a kapısından girip b kapısından çıkabilene direk diploma verilebilecek bir bina tasarımına sahip olup akademik disiplin ve eğitim yönünden çoğu mühendislik fakültesinden çok ileride olan fakülte.
tercihi hayır olanların işine gelen bir boykotdur. nitekim boykot yapılmaz ise barış ve demokrasi partisine(bdp) gönül verenlerin tercihleri büyük bir çoğunlukla evet olacaktır. evet olacaktır diyorum çünkü;
1- bdp ye oy verenlerin büyük bir çoğunluğu adalet ve kalkınma partisine(akp) dinsel açıdan kendilerini daha yakın hissederler. bundan dolayı evet.
2- bdp ye oy verenlerin büyük bir çoğunluğu asker zihniyetine karşıdır ve referandumda öngürülen anayasa değişikliğinde askere sivil yargı yolu açılması ile birlikte darbecilerin yargılanması onlar için büyük bir zafer olacaktır. bundan dolayı evet.
3-bdp ye oy verenlerin büyük bir çoğunluğu cumhuriyet halk partisine(chp) sıcak bakmazlar. chp ne diyorsa onlar tam tersini benimser ve işlevselleştirirler. bundan dolayı evet.
sonuç olarak bahsi geçen bu boykot yapılmaz ise evet lakin yapılır ise hayır tercihinin referanduma yansıyacağı şüphe götürmez bir gerçektir.
meb tarafından, eğitim ve öğretim ile ilgili kadro, yönetmelik, müfredat, plan, program vb. hususların işleyişini sağlamak amacı ile güdülmüş bir politika türüdür.
bununla birlikte köy enstitülerinin kapatılması (1954) ile birlikte günümüze kadar yaşanan süreçte sürekli aksak bir politika sergilenerek nice aksak okur - yazar türü yaratılmıştır. neresinden başlasam bilmem ki;
günden güne artan seviyesiz öğretmen kitleleri ki bunda bütün sorumluluk tamamen ilgili eğitim fakültelerinden kaynaklanmaktadır. bu seviyesiz öğretmen kitlelerin okullarımıza atanmasında kpss adı verilen bir sınav ile sadece bilgiye dayalı platformda ölçülmesi dengesizliğin başlıca sebebidir. oysa öğretmen sıfatını taşıma ehliyeti sadece bilgiye dayalı değil aynı zamanda öğretme ruhuna da bağlıdır.
efendim bir başka canımı sıkan husus da ingilizce eğitimidir. ilkokuldan tut lise bitene kadar bütün ingilizce kitapları "what is your name?" ve "my name is michael." formatında başlar ve bu format bütün okullarda sevinç ile karşılanır. oysa dil eğitimi bu değildir. bu kalıplaşmış yanlış dil müfredatının sonu politikanın kendisi gibi aksak olmaya mahkumdur.
her sene ücretsiz verilen ders kitaplarının temelinde yatan mantık ne acaba? ulen tam dedik ki; "helal olsun ücretsiz ders kitabı veriyorlar" lakin bir baktık kitapların içi boşaltılmış ve kendi ideolojik düşünceleri sistematik olarak genç beyinlere nakledilmek istenmekte. ne kadar acı.
gel gelelim şu meslek lisesi muhabbetine. mesleki ve teknik eğitim kavramı ülkemizde yıllarca düzeyli ve düzenli şekilde işlemekte ve bu liselerden mezun olan bireyler teknisyen olarak ülke sanayisinin gelişimine katkıda bulunmaktaydı. ancak şu dillerden düşmeyen katsayı meselesi ile birlikte son 10 yıldır bu liselerde okuyan gençlerin alayı mağdur edilmiş ve bundan dolayı meslek lisesine olan rağbet ortadan kalkmıştır. bu durum liselere atanan teknik eğitim fakültesi mezunu teknik öğretmenleri etkileyerek zaten yeterince az olan atama kontenjanlarını sıfıra indirmiştir. böylelikle koca bir neslin afedersiniz ama hamua koyulmuştur.
peki ya öğrencilerin davranışları; muazzam bir özgüven ve ancak muazzam bir cehalet. bilim ve sanat adına herşeyden uzak anlam veremediğim ne idüğü belirsiz bir gelecek nesil... milli eğitim politikasının sebebiyet verdiği yüzlerce problemden sadece bir kaçını yazmakla yetiniyorum.
mersin üniversitesi öğretim üyesi. makine eğitimi anabilim dalı başkanı, prof. dr. ünvanına sahip akademisyen. özellikle kaynak teknolojileri alanında ortaya koyduğu çalışmaları ve yayınları ile gerek ulusal ve gerekse uluslararası bilim camiasında söz sahibi, gerçek bir bilim adamı.
kimler tarafından ve kimlere servis edildiği konusunda toplum olarak müdahale etmemiz gereken iddiadır. lakin hükümet değil toplum diyorum çünkü "it iti ısırmaz". daha detaylı bilgi için;
sebepsiz sevmektir aşk,
nedeni olmadan bağlanmak birine.
gözlerine baktığında erimektir içten içe.
ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
hatta sarılamamaktır utançtan,
çünkü utanmaktır sevmek aslında,
sevmek nedir aslen?
