comploteur
45 (uyuyan dev)
altıncı nesil silik 1 takipçi 0.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    galatasaray yerine cincon diyen gerizekalı

    1.
  1. Ben böyle yürek görmedim böyle sevgi!
    şimdi efsane büyümekte gün be gün.
    bütün dünya üstüme gelse ne fark eder?
    senin için ölmeye değer fener!
    0 ...
  2. cincon un fenerbahçeyi yenme ihtimali

    15.
  3. Ben böyle yürek görmedim böyle sevgi!
    şimdi efsane büyümekte gün be gün.
    bütün dünya üstüme gelse ne fark eder?
    senin için ölmeye değer fener!
    1 ...
  4. cincon un fenerbahçeyi yenme ihtimali 2

    1.
  5. Yer Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı

    06.05.2001 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    16.02.2002 Fenerbahçe 1 - Cin Con 0

    06.11.2002 Fenerbahçe 6 - Cin Con 0

    29.02.2004 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    22.05.2005 Fenerbahçe 1 - Cin Con 0
    08.03.2006 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    22.04.2006 Fenerbahçe 4 - Cin Con 0
    03.12.2006 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    08.12.2007 Fenerbahçe 2 - Cin Con 0
    03.02.2008 Fenerbahçe 0 - Cin Con 0
    09.11.2008 Fenerbahçe 4 - Cin Con 1

    Kadıköy de 11 maç 10 galibiyet 1 beraberlik.
    Tarih bunları yazıyor

    Bu istatislikte böyle bir ihtimal gözükmüyor

    Bu böyle sürer sürer sürer sene 3009 olur gene de bitmez...
    2 ...
  6. cincon un fenerbahçeyi yenme ihtimali

    1.
  7. Yer Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı

    06.05.2001 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    16.02.2002 Fenerbahçe 1 - Cin Con 0

    06.11.2002 Fenerbahçe 6 - Cin Con 0

    29.02.2004 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    22.05.2005 Fenerbahçe 1 - Cin Con 0
    08.03.2006 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    22.04.2006 Fenerbahçe 4 - Cin Con 0
    03.12.2006 Fenerbahçe 2 - Cin Con 1
    08.12.2007 Fenerbahçe 2 - Cin Con 0
    03.02.2008 Fenerbahçe 0 - Cin Con 0
    09.11.2008 Fenerbahçe 4 - Cin Con 1

    Kadıköy de 11 maç 10 galibiyet 1 beraberlik.
    Tarih bunları yazıyor

    Bu istatislikte böyle bir ihtimal gözükmüyor

    Bu böyle sürer sürer sürer sene 3009 olur gene de bitmez
    3 ...
  8. dtp nin obama dan talepleri

    1.
  9. PKK-DTP çizgisinin bugün gündemde tuttuğu iki temel talep var :

    1 - Kürtçeye ve Kürt kimliğine Anayasal güvence sağlanması,

    2 - Kürtçenin eğitim dili olarak da kullanılması.

    Ayıptır. Fitnedir. Fesattır.

    Kim beni kürt kardeşimden ayırmaya çalışıyorsa haindir... şerefsizdir...

    Bu ülkede an itibariyle Kürt kökenli bakanlarımız var. Öğretmenlerimiz var.
    Doktorlarımız var. Subaylarımız var. Siyasetçilerimiz var. işadamlarımız var.

    Daha ne istiyorsunuz. Daha ne talep ediyorsunuz. Anlamak mümkün değil.
    Kafanızın arkasındakileri bir an önce ortaya çıkarın. Amacınız ne?

    Dtp kürt kardeşimi temsil etmiyor, edemiyor.

    Biz bu ülkeyi beraber kurduk. Dtp Kürt kardeşime değil Ermenistan'a
    Yunanistan'a hizmet ediyor. Uyan Türkiye.

