comploteur
45 (uyuyan dev)
altıncı nesil silik 1 takipçi 0.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    dtp nin obama dan talepleri

    1.
  1. PKK-DTP çizgisinin bugün gündemde tuttuğu iki temel talep var :

    1 - Kürtçeye ve Kürt kimliğine Anayasal güvence sağlanması,

    2 - Kürtçenin eğitim dili olarak da kullanılması.

    Ayıptır. Fitnedir. Fesattır.

    Kim beni kürt kardeşimden ayırmaya çalışıyorsa haindir... şerefsizdir...

    Bu ülkede an itibariyle Kürt kökenli bakanlarımız var. Öğretmenlerimiz var.
    Doktorlarımız var. Subaylarımız var. Siyasetçilerimiz var. işadamlarımız var.

    Daha ne istiyorsunuz. Daha ne talep ediyorsunuz. Anlamak mümkün değil.
    Kafanızın arkasındakileri bir an önce ortaya çıkarın. Amacınız ne?

    Dtp kürt kardeşimi temsil etmiyor, edemiyor.

    Biz bu ülkeyi beraber kurduk. Dtp Kürt kardeşime değil Ermenistan'a
    Yunanistan'a hizmet ediyor. Uyan Türkiye.

    Gün gelicek isminiz Hainler diye anılacak. Tarih bunu da yazacak.
    15 ...
  2. kapitalist sistemin son kurbanı sonkurbanı türklük

    1.
  3. Canavarlaşan sistemin son kurbanı da Türk Milli Takımı üzerinden sömürülmek istenen
    kutsal milli duygular.
    insanların ceplerine ellerini sokmak için birbirleriyle
    yarışan sınır tanımaz akrep firmalar, hergün durmaksızın ekranlarda dönüp duran reklam filmleriyle beyinlerimizi bulandırarak paralarımızı hortumlamak için birbirleriyle yarışıyorlar.
    Bazen çok amansız oluyorlar bazende Semih'i onlar da sonradan oyuna sokuyorlar.

    Bizim değerlerimizle oynuyorlar. prostesto ediyoruz.

    Bırakında Milli takımımız bizim olsun. Fatih terim onların.
    2 ...
  4. kapitalist davranislar

    1.
  5. Çağımızın insanları nasıl da beynine şırıngayla zehirli ilaçlar
    enjekte edilmiş gibi kapitalist davranışlar göstermeye başladılar.
    Bundan daha 10 seneye önceye gidildiğinde şunları çok rahat gözlemleyebilirdiniz.

    -milletimizi misvirperverdi. Misafirler sultanlar gibi ikramlara mazhar olurlardı.
    -herkes birbirine güvenirdi kimse kimseden şüphe duymazdı.
    -önce dost gelirdi sonra "ben"
    -Bir dilim ekmeği paylaşırdık biz.
    -Komuşumuz aç dururken "tok" yatamazdık biz.
    -10 lira için birbirimizi vurmazdık biz.

    Yazık çok şey değişti! Artık hep bencillik hep para, para için adam vurma...
    Ne değişti ne!!!
    0 ...
  6. paradoksun kenarindan

    1.
  7. -Timsahın biri Nil kenarında çamaşır yıkmakta olan bir kadının bir anlık gafletinden yararlanarak onun çocuğunu yakaladı. Kadın çocuğunu geri vermesi için timsaha yalvardı. Timsah, "çocuğuna ne yapacağımı doğru olarak tahmin edersen, onu sana veririm, aksi halde onu yerim," dedi.

    Kadın, "Ay! Yavrumu yiyeceksin," diye bir çığlık attı.

    Timsah, "pekala," dedi, "artık onu sana veremem, çünkü böyle yaparsam sen yanlış tahminde bulunmuş olursun. Halbuki sana yanlış tahminde bulunursan onu yiyeceğimi söylemiştim."

