Pazar günü son vizeden çıkıp, pazartesi sabahın 9 unda derste hocanın sırıtarak " vizelerden sonra eve gitmeyin diye bütün mülakat ve quizleri bu haftaya koyduk " söylemini , şu şekilde anlamama yol açan eylem " biz büyük o*ospuyuz, sırf siz 2-3 gün de olsa dinlenemeyin diye böyle gavat gavat hareketler yapıyoruz "
Kadınlar tarafından yapıldığında erkeği tahrik eden mesleklerdir. Örneğin, Çocuk bakıcılığı. Şayet bana kalırsa, inşaat mühendisi bir bayan gayet Çekicidir.
Ateizmi Anti islam sanmak diye bir kavram yoktur. Zaten Anti islam olduğunu düşünen kişiye göre atayızmdır o. Toplum cahillerden arındırılmalı diye sosyal bir mesajda eklemek isterim.
ezanın okunmasını erdoğana bağlayan yazarın açtığı garip bir entry başlığıdır. fikrimi belirtmek isterim ki, şu an bu ülkede cami var ise Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir. erdoğan sayesinde (yüzünden) olan şey ise, cami sayısının okul sayısından fazla olmasıdır. ki erdoğan olarak bahsettiğimiz şahıs için denebilecek en güzel söylemlerden biri ise '' allah yeryüzüne inse, erdoğan yanlıştır dese ; erdoğan allah yok diye önerge verir. ''
yazarların sahip olduğu üniversiteler hakkında bilgi toplamaya çalışan bir yazar tarafından açılmış başlıktır. '' sen burayı forum mu sandın loo !! '' demek istedim şu anda ama onu da demeyeceğim. üniversite sahibi insanın burada işi ne diyerek daha da saçmalıyor ve neden yaptığımı bilmediğim halde uzatıyorum.
cebi var mı diye merak ettiğim, ak gençlerin uyduğu ve popüleritesi oldukça yüksek olan yeni akım. toplanıp boğaz köprüsünden atlamaları tek arzumdur şu sıralar.
1 mayıs gününün önemini belli etmek icin girilmiş bir başlıktır. fakat bazi eksikleri vardir ;
1 mayis hükümetin ellerini ovuştura ovuştura beklediği, acaba kaç kişinin amuagoycaz diye heyecandan, nisan ayının başlarindan beri uyuyamadıkları gündür.
1 mayıs işçilerin " biz de varız " diye haykırmak istedikleri , dilek ve isteklerini yürüyüş yoluyla hükümete duyurmak istedikleri gündür.
1 mayıs emekçi işçileri desteklemek isteyen sosyalist insanların katılım gösterdiği, pankart açarak ( söz uçar, yazı kalır ) soylemek istediklerini halka, yazili ve görsel medyaya ilettikleri gündür.
1 mayıs aslında çelenklerle kutlanması ve hükümet-emekçi arasında saygı cerçevesi içinde söyleşilerin yapılması gerektiği gündür. fakat her 1 mayısta insanların analarından emdikleri süt burunlarından getirilmek suretiyle, ortalık savaş alanına çevirilir.
2o14 1 mayis işçi ve emekçi bayramında umarım tomanın altinda kalarak veya polisin orantılı biber portakal karışımı gazından yiyerek ; ölmeler veya sakatlanmalar olmaz.
1 mayıs emekçileri, hepinize saygı duyuyorum !
ateistlerin kötü koktuğu belirtmiştir. başlığı açan yazara ' ne zamandan beri ateistsin ? ' demek istediğim sorudur. şayet ateist değilse, başlığı yanlış açmıştır. ' leş kokulu ben ' diye değiştirmesini öneririm.