    Gün gelicek isminiz Hainler diye anılacak. Tarih bunu da yazacak.
    15 ...
  10. nike amansız ol reklamı

    16777215.
  11. Amansız demek Türk Milli takımını ve milli duguları iki spor eşyasını daha fazla müşteri bulmak için
    satmak demektir.
    0 ...
  12. kapitalist sistemin son kurbanı sonkurbanı türklük

    1.
  13. Canavarlaşan sistemin son kurbanı da Türk Milli Takımı üzerinden sömürülmek istenen
    kutsal milli duygular.
    insanların ceplerine ellerini sokmak için birbirleriyle
    yarışan sınır tanımaz akrep firmalar, hergün durmaksızın ekranlarda dönüp duran reklam filmleriyle beyinlerimizi bulandırarak paralarımızı hortumlamak için birbirleriyle yarışıyorlar.
    Bazen çok amansız oluyorlar bazende Semih'i onlar da sonradan oyuna sokuyorlar.

    Bizim değerlerimizle oynuyorlar. prostesto ediyoruz.

    Bırakında Milli takımımız bizim olsun. Fatih terim onların.
    2 ...
  14. kriz

    1.
  15. Tarih arşivlerini inceleyin, kendi tecrübelerinizi biraraya getirin , ister özel
    ister toplumsal hayatta, okuduğunuz duyduğunuz veya hatırladığınız büyük başarısızlıklara götüren sebepleri iyice düşünün; felaketin çoğunlukla, insanların ne zaman iyi olduklarını ve usluca oturup hallerine şükretmeleri gerektiğini bilmemelerinden kaynaklandığını göreceksiniz.

    Adam Smıth (1759)

    Adam! daha 1759 da çözmüş biz daha neyin peşindeyiz.

    Halinize şükredin "Adam" olun adam!
    1 ...
  16. kapitalist davranislar

    1.
  17. Çağımızın insanları nasıl da beynine şırıngayla zehirli ilaçlar
    enjekte edilmiş gibi kapitalist davranışlar göstermeye başladılar.
    Bundan daha 10 seneye önceye gidildiğinde şunları çok rahat gözlemleyebilirdiniz.

    -milletimizi misvirperverdi. Misafirler sultanlar gibi ikramlara mazhar olurlardı.
    -herkes birbirine güvenirdi kimse kimseden şüphe duymazdı.
    -önce dost gelirdi sonra "ben"
    -Bir dilim ekmeği paylaşırdık biz.
    -Komuşumuz aç dururken "tok" yatamazdık biz.
    -10 lira için birbirimizi vurmazdık biz.

    Yazık çok şey değişti! Artık hep bencillik hep para, para için adam vurma...
    Ne değişti ne!!!
    0 ...
  18. uludağ sözlük çocuk yuvası

    0.
  19. insanların kitaplardan, okullardan, dersanelerden ancak araştırarak öğrenebilecekleri
    peygamberi(s.a.v.) ve milletimizin önderi Mustafa Kemal Atatürk'ü hiçbir şekilde
    üzerinde çalışmadan, birbirlerine nispet yapar gibi kulaktan dolma ve ancak kendi
    küçük kafalarını inandırabilecek düşünceleriyle futursuzca eleştirmeleri sanki ergenliğine yeni girmiş çocukların vucutlarındaki değişimleri birbirlerine danışarak öğrenmeye çalışmalarına benzeyen sığ muhabbetlerden ibarettir.

    Yazık bir kısım bilgiz ve çöp nesile...
    2 ...
  20. sinavda bos kagit vermek icin vakit gecirmek

    1.
  21. Önemli bir sınavsa hiç çıkılmak istenmez. Herkes birer ikişer çıkmaya başlar.
    Beklersin. Sınıf gitgide azalır beklersin. Artık 3-4 kişi kalmıştır.
    Herkes birşeyşer yetiştirmeye çalışıyordur beklersin. Hocayla kaçamak göz göze gelinir.
    Beklersin. Son kişide kağıdını teslim eder Beklersin. Hoca yanına gelir kağıdını
    almak ister. beklersin. Hocayla son kalan olarak birkaç ahbap söz söylenip kanka
    olunmaya çalışılır.Hoca yemez.Artık bekleyemezsin okulda kimse kalmamıştır.
    Kendi ayak seslerin koridorda yankılanır. Gidersin. ve şimdi dönüp arkana bakarsın
    neden üzüldüğünü anlamazsın.Geçmiş zaman olur ki. Herşey geçer.
    0 ...
  22. paradoksun kenarindan

    1.
  23. -Timsahın biri Nil kenarında çamaşır yıkmakta olan bir kadının bir anlık gafletinden yararlanarak onun çocuğunu yakaladı. Kadın çocuğunu geri vermesi için timsaha yalvardı. Timsah, "çocuğuna ne yapacağımı doğru olarak tahmin edersen, onu sana veririm, aksi halde onu yerim," dedi.