    "Tam tersine," dedi kadın, "yavrumu yiyemezsin, çünkü onu yersen doğru tahminde bulunmuş olurum ve doğru tahminde bulunduğumda onu bana vereceğini söylemiştin."

    (Benzer bir paradoks da şöyledir: Kral adama, "bana bir şey söyle, doğru çıkarsa seni astıracağım, yanlış çıkarsa senin boynunu vurduracağım." Adam, "benim boynumu vurduracaksın," dedi.)

    -Yunanlı ünlü avukat Protogras, verdiği özel dersin ücreti ile ilgili olarak öğrencisiyle bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre öğrencisi aldığı ilk davayı kazanırsa bu ücreti avukata ödeyecek, kazanamazsa ödemeyecektir.

    Dersin bitiminden hemen sonra herhangi bir dava almayan öğrenciden ses seda çıkmaz. Sabrını yitiren avukat, bir dava açarak bu ücreti öğrencisinden talep eder. Yeni avukat olan öğrenci bu ilk davasında kendini savunmayı üstlenir.

    Bu davayı öğrenci kazanırsa ilk davasını kazanmış olacağı için davayı kaybeden hocasına parayı ödemek zorunda kalacaktır.

    Tersine davayı kaybederse bu kez de davayı kaybettiği için hocasına yine ödeme yapmak zorunda kalacaktır

    -Bir fincan sütümüz ve bir fincan da kahvemiz var. Bir kaşık sütten alıyoruz ve kahve fincanına döküyoruz. iyice karıştırıp oradan da bir kaşık alıyoruz ve süte döküyoruz. Şimdi sorumuz geliyor:
    Kahvedeki süt mü yoksa sütteki kahve mi daha fazladır?
    Cevap şaşırtıcı gelebilir ama karışım oranları eşittir. işte ispatı:
    Kabul edelim ki karışımımız homojen olmasın. Meselâ kahveye kattığımız süt, tamamen dibe çöksün. Kahveden aldığımız miktar tabi ki sütten aldığımıza eşit olacaktır. Veya:
    ilk karışımdan sonra kaşığımızın yarısı süt, yarısı da kahve olsun. Bu sefer yine sütte yarım kaşık kahve, kahvede yarım kaşık süt bulunacaktır. Veya:
    ilk karışım homojen olsun. Aldığımız bir kaşık karışımın % 90 ını kahve, % 10 unu süt kabul edelim. Sütün % 90 ı kahvede kalmıştır. Sonuçta eksilen sütün yerini kahve dolduracağından karışım oranları eşit olur.

    -Bir nesnenin d yolunu alabilmesi için önce o yolun d/2 sini gitmesi gerekir.
    Ancak d/2 sini gitmeden önce d/4 ünü gitmesi gerekir. d/4 ünü gitmeden önce d/8 ini
    gitmesi gerekir vs. Bu dizi sonsuza kadar uzatılabilir.
    Öyleyse bir yolun tamamını gitmek sonsuz sayıda hamle ile mümkündür.
    O halde d uzunluğunda bir yol gidilemez.
    1 ...
  8. teorisyen darwin

    8.
  9. Evrim teorisini kabul ederek kendini dış dünyaya ve gelişen bilime kapatan kişilere
    genetik biliminin varolduğunu ve bunun şu an için insanlığın geldiği son nokta olduğunu
    hatırlatmak isterim. Artık kafanızdaki tabuları yıkarak genetik ile ilgili alta geçen
    paragrafa bilim adına göz atmanızı rica ederim.

    Bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. Bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. Bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... Maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... Bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur.

    Haydi kalın sağlıcakla...
    0 ...
  10. bundan 127 yil once yasamis siradan insan

    1.
  11. Kimdi! nerede nasıl doğdu,annesi,babası kimdi, nerde eğitim gördü, nasıl yaşadı,
    belki de çok iyi arkadaşlar edindi,kimle evlendi bilinmez, çocukları oldu,
    baba oldu, dede oldu bir sürü tanıdığı insanlar vardı. Önce arkadaşlarının yavaş yavaş
    kaybetti. Tanıdğı insanlar birer birer arasından ayrıldı. Sonra o da öldü.
    Belki hayalleri umutları, yapacağı bir sürü iş varken...

