Genellikle erkeklerin saçları uzun kızların ise 3 numaradır hiç şaşmaz tipleridir. Marjinalliği savunacağız diye girmedikleri kalıp yoktur ve görür görmez dikkatinizi çekerler. Bu tipler genelikle halay başıdırlar. Kızları lila mor renk tercih ederler çünkü (bkz: feminizm) erkekleri ise gökkuşağı (bkz: lgbt) ortak paydaları demokrasi gibi gözükse de kesinlikle değildir.
Aylardır Fransa'da polis, milleti kan revan içinde bırakana kadar dövüyor. Sarı Yelekliler'in liderlerinden biri gözünü kaybetti. Bir adam boğularak öldürüldü. Bizim polis "Aşağı bak" demiş diye dünyayı yerinden oynattılar. Siz hasta mısınız?
Fransa'da polis şiddeti karşısında gıkını çıkarmayan sözde entel-danteller, Kati Piri gibi AB'li siyasetçiler, Can Dündar ve hemcinsleri, mesele bizim polis olunca nasıl da bülbül gibi şakımaya başladılar.
sıramın gelmesini beklerken birkaç kişiyi izlemiş oldum. izlemez olaydım. beynime kadar soktun diye ağlayanlar oldu ve herkes sürekli kafasını kaçırdı. onları gördükçe korktum. koca koca insanların gözünden yaş geliyor demek ki çok acıtıyor dedim. ama bana tekte girdi. nasıl oldu anlamadım. çok da acımadı hafif sızlattı. demek ki benim canım tatlı değilmiş. herkes kadar prenses olamadığımı fark edip üzüldüm birazcık.
Gayet de güzel olmuş. burak aksak varsa kötü iş çıkmamıştır ortaya zaten. eleştirilecek bir şey varsa o da engin öztürk karizmasının yanındaki aybüke pusat donukluğudur.
Her gün bir kadının adı o tt listesinde siyah beyaz fotoğrafları ile duruyor , lanet tweetleri atıp twitter’da adalet arıyoruz. Yarın başka bir cinayetle güne başlıyoruz.
bilimin allah'ı yok ettiğine inanılır. hâlbuki gerçek bir akılcı düşünme insanı allah'ın varlığına götürecektir. evrende var olan sistemi, işleyişi gercekten irdeleyen bir insan; bu kompleks canlıların, kurala göre hareket eden atomların gezegenlerin; her hangi bir bilinç tarafından tasarımlanmadan oluşamayacağını bilir. işte bu bilinç allah'dır. allah'ı inanmayan kişi ise bu dünyanın hatta uzayın bir bilgisayar programı olduğunu düşünecek kadar aptallaşır. oysa bilimi düşünmek, bilim ile iç içe olmak bizzat kuran'ın bir emridir. kuran tüm inananları yerin ve göğün yaratılışı hakkında düşünmeye çağırır. bu yüzden bir mümin için bilime karşı bir korku yoktur. bilimsel olan her şey onun için allah'ın varlığına, kudretine, bilgisine delildir.
aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "ey rabbimiz! sen bunu boşuna yaratmadın. şanın yücedir senin. ateş azabından koru bizi." (ali imran - 191)
bir tür seçimdir. kişi çıkarına en uygun olanı seçeceği için; inanmak ve inanmamak arasında bir süre düşünür. işine geldiğince de olumlu ya da olumsuzu seçer.
sonuç itibariyle iradeye, isteğe ve çıkarlara bağlıdır. herşey bilinçaltında gizli...
tek sezonluk bir mini dizi sanmıştım. bilseydim diğer sezon yayınlanana kadar beklerdim. bitmemiş bir diziye başlamayı sevmiyorum.
iyi dizileri izleyip bitirmişseniz, izleyecek daha iyi bir film veya diziniz yoksa izleyin sıkılmazsınız. 6/10
oğlum istanbul burası istanbul. arabistanın çölleri değil her yerde cami var mescid var. sabah sabah "süper" müslümanlar buraya da gelmişler hemen * ibadetin gizlisi makbuldür lakin siz yazmadan anlayamıyorsunuz çocukluğumdan beri namaz kılarım hiç böyle "zorda" kalıp otoban kenarında kılmak nasip olmadı be. bizim ibadetler şimdi sayılmayacak mı hep sıcak camilerde, kapalı ortamlarda veya evimizde kılıyoruz...
Adamlar zaten yolun girilmeyen bölgesinde, şerit falan kapatmıyorlar, arabasını çekmiş zaten trafik var muhtemelen. Anayolda camii bulması zor, çıkamamış olabilirler yoldan, aklınız çalışıyorsa da muhtemelen vaktin son dakikaları olduğunu anlarsınız. Bilerek kazaya bırakılmaz. iman varsa imkanda vardır. Selam dua ile...