    Kadın, "Ay! Yavrumu yiyeceksin," diye bir çığlık attı.

    Timsah, "pekala," dedi, "artık onu sana veremem, çünkü böyle yaparsam sen yanlış tahminde bulunmuş olursun. Halbuki sana yanlış tahminde bulunursan onu yiyeceğimi söylemiştim."

    "Tam tersine," dedi kadın, "yavrumu yiyemezsin, çünkü onu yersen doğru tahminde bulunmuş olurum ve doğru tahminde bulunduğumda onu bana vereceğini söylemiştin."

    (Benzer bir paradoks da şöyledir: Kral adama, "bana bir şey söyle, doğru çıkarsa seni astıracağım, yanlış çıkarsa senin boynunu vurduracağım." Adam, "benim boynumu vurduracaksın," dedi.)

    -Yunanlı ünlü avukat Protogras, verdiği özel dersin ücreti ile ilgili olarak öğrencisiyle bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre öğrencisi aldığı ilk davayı kazanırsa bu ücreti avukata ödeyecek, kazanamazsa ödemeyecektir.

    Dersin bitiminden hemen sonra herhangi bir dava almayan öğrenciden ses seda çıkmaz. Sabrını yitiren avukat, bir dava açarak bu ücreti öğrencisinden talep eder. Yeni avukat olan öğrenci bu ilk davasında kendini savunmayı üstlenir.

    Bu davayı öğrenci kazanırsa ilk davasını kazanmış olacağı için davayı kaybeden hocasına parayı ödemek zorunda kalacaktır.

    Tersine davayı kaybederse bu kez de davayı kaybettiği için hocasına yine ödeme yapmak zorunda kalacaktır

    -Bir fincan sütümüz ve bir fincan da kahvemiz var. Bir kaşık sütten alıyoruz ve kahve fincanına döküyoruz. iyice karıştırıp oradan da bir kaşık alıyoruz ve süte döküyoruz. Şimdi sorumuz geliyor:
    Kahvedeki süt mü yoksa sütteki kahve mi daha fazladır?
    Cevap şaşırtıcı gelebilir ama karışım oranları eşittir. işte ispatı:
    Kabul edelim ki karışımımız homojen olmasın. Meselâ kahveye kattığımız süt, tamamen dibe çöksün. Kahveden aldığımız miktar tabi ki sütten aldığımıza eşit olacaktır. Veya:
    ilk karışımdan sonra kaşığımızın yarısı süt, yarısı da kahve olsun. Bu sefer yine sütte yarım kaşık kahve, kahvede yarım kaşık süt bulunacaktır. Veya:
    ilk karışım homojen olsun. Aldığımız bir kaşık karışımın % 90 ını kahve, % 10 unu süt kabul edelim. Sütün % 90 ı kahvede kalmıştır. Sonuçta eksilen sütün yerini kahve dolduracağından karışım oranları eşit olur.

    -Bir nesnenin d yolunu alabilmesi için önce o yolun d/2 sini gitmesi gerekir.
    Ancak d/2 sini gitmeden önce d/4 ünü gitmesi gerekir. d/4 ünü gitmeden önce d/8 ini
    gitmesi gerekir vs. Bu dizi sonsuza kadar uzatılabilir.
    Öyleyse bir yolun tamamını gitmek sonsuz sayıda hamle ile mümkündür.
    O halde d uzunluğunda bir yol gidilemez.
    1 ...
  24. musluman ulkede 60 milyon super loto oynanmasi

    5.
  25. Milletimizin gözlerini, kulaklarını kapatıp duymak, inanmak ve yüzleşmek istemediği gerçektir.
    Kime mikrofon uzatsalar herkes hayırsever kazandığı paraları ihtiyaç sahiplerine
    dağıtacaklar.Sen cebindeki 10 lirayı paylaşabiliyormusun ki 50 milyon tl paylaşacaksın
    be adam!!!
    1 ...
  26. bilimsel kanun

    7.
  27. Bilimin amacı nedir?