    Sonra ardı arkasına onu sevenler, tanıyanlar, bilenler öldü.
    Onu tanıyanlardan hatta torunlarından bile yaşayan kimse kalmadı.
    Kimse adını,namını sokağını bilmez, tanıyamaz hale gelmişti.
    Dünya da yaşayan kimsenin hafızasında o kişiyle ilgili en ufak bir bilgi kalmamıştı.
    Evinde başkaları yaşıyor, sokağında başkaları geziyor ve şehrinde ondan bir haber
    insanlar yaşıyordu.

    Bizde birgün bu dünyadan ayrıldığımızda belki 27 belki 127 belki de 227 yıl sonra
    bizi hatırlayan bir kişi kalacak mı kalmayacak mı bilinmez...

    Onun için şu an da yaşadığın hayatın kıymetini bil. Ne yeniden doğacak ne yeniden yerden
    bitecek ne de harcadığın zaman sana geri verilecek onun için kimseden korkmadan onurlu
    bir hayat sürerek neden yaratıldığını düşünerek kime kul olduğunu tekrar düşünmelisin.
    Belki de 127 yıl sonra sana yardım edecek bir lütufla karşılaşabilirsin.
    1 ...
  12. en saf alici

    1.
  13. Sene 1929...

    Suikaste kurban giden ABD başkanı Kennedy'nin babası joseph Kennedy,
    Wall Street'in en büyük yatırımcılarından biriydi. Bir gün yürüyerek
    işe gidiyor.Ayakkabısını boyatmak için bir boyacının yanına yaklaşıyor,
    ayağını boyacı tezzgahının üzerine koyuyor ve bir yandan da laflıyorlar.
    Boyacı diyor ki, "Borsada acayip para var abi, son aylarda müthiş kazandırıyor."
    Bunu duyan Kennedy, içinden diyor ki, "Boyacı bile borsadan para kazandığını
    düşünüyorsa, bu iş bitmiştir * Başka alacak kimse kalmamıştır..."
    O gün elinde ne var ne yok satıyor...

    Bir hafta sonra, tarihe "Kara Perşembe" olarak geçen 1929 krizi patlıyor.
    Borsadaki hisse senetleri tuvalet kağıdı oluyor. Kennedy ailesi ise
    "EN SAF ALICI"yı farkettiği için, servetini koruyor.

    Şimdi ülke olarak ayakkabı boyacısı konumunda mıyız?

    Dünyanın en saf alıcıları burda.Merhaba Türkiye...
    0 ...
  14. fatih in adaleti

    1.
  15. Her şey Fatih'in Ayasofya'dan daha yüksek kubbesi olan bir cami yaptırmak istemiyle başlıyor. Ancak Hristiyan olan mimar işin gereğini yerine getirmiyor; belki de gönlü razı gelmediği için inşa ettiği caminin kubbesi yeterince yüksek olmuyor.Bunun kasıtlı yapıldığından şüphelenen Fatih'de mimarın elini kestiriyor. Davaya konu olan şikayet budur.

    Davalının padişah olması uygulanacak olan prosedürü değiştirmiyor ve Fatih kendi şehrinde, üstelik bir Hristiyan davacının önünde kendisini savunmaya çağrılıyor. Mahkeme salonu...
    Padişah, makamında oturan Hızır Bey'in karşısında sıradan bir sanık gibi ayakta duruyor.
    Dava görülüyor ve karar açıklanıyor:
    "Sen Murat oğlu Mehmet! Bu kişinin elini yargılamadan kestirdiğin için kısas olunacaksın! Senin elinde onun ki gibi kesilecek.Ya da onu razı edebilirsen ölünceye kadar onun ve ailesinin geçimini temin edersin."