ateist olma sureci, herhangi bir dine mensup olan bir insanin o dinden cikarak dine olan inancini yitirme surecidir. bir anda olan birsey degildir, ateist olmak icin cok uzun bir surec gerekir. cok okumak ve arastirmak bu sureci hizlandirabildigi gibi, yavaşlatabilir. ilk olarak ateistlik diye birsey oldugunu duyar insan ve ogrenmeyi seven bir insan ise ateizmin ne oldugunu arastirmaya baslar. en başlarda mantiksiz gelir, bunlari ogrendigi icin bile icinde korku oluşur. eger kişi korkularına kapılırsa araştırmaktan vazgecer ve dini bütün bir insan olarak yaşamaya devam eder. eğer korkularının üstüne gider ve bunlarla başa çıkmayı başarabilirse, ateizmi daha derinlemesine araştırmaya başlar. bir sonra ki aşama ise, ateizmde mantık aramak ve kendi bilgileriyle karşılaştırmaktır. bu süreç boyunca insan sorgulamayı öğrenir. çeşitli kitaplardan ve bilgi kaynaklarından yararlanarak doğru bilgiye ulaşmaya ulaşmaya çalışır. bu süreçte kişi hale dini bütün bir insandır, henüz dine olan inancını yitirmemiştir. diğer aşamada insan edindiği bilgileri ölçüp tartar ve yavaş yavaş çevresindeki insanlar ile bu bilgileri paylaşmaya başlar. çevresindeki insanların vereceği tepkiler çok önemlidir bu noktada çünkü, insan o an kendi bilgileri dişında tutanacak dal arama sürecindedir. çevresi tarafından dışlanmaya başlar insan yavaş yavaş, insanlar içlerinden allahim sen nasıl biliyorsan öyle yap demeye başlarlar. eger kişi çevresinin etkisi altında kalıp, sorgulamaktan vazgeçerse dini bütün bir insan olarak yaşamaya devam eder. bir diğer açıdan ise; eğer kişi çevresindeki insanları önemsemez ve saf, gerçek, bilgiyi aramaya devam ederse artık o sorgulamaya başlamış bir dindardır. çevresindeki insanlardan kafir, atayız, satanik, puşt .. vs. tepkiler almaya başlamıştır. bir sonra ki aşamada kişi sorguladıkça dinden uzaklaşmaya başlamıştır ve ilk olarak neden din ? diye sormaya başlar kendine ve sonra şu şekilde devam eder neden bir çok peygamber, neden bir çok din, neden allah ? bu sorulara bir şekilde cevap aramak artık kişinin tek işi olmuştur. geceleri uyuyamamaya başlamıştır. tanıdığı din ile ilgilenen kişilere sorular sormaya başlar, muhtemelen bir kalk git, dinden çıkaracaksın beni / sorgulanmaz böyle şeyler / bu dediklerin kutsal kitapta yazıyordu gibi laflar duyar. bir sonraki süreçte , kafasındaki sorulara cevap buldukça değişim sürecinin içine girer. bu süreçte peygamberlere olan inancını kaybeder ve dolayısıyla kutsal kitap ile dinlerede. inancını kaybetmesi yıllar bile sürebilir. ve şu an artık bir deisttir. deizme inanan bir birey haline gelmiştir kişi. bir sonraki aşamada kişi deizmi sorgulamaya başlar. burada artık aklında tek asıl soru vardır. tanrı var mı ? asıl zor süreç budur. evrenin bir yaratıcı olmadan varolduğuna inanma sürecidir bu. bu süreçte kişi daha çok okumaya ve araştırmaya başlar. artık o evreni sorgulayan bir deisttir. evrenin oluşumu hakkında sayısız bilgi edinmiş ve ayaklı kütüphane haline gelmiştir artık. şu anda tek sorunu vardır , öğrendiklerinin tatmin edici olması veya olmaması. eğer öğrendikleri tatmin edici bulmaz ise, bir deist olarak yaşamına ve araştırmaya devam eder. eğer öğrendiklerini tatmin edici buldu ise, o artık bir ateisttir. bundan sonraki aşama en zor aşamadır. bir ateist olarak yaşamına devam etmeye başlar, çevresindeki ateist olmayan insanlardan tek farkı cesaretini toplayıp tabularını bilgi edinme araştırma ve öğrenme yoluyla yıkmış olmasıdır. ateist insan, dindar insanı cahil olarak görmeye başlar artık fakat çevresinde ki insanlar onu kedi kesen, ayin yapan, kan içen, her gece en az 3 kadın/erkek ile sex yapan, insanları dinden çıkarıp para kazanan tüccar, uyuşturucu bağımlısı ..vs olarak görmeye başlarlar. son aşama ise ateist olarak insanlarla başa çıkmaya çalışma aşamasıdır. en korkunç süreç budur. bu süreçte ateist insan kendine yeni çevre edinmeye başlar, kendi gibi olan bireylerle arkadaşlık kurmak isterler. artık o dinlere peygamberlere ve tanrıya inanmayan ateist bir bireydir.