    -Anlamak

    Bilim, insanlığın çevresini, dünyasını, içinde yaşadığı evreni anlamak için ortaya koyduğu çabadır.Bilimsel sorgulama yöntemlerini kullanarak sürekli yeni kuramlar üretiriz.

    Bilimsel sorgulamalar nelerdir?

    -Bilimsel kuramlar ve her yeni teoremler...

    Her bilimsel kuram veya teorem sorgulamaya açıktır ve sorgulamalar sonucunlar bu teoremlerden bazıları yanlış çıkabilir veya çürütülebilir.

    Geçmişte olan şeyler hakkında tarihi kayıtlar çoğu zaman yetersiz kalır. Fakat olaylar
    asla arkalarında bir iz bırakmadan gerçekleşmezler.Örneğin Himalaya dağlarının,
    Hindistan yarımadasının Asya kıtasına çarpmasının ardından yükseldiğni biliyoruz.

    Bilim, insanın aklındaki sorulara yanıt arayan bir olgudur.
    0 ...
  28. teorisyen darwin

    8.
  29. Evrim teorisini kabul ederek kendini dış dünyaya ve gelişen bilime kapatan kişilere
    genetik biliminin varolduğunu ve bunun şu an için insanlığın geldiği son nokta olduğunu
    hatırlatmak isterim. Artık kafanızdaki tabuları yıkarak genetik ile ilgili alta geçen
    paragrafa bilim adına göz atmanızı rica ederim.

    Bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. Bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. Bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... Maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... Bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur.

    Haydi kalın sağlıcakla...
    0 ...
  30. teorisyen darwin

    1.
  31. 12 Şubat 1809'da Sherewsbury, ingiltere(FUCK)'de doğmuştur.Tıp okuamak için
    Edinburg Üni. girdi. (Ancak kafası o kadar çalışmadığı için atıldı.)
    Bir süre papazlık eğitimi almak için Cambridge'e geçti.( O maymun kafayla bunu da başarması beklenemezdi ve burdan da atıldı.) Fakat çeşitli şempazelikler ve babasının
    zenginliğinden faydalanarak H.M.S. Beagle Araştırma gemisinde yer almayı başardı.
    (sırf tatil olsun diye katıldığı gezi bazılarının başına büyük dert açtı. yazık oldu).

    Darwin Beagle ile 1831 yılında yelken açtı yaşı henüz 22 di.(haha şu çocuğun ettiğine bak.)Ardın beş yıl geze geze tatil yapa yapa dünyayı dolaştı.(Hiçbir bilimsel eğitim almadan)1836 yılında memleketine döndü. Evrim dediği saçmalık 1837 yılında kafasında oluştu. (Keretanın kafasından kimbilir ne cinlikler geçiyordur.)

    21 yıl sonra 1858 yılının Haziran ayında kitabını yazmaya hazırlanırken( 21 yıl 1 kitap
    yazmayı becerememiş şahsiyet) o sıralar Doğu Hindistan'da bulunan ingiliz doğa bilimci
    Alfred Russel Wallace'tan saçma evrim teorisinin anahatlarını aldı.(Ne yaptı? arakladı.)

    Ceza bu ya 1882 yılında böcek ısırmasıyla yakalanmış olduğu Chages hastalığından dolayı
    öldü.(Cehenneme yol aldı.)

    Darwin saçma teorisi 'nin 21. yüzyılın genetik teorisinden bir haber ve bu konuda zerre
    kadar bilgisi olmadan bu kadar saçmalığı biraraya topladığı için kendisinin
    bilim adamından daha çok iyi bir hikayeci olduğu fikri daha doğru olur.

