bir futbolcu için zamanın durduğu, futbol aşkının doruğa çıktığı ve izleyenlerin 'uffff' seslerinin kulağa verdiği hazzın kombinasyonu olan durumdur. *
maçın son 30 saniyesini çekişmeli bir mücadele haline getiren durum. fark 20 küsür sayıyken efes son 5 saniyede 100. sayıyı yememek için maç bouynca yapmadığı savunmayı yapmıştır. karşılığını da almıştır: 100. sayıyı yemeden yenilmiştir.
sözlük moderatörü arkadaşlarımızın bir an önce uygulamaya koyması gereken kampanyadır. zira sol kısıma bakıldığı vakit, her 10 başlıktan 7 sinin gereksiz ve sırf güldürü unsuru oluştursun diye yazılmış olduğu görülüp, okuyanlara hiçbir fayda sağlamadığı açıkça görülmektedir. bu tarz başlıkların çokluğu hem okuyucuları hem de yazarları sözlükten soğutmaktadır. yazarların bu konuda daha hassas olmaları gerekmekte ve değerli moderatörlerin bu tür başlıklara karşı biraz daha seçici tutum takınmaları gerekmektedir.
mutlaka dinlenmesi gereken çok hoş bir shania twain şarkısıdır. duygusal hareketli bir parçadır. sözleri şöyledir;
Go on, go on, leave me breathless
Come on...
The daylight's fading slowly
but time with you is standing still
I'm waiting for you only
The slightest touch and I'll feel weak
I cannot lie
From you I cannot hide
I'm losing the will to try
Can't hide it (can't hide it)
Can't fight it (can't fight it)
So...
Go on, go on, come on leave me breathless
Tempt me, tease me until I can't deny this
loving feeling, make me long for your kiss
Go on, go on
Yeah, come on...
And if there's no tomorrow
And all we have is here and now
I'm happy just to have you
You're all the love I need somehow
It's like a dream
Although I'm not asleep
I never want to wake up
Don't lose it (don't lose it)
Don't leave me (don't leave me)
Go on, go on, come on leave me breathless
Tempt me, tease me until I can't deny this
loving feeling, make me long for your kiss
Go on, go on
Yeah, come on...
And I can't lie
From you I cannot hide
I've lost my will to try
Can't hide it (can't hide it)
Can't fight it (can't fight it)
So...
Go on, go on, come on leave me breathless
Tempt me, tease me until I can't deny this
loving feeling, make me long for your kiss
Go on, go on
Yeah, come on...
Go on, go on, come on leave me breathless (leave me breathless)
Go on, go on, come on leave me breathless (leave me breathless)
Go on, go on, come on leave me breathless (leave me breathless)
Go on, go on
merak eden çocuğun annesine ya da babasına sorduğu ve "minare haşa allah değildir, o gözümüze görünmez" yanıtını aldığı ve bu saçma sapan fikirden kurtulduğu durumdur.
son günün sabahının ilk saatlerine bırakılan çalışmayla girilen sınavın ertesinde hissedilen uykusuzluktur. sınav iyi geçmişse hiç bir önemi yoktur, herşey göze hoş gelir. yok eğer kötü geçmişse gidip zıbarılır.
cd satan amcaların dvd nin ne olduğu mantığını bir türlü anlayamadıkları için kullandıkları, aslında hiç var olmayan bir şey.
-abi boş dvd var mı?
-dvd cd si mi?
-yok disket cd si! tövbe yarabbi!