9 ve üzeri nesil yazarların 10. nesiller hakkında ki genel görüşüdür. evet buna 10. nesil bir yazar olarak katılıyorum. bende yorum yapamıyorum , yorum yapmayı bilmiyorum çünkü eski yılların başlıklarından artık eser yok. o kadar kalitesiz başlıklar açılıyor ki artık sözlükte, altına yazılacak yorum bulunmuyor.
hayata umut dolu bakmaya çalışan insanların içerisinde bulunduğu bir durumdur. bu tip insanlar genelde, geçmişinde kötü olaylar yaşamış fakat bunların unutulabilir olduğuna inanan kişilerdir.
aşık olmuş erkek, bir bayana veya bir adama karşı yoğun duygular besleyen ve bunu da aşk olarak adlandıran erkektir. kişiden kişiye farklılık gösterdiği gibi çoğu zaman '' bütün erkekler aynısınız '' sözlerini duyan erkeklerinde başına gelebilen bir olaydır. erkek aşık olduğu zaman çok şirin olur, alın onu evinize beslemeye başlayın, aşık erkekten zarar gelmez.
tam olarak ne anlatacağını bilmeyen insanların yaptığı bir olaydır. dinlerken sıkıcı olabilir fakat karşınızda ki size önem verdiği için aklındakileri bir şekilde anlatmaya çalışıyordur. bu konu ile ilgili einstein ın bir lafı vardı ( yanlış hatırlamıyorsam ) ; ''söyleyeceği şeyi tam olarak anlamamış insan, size o konuyu kısaca anlatamaz.''
darağacında üç vatan haini, Deniz Gezmiş, Hüseyin inan ve Yusuf Aslan için söylenmiş olan sözdür. genellikle yobaz ve faşist kesimde yankı bulan bir söylemdir. fikrimce; tamamiyle saçmalamaktır, neyin ne olduğunu bilmeden, kulaktan dolma bilgilerle ülkücü olan bir gencin söyleyebileceği bir sözdür. hiç bir genç fikirleri yüzünden ölmeyi hak etmez (başka birşey yüzünden de ölmeyi haketmez gerçi), hiç bir anne ölmüş evladının arkasından kahrolmayı haketmez, hiç bir hükümet sadece fikirleri yüzünden insan öldürecek kadar vahşi olamaz.
bu üç genç fidan, her zaman vatanları için uğraşmışlardır. hükümetin değil, halkın refahı için uğraşmışlardır. hükümetin kıçını yalayıcılar olmamışlardır hiç bir zaman. işte bu yüzden kaybetmişlerdir canlarını. bunu söylemek, bunu okutmak, bunu anlatmak, bunu okumak, bunu sindirmek, bunu kaldırmak bu kadar kolay değil. kaybedilen bozuk para değil , kaybedilen hayat ! kaybedilen can ! kaybedilen evlat ! kaybedilen abi ! kaybedilen dost ! kaybedilen gelecek & geçmiş ! kaybedilen o kadar çok şey var ki.
kaybedilen bu başlığı açan yazarlar gibi insanlar, kaybedilen vatan ulan vatan.
müziğin rahatlatıcı etkisi, notalarda saklı olan afyondur. gözlerinizi kapattığınız anda, ruhunuzun başka bir yerde olduğunu hissedersiniz. işte bu müziğin rahatlatıcı etkisidir.