    Bu adaletli karar karşısında mimar dayanamayarak Padişah'ın ellerine kapanıyor...
    Herkes dağıldıktan sonra Fatih, Hızır Bey'e hitaben : "Eğer padişahlığımdan korkup
    haksız bir karar verseydin billahi kılıcımla kelleni kesecektim." diyor. Bunun üzerine
    Hızır Bey kürsünün altından çıkardığı topuzunu göstererek cevap veriyor: "Hünkarım,
    siz de padişahlığından gururlanıp mahkemenin kararını dinlemeseydiniz Billahi bu topuzla
    başınızı ezerdim."

    işte adalet...
    5 ...
  16. h clinton bizden ne istiyor

    1.
  17. Amerikan dış siyast aktörlerinin ülkemizi ziyaretlerinin genellikle birkaç ayının
    sonrasında pis kokusunun ortaya çıkmaksıyla geldiği gün itibariyle
    basın karşısında gülen yüzlerle verilen pozların ve mesajların hiçbir anlamı kalmamaktadır. Hatta o yalancı gülümsemelerin ülkemiz üzerinde dönen kirli pazarlıkların dış yansıması olduğunu ancak birkaç ay sonunda yüzümüze şamar gibi vurulmaktadır.

    Basına verilen demeçlerle ortak stratejiliğmizden,müteffik oluşumuzdan,dostuğumuzdan
    dem vurarak cicili bicili gülümsemelerle verilen demeçlerin daha sonralarda bedeli
    ülkemize çok ağır ödettirilmiştir.

    Nasıl oluyorda kilometrelerce öteden gelen zatler sadece bu gibi kilişe kelimeleri kullanmak için gelir. Nasıl oluyorda sadece kadınlar matinesi şeklinde çekilen programa katılmak için gelir. Nasıl oluyorda resmi bir ziyaret olmamakla birlikte ve programda yokken Anıtkabir ziyareti yapılıyor ve Atamız bu kişilerin kirli planlarına alet ediliyor. Bunlar sadece asıl olan gerçeğin üstünü örtmek ve basının eline aslı örtmek için verilen materyellerdir.

    Biz gerçeği öğrenmek istiyoruz.Başbakanla 1:45 dakika neler konuşuldu. Nelerin pazarlıkları yapıldı.Bizim öğrenmek istediğimiz gerçekler.

    Örneğin;

    -Amerikan askerlerinin Irak'tan çıkarken binlerce konteynır silah veyahut mühimmatı
    güvenli yollarla ülkemiz kanalıyla mı ülkelerine götürmek istiyorlar. Konteynırların içinde ülkelerine neler götürecekler.Neden geldikleri yolla Ürdün yoluyla ülkelerine geri dönmek istemiyorlar.

    -Kuzey Irak'tan çıkarken PKK terör örgütüne nelerini bırakacaklar. ve onlar bizi bu
    Amerikan silahlarıyla mı vuracak. Bu silahları onlara bırakmamak için o silahalrı bize mi satmak istiyorlar.

    -Yeni girişecekleri Afganistan savaşında incirlik üssünü mü kullanmak istiyorlar.

    -Rusya'dan, iran'dan uzak durmamızı mı istiyorlar.
    -Ve biz bunlar karşısında onlardan neler talep ettik.

    Ve Amerikalı ülkemizden ayrılırken bir de tehtid eder gibi Bir ay sonra Başkan gelecek diyor.O zamana kadar bizden ne yapmamızı istiyorlar. Sorular sorular ve sorular böyle devam ediyor.