    21. yüzyılda bu adama inanan tüm maymunlara hitaben.( Adam sizi nasıl keklemiş be)
    2 ...
  32. bundan 127 yil once yasamis siradan insan

    1.
  33. Kimdi! nerede nasıl doğdu,annesi,babası kimdi, nerde eğitim gördü, nasıl yaşadı,
    belki de çok iyi arkadaşlar edindi,kimle evlendi bilinmez, çocukları oldu,
    baba oldu, dede oldu bir sürü tanıdığı insanlar vardı. Önce arkadaşlarının yavaş yavaş
    kaybetti. Tanıdğı insanlar birer birer arasından ayrıldı. Sonra o da öldü.
    Belki hayalleri umutları, yapacağı bir sürü iş varken...

    Sonra ardı arkasına onu sevenler, tanıyanlar, bilenler öldü.
    Onu tanıyanlardan hatta torunlarından bile yaşayan kimse kalmadı.
    Kimse adını,namını sokağını bilmez, tanıyamaz hale gelmişti.
    Dünya da yaşayan kimsenin hafızasında o kişiyle ilgili en ufak bir bilgi kalmamıştı.
    Evinde başkaları yaşıyor, sokağında başkaları geziyor ve şehrinde ondan bir haber
    insanlar yaşıyordu.

    Bizde birgün bu dünyadan ayrıldığımızda belki 27 belki 127 belki de 227 yıl sonra
    bizi hatırlayan bir kişi kalacak mı kalmayacak mı bilinmez...

    Onun için şu an da yaşadığın hayatın kıymetini bil. Ne yeniden doğacak ne yeniden yerden
    bitecek ne de harcadığın zaman sana geri verilecek onun için kimseden korkmadan onurlu
    bir hayat sürerek neden yaratıldığını düşünerek kime kul olduğunu tekrar düşünmelisin.
    Belki de 127 yıl sonra sana yardım edecek bir lütufla karşılaşabilirsin.
    1 ...
  34. ihtimali olmayan seylerden birtanesi

    7.
  35. insanların birbirinden çıkar gözetmeksizin bir iyilikte bulunması!!!
    Bunu yapabilen kişiler herhalde artık yürümüyorlardır.
    0 ...
  36. en saf alici

    1.
  37. Sene 1929...

    Suikaste kurban giden ABD başkanı Kennedy'nin babası joseph Kennedy,
    Wall Street'in en büyük yatırımcılarından biriydi. Bir gün yürüyerek
    işe gidiyor.Ayakkabısını boyatmak için bir boyacının yanına yaklaşıyor,
    ayağını boyacı tezzgahının üzerine koyuyor ve bir yandan da laflıyorlar.
    Boyacı diyor ki, "Borsada acayip para var abi, son aylarda müthiş kazandırıyor."
    Bunu duyan Kennedy, içinden diyor ki, "Boyacı bile borsadan para kazandığını
    düşünüyorsa, bu iş bitmiştir * Başka alacak kimse kalmamıştır..."
    O gün elinde ne var ne yok satıyor...

    Bir hafta sonra, tarihe "Kara Perşembe" olarak geçen 1929 krizi patlıyor.
    Borsadaki hisse senetleri tuvalet kağıdı oluyor. Kennedy ailesi ise
    "EN SAF ALICI"yı farkettiği için, servetini koruyor.

    Şimdi ülke olarak ayakkabı boyacısı konumunda mıyız?

    Dünyanın en saf alıcıları burda.Merhaba Türkiye...
    0 ...
  38. fatih in adaleti

    1.
  39. Her şey Fatih'in Ayasofya'dan daha yüksek kubbesi olan bir cami yaptırmak istemiyle başlıyor. Ancak Hristiyan olan mimar işin gereğini yerine getirmiyor; belki de gönlü razı gelmediği için inşa ettiği caminin kubbesi yeterince yüksek olmuyor.Bunun kasıtlı yapıldığından şüphelenen Fatih'de mimarın elini kestiriyor. Davaya konu olan şikayet budur.

    Davalının padişah olması uygulanacak olan prosedürü değiştirmiyor ve Fatih kendi şehrinde, üstelik bir Hristiyan davacının önünde kendisini savunmaya çağrılıyor. Mahkeme salonu...
    Padişah, makamında oturan Hızır Bey'in karşısında sıradan bir sanık gibi ayakta duruyor.
    Dava görülüyor ve karar açıklanıyor:
    "Sen Murat oğlu Mehmet! Bu kişinin elini yargılamadan kestirdiğin için kısas olunacaksın! Senin elinde onun ki gibi kesilecek.Ya da onu razı edebilirsen ölünceye kadar onun ve ailesinin geçimini temin edersin."

