karşıdan gelen insana selam vermek için ağzını açtığında, kişinin kafasını çevirdiği ya da aslında hiç sana bakmadığını anlayıp ağzını kapattığın ve akabinde yutkunduğun an.
zordur, bazen aksidir, dediğim dediktir ama bir numaradır. şahsen ben beş yıldır bir kova erkeği ile birlikteyim iyi ki de öyle. her an sizi mutlu etmek için uğraşır kendinizi iyi hissettirir, akıllı, kendini bilen erkeklerdir, şiddetle tavsiye edilir.
edit: şimdi siz bize ne senin sevgilinden diyeceksiniz, e ne diyeyim hasretlik düşürdü bizi derde.
sürekli yapılanları, söylenenleri eleştiren, ama kendileri pek de birşey yapmayan, hayata bir artı katamayan,
sürekli yapılan ya da söylenen şeylerin arkasında bir art niyet arayan,
kendini bulunmaz hint kumaşı sanan,
sürekli insanları kullanmaya alışmış,
insanların hep olumsuz taraflarını bulup, öne çıkaran,
ve sürekli dedikodu yapan insanlar.
hayatımızda keşke olmasalar, ancak çoğunlukla herkesin hayatında oluyorlar ne yazık ki, yapmak gereken hayat enerjinizi almalarına fırsat vermeden o insanlarla irtibatı kesmek fikrimce.
sanılanın aksine liberal olan iktisatçı. am ı a liberal? kitabında kendisine sorduğu soruya evet libaralim olarak cevap vermiştir. zira kendisi liberalizmin daha uzun ömürlü olmasını isteyen, tamamıyla serbest olan piyasa ekonomisi yerine gerektiğinde devletin müdahale etmesi gerektiğini söylemiştir.
ne yazık ki uludağ sözlük forum olma yolunda hızla ilerlemekte. sol frame e şöyle bir baktığımızda açılan başlıkların ne kadar sığ, yer yer saçma sapan, ne kadar forum konuları olduğunu zaten görüyoruz; bunun hepimiz de farkındayız. türkiye'nin ekşiden sonra en büyük, en fazla okunan sözlüğü ise bu sözlük kanımca artık birşeyler yapılmalıdır. sol frame'de başlık açarken biraz da düşünmek, biraz daha kaliteli başlıklar açmaya çalışmak gerekir. zira sürekli bir laiklik, sürekli bir bekaret, cinsellik başlıklarını görmek ve altınde yüzlerce, binlerce girilmiş entry görmek gerçekten üzücü. net ortamında zaten yüzlerce belki çok daha fazla forum var, biz daha farklı olmalıyız, kalite olmalıyız ki burası kendini geliştirsin, başta yazarlarının hergün birşeyler öğrendiği, girilen entrylerin okunduğu, puanlandığı, kalitesiyle anılan bir yer olsun. ama malesef öyle gözükmüyor. daha çok yerinde sayan, günden güne sözlük mantığından uzaklaşıp, forum mantığına daha da yaklaşan bir hal alıyor benim sözlüğüm.
dergi grubunun yönetim tarafından hiç iplenmediği, şu günlerde daralmaya gittiğinden, yüzlerce çalışanını işten atmak üzere olan, başbakan'ın damadının yönetim kurulunda olduğu medya grubu.
çünkü evlenmeden önce açlığını bastırmamış, kendisini cinsel anlamda doyurmamış erkekler, yani hiç cinsel ilişki yaşamamış olanlar, evlendikten sonra artık merak duygusundan mıdır erkekliğin hamurundan mıdır bilinmez gözleri açılıyor, bir arayış içine giriyorlar. genelleme yapmak istemem ama eşlerini aldatabiliyorlar. hee, diyeceksiniz daha önce birşeyler yaşamış erkek yapmaz mı o da yapar pekala. yalnız bahsettiğim tipteki adamların açlığı ve merakı daha fazla olduğundan ihtimal daha yüksek gibi görünüyor. işte bu yüzden de kadınlar evlenecekleri adamın onlardan önce uzun süren duygusal birliktelikleri olmasını hiç istemez lakin cinsel yaşanmışlıkları olmasını kabul ederler. hatta pekçokları için bakir olmayan erkek daha makbuldur.
dizinin hakkını tam anlamıyla veren, çok başarılı ve yakışıklı bulduğum oyuncu. yaşı bir hayli genç olduğundan, daha nice güzel projelerde adını duyma ihtimalimiz oldukça yüksek gibi görünüyor.
kıbrıs türkleri bugün orada varlarsa, büyük ölçüde türkiye sayesinde varlar. rumların yaptıkları eziyetler, ev basmalar, tecavüzler sonrası kıbrıs'a barış harekatı düzenleyen türkiye bugün kıbrıslı türklerin bir bölümü tarafından aşağılanmakta, düşman görülmektedir.
eğer öyleyse; yazık orada verilen şehitlere dedirtir insana.
(bkz: cengiz topel)
nacaklı, dedelik beldesi ve sudüşen şelalesi gibi muhteşem güzelliklere sahip gürcü köyü.
iki dönem muhtarlık yapmış halil ibrahim pak'ın çok büyük emeği ve çabalarıyla adama benzemiş, çoğunlukla tembel insanları içinde barındıran köydür ayrıca.
geçen yaz vapurla adalara giderken jet skisiyle vapurdakilere hava atan, epeyce yaşlı, bir amca vardı. jetskinin önünü kaldırmalar, diz kırıp oturmalar, ayakta gitmeler falan. baya bir süre vapura eşlik edip, alkışlar, tezahüratlar, gaza getirmeler sonucu geri dönmüştü. acaba aynı amca mı diye düşündüm bir an; olabilitesi yüksek geldi.
kulağa hiç mi hiç inandırıcı gelmeyen, yine halkın duygularını sömürmek için söylenmiş tipik rte cümlelerinden biri.
aynı ifadeleri referandum öncesi de kullanmış ve halkı bir güzel kandırmış, istediğini elde etmiştir. dileğim artık bu oyalamaca kandırmacanın bitmesi ve halkın yıllardır uyuduğu gaflet uykusundan uyanmasıdır.
mesut yarın programında döktüren, döktürürken de koparan şahsiyet. sözlüklerin de sıkı takipçisi gibi görünüyor, zira yazılan ne var ne yok okumuş, sözlüklere sövüyor.
ayriyetten kendi cümlelerinden oluşan bir kitap çıkartmayı planlıyormuş,duyurdum.
merakla bekleniyorsun Nihat Doğan.saygılar sana büyük insan.