colde buz arayan eskimo
-144 (erman toroğlu)
yedinci nesil silik 3 takipçi 37.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    fethullahçı medya

    1.
  1. nasıl ki bir zamanlar ana akım medya dindar insanları iğrenç haberlerle itham ediyordu aynı hareketi kürtlere karşı sergiyen medyadır. din üzerinde kürtlere iftira atar bu insancıklar. bir de dinden, imandan bahsederler...

    http://www.yuksekovahaber...n-imami-konustu-57856.htm
    0 ...
  2. kan donduran fotoğraflar

    1.
  3. habervaktim adlı dandik haber sitesinin abdullah öcalan'a ait olan ve suriye'de çekilmiş fotoğraflara verdiği abartılı isim. oysa bu dilin altında yatan psikoloji; hükümetin suriye'ye yapacağı siyasi-askeri operasyona zemin hazırlamak, koyun halka ıslık çalmaktır. (bkz: fotoğraflar için tıklayınız) http://www.habervaktim.co...&cat=2393&page=22
    2 ...
  4. türkiye de kürtlere atılan iftiralar

    1.
  5. dilden dile yayılan ve hiçbir astı astarı olmayan iftiralar silsilesidir. tamamen türkiye'de gelişen siyasi atmosfere nazaran peydah olur bu ithamlar, iftiralar. başlıcaları şunlardır:

    * iftira:ensest ilişki, doğrusu: kürtler'de namus önemli bir kavramdır. yanlış olsa da amca kızı ve dayı kızı ile evlilik görülür ancak bunu ensest diye kullanırlar. oysa ensest ilişki
    1. derecedeki yakınlar arasında olan ilişkidir. gazete haberlerinde bu tür olaylar batı'da daha sık rastlanır.

    *iftira: uyuşturucu ticareti, doğrusu: uyuşturucu kaçakçılığıe ticareti ve ticareti özellikle ohal döneminde bazı rütbeli askerler, korucular ve sınır bölgelerdeki illerde ortaya çıkmıştır. bir kısım kürtler bunu yapıyor ama aynı miktarda türk de yapıyor, karadenizli de.

    *iftira: devletten para yardımı, yeşil kart ve 'devlet bize bakmıyor' yalanı, doğrusu: kürtlerin yaşadığı coğrafya yer altı kaynakları bakımında zengindir ancak devlet-i alimiz bu yerlerde çıkardığı kaynakları batıya taşımıştır. türkiye'nin elektriğinin çoğu doğu'da üretilir ancak batı'daki işletmelere ve evlere transfer edilir. bir örnek: batman'da petrol çıkarılır ancak izmir'de işletilir ve o batman'dan çıkarılan petrol yol mesafesi nedeniyle en pahalı haliyle tekrar batmanlılara satılır. bu nedenledir ki o bölge kasten ihmal edilmiştir, yatırım yapılmamaıştır. batı'daki insanlar gibi bireysel sigorta ve emeklilik gibi özlük-sağlık hakları yoktur. insanlar hastalandığında kendi paralarıyla doktora gidiyorlar son yılarda yeşil kart sayesinde tedavi olabilmektedirler. bölge'de kimsenin devletten pek bir beklentisi kalmamaıştır kaldı ki devlet bize baksın desinler.
    6 ...
  6. kurdish fighters

    1.
  7. uluslar arası basında pkk üyelerine hitaben söylenen ifadedir.
    0 ...
  8. 4 eylül 2011 tunceli polise yönelik saldırı

    2.
  9. 2 polisin hayatını kaybedip, 10 tanesi de yaralandığı saldırıdır.
    2 ...
  10. 28 ağustos canlı kalkanlara saldırı

    1.
  11. çukurca'nın narlı köyü'nde 300 kadar asker kitleye gaz bombaları halka saldırmaya başlamasıyla gelişen gerginlik. kitle gaz bombalarından korunmak için çevreye dağılırken, saldırıda 1kişi hayatını kaybetti.

    göğsünden aldığı gaz bombasıyla ölen kişinin van il genel meclis üyesi yıldırım ayhan olduğu öğrenildi. diğer ağır yaralının bir çocuk olduğunu bildirildi.
    0 ...
  12. lokman ergün

    1.
  13. ah sevgili türk kardeşim adlı yazının yazardır. yazının muhteviyatı türklerin kürtlere karşı empati kurması amacı vardır.
    0 ...
  14. türk kardeşime açık mektup

    1.
  15. ah sevgili türk kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

    ben dayak yiyerek öğrendiğim bir dille de olsa, seninle aynı ders kitaplarıyla eğitilmedik mi? beş sınıf için tek öğretmenimiz de olsa, aynı öğretmenlerden ders almadık mı?

    her yıl 20-30 bin kolej ve özel okul mezunlarına figüran olmak için üniversite sınavlarına girmedik mi? hasbelkader üçüncü sınıf bir fakülteyi bitirip, hep beraber işsiz kalmadık mı?

    ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

    askerde dil, din, ırk farkı gözetmeksizin, dayak yemedik mi? komutanın köpeğine, hanımefendinin kedisine, paşanın çiçek serasına nöbet tutmadık mı? kırıkkale tüfekleriyle üç mermilik atış eğitiminden sonra, dağlara savaşa yollanmadık mı? elimize tutuşturulan pimi çekilmiş bombayla eğitim kaybı olmadık mı?

    ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

    gözümüzü açtığımız günden itibaren, gerçek dünyada her gün yalanlanan bilgilerle donanmadık mı? hani; insanlığın büyük göçle orta asya’dan dünyaya yayıldığı, kızılderililerin bile türk olduğu, almanya savaşı kaybettiği için osmanlı’nın hükmen yenik sayıldığı, kürt diye bir halkın olmadığı, ermenilerin toplu şekilde intihar ettiği.

    ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

    yurtseverlerimiz aynı zindanlarda işkence görmedi mi? yaşımız büyütülüp on yedisinde asılmadık mı? özgürlük, emek, sol ve daha bir yığın kavram sakıncalı diye belletilmedi mi bize? korkudan kitaplarımızı yakmadık mı? şairlerimiz, yazarlarımız, sanatçılarımız cezaevlerinde, sürgünlerde ölmedi mi? dostlarımıza düşman, düşmanlarımıza dost edilmedik mi? köylüyü cahil, dindarı yobaz, kürt’ü hain, ermeni’yi piç, yunan’ı kahpe, alman’ı orospu, musevi’yi tefeci diye öğretmediler mi?

    ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

    devlet dairesinden “bugün git yarın gel” diye, karakoldan dayak yiyerek gönderilmedik mi? bankalarımızdan 50 milyar dolar çalınıp, vergi olarak bize ödettirilmedi mi? bu ülkede her şey nüfusun yüzde 20’si iyi yaşasın diye düzenlenmedi mi? kitap yazanlar 20 yıl cezaevinde yatarken, bizim emeğimizi çalan ihale düzenbazları, banka hortumcuları, hayali ihracatçılar serbest bırakılmadı mı?

    ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

    yükün ağır. doğru bildiğin her şey tuzla buz oluyor ellerinde. yokluğuna inandığın, varlığından bihaber yaşadığın her şey, hayaletler gibi sağında solunda peyda oluyor birer birer. dahlinin olmadığı katliamların kanı sıçrıyor üzerine, kör zindanlarda işkence görenlerin çığlıkları dolduruyor dört bir yanını. ve üzerine kan sıçratan katiller, korkularını besliyorlar günbegün. örtüleri sıyrılmış yalanlarını görmemen için, yeni yalanlar boca ediyorlar üstüne.

    ah sevgili kardeşim, ben seni anlıyorum da, sen de biraz çabalasan, anlamak için.

    sana devlette rüşvet yok desem, inanmazsın. sana devlette torpil yok desem, inanmazsın. yani devletin hepimize her fırsatta yalan söylediğini kesin bir inançla bilirsin. ama aynı devletin sana kürtlerle ilgili, ermenilerle ilgili, tarihle ilgili söylediği her şeye istisnasız inanırsın. bu sana garip gelmiyor mu?

    şimdilerde 24 saat kürt sorunu konuşulurken, 10 yıl öncesine kadar, kürt yok denmesi hiçbir soru işareti yaratmıyor mu sende?

    bulgaristan’da, kıbrıs’ta türklerin kimlikleri için mücadelelerini haklı buluyorsun da, 20 milyon kürt’ün kimliğini neden bu kadar önemsiz görüyorsun?

    benim çocuğum kendi anadilini öğrendiğinde, trakya’daki ayçiçeği hasadı mı azalacak? alevi cemevi’nde ibadetini yaptığında, manisa’daki üzüm bağları daha mı az meyve verecek?

    bir ülkede eşit olmak, o ülkenin maddi ve manevi bütün imkanlarından eşit şekilde yararlanmak değil midir?

    ankara’da bir tepeye 6 tane hastane kurup, en basit tedavi hizmeti için insanları 1500 km getirtmek, bir gelir transferi değil midir? çocuğunu tedavi ettirmek için hakkari’den ankara’ya, i̇stanbul’a gelerek, tarlasındaki mahsulün, yaylasındaki koyunun parasını buralarda harcamak zorunda kalanlar olmasın, buranın gelişmişliğine katkı yapanlar? 1920’de türkiye’nin 3. büyük ticaret ve sanayi şehri olan diyarbakır, kürtlerin aptallığı yüzünden mi bu kadar geri kaldı?

