bir de akordeonlu sokak çalgıcılarını ekleyebilelim. az önce sokağımdan bir tane geçti. sokaktakiler ya para vermemek için hızlı adımlarla kaçıyordu ya da "bu ne gürültü çocuk uyanacak" manalı bakışlar atıyordu. o kadar meşgulüz ki, o kadar sevmiyoruz ve o kadar tahammülsüzüz ki.
binaların arasında uçan toyotalar, şehirler evler beyaz, kıyafetler reflektör adeta hepimiz ayaklı cips paketi, güneş paneli boyutunda gözlükler, lakin saçlar blendax dolgunu, kızlar kezban, hala regl var, ölümsüzlük bulunmuş ama hala ped var. (bkz: molped reklamı)
her şeyden önce koftur, koftidir, ham meyvedir. yaşadığı çoğu şeyi iyi veya kötü anlatabileceği bir yaşam sürmesine karşın kelime hazinesi yetersizliğinden sürekli diyalogları anlatılmaz, anlamazsın, kelimeler kifayetsize iteler. bu arada zaman kazanıp düşünen tutarsız insan başlar zırvalamaya. karşınızdaki -anlatılmaz yaşanır diyorsa - peki. diyerek onu sonsuzluğa atayabilirsiniz.
teknik açıdan mümkünlüğü tartışılır ancak, akilli akilsiz hükümet ve dağ meclisi tarafından yakın zamanda talep edilmesi muhtemel olan olay. odtü gerekli düzenlemeleri ivediyetle gerçekleştirecek, com.ege, com.ist, com.db alan adları teslim edilmeye başlanacaktır. (bkz: başlık parsellemek) (bkz: spoiler)
dev dj kulaklığı olmadan tanınmama, icra ettiği mesleği belli edememe korkusuyla yaşayan disc jokey. bu şahıslar iş ekipmanlarıyla armin van iken kulaklıksız mümin han a dönüştüklerini düşünmektedir. performans içeren pek çok meslek bu sorunu yüzyıllarca yaşadı. ressamlar elinde palet ve fırça, yazarlar elinde kalem, mimarlar ve mühendisler ise t cetveli ile resmedildiler pozlandılar. hepsi bu damgadan zamanla kurtuldu ama dj ler halen uzuvlarının müsade ettiği her yere kulaklık takarak fotoğraf çektirmekte, o da olmadı çevresindeki hatunlara takıp kablosunu çekerek poz vermekteler.
tekirdağ civarlarında konuşlanmış bir hosting firması. "fiyatlar iyiymiş, zaten öyle çok iyi bir hosting paketi istemiyordum" diyerek parayı kaptırırsın, fakat sonrasında sakız aldığınız bakkalın bile sakız ile ilgili müşteri memnuniyeti ve teknik desteğinin daha iyi olduğunu farkettiğinde canını epey bir sıkar. senelerdir telefonlarını hiç açmamalarından, mail ile destek istendiğinde "evet" "hayır" veya en uzun cevap cümlesi olarak "...TL ödeme yapınız, mutlaka ödemeden sonra bize mail atınız" kullandıklarından bir firma değil de karşımda bir çilek genç odası varmış gibi hissetmekteyim. gittikçe kötüleşiyor efenim, durduramıyoruz...
atmosferden memleket toprağına düşen ilk damlaların akabinde yol, su, elektrik gibi kapananlar listesinde artık youtube da bulunmakta. 3 şubat 2010 gününe, gidip gelen elektrik ve ulaşılamayan sitelerle başlıyoruz.
salonun girişinde satılan alaska frigo için bile daha çok heyecan duyduğu kesindir. steve jobs'a ayakkabı fırlatmayı düşünüp son anda vazgeçtiği de tahmin edilebilir.
son zamanlarda gördüğümüz en kötü gerillamsı medya satın alma olayı ile en kötü masum bahaneyi bir araya getiren sıkıntılı 1 saat sonrası yaratılan slogan.
bakalım bu olay ne kadar zamanda unutulup gidecek.