    Bu adaletli karar karşısında mimar dayanamayarak Padişah'ın ellerine kapanıyor...
    Herkes dağıldıktan sonra Fatih, Hızır Bey'e hitaben : "Eğer padişahlığımdan korkup
    haksız bir karar verseydin billahi kılıcımla kelleni kesecektim." diyor. Bunun üzerine
    Hızır Bey kürsünün altından çıkardığı topuzunu göstererek cevap veriyor: "Hünkarım,
    siz de padişahlığından gururlanıp mahkemenin kararını dinlemeseydiniz Billahi bu topuzla
    başınızı ezerdim."

    işte adalet...
    5 ...
  40. h clinton bizden ne istiyor

    1.
  41. Amerikan dış siyast aktörlerinin ülkemizi ziyaretlerinin genellikle birkaç ayının
    sonrasında pis kokusunun ortaya çıkmaksıyla geldiği gün itibariyle
    basın karşısında gülen yüzlerle verilen pozların ve mesajların hiçbir anlamı kalmamaktadır. Hatta o yalancı gülümsemelerin ülkemiz üzerinde dönen kirli pazarlıkların dış yansıması olduğunu ancak birkaç ay sonunda yüzümüze şamar gibi vurulmaktadır.

    Basına verilen demeçlerle ortak stratejiliğmizden,müteffik oluşumuzdan,dostuğumuzdan
    dem vurarak cicili bicili gülümsemelerle verilen demeçlerin daha sonralarda bedeli
    ülkemize çok ağır ödettirilmiştir.

    Nasıl oluyorda kilometrelerce öteden gelen zatler sadece bu gibi kilişe kelimeleri kullanmak için gelir. Nasıl oluyorda sadece kadınlar matinesi şeklinde çekilen programa katılmak için gelir. Nasıl oluyorda resmi bir ziyaret olmamakla birlikte ve programda yokken Anıtkabir ziyareti yapılıyor ve Atamız bu kişilerin kirli planlarına alet ediliyor. Bunlar sadece asıl olan gerçeğin üstünü örtmek ve basının eline aslı örtmek için verilen materyellerdir.

    Biz gerçeği öğrenmek istiyoruz.Başbakanla 1:45 dakika neler konuşuldu. Nelerin pazarlıkları yapıldı.Bizim öğrenmek istediğimiz gerçekler.

    Örneğin;

    -Amerikan askerlerinin Irak'tan çıkarken binlerce konteynır silah veyahut mühimmatı
    güvenli yollarla ülkemiz kanalıyla mı ülkelerine götürmek istiyorlar. Konteynırların içinde ülkelerine neler götürecekler.Neden geldikleri yolla Ürdün yoluyla ülkelerine geri dönmek istemiyorlar.

    -Kuzey Irak'tan çıkarken PKK terör örgütüne nelerini bırakacaklar. ve onlar bizi bu
    Amerikan silahlarıyla mı vuracak. Bu silahları onlara bırakmamak için o silahalrı bize mi satmak istiyorlar.

    -Yeni girişecekleri Afganistan savaşında incirlik üssünü mü kullanmak istiyorlar.

    -Rusya'dan, iran'dan uzak durmamızı mı istiyorlar.
    -Ve biz bunlar karşısında onlardan neler talep ettik.

    Ve Amerikalı ülkemizden ayrılırken bir de tehtid eder gibi Bir ay sonra Başkan gelecek diyor.O zamana kadar bizden ne yapmamızı istiyorlar. Sorular sorular ve sorular böyle devam ediyor.

    Yazık benim ülkemin insanlarına ve yazıklar olsun bu ülkeyi birkaç menfaat uğruna satanlara.
    0 ...
  42. kurt kanı köpek kanı

    1.
  43. Ninem beşyüz altına alınmış bir köleydi.
    Dedem beşyüz altını sayan bir derebeyi.
    Kurt kanı, köpek kanı birbirine karıştı.
    ikisinden ortaya çıktı bir kurt köpeği.

