her insanın kullandığı normal şemsiyeden ziyade, ıslanmamak uğruna hayvan gibi plaj şemsiyesi gibi bi şey taşıyan insan evladıdır.
yahu nerden buldun onu arkadaşım, resmen çadır taşıyosun yanında, 5 kişi aynı anda ıslanmadan içinde yürüyebilirsin. tek başına almışsın kalabalığı yara yara geliyosun kamyon gibi. tabi ki hiçbi yeri ıslanmaz bunların o da ayrı.
genellikle karadeniz yöresinde yapılan turşu kavurmalarından yine karadeniz yöresinde en az bilinenidir. turşu kavurmalarının kralı olan dal turşusu kavurması, dal turşusunun yağ, soğan ve salça üçlüsü ile kavrulması suretiyle yapılır.
tuvalete girdiğinizde bayılmanıza sebebiyet verebilecek iğrenç bir kokudur. yahu arkadaş mecidiyeköy deki tuvaletten bahsetmiyorum ya, bok gibi paraları olup yatırım şubelerinden çıkmayan, bütün işi gücü kağıt* alıp satmak olan insanların kullandığı tuvaletlerden bahsediyorum. hiç mi yıkanmazsın birader, hayır o elin o sifonu çekmeye niye gitmiyo e be öküz! paran pulun olmasa tamam...
yalnızca askerdeyken memleketten uzakta bayram geçirmiş birisi olarak yadırgadığım durumdur.
gurbette yaşıyoruz, anne babayı zaten senede iki defa bayramlarda görüyoruz. gençler size söylüyorum, anne baba bayramda yalnız bırakılmaz, doğrudan duygusala bağlarlar, üzülürler. tatil planlarınızı bayram harici vakitlerde yapın, adam olun.
yeşil ışık yeni sönmüş, sarı daha yeni yanarken acı bir frenle duran insan modelidir. dikkat edin sarıdan kırmızıya geçerken filan değil, daha sarı yeni yanarken.
ulan basmış gaza gidiyoruz, trafik de yeni açılmış. yokuş aşağı kaptırmışız önde mal, arkasında ben. sarı daha yanarken öyle bi frenledi ki yavşak, arkadan vurmamak için çırpındım resmen. biraz sövdüm tabi kendisine. arabadan gözlüklü cücemsi bi şey indi. çok da kibar olarak, sen sarıda geçersin ama ben geçmem filan diyip bağırdı girdi arabaya ama nasıl kibar. gülmekten adama cevab veremedim o derece. allah seni nasıl biliyosa öyle yapsın dedim artık.
neyse demem o ki dikkat, sonra bunlara çarpınca suçlu oluyosun.
yurdum kadınlarının yeni keşfidir. gece alkol aldığında, tak baş örtüsünü geç direksiyona. alkol muayenesinden yol veriyor polis. sırf bunun için gece çıktığında arabasının arka koltuğunda tam teçhizat türbanlı kıyafetleri ile dolaşanlar var. erkek versiyonu henüz tedavülde değildir.
özellikle acemilik döneminde banyo işi büyük sıkıntıdır. gün boyu idman yaptığınız ve bol enerjiye ihtiyaç duyduğunuzdan her gün tatlı çıkar öğünlerde. lakin gel gör ki yiyemez mehmetçik bunları. gece gece kamyonu devirirse banyo yapamamaktan korkar asker. tam bir irade testidir bu, zor iştir. bu nedenlerle öğünlerde çıkan tatlılar bi tutam alınsa da, genelde uzak durulur.
ne emir komuta, ne güvenlik, ne de 50 kişilik koğuştur en büyük sorun. kimilerine göre askerlikte alışması en zor şey tuvalettir. afedersiniz düzenli sıçan bi kişiyseniz, iş yerinde dahi kolay kolay tuvalete gidemiyorsanız, vah halinize. özellikle ilk 1 ay * ne doğru dürüst zaman bulabilirsiniz, ne de tuvalet. sonuçta göt bu, söz dinler mi, olur olmadık yerlerde gelir kakanız *, hayata küstürür insanı. askerde komutandan çekmedim tuvaletten çektiğim kadar.
özellikle türkiye'de yoğun olan fobidir. isviçre bilimadamlarının yaptığı araştırmaya göre türk insanının yüzde 83 ünün zenci fobisi bulunmaktadır. hem kadın hem erkeklerin. bilimadamlarınca nedeni hala araştırılmaktadır.
yabancı uyruklu kızları anca türkiye ye tatil yapmaya gelenlerden bilen, bu alt yapıyla sürekli emanuel takılan abazan bünyenin türk kızlarına bok atma hafifliğidir. nedir abicim bu hayranlık. sen yabancıların hepsini mtv kliplerindeki gibi mi zannediyosun.
uyan sözlük kendine gel, kadınına sahip çık, fransızlarla falan kıyaslama artık. ispanyol desen neyse de, onu da görmemişsindir zaten hayatında...