    Yazık benim ülkemin insanlarına ve yazıklar olsun bu ülkeyi birkaç menfaat uğruna satanlara.
    0 ...
  18. kurt kanı köpek kanı

    1.
  19. Ninem beşyüz altına alınmış bir köleydi.
    Dedem beşyüz altını sayan bir derebeyi.
    Kurt kanı, köpek kanı birbirine karıştı.
    ikisinden ortaya çıktı bir kurt köpeği.

    Ben ninemden kölelik, dedemden kin almışım;
    Çini bir kase kadar başkadır içim dışım.
    ELiNi ÖPMEK iÇiN YALVARSA DA BAKIŞIM,
    ISIR DiYE TEPiNiR GÖZLERiMiN BEBEĞi...

    Tam da son tahlilde milletimizin durumunu çok iyi yansıtıyor.
    Ne olduğumuzu nereye gitiiğimizi bilen çok az kişi.
    Varsa eğer bir bilen kişi beri gelsin...
    2 ...
  20. tesaduf sanilan seyler

    1.
  21. Bir metal parayı havaya atarsam bunun yazı veya tura gelmesi şansa bağlı değil mi?(hilesiz). işte burda yanılıyoruz.
    Eğer parayı fırlattığımda bunu etkileyen tüm fiziksel faktörleri hesaplayabilseydik
    örneğin elimizin açısı, yerden yüksekliği, parayı fırlatmak için ne kadar güç kullandığım, rüzgar veya hava akımı,paranın alaşımı falan gibi.
    O zaman yazı mı tura mı geleceğini yüzde yüz bilebilirsin.Tüm bunları hesaplamak
    insan için şu an hesaplamak olanaksız gibi gözüküyor. Fakat sırf biz faktörleri hesaplayamıyoruz diye tüm çıkan sonuçlara şans diyemeyiz. Sen herşeyi hesaplayabilirsen eğer çok şansızım çok bahtsızım diye bir ihtimalin olamaz.

    Çalışmazsan kazanamazsın bu kadar basit...
    1 ...
  22. tepeden inme patron

    1.
  23. -Babasından koltuğu sadece kanbağı olduğu için alır.
    -Koltuğa oturmasında hiçbir yöneticilik özelliği aranmaz.
    -Hiçbir zaman bir ay boyunca sabah 8 akşam 6 çalışarak maaş almamış ve buna da ihtiyacı
    olmamıştır.
    -Her zaman etrafında yalaka cinsinden tipler dolaşır.
    -Herkese tepeden bakar. Küçük dağları ben yaratmışım misali.
    -Emeği önemsemez.Mecbur oldukları için çalıştıklarına inanır. Biri gider biri gelir gözüyle bakar.
    -Onun gözünde çalışabilmen iki dudağı arasındadır.Ne kadar bilirsen bil.
    -Evine 5 tane plazma alır. Görmemişlikten olsa gerek.
    -700 YTL maaş verirken eli titrer ama 20.000 tl kredi kartını yatırırken birşey hissetmez.
    -9 da işe gelir. 11 e kadar kahvaltı, gazete, haber vs. Arada uyur. Birkaç yönetici azarlar. En geç 16:00 şirketten ayrılır. Şirketi otel gibi kullanır.
    -Kimse tarafından sevilmediği halde herkesten bol bol gülücük alır.
    -Kıyak bir meslektir anlaşılan...
    0 ...
  24. basarmak istiyorsan

    1.
  25. Deneyeceksin. Şöyle ki;

    Mıcheal Jordan'dan:

    "Başarınızın sırrı nedir" diye sordular. Kariyerimde 9 binden fazla şut kaçırdım.
    Yaklaşık 300 maç kaybettim. Maçı kazanmak için son şutu kullanma sorumluluğu alıp ta
    başaramadığım maç sayısı 26. Hayatım boyunca defalarca ama defalarca kaybettim. işte başarımın sırrı budur.

    Buyrun birde burdan bakalım...
    0 ...
  26. enerji mi bilgi mi

    1.
  27. Genç adamlar;

    akıl yürütmekten çok icat etmeye, akıl danışmaktan çok iş bitirmeye ve oturmuş işlerden çok yeni projeler ortaya atmaya yeteneklidirler...

