hüseyin üzmez'i serbest bırakan zihniyet şimdi sözde çocuklarımızı pornodan carttan curttan koruycaklarmış. yemedik tabi ki hiç birimiz...
istedikleri düzlüklerde oynuycakmışız ağalar, biraz ayrılırsak cıss!! diye korkutucaklarmış bizi. yıllarca bizim yerimize kitaplar okundu, tv'ler seyredildi, müzikler dinlendi ve hatta bizim yerimize düşünüldü aralarından seçtiklerini bize sundular, sakıncalı bulduklarını yasakladılar bu ülkede. çünkü biz koyunlar, birimiz uçurumdan atladığında arkasından atlayabilirmişiz, evet. ''o koyun beni ikna etsin, bende atlayayım arkasından size ne amk!'' belkide en korktukları mevzu bu gerçekten. toplumsal hareket, örgütleşme... etrafımzı çitlerle çevirmeye çalışıyorlar ağalar. şuanda okuyan sende bütün bunları biliyorsun ve bu yazdıklarım hepimizin içinden geçen sıradan düşünceler bunu biliyorum. düşünmek yetmiyo abi işte eylem gerek bişi yapmak gerek ama...
edit: ne olacak acaba diye 22 ağustosu mu bekleyelim?
git gide üzüntüyle izlediğim bi süreçtir, açıkçası birşeyler hakkında bilgi sahibi olmak ve manifestolarımızı paylaşmak amaçlı bir portal olarak gördüğüm bu sözlüğün, malesef ki akılları bacak aralarında bulunduran insanların gereksiz başlıkları doldurmakta ve bu durum benim baya canımı sıkmaktadır arkadaşlar.
feysbuka üye olan herkes google'dan kendini cok rahat bulabiliyor ki buda bende hemen komplo teorileri üretmeme sebeb oldu. dedimki kendi kendime:
-ulan bu adamlar bizi çok rahat izleyebiliyolar amını skim...
yani abi, gün geçtikçe sosyal hayatlarımızın sokaklardan sanal aleme kaydığı gibi bi gerçeğin olduğunu kabul edersek bunun gibi iciş biciş sevimli görünen sitelerin (sözlükten de kıllanıyorum) aslında birer gözlem odası olarak kullanılıyo olması muhtemeldir galiba. çünkü bizler gibi asosyal yada sosyal hayatını sanal alemde yaşayan kuşaklar bu tarz paylaşım sitelerinde, kendine ait ideolojilerini, fikirlerini, inançlarını zart zurt vs. gibi kimliklerini dile getiriyor.
bu durum, bizi belli sınırların içinde tutmaya çalışan, onlardan kalan kırıntılarla yaşamamızı bekleyen godomanlar içinde çok rahat bir takip fırsatı yaratıyor tabikide..
haa bu benim kendi kafamın içindeki tyler durden'in ürettiği bi komplo teoriside olabilir, ama olmayabilirde...
çevreci bir arama motoru olan ecosia, christian kroll tarafından geliştirildi. site, ilk açıldığında yemyeşil, tam mangallık hoş bir orman teması bizi karşılıyor ki benim çok hoşuma gitti. bu arada, ecosia'nın gelirinin beşte birini şirket yöneticileri abilerimiz aralarında kırışıyo, geri kalanını da dünya doğayı koruma vakfı'na (world wide fund for nature) akıtıyor. sanırım o vakıfta bu parayı, brezilya'nın amazon bölgesindeki yağmur ormanlarını koruma projesinde kullanıyor. şimdilik belirli bir kaç dilde hizmet verebiliyo bu çevreci arama motoru, kullanılabilir hız ve pratikliğede sahip.
MANiFEsTO'm;
küresel ısınmayı çok kafama takıyorum yazardaşlarım, geberip gidicez bişiler yapılmazsa. afedersiniz zaten bilgisayar başında bi bok yediğimiz yok, hepimizin kendine göre sebebleride var tabiki ama burdan başlayabiliriz bence bişileri düzeltebilmek amacıyla.
saygılar...
antepli bir vatandaşın, bir medya mensubu arkadaşın sorduğu soru üzerine, yaptığı samimi komik ve doğru gafı sonradan farketmesiyle pis pis sırıtarak soruya soruyla karşılık vermesidir.
