"Gerizekâlı" tespitleri yaparak, ülkeyi batırma yönünde hummalı çalışmalar sergileyen ayak takımının söylemidir.
Saygısız ithâmlarınızı etiket yapmaya çalıştığınız insanların, yine sağlam bi dava ve duruşu vardır. Kendi yarattığınız "sözde" solcu kavramının kavalcıları olarak, bir dönün de bakın derim; sûretinizdeki sîretinize. ****
Ciğerin yanmasıdır. Mutluluktan yedi arşa tırmansanız, veyâhut da acıdan ağıtlar yakıp, yedi bin kat derindeki cehennem çukurunda alev alsanız da.. Ciğerinizin yanacağını bilip, ezberinize almanızdır.
Yorulup, bitâp düşeceğinizi bilseniz de; asırlık bi çöle alelâde dalmanızdır belki de.
Sahi, nedir aşk ?
Aklı yitirip, meczup olmak mı ? Kaç aşık, bu amansız hastalıkla baş etmeyi bilebilmiştir ?
Sıfır.
Allah, kalplerimizi doldurup taşıran bu kutsal hisle bizleri imtihân eylemesin sözlük. Bize kuvvet versin. içimizdekine sahip çıkma adına. **
Nedense şu sıralar en çok düşündüğüm başlıktır.
Kendime dahi itiraf edemediğim gerçekleri neden burada kaleme aldığım da, ciddi bir sorunun varlığındandır sözlük.
Hayatım boyunca ebeveynimin yetiştirdiği tarzın nezdinde ilerliyorum, kimseye karışmadan, saygı duyarak, sevmeyi bilerek, hak yemeden.. Ama olmuyor. Bi-iki insan vardır, benden kaynaklı sebeplerle (zor aldığım kararlar doğrultusunda) hayatımdan çıkardığım.. Onun dışında hep koruyup kollarım. Ama hatayı onlara olan bağlılığımdan mı yapıyorum? Bilmiyorum sözlük. inancı tam birisiyim, yani Allah korkusu taşıyorum en azından. Hareket ederken, insanların benim için olan düşüncelerine hâlel getirmemek adına ciddi mânâda çaba harcıyorum. Vallahi.
Ama onlar ısrarla benden yana yakınıyor. Hele de bir tanesi var.. Akıllara zarar. En kıymet gördüğümdür kendisi. Ama artık bana karşı olan eylemlerinden, sözlerinden ve hissetiğim fikirlerinden ötürü beni büyük bir yeise düşürmüştür. Şaşkınlık içerisindeyim âdeta. Hesab edin.
Ne yapacağımı da bilmiyorum. Bunları ahkâm kesmek için de kaleme almıyorum. Artık yürümekten yoruldum. Açık kart oynayın diyorum, açık! Sürekli düşünmekten beynim yanıyor. Aileme karşı olan sorumluluklarımdan ziyâde, saçma insanları ve onların yaptığı eylemleri anlamlandırmaya çalışmaktan gınâ geldi artık. Elime taş alıp ezmek istiyorum kafamın içindekileri. Bazen kendimi de öldürmek istiyorum.
Bi saniyeliğine günah olmasa, cidden yaparım bunu. Cehennem gibi dünyada, cehennem gibi insanlarla yaşamaktansa.. Bi kez ölürüm, kendi günahlarımda kavrulurum veyâhut Hakk'tan af için dilenirim.
Onlar da benim için kafa yormamış olurlar. Hatta gitmeden evvel de bi torba kınayı da miras olarak bırakırım. Son nefesimi verdiğim gibi, münâsip yerlerine yakmalarını vasiyet ederim. Mutlu olurlar efenim. Ölmemi bekleyen o kadar çok var ki.. Gider ayak sevâp hâneme pointleri toplamış olurum.
Elvedâ leş dünya.
Yeni nesildeki tuhaflık had safhada. Yakın bi tanıdığım ile bi kız arkadaşım aynı okuldalar. Ben onların arasındaki samimiyeti, dostluk bağı sanardım.. Tanıdığım erkişiden bi itiraf duydum, "bi yatağıma almadığım kaldı.." Ki, bu kız arkadaşın ayrıyeten manitası var. Geldiği şehirde ..
Diğer bi şahit olduğum vaka da başka bir rezillik. Bi kız arkadaş. Deli divane sevdiği vardı. O, ona az geldiğini söyleyip pas vermememişti. Zaman geçti .. Kız güzeldi. Talibi çoktu. Hepsine olmaz, sevdiğim var dedi. Ama muhabbetini de eksik etmedi. Sonra ortak bi erkek arkadaş da ondan etkilendiğini söyledi. Onu da sevmiyordu tabiki. Sevmeyeceğini de söyledi. Günler geçti, muhabbetleri ilerledi. Hatta onları saçma bi hâlde de buldum. Ama halen aralarında kayda değer bi durum yok.
Bu iki örnekteki insanlar bi şey yokmuş gibi yaşayıp gidiyorlar sözlük. Ve ben boğuluyorum gün geçtikçe..
insanlar nasıl bu kadar "kendilerine" çirkef olabilirler ?
Bu insanlar, ayrı ayrı, çok kıymet verdiğim insanlardı. Halen, az da olsa kıymet veriyorum. Ama affedemiyorum. Bu kadar aşağılık olmalarını..
Kınamıyorum da onları. Hep dua ediyorum.. Allah onları öyle güzel sebeplendirsin ki, hatalarını görsünler.
Çünkü sen, bunları onlara söyleyince, seni kötü belleyecekler ..
Üzgünüm sözlük. Onlar, kendilerine bunu yapabilecek kadar genişlemiş insanlar. Ve yeni dünya'da, "değer"ler yitip tükenmiş.. Tükenmeye de devam ediyor.
Kendi neslimin istikbâlinden yana endişeliyim .. itiraf ediyorum.
Çocukluk döneminizin en sevimli varlıklarının halen hayatınızda yer edinmesidir.
Zaman un ufak iken sizin için, en değerli varlıklarınızdır. Lâkin zaman geçer, ufaklıklar büyür. Yontuldukları hale bürünürler. Arzu ve beklentiler değişime uğrar. Artık tanıyamaz hale gelirler. Yetmezmiş gibi sırtınızdan da bıçaklanırsınız. **
Ezidîler için ünlüler tarafından hazırlanan yardım kampanyasıdır.
Ezidiler, bir diğer bilinen ismi ile yezidîler ..
Zulüm her yer de zulümdür. Vahşet, her yerde aynı ses öbeği..
Benim haykırışım -bu ülke de en azından- islâm'dan farklı dine mensup olan milletler için ses duyurulduğu kadar, zulüm gören Müslüman için de bir şeyler yapılması.
Hakikat şudur ki, birbirimizi hor görmeden saygı duymalıyız. Din karşıtlığı yerine, hoşgörüyle bütünleşmeliyiz. Kastımız insana olmamalı. Kalplerde, halen, ufacık da olsa bir şeylerin var olduğunun farkındayız. Kulaklarımızı kapamayalım. Dünya'daki bütün zulümlere dur diyelim, elimizi herkese uzatalım.