    Yaşlı Kişiler ise;

    çok fazla itiraz eder, çok uzun süre fikir alışverişinde bulunurlar; maceraya ise nadiren atılırlar...

    Sonuç:?
    0 ...
  28. deli pedro ve osmanlı

    1.
  29. iki yüzyıl boyunca Osmanlı imparatorluğu askeri,ekonomik ve kültürel açılardan Rusya'dan daha ileriydi.(Bence Osmanlı 1700 yılların sonuna kadar değil Rusya'nın dünyanın çok ilerisindeydi. Neyse devam edelim.) Ama 1700'lerde teknolijinin önemini kavrayamayıp ülkeyi ileri götürmeye çalışan bir Osmanlı Sultanı çıkmamıştır. Dolayısıyla, Rusya Pedro döneminden itibaren hızlı ve geniş adımlar atarken, Osmanlı yavaş ilerledi.Ne yazık ki bu durum Mustafa Kemal Atatürk dönemine kadar devam etti.

    Fakat o dönemlerde Rusya'nın başında bulunan Deli Pedro yerine, Osmanlı topraklarında
    reform yanlısı bir Sultan olsaydı eğer, şu durumda Osmanlı cihana hakim çok büyük bir güç olma olasığı çok yüksekti.

    Sanki Türkiye Cumhuriyeti'nin 2009'ları Osmanlı'nın 1700'leri gibi değil mi?
    2 ...
  30. machiavelli ve liderlik

    ?.
  31. Korkulan kişi olmak sevilen kişi olmaktan çok daha emniyetlidir... Çünkü sevgi,
    insanların bencillikleri nedeniyle işleri geldiği zaman kopardıkları bir yükümlülükler
    zinciriyle bağlıdır; ama korku asla iflas etmeyen bir cezalandırılma korkusuyla
    sürekli kılınır. Katılıyor muyum? Kesinlikle evet!
    1 ...
  32. fikra yazari

    1.
  33. Tam bir toplum sevdalısı.
    Toplum için bir sayfa fıkra yazmıştır.insanlar gülsün eğlensin diye.
    Fakat o uzun fıkraları yazarken sıkılmak darlanmak insanı bitirir heralde.
    O uzun fıkraları da kimse okumuyor bilginize.Ellerinize sağlık.
    0 ...
  34. mustafa denizli ve besiktas

    ?.
  35. Mustafa Denizli'nin bayağı futbolu Beşiktaş'ı da eline geçirmiştir.
    Kendi gibi heyacansız kişiliğini Beşiktaş'ında futboluna yansıtmıştır.
    Ben ki futbolu çok seven bir insan olarak onun maçlarını izlemeye tahammülüm yok.
    Bir teknik adam nasıl olur da yenilmemek için elinden gelen herşeyi yaparda yenmek uğruna hiçbirşey yapmaz.En basit ihtimalle ezik bir kişilik. Atak olmasını şiddetle tavsiye ederim.
    0 ...
  36. üç sene beklenen sınava 1 hafta kalması

    ?.
  37. Türkiye'de yarış atı kıvamına gelmiş öğrenci ve kıdemli öğrencilerin hep hayatımın son sınavı diye baktıkları sınavlardan an itibariyle en önemlisi fakat 1 sene sonra anlamsız hale gelecek olan sınavlardır. Hep çok önemli diye bakılan fakat sınava 1 hafta
    kala aman Allah'ım hiçbirşey aklımda yok deyip kitaplara sarılma, onlarla yatıp kalkma,
    otobüslerde konu ezberleme durumudur.Çok vahimdir. Önce kendim için sonra bu durumdaki
    herkes için "vah... vah... vah..." dediğim durumdur.
    0 ...
  38. © 2025 uludağ sözlük