    Ben ninemden kölelik, dedemden kin almışım;
    Çini bir kase kadar başkadır içim dışım.
    ELiNi ÖPMEK iÇiN YALVARSA DA BAKIŞIM,
    ISIR DiYE TEPiNiR GÖZLERiMiN BEBEĞi...

    Tam da son tahlilde milletimizin durumunu çok iyi yansıtıyor.
    Ne olduğumuzu nereye gitiiğimizi bilen çok az kişi.
    Varsa eğer bir bilen kişi beri gelsin...
    2 ...
  44. tesaduf sanilan seyler

    1.
  45. Bir metal parayı havaya atarsam bunun yazı veya tura gelmesi şansa bağlı değil mi?(hilesiz). işte burda yanılıyoruz.
    Eğer parayı fırlattığımda bunu etkileyen tüm fiziksel faktörleri hesaplayabilseydik
    örneğin elimizin açısı, yerden yüksekliği, parayı fırlatmak için ne kadar güç kullandığım, rüzgar veya hava akımı,paranın alaşımı falan gibi.
    O zaman yazı mı tura mı geleceğini yüzde yüz bilebilirsin.Tüm bunları hesaplamak
    insan için şu an hesaplamak olanaksız gibi gözüküyor. Fakat sırf biz faktörleri hesaplayamıyoruz diye tüm çıkan sonuçlara şans diyemeyiz. Sen herşeyi hesaplayabilirsen eğer çok şansızım çok bahtsızım diye bir ihtimalin olamaz.

    Çalışmazsan kazanamazsın bu kadar basit...
    1 ...
  46. einstein ın tanrıtanımaz olması

    11.
  47. Einstein Yahudi olduğundan Almanya'daki konumu Hitler'in güç kazanmasıyla birlikte
    güvenli olmaktan çıktı.1933'te ileri araştırmalar enstitüsünde çalışmak üzere Princeton
    New Jersey'ye taşındı ve 1940'da Amerikan vatandaşı oldu.

    Ya demek ki neymiş bilmeden atıp tutmamak lazımmış.
    2 ...
  48. tepeden inme patron

    1.
  49. -Babasından koltuğu sadece kanbağı olduğu için alır.
    -Koltuğa oturmasında hiçbir yöneticilik özelliği aranmaz.
    -Hiçbir zaman bir ay boyunca sabah 8 akşam 6 çalışarak maaş almamış ve buna da ihtiyacı
    olmamıştır.
    -Her zaman etrafında yalaka cinsinden tipler dolaşır.
    -Herkese tepeden bakar. Küçük dağları ben yaratmışım misali.
    -Emeği önemsemez.Mecbur oldukları için çalıştıklarına inanır. Biri gider biri gelir gözüyle bakar.
    -Onun gözünde çalışabilmen iki dudağı arasındadır.Ne kadar bilirsen bil.
    -Evine 5 tane plazma alır. Görmemişlikten olsa gerek.
    -700 YTL maaş verirken eli titrer ama 20.000 tl kredi kartını yatırırken birşey hissetmez.
    -9 da işe gelir. 11 e kadar kahvaltı, gazete, haber vs. Arada uyur. Birkaç yönetici azarlar. En geç 16:00 şirketten ayrılır. Şirketi otel gibi kullanır.
    -Kimse tarafından sevilmediği halde herkesten bol bol gülücük alır.
    -Kıyak bir meslektir anlaşılan...
    0 ...
  50. basarmak istiyorsan

    1.
  51. Deneyeceksin. Şöyle ki;

    Mıcheal Jordan'dan:

    "Başarınızın sırrı nedir" diye sordular. Kariyerimde 9 binden fazla şut kaçırdım.
    Yaklaşık 300 maç kaybettim. Maçı kazanmak için son şutu kullanma sorumluluğu alıp ta
    başaramadığım maç sayısı 26. Hayatım boyunca defalarca ama defalarca kaybettim. işte başarımın sırrı budur.

    Buyrun birde burdan bakalım...
    0 ...
  52. enerji mi bilgi mi

    1.
  53. Genç adamlar;

    akıl yürütmekten çok icat etmeye, akıl danışmaktan çok iş bitirmeye ve oturmuş işlerden çok yeni projeler ortaya atmaya yeteneklidirler...