yıllar yılı tartışılagelmiş, ancak somut bi çözüm bulunamamış sorunsaldır. tam sorun demek doğru olmaz kanımca.
erkek kız fark etmez, beyaz pantolon giydiği vakit, altına ne giysem diye düşünür. kızlar için baksır giysen bi türlü, paçalı don gibi, giymesen bi türlü... altına derken tabi ayakkabı da sorun çıkarır. beyaz altına beyaz ayakkabı mı giyiceksin ibo gibi. kızlar olayı bi şekilde güzelce kıvırabiliyorlar da, erkeklerin uzak durması gerekiyor beyaz pantolon olayından.
en son ilk okuldayken bando takımının majörü olarak giymiştim mecburen. kızlar alay etmişlerdi, sonra annem içime içlik giydirmişti olayı anlatınca. yani erkekler de illaki beyaz pantolon giyicem diyorlarsa, içlik giyebilirler, sıcak tutar hem.
mantığını sorguladığım çifttir. sevişmek için zaten gerdek gecesini beklememiştik cevabı verilebilir çiftlerce. yok arkadaş, yine de o gece başkadır. yatakta konuşacak kadar yorgun değilsen, o atmosfer gereği gerekeni yapman lazım. odaya şaraplar gelmiş, güller serpiştirilmiş falan... ilk kez sevişeceksen zaten diyecek hiçbir şey yok...
gelmişler bir de otelde yan odamı gelin damata tahsis etmişler, lakin adamlar horul horul uyuyorlar. olacak iş değil. şimdi böyleyse bir sene sonrasını varın siz düşünün artık.
bir babanın yapacağı en büyük hatadır. zira ergen genç zaten günün 18 saati dimdik gezdiğinden, abazanlıktan beyni sulandığından malafatı masaya koyacak, belki de babayı doğduğundan beri ilk defa gururlandıracaktır.
aşık olan değil de -ki o çok güzel bir şeydir- birisi tarafından aşık olunan kişi olmaktır. olay karşılıklı değilse çok zordur. ne desen boştur, ama her durumda bir kadının aşık olmasına saygı duyarak incinmemesi adına her şeyi yaparsın. lakin incinecektir...
boy kilo oranı olması gerekenden fazla ise veya az, çürük raporu verilmesi ve dolayısıyla askere alınmamak demektir. hep bana ilginç gelmiştir bu oran. şimdi gemi gibi kıçını kaldıramayan bir adamdan bahsediyorsak eğer, tamam, gitmesi sıkıntı, daha kıçını kaldıramıyor. ama paldır küldür sevişebilen bir erkeğin boy kilo oranı vesilesiyle askere alınmamasını anlayamıyorum. bu şahan misal, başka bir rahatsızlığı yoksa eğer nasıl çürük çıkar yahu...
cem yılmaz üstadımızın da şovlarında değindiği üzere atom mühendisi de olsan, askere gidince televizyoncu olacaksın arkadaş. gazinodaki o pek kıymetli televizyonun tüm sorumluluğu sende olacak, sen açıp kapatacaksın.
ibretle sözlüklerde gördüğüm, türk erkeklerinin yüzde 83 ünün türk kızlarının paragöz olduklarını düşünmeleri durumudur. her entry "türk kızları tipe kişiliğe bakmaz, erkeğin arabasının modeline bakar" tadında gitmekte, gençler yanlış yönlendirilmektedir.
kazın ayağı öyle değildir gençler. kızlarımız candır, narindir, tipe de bakar, kişiliğe de... kızların da tam olarak yüzde 83 ü bu zümreye aittir. sizin bahsettiğiniz yüzde 17 lik azınlık, erkeklerin değil paranın peşinden koşmakta, gençlere kötü örnek olmaktadır. lütfen bu yanlıştan kurtulun artık.
sözlükte bilimum "eski" nesillerin dikkat çekmek için başvurduğu troll lük eylemini yapmaktır. daha yazı yazmaktan bihaber, "hiçbir" in yazılışı hakkında en ufak bir fikri olmayan, eski nesil olunca yaşının da eski olduğunu zannedip bir o kadar da bu alemlerde görmüş geçirmiş olduğunu zanneden, kelime lügatına dahi anlamında bir "ta" eklemiş güruh mensubudur. gidin troll lük işlevinizi başka konularda gerçekleştirin, yazacaksınız illa yediyle ilgili bir şey, adam gibi yazın. hadi şimdi dağılın.
bu trabzonsporlu yattara hep çok sempatik gelmiştir bana, hani eskiden bi kompela vardı, şebek yaptılardı adamı, onun gibi işte. neyse, ben bu adamı alıp şöyle bostancı sahilde bi mangal yakasım var. yanında da rakı tabi ki. çok geyik adam, komik adam, acayip mangal muhabbeti çıkar yattara dan. bi oturuşta bi büyük bitirir zaten bu herif...
neyse tez zamanda gerçekleştireceğim eylemdir. yanımıza belki gene çok sevdiğim sabri yi de alırız. o da iyi içicidir.