ölmek mi uğruna?
yaşamak mı onunla?
sevmek mi ömür boyunca?
yoksa ayrılmak mı gerekince?
nedir insanı başkasına bağlayan?
güzelliği mi? bilmez kimse bu soruların cevabını..
kimi sever güzelini, kimi sever özelini...
sigara içme ana bilim dalında master yapmış adamdır. böyle kişilerin acil durumlarda küllük aramak gibi bir dertleri de bulunmamaktadır. bu ana bilim dalında doktorasını tamamlayan adam ise dötünde sigara söndürebilme yetisine sahiptir. zor zanaat!
varoşlar zulme, sömürüye ve haksızlıklara karşı bir varoluştur. ayrıca bana ahmed arif in karanfil sokağı isimli şiirini hatırlatır;
"...kar altındadır varoşlar, hasretim nazlıdır ankara..."
malzeme üzerine uygulanan harici bir kuvvet ile malzemede meydana gelen şekil değişikliliğinin malzemenin doğal boyutuna oranıdır. mekanik anlamda 2 tür zorlanma hali mevcuttur. bunlar; statik zorlanma ve değişken zorlanmadır. değişken zorlanma ise genel değişken ve tam değişken zorlanma olmak üzere 2 ye ayrılmaktadır. en güvenilir zorlanma hali statik zorlanma hali iken en güvensiz zorlanma hali tam değişken zorlanma halidir.
malzemelere uygulanan yorulma deneyi neticesinde elde edilen farklı gerilme genlikleri ile bunlara karşılık gelen tekrarlı kırılma sayıları bir eğri oluşturmaktadır. oluşan bu eğrilere wöhler eğrileri denmektedir.
en tutucu kent konya, en aşırı türk milliyetçiliği yapan kent trabzon ve en aşırı kürt milliyetçiliği yapan kent diyarbakır olarak bilinir. bu üç kentin harita üzerinde oluşturduğu üçgeni incelerseniz eğer, görürsünüz ki tarihte yer alan birçok sansasyonel ve provokasyon amaçlı eylemler bu üçgenin iç bölgesindeki kalan kentlerimizde meydana getirilmektedir. örnek olarak:
sivas; sivas olayları,
tunceli; dersim olayları,
kahramanmaraş; maraş olayları,
malatya; kitap evi cinayeti,
elazığ; sürekli dtp - mhp gerginliği ve baskınlar(tarikatların yoğun olarak kümelendiği kent olarakda altını çizmekte fayda vardır),
kayseri; kayseri olayları(fikir sahibi olmayanlar için 8 temmuz 1969),
vb...
konya, trabzon ve diyarbakır'ı saymıyorum bile! tarihten günümüze yaşanan bu gelişmeler bir tesadüf müdür? yoksa planı tıkır tıkır işleyen bir yapılanma mıdır? netice olarak; konya - trabzon - diyarbakır üçgeni tarih boyunca gerilimin tırmandırıldığı ve insanlarımızın birbirine düşürüldüğü, birbirlerini katlettiği stratejik bir üçgendir.
kurbanlık ticaretinde söz konusu olup, maksimum 7 kişinin girdiği ortaklık türüdür. bu kural sadece sığır, deve ve manda da geçerli olup koyun ve keçide ortaklık olmaz.
topluca girişlerin yaşandığı ve bundan ötürü şuursuzca çıkarılan gazların meydana getirdiği bir osuruk senfonisine tanık olunacak tek yerdir. topluca çıkışlardan sonra girilmesi tavsiye edilir.
hamile olup olmadığınızı kendi kendinize öğrenmenizi sağlayacak yöntemlerden en teknolojik olanıdır. sonuçları bilgisayar ekranından takip edebileceğiniz bu yöntem ile elde ettiğiniz verileri paylaşım sitelerinde de bir tık ile paylaşmanız mümkün gözükmektedir.
ağaçların ve yaprakların üstünde oluşan, arıların çok sevdiği yapışkan bir sıvıdır. ayrıca karacaoğlan ın dizelerinde geçer; "arılar da konmaz oldu pürene, şükür olsun bu sevdayı verene".
sabit şekil değiştirme uygulanan bir malzemede iç yapı özelliklerine bağlı olarak gerilmenin zamanla azalmasıdır. gerilme gevşemesi olarak da adlandırılmaktadır.
amerikan test ve malzemeler derneğidir (american society for testing and materials). 1898 yılında kurulmuş standart geliştiren bir kuruluştur. faaliyetleri tüm mühendislik ve teknik eğitim disiplinleri kapsamaktadır.
erkek arkadaşından henüz ayrılmış bayandır. nasıl ki erkeğin ayrılınca kendini içkiye vermesi bir olasılık ise, bayanın da kendini oyuncak ayıya vermesi gayet olasıdır.
tam adı: " matematik ve mona lisa -leonardo da vinci nin sanatı ve bilimi- " olan, bilim ve sanat arasındaki farklılık ve benzerlikleri, her iki alanda da bir dahi olan leonardo da vinci nin kişiliğinde somutlaştıran prof. bülent atalay ın yazmış olduğu kitabın adıdır.
karikatürist sefer selvi'nin recep tayyip erdoğan'ı konu alan karikatürlerinden oluşturduğu kitabının adıdır. özellikle recep tayyip erdoğan'ın dava açtığı karikatürlerden derlenmiştir.