    Yaşlı Kişiler ise;

    çok fazla itiraz eder, çok uzun süre fikir alışverişinde bulunurlar; maceraya ise nadiren atılırlar...

    Sonuç:?
    0 ...
  54. atatürk ve islamiyet

    4.
  55. Çekin artık pis elleinizi Mustafa'nın üzerinden sözüme alaylı olarak "ühühüü" gibi
    sözde profesörlere yakışır bi cevap veren arkadaşa ithafen derim ki:
    Eğer sen Atatürk'ün yaşadığı zamanda yaşasaydın inanıyorum ki onun yanına bile yaklaşamazdın, yaklaştırılmazdın neden mi? Al sana çökertme gibi bir anektot daha

    iyi oku:

    Atatürk'ün sofrasında oturan kişilere mutat zevat denirdi. O sofrada oturmak büyük bir şerefti. işte o sofrada bulunanlardan biri Fevzi Çakmak paşanın ağzından:

    "Sigara içmediğim, ağzıma bir damla içki koymadığım, elime ömrüm boyunca iskambil kağıdı
    almadığım doğrudur. Dinime de bağlıyım. Allah (c.c.) inanırım. Namaz kılarım. Oruç tutarım. Ama bir insanın Allah(c.c.)'a inanması, ibadetini aksatmaması ile gerici olması arasında en ufak bir ilgi yoktur." Ardından da ekliyor Paşa:

    "Beni gericilikle suçlayanların bir şeyden daha haberleri yoktur. O da Mustafa Kemal Paşa'nın yaptığı bütün inkılapları gerçekleştirmeye kalkışmadan önce benimle uzun boylu
    konuşup tartıştıktan sonra o inkılaplara bereberce imzamızı attığımızdır"

    Evet arkadaşım sana gelince sizin gibi çıkarlarına taş konanlar, eskiden olduğu gibi
    bugünde kendilerine engel olanları, tezgahlarını bozanları dinci, gerici hain diye etiketliyor.

    Keşke okuyup ta bilseydin...
    1 ...
  56. atatürk ve islamiyet

    1.
  57. Paşa anlatıyor:

    Yer: Çanakkale Bombasırtı Mevkii

    Siperler arasında ki mesafemiz 8 metre...Yani Ölüm muhakkak, muhakkak...
    Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına ölüyor. ikincidekiler onların yerine gidiyor. Öleni görüyor, 3 dakikaya kadar öleceğini biliyor. En ufak bir tereddüt bile göstermiyor. Sarsılmak Yok!!!
    Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, bilmeyenler Kelime-i Şahadet çekerek yürüyorlar.

    Emin olasınız ki Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek Ruhtur.

    Mustafa Kemal Atatürk

    "Çekin artık pis ellerinizi (Mustafa'nın) üzerinden!!!"
    3 ...
  58. deli pedro ve osmanlı

    1.
  59. iki yüzyıl boyunca Osmanlı imparatorluğu askeri,ekonomik ve kültürel açılardan Rusya'dan daha ileriydi.(Bence Osmanlı 1700 yılların sonuna kadar değil Rusya'nın dünyanın çok ilerisindeydi. Neyse devam edelim.) Ama 1700'lerde teknolijinin önemini kavrayamayıp ülkeyi ileri götürmeye çalışan bir Osmanlı Sultanı çıkmamıştır. Dolayısıyla, Rusya Pedro döneminden itibaren hızlı ve geniş adımlar atarken, Osmanlı yavaş ilerledi.Ne yazık ki bu durum Mustafa Kemal Atatürk dönemine kadar devam etti.

    Fakat o dönemlerde Rusya'nın başında bulunan Deli Pedro yerine, Osmanlı topraklarında
    reform yanlısı bir Sultan olsaydı eğer, şu durumda Osmanlı cihana hakim çok büyük bir güç olma olasığı çok yüksekti.

    Sanki Türkiye Cumhuriyeti'nin 2009'ları Osmanlı'nın 1700'leri gibi değil mi?
    2 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük