x yapan y dir kendisi, burda y değişkeni nerde aşağılık, nerde ağır hakaret, nerde insanlığa sığmayan sıfat varsa onları kapsayan kümede tanımlanmıştır.
evlenir bu adam, düğün dernekle, çiçek gibi bir hanımı alır evine, ilk başlarda bir gazla işler iyi gider, biraz kanları bitlenince çocuk yaparlar, belki bir tane daha, sonra çocuklardan biri hastalanır, tedavisi vardır fakat çok para lazımdır, abimizde yoktur...
bu arkadaş ne yapar, çiçek gibi hanımını, hasta çocuğuyla, yapayalnız bırakır ve terkeder, sırra kadem basar...
bir insan böyle bir şeyi birisine yapıp, gece başını bir yere yasladığında nasıl uyuyabilir, nasıl olabilirde, kendine tahammül etmeyi başarabilir anlamak güç benim için.
işin terkedilen kadın olmak boyutu var bir de, sadece bir an için kendimi yerine koyduğumda, içimde şişen öfkeyi, kırıklığı, çaresizliği kelimelere dökebilmek imkansız.
ben bugün bunu gördüm. bir yaşam felefesi olsa gerek. hani mesela işe erken gitmenin iyi bir şey olduğunu göstermek için işe saat 11 de gitmek, ya da anne babaya iyi bir evlat sahibi olmanın güzelliğini anlatabilmek için eziyet etmek.toplum içinde geğirmek, tavana sıçmak ironist felsefenin ürünü olsa gerek.
bir partiyi kapatabilmek için joker olarak kullanılabilecek madde.
nedir bu yahu, böyle bir madde mi olur? bir şeyin odağı olabilir birileri ama şöyle de bir şey varki birileri de onu odak gösterebilir. böylesine havada bir suçlama, bir kanun maddesi görmedim. şimdi ben 100 kişilik bi ekip toplasam chp içine sızsak her birimiz bir defa bir chp etkinliğinde bölücü şeyler söylesek etsek, chp bölücü tavırların odağı mı olmuş olacak? benim topladığım 100 kişiyi de boş verin. bunu bir grup chp'li yapsa ne olur ki? tüm halk partililer bölücü olur da parti mi kapatılır?
21. yüzyıl metropol insanının varsayılan kabiliyetleri arasında olmayan eylem. bunu yapabilen kişi allah vergisi bir yeteneğe sahiptir.
bu şehirde ama öğrencisinizdir ama çalışan her halükarda bir koşuşturmanın bir pespayeliğin içindesinizdir. sabah kalkıp musluktan akan klorlu suyu yüzünüze vurduğunuzda kilometrelerce borunun içindeki çer çöpü düşünmeyecek kadar kaşarlaşmışsınızdır çoktan.
en zoru...evden çıkmamak için yüzlerce sebep varken evden çıkmak zorunda olmak ve gece bunun bilinciyle yatağa girmek.
şehir hayatının getirdiği depresif etkiler dün içtiğiniz bir paket amerikan sigarası, belki içki belki yasak şeyler hepsi mutlu uyanmanıza engel.
her şey bir tarafta zaten mevcutken, yıllardır belki arar diye telefonuzu hiç şarjsız bırakmadığınız bir gidğin bu sabahta aramamış olması ve her aynaya baktığınızda her yeni gün için bir beyaz saç teli. kaç 365 oldu sahi sözlük?
bayık bir kalıp. zihinde hiç bir im bırakmıyor, hayvan de geç ya da o. çocuğu falan de. yani herkesin milyonlarca kez duyduğu artık espri özelliği kalmayan bir kalıbı kullanmak çok anlamsız. içinde bu kalıp geçen entry tamamen ad hominem oluyor genellikle. bizler fikirleri konuşalım düşünceleri görüşleri. küfür edilecek yerde ediliyor zaten ona buna hakaret olur diye kastırmanın lüzumu yok.
yardımlaşmanın ve kollektif yaşamın süregeldiği salt erkek ortamlarda yaşanabilecek, kulağa hoş gelmeyen hadise.
askerdesiniz, er ramazan devresi kürşat'ın kaşlarını alıyor. neymiş efendim denetleme varmış asker iyi görünmeliymiş. haşa allah'mı gelecek komutan. yüce yarabbel alemin tek kaşlı yaratmış o komutan kim oluyor da beğenmiyormuş. bir yanda birbirlerinin ağdasını çeken erler, onbaşı çavuşa pedikür yapıyor, kazancı cengiz peeling yapmış suratına.
uyanıyoruz sonra. yüzümü yıkamadan işe gidiyorum rüyanın etkisinden olsa gerek o sabah dişimi bile fırçalamıyorum. *
tarihe kara yunanlar olarak geçen isa öncesi kavim. savaşçı olmaları ile tanınırlar. tarih sahnesinden nasıl kayboldukları hakkında kesin bir bilgi yok volkanik patlama falan diyenler var benim isimlerinden çıkardığım sonuç aids oldu.
sol frame'in tek gündeminin fenerbahçe olması şeklinde zuhur etmekte. futbolla çok yakından ilgilenmeyen ve olayı eğlenceden başka bir şey olarak görmeyen şahsıma çok fazla rahatsızlık verdiğini söyleyemiyeceğim zira herkesin gündemi buysa sözlüğün gündemide bu olacaktır. aklıma takılan akan başlıkların arasındaki farkların genellikle detay olması, yazarlar galibiyetin verdiği heyecanla entry yazmak yerine başlık açmayı tercih ediyor sanırım.
işin kötüsü sözlükte ilk günüm ve sol frame hiç alakam olmayan bir gündemi takip ediyor, nereye ne yazsam gümbürtüye gidecek, ayna karşısında darbuka çalıp ben sanatı sanat için yapıyorum diyen darbukacı gibi kendim çalıp kendim oynayacağım. sakin biraz efendim gidin camdan silah falan atın oda benzeri bir iç huzur verecektir. ahmet çakar bile kendinden bu kadar nefret ettirmeyi başaramamıştı bugüne değin.
hattın nominal geriliminin çok üzerindeki darbe gerilimleri ve dolayısıyla akımlarına karşı koruma sağlayan kompanenttir.
alçak gerilim parafadurları 3 klas olarak kullanılırlar ana giriş panosundan cihaza doğru artan hassasiyetle kullanılırlar.
yıldırım yakalayıcı (paratoner) kullanılan yapılarda paratonerden toprağa akan akımın bir kısmı %8-16 bina içinde ki tün iletken yüzeylerde akacağı için paratoner olan binalarda kullanılması lazım gerektir.