Çıktığın ağacı, sahibinin sesiyle anında terk etmen ve ederken de topladığın eriklerin yarısını yolda düşürüp kalanıyla yaptığın mükemmel ziyafettirki, çok başıma gelmiştir. Tadı damağımda kaldı ya laa.
Bandırmadan başlayıp Çanakkaleye gidenedek, uzun ince bir yol misali çevresinde minik minik köylerin olduğu, varınca da küçük ama sevimli bir merkezine sahip tarih kokulu, truva atıyla yapılmış bir merhaba sıyla ünlü şehrimizdir ki rüzgarına karışmış deniz kokusunu çeke çeke kordonunda oturup çayınızı içmeyi sakın unutmayın..
Her gün duymaktan nefret ettiğin duvar saatini, uyumayıp sabahladığın gecelerdeki anne telaşını, pazar temizliklerini, buruşuk kıyafetlerle dolu dolabını... kısacası evini her daim hatırlamak.. özlemek..