    kürt bölgesine yol ve fabrika yapılmasına, “kürtlerde ulusal bilinç oluşur” diyerek engelleyen genelkurmay başkanı fevzi çakmak’ı hiç merak edip celal bayar’ın anılarında okumadın mı?

    türkiye’de kamuda istihdam edilmiş insanların etnik dağılımı, gerçekten kürtlerin nüfuslarıyla doğru orantılı mıdır? kürtlerin dillerinin farklı olmasının ve eğitim alamamalarının bunda hiç etkisi yok mudur?

    i̇ran’la, irak’la, suriye’yle, ermenistan’la sınır kapıları yıllarca kapalıyken, dış ticaretin o bölgeye 2000 km uzağa düşmesi yoksulluğumuzun bir sebebi olamaz mı?

    7 yaşından sonra bir dili yarım yamalak öğrenerek, seninle aynı sınavlarla ölçülmemin haklılığına gerçekten inanıyor musun?

    sen hiç anadilini konuştun diye dayak yedin mi? senin baban, annenin gözleri önünde köy meydanında çırılçıplak soyuldu mu? vatandaşı olduğun ülkenin güvenlik görevlisi sana dışkı yedirdi mi?

    ve sırf bu yalanlar üzerine inşa edilen düzenin devamı için, bu devletin dünyaya ne kadar ödün verdiğini düşündün mü? i̇htiyacımızın olmadığı ne kadar denizaltıya, tanka, savaş uçağına, ne kadar para ödendiğini hiç merak etmedin mi?

    ah sevgili kardeşim, biliyorum yükün ağır.

    bütün bunların diyeti bana mı düşer diyeceksin? ben de onu söylüyorum işte. peki tamamı mı bana düşer? hiç mi anlamaya çalışmayacaksın? hiç mi elini taşın altına koymayacaksın? hiç mi bu yalanlarla yüzleşmeyeceksin? daha ne kadar muktedirlerin sofrası dolsun diye, o kahrolası tabutları dolduracak, kendi kardeşlerinin kanına gireceksin?

    daha ne kadar bu günaha ortak olacaksın?

    benimle kucaklaşmadan güçlenemeyeceğini, ben özgür olmadan, özgür olamayacağını ne zaman anlayacaksın?

    ah sevgili kardeş

    (bkz: lokman ergün)
    3 ...
  16. solin bebek

    1.
  17. hava harekatında, solin bebek operasyonlar sonucu katledilen insanların sembolü oldu. o güzel gözler, gülücükler içi kirlenmiş, insan sevgisi kalmamış bir insanın bir düğmeye basmasıyla hayata gözlerini yumdu. o küçücük bedeni o cehennem sıcağında yandı, o gülen gözler kapandı.

    büyük büyük amcalar bu cinayeti gizlediler, günlerce uğraştılar ve bir yalan buldular, biz yapmadık dediler ve bir de bu amcalar namaz kılıyor, müslümanım diyorlar.

    http://www.hinisaktuel.co...ber_detay.asp?haberID=429
    1 ...
  18. tsk nın uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddiası

    1.
  19. yer yetmedği için kısalttım. öncelikle yanlış anlaşılmasın doğrusu tsk içindeki bazı komutanlar olacaktır. koskoca bir ordudaki tüm mensuplara böyle bir itham yapılmaz zaten. yıllardan beri güneydoğu'daki bazı komutanların güçlerini ve nüfuzlarını kullanarak yaptıkları eylemlerdir. kürtler sürekli bu ithama maruz kalıyorlar oysa ki bölge'de kirli işlerle uğraşan tsk'daki bir kısım komutan ve yine silahlı bir güç olan korucular olduğu iddia edilmektedir. aşağıda izleyeceğimiz videoda dağlıca komudanı onur dirik'in ses kaydında bizzat bu iddia gerçekliğini ortaya koyuyor.

    1 ...
  20. goşt

    1.
  21. tekoşin didome

    1.
  22. kürtlerin son zamanlarda baskılara karşı kullandıkları slogan. türkçesi 'mücadele devam ediyor'.
    0 ...
  23. güneydoğu da cemaat evlerinin tasfiyesi

    1.
  24. pkk'nin aldığı kararldardan biriymiş özellikle stv ve zaman gibi yayın organlarının bdp ve kürt harekatına karşı izlediği kirli propaganda bölgede ciddi rahatsızlığa sebep olmuştur. bölge'de artık cemaate yakın yurtlar ve evler pkk ve sempatizanları tarafından hedefe alınacakmış. kötü bir haber umarım içinde insanlar olmaz.
    0 ...
  25. hava hareketinde sivillerin hedef alınması

    1.
  26. 21 ağustos 2011 günü yapılan hava saldırısıda 2 si çocuk olmak üzere toplam 6 sivil bombardımana maruz kalmıştır. ölenlerin bir araç içinde olduğu söyleniyor.

    http://www.firatnews.com/...pel=nuce&nuceid=48503
    2 ...
  27. şehit sayısındaki çelişkiler

    1.
  28. türkiye'de neler oluyor, ne dönüyor kimse anlamıyor. önceki gün çukurcada çıkan çatışmada hala kaç asker öldü tam olarak bilen yok, bir ara 12 oldu sonra 8'E indi. kayıp var diyorlar, kaçırılan var diyorlar. pkk kaynaklarına göre ölen asker sayısı 15. bir bit yeniği dönüyor. bugün de yozgat'ta yapılması planlanana tören iptal edilmiş ortada cenaze yok.

    http://www.haberturk.com/...-cenazesini-iptal-ettirdi
    1 ...
  29. devletin köy korucularını kullanıp atması

    1.
  30. bizim devlete has bir özellik. fakirlikten ve çarezlikten köy korucusu olursun, koruluğu köyle sınırlı kalmaz operasyonlarda en öne alınır, hayatı her an tehlikededir. öldü zamanda şehit sayılmaz, tören yapılmaz, cenaze törerine devletten bir resmi görevli katılmaz. çünkü işi bitmiştir.

    http://www.yuksekovahaber...topraga-verildi-56986.htm
    0 ...
  31. dr friç

    1.
  32. özet: yabancı olarak kürtçe'nin olmadığını iddia eden kimse yok bir ittihatçı okunsun, ciddiye alınsın diye dr. friç adını kullanarak hayali bir kitap yazmıştır.

    dr. friç, naci ismail peliste ya da habil adem aslında hepsi aynı kişidir. dr. friç, naci peliste'nin "bilimsel!" çalışmalarında kullandığı addır. ismail beşikçi'nin deyimi ile kendini bir alman gibi göstererek yaptığı çalışmaların daha fazla itibar göreceğini düşünmüştür. kitapların çevirmeni olarak görülen kişi ise habil adem'dir ki yine kendisidir. aslında kitaplar çeviri değil doğrudan türkçe yazılmıştır, sadece almanca gibi gösterilmiştir.

    bu adam arnavut kökenli bir ittihatçıdır ve yazdığı birkaç kitapla kürtçe'nin olmadığını kürtlerin türk olduğunu kanıtlamaya çalışmış. ismini dr. friç olarak ilk defa celadet ali bedirxan'ın mustafa kemal'e açık mektup adlı kitabında işitmiştim. bedirxan bu mektubunda bu adamın çalışmalarındaki hataları göstermeye çalışmış. 1930'larda bu çalışmalar mustafa kemal tarafından da pek tutulmuş ki 1933 yılında bedirxan bu mektupta uzunca anlatmış. aslında günümüzde artık bu tür zırvaların peşinde koşan pek kimse olmadığı için üzerinde durulacak bir yanı yok fakat dönemin zihniyetini anlamak adına yine de bir kaç kelam etmek gerekir. hasan celal güzel adlı türk düşünürün 2009 yılında bu kitabı halen referans olarak göstermiş olduğunu öğrenince artık nasıl rezil bir çalışma olduğunu yazmak farz oldu. bugün google'da arama yaptığınız zaman bu çalışmayı referans gösteren sonuçlar bulmak mümkün.

    dr. friç kürtçe'nin bir dil olmadığını, türkçe olduğunu kanıtlamak için jaba ve justi'nin kürtçe sözlüklerinden yapılan etimolojik bir çalışmayı incelemiş. dr. friç kitabında bu çalışmaya göre incelenen 8.428 kelimenin köken itibari ile dağılımı aşağıdaki gibi göstermiştir.

    pehlevi (eski): 370
    zend: 1240
    türk (eski tükmen): 3080
    ermeni: 220
    arap (türkçeleşmiş): 2000
    farisi (türkçeleşmiş): 1030
    asıl kürt: 300
    çerkez: 60
    gürcü: 20
    kıldani: 108

    bu tasnife göre 8.428 kelime içerisinde kürtçe olan sadece 300 kelime vardır. yine dr. friç'e göre bu 300 kelimeden 107'si aslen türkçe olduğu için geriye kala kala 193 kürtçe kelime kalmıştır. 3080 türkçe kelimeye 107'yi de eklediğimizde 3187 türkçe olan kelime tespit edilmiştir. hatta arapça ve farsça olan 3030 kelmeninde türkçeleşip kürtçe'ye geçtiği tespiti yer almaktadır.

    burdan itibaren celadet ali bedirxan'ın tespitlerine yer vereceğim.

    celadet ali bey öncelikle 8.428 kelimeye itiraz etmektedir. kendisinin 1918'te henüz tamamlayamadığı lügatta 13.090 kelime tasnif edilmiştir. kelime sayısında ciddi bir eksiklik olduğu tespiti bulunmaktadır. aslında dr. friç'in kaynak olarak kullandığı sözlük zamanında rusya'nın erzurum genel konsolosluğu'nda görev yapmış aguste jaba tarafından hazırlanmış, daha sonra bu çalışma ferdinand justi adında birine verilip yayına hazırlanması istenmiş. bu kişide çalışmadaki kelimlerin kökenlerine göre ayırmış ve söz konusu sözlük ortaya çıkmıştır. zaten yeterince araştırma yapılmadan uzman olmayan kişiler tarafından yapılmış bir çalışma olduğu anlaşılabilir.

    yinede sırf bu çalışma üzerinden hareket edilse bile dr. friç acaba sözlüğü nasıl incelemiş? söz konusu sözlükte türkçe kökenli olduğu söylenen kelimelerin başına (t) harfi konduğu için sayma işlemini celadet ali bedirxan da yapmıştır. bedirxan'ın yaptığı sayım sonucunda dr. friç tarafından 3080 olarak sayılan başında (t) harfi olan kelimlerin sayısı 575'dir. aslında sadece bu tespitten sonra bile ne kadar art niyetli bir inceleme olduğu anlaşılmaktadır. neyse yine de dr. friç'in bir (sehven) hesap hatası yaptığını kabul ederek devam edelim.

    acaba bu (t) harfiyle işaretlenmiş kelimeler gerçekten türkçe midir? celadet ali bedirxan 575 kelimeyi de tek tek incelemiştir. bu 575 kelimenin 82'si arapça'ya, 62'si irani dillere, 55 kelime ise batı dillerine aitt olduğunu tespit etmiştir. netice itibari ile türkçe denilebilecek kelime sayısı 376'dır.

    bunlar içerisinde batı dillerine ait olduğu için türkçe'ye dahil edilmiş 55 kelime ise kürtçe'nin hint avrupa dil ailesinden olması sebebiyle ortak olan kelimelerdir. aslında bunlar çoğunlukla latinceden geçmiş, çok eski zamandan beri kürtçe'de kullanılan ve kürtçe için yabancı olmayan kelimelerdir. örnek vermek gerekirse. stêr (star), kurt (short), nav (name), pol (épaule), na (no), nû (new), neh (nine) gibi kelimeler türkçe'den kürtçe'ye geçmediği gibi türkçe'de de kullanılmayan kelimelerdir. bu kelimlerin ingilizce yada fransızca'dan geçtiğini söylemekte mümkün değildir.

    türkçe'den geçmiş olduğu söylenen 376 kelimeye gelince. aslında ilginç bir şekilde türkler ve kürtler çok uzun zamandır yanyana yaşamalarına rağmen birbirleriyle kelime alışverişi çok azdır. türkçe mesafe olarak daha uzak olan farsça'dan çok sayıda kelime aldığı halde aynı kelimelerin benzerleri kürtçe'de yer almasına rağmen 3-5 kelime dışından kürtçe'den türkçe'ye geçmiş kelime yoktur. aynı durum kürtçe içinde geçerlidir. kürtçe'de türkçe'den çok az kelime almıştır (günümüzde kürtçe'yi iyi bilmedikleri için yarı türkçe-yarı kürtçe konuşan insanların kullandıkları kelimeler bu kategoriye girmez). bunun muhtelif sebepleri vardır elbet ve araştırılması gerekmektedir. birbirlerinin kültürel hayatına girmedikleri için böyle olmuş olabilir. ayrıca türkçe'nin fonetiği kürtçe'nin fonetiğine uymadığı için olmuş ta olabilir.

    peki dr. friç'in lügatta haklı olarak bulduğu 376 kelime nedir. celadet ali bedirxan'ın da belirttiği gibi bu sözlüğü oluşturanlar araştırmayı erzurum ve çevresinde yapmıştır. erzurum gibi kürtlerin türklerin bir arada yaşadığı bir yerde doğru bir kürtçe konuşulduğu düşünülemez. aynen günümüzde kürtçe'yi iyi bilmedikleri için yarı türkçe-kürtçe karışık bir dil konuşanlara benzer bir dil konuşanlarla yapılmış bir çalışma olmasından kaynaklanmaktadır.

    bu 376 türkçe kelimeye bakınca da aslında bu kelimelerin çoğunluğunun kürtçe'de bir yada birkaç karşılığının olduğunu görüyoruz. örnek vermek gerekirse, köprü (pir), yavaş (hedî), buz (qeşa), boy (bejn), pekmez (dims), arslan (şêr), taşçı (berbir), toprak (ax), kanat (bask, çeng), kaval (blûr), kaşık (kevçî), kapı (derî), tuz (xwê) gibi kelimeler evet tükçedir ancak bunların tamamı kürtçe'de karşılıkları vardır ve kürtçe'de kullanılan kelimeler değildir. aslında bu rusların yaptığı sözlük çalışmasının ne kadar hatalı olduğunu göstermektedir.

    şimdide arapça ve farsça olan toplam 3.030 kelimeye gelelim. dr. friç ne hikmetse bu kelimelerin de türkçe üzerinden kürtçe'ye geçmiş olduğunu söylemektedir. yani insaf demekten başka bir şey denemez. dil bilim kuralları çerçevesinden böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyleyebiliriz ancak ona da gerek yoktur. arapça ile başlayalım, türklerden 300- 400 yıl evvel müslüman olmuş, coğrafi olarak araplara komşu olan kürtlerin arapça kelimleri arapça yerine türkçe'den alması nasıl açıklanır bilemiyorum. celadet ali bedirxan mektubunda uzun uzun dil bilim kuralları çerçevesinde böyle bir şeyin mümkün olamayacağını da açıklamış ancak ben bunları buraya aktaramayacağım. dileyenler kitabı bulup okuyabilirler. kitabın yeni bir baskısı da mevcuttur.

    olayın farsça kısmına gelince böyle bir iddiada bulunmak mümkün değildir. kürtçe ve farsça zaten birbiriyle akraba iki dildir. bir dilin iki lehçesi gibidir. binyıllar önce birbirinden ayrılmış akraba iki dil arasındaki ortak kelimelerin türkçe gibi yapısı, fonetiği ayrı olan bir dil üzerinden kürtçe'ye geçmiş olduğu tabi ki düşünülemez. yine dil bilim kuralları çerçevesinde de bunu kanıtlamak mümkündür ki celadet ali bedirxan bunu mektubunda uzun uzun yine anlatmış.

    böylesine bir sahtekarlıkla on yıllar boyu kürtçe diye bir dil olmadığı kanıtlanmaya çalışıldı. bu çalışma türk üniversitelerinde ve bilim çevrelerinde çokça kullanılmıştır. art niyetli kendi adını kullanmayıp alman bir bilim adamıymış gibi göstererek yapılmış bir çalışmanın halen itibar görmesi ise kabul edilebilir bir durum değildir. ismail beşikçi'nin dediği gibi türk üniversiteleri için utanç verici bir durumdur. eğer bir gün bir utanç müzesi kurulursa bu çalışma içinde bir köşe ayrılması gerekir.

    kaynak:

    dr. m. nuri dersimi, mümtaz mütefekkir celadet ali bedirhan'ın (türkiye reisicumhuru gazi mustafa kemal paşa hazretlerine) yazdığı açık mektup, 1973

    ismail beşikçi'nin konu hakkındaki bir yazısı ve mahkemede bir savunması:

    http://www.peyamaazadi.or...file=article&sid=2413
    http://www.youtube.com/watch?v=szjft1gsn3y

    söz konusu çalışma:
    dr. friç, kürtler, tarihi ve içtimai tetkikat, osmanlı muhacirin müdüriyet-i umumisi, 1918

    dr. friç'in çalışmasını referans gösteren bir kaç örnek:

    http://www.radikal.com.tr...01.2009&categoryid=97

    http://www.turksolu.org/233/izberk233.htm

    http://www.masonlar.org/....m/index.php?topic=11138.0

    ekşi sözlükten sevgili dostum kikuchiyo'ya teşekkürler.
    0 ...
  33. çerxa şoreşe

    1.
  34. kürtlerin sevdiği bir marş.

    http://fizy.com/tr#s/1e71ek

    kürtçesi;

    îro çerxa şoreşê, fireh digerîne
    li qadên cîhanê, deng dilezîne
    destarê proleter, hûr diherîne
    ket xar û nû keran qada hildîne

    nav dîwarê zîndana, heya serê çîya
    hildin ala sor, berxwedan jiyan
    rê, ronahî rêberê me xwîna şehîdan
    rêberê me ye partîya kârkêran

    türkçesi;

    bugün devrimin döngüsünü,geniş döndürüyor
    dünyanın meydanlarında,ses yankılanıyor
    proloterya değirmenlerde,un ufak ediliyor
    emek yiyenler ve patronlar meydanlardan kaldırılıyor

    zindan duvarları arasından dağ başlarına kadar
    kaldırın kızıl bayrağı,yaşayın direnerek
    yol,aydınlık öncümüz şehit kanları
    öncümüzdür işçi partisi.
    0 ...
  35. başbakan pkk yı yerle bir edecek

    1.
  36. mülkiye birtane

    1.
  37. bdp'nin desteklediği kars bağımsız adayı, seçilme ihtimali %95 civarındadır. profili: 1964 kars – selim - başköy doğumlu olan mülkiye birtane; başköy’ün okuyan ilk 3 kızından biri oldu!

    “ilk orta ve lise eğitimini kars’ta tamamladıktan sonra, 1987 yılında atatürk üniversitesi ingilizce bölümünden mezun oldu. sırası ile 1988 yılında van yüzüncü yıl üniversitesi’nde öğretim görevliliği, 1990 yılında tiyatro eğitmenliği, 1993’te eğitim-sen’de sendikal mücadeleye başladı. 2002 yılında başlayan kürtçe kurslarda ilk kürtçe öğretmenlerdendir. 2005’te kurdi-der kurucular kurulunda ve yönetiminde bulundu.

    mülkiye birtane, siyasal yaşamına, “2007 den bugüne azadiya welat gazetesi köşe yazarlığı, 2009 yılında kibele kadın kooperatifi kuruculuğu, 2009 yılında dtp ve bdp’nin kadın siyaset okulu yöneticiliği ile birlikte demokratik toplum kongresi daimi meclisi üyeliğine seçildi. 2010 yılında bu yana diyarbakır kadın akademisi başkanlığı’nı yürütmektedir. “

    ingilizce, almanca, türkçe, kürtçe’nin kurmancî, zazakî, sorani lehçelerini bilen mülkiye birtane evli ve iki çocuk annesidir.
    2 ...
  38. yüksel avşar

    1.
  39. bdp'nin destekleyeceği ardahan bağımsız milletvekili adayı. göle ve hoçvan'da gelecek oylarla seçilme ihtimali yüksek. ayrıca hülya avşar'ın halasının kızıdır.
    2 ...
  40. seks zekası

    1.
  41. bireylerin seks yaparken kullandıkları zamanla uyumlu akılcı, zevk düzeyi yüksek bir çok tekniği barındırma durumu.
    1 ...
  42. kürt atasözleri

    1.
  43. kürtçe atasözler ve deyimler konusunda zengin ve kapsamlı bir dildir. toplumsal bir bellek olma isleviyle atasözleri, ait olduklari halkin yasam kültürü, gelenekleri, inanislari gibi konular hakkinda fikir verirler. ayrica, o halkin diline dair kalici unsurlar olustururlar. kürt dili de, ait oldugu cografyanin halklariyla yakinliklar, benzerlikler gösteren ama ulusal yasayisin özgünlüklerini de barindiran atasözlerine sahip. her halkin uzun yasam deneyimlerinin ve gözlemlerinin sonucu olarak varilan yargilarin ifade edilis biçimidir, atasözleri. halklarin, sosyal ve kültürel gelisimlerinin asamalarini yansitirken, dünü animsatir, toplumsal bir bellek islevi görürler. atasözleri, yasama dair her seye müdahale eder, toplumsal iliskilerin düzenlenmesini amaçlar. gerçegin ya da bir durumun yalin izahi, dolaysiz tarifi olarak bilgece söylenmis ‘altin sözler’ olarak zihinlerde yer ederler. halkin algilama ve muhakeme gücünü de yansitirlar. bazen, üzerine sayfalarca yazi yazilabilecek ve saatlerce söz edilebilecek bir konunun özce anlatimini sunarlar. her halkin kültüründe oldugu gibi kürtlerde de atasözleri çarpicidir. duygu ve gözlem agirliklidirlar; yasanmis olaylardan dersler çikarilmasini önemserler: kimi zaman yigitligi, mertligi över: “bila sêrê rokê be, ne roviyê salekê be.” “bir günlük aslan ol, bir yillik tilki olma.” ya da; “bê derpê bigere, stûyê xwe li ber zalim xwar neke.” “donsuz dolas fakat boynunu zalimlerin önünde egme.” ve yeri geldiginde kürdün, kendisiyle ironik bir iliski kurmasinin vesilesi olur: “mirovê kurmanc (kurd) gava têr xwar wê ya mêrkî bikuje yan jinekê birevîne.” “kürdün karni doyunca ya bir adam öldürür, ya da bir kadin kaçirir.”

    atasözlerinin ilk söylendikleri biçimleriyle son halleri arasinda farkliliklar vardir. bu farklar halkin anlatim zenginligi ve sözcük tasarrufuyla dolaysiz ilgilidir. ilk ele alinan bir kaya parçasinin heykeltirasin elinde sekil bulmasi gibi, zamanla gelistigini, saglamlastigini ve esas kalibina sokularak kisa ve çarpici hale getirildigini ve adeta halkin hafizasina naksedilmis oldugunu söyleyebiliriz. bir kürt atasözünde bu gerçek söyle anlam bulmaktadir; “gotinên pêsya, wek neqsê keviran e.” “atasözleri taslardaki nakislar gibidir.” her halkin özgünlükleri atasözlerine de yansir ve istisnasiz her halkin özgünlügünü belirten ve o halkla anlam bulan atasözleri vardir. bununla beraber atasözlerinde tüm halklarin ortak kültürünü de görmekteyiz. emek, ekmek, tuz, su, toprak, günes, üretim araçlari, iyilik, zulüm, yigitlik, korkaklik, mevsimler, yagislar, felaketler, ates, yas, sevinç, güzellik, çirkinlik, akil... gibi bir çok duygu, dogal nesne ve yasamsal olgu, olumlu ve olumsuz yanlariyla atasözlerinde geçmisten çikarilacak derslerin ögeleri haline gelirler. cografi yakinlik, yasam birligi ve kültürel özellikler gibi faktörler atasözlerinin ortakligina yansimaktadir. bir çok halkin atasözlerindeki benzerlik gibi, yüzyillarca birarada yasamis türk ve kürtlerin atasözlerinde de benzerlikler görmek mümkündür. bir türk atasözü “sora sora bagdat (kábe) bulunur” derken, bu kürt atasözü olarak “bi pirsê mirov diçe mala xwedê” “sorma ile insan allah’in evine kadar gider” biçimini alir. ya da “bana dokunmayan yilan bin yasasin” türk atasözünün, kürtçe de “gurê, ku dijminî min nîn e, bila hezar salî bijî” “bana düsman olmayan kurt bin yil yasasin” olarak söylenmesi gibi. yine, iskoçlarin “köpekle yatan pireyle kalkar” sözü, türkçe de “itle yatan pireyle kalkar” biçimindedir. insanligin gelisimine paralel olarak degisik sözcüklerle izahina ragmen, atasözleriyle ortak bir insanlik kültürünün yansitildigi söylenebilir. atasözleri vecizelerden, aforizmalardan, özdeyislerden farklidir. daha önce söylenmemis, birilerince yeni söylenen anlamli ve öz ifadeler de atasözü degildir. atasözlerinin kim tarafindan ve ne zaman söylendigi hiç önemli degildir; anonimdirler ve ögrenilmesi, yeri geldigince kullanilmasi için duvarlara kazinmasi, genelgeler çikarilmasi da gerekmez.

    halk yasadikça atasözleri de yasamiş, içsellestirilmiş ve halkin kültürünün ürünü olarak benimsenmişlerdir. zorla öğretilemez ve zorla unutturulamazlar. her halk, atasözlerini dogal olarak kendi diliyle kullanir. öyle ki baska bir dile çevrildiginde anlamini bulmakta zorlanan atasözleri az degildir. bu, dille ilgili oldugu kadar, kültürel farkliliklarla da ilgilidir. atasözleri genellikle bir cümleden olusmalarina ragmen, birkaç cümlelik olanlari da vardir. “gotin: bawê te siyaran kust ya peyan?”, “goti: her kustin, çi siyar û çi peya.” “dedi: babani süvariler mi yoksa yayalar mi öldürdü?”, “dedi: öldürüldükten sonra ha süvari, ha yaya, ne fark eder.” atasözünde oldugu gibi. atasözleri toplumbilim ve psikolojiye de önemli veriler saglar. yönetim iliskilerini, sosyal gelisim düzeyini, toplumsal acilari, sevinçleri, halkin, yasadigi cografya ve iklimle iliskilerini en genel anlamda üretim iliskilerini de yansitirlar. “êl hebe, êlbeg jî heye.” “asiret varsa, asiret beyi de vardir.” atasözünde oldugu gibi. halklarin atasözlerinde benzerlikler oldugu gibi, bir baska halk tarafindan anlasilamayacak, anlamli bulunmayacak özgün atasözleri de vardir. kürtlerde bu tür sözlerin sayisi oldukça fazladir. bu atasözleri, destanlar ve halk hikâyeleri yoluyla kusaktan kusaga ve sözlü olarak aktarilmislardir. dengbej, çirokbej, stranvan gibi köklü bir sözlü edebiyat kültürüne sahip kürtlerin dilleri, kültürleri ve egitimleri her dönem büyük baskilar altinda tutuldugundan, atasözleri bugün hâlâ yeterince derlenip toparlanamamistir.

    işte bazı kürt atasözleri:

    bedewè çav kil kir, dilè xortan tev kul kir.
    güzel gözlerine sürme çekti, gençlerin gönlünü yakip geçti.

    dilê tirsok singa gewr nabîne.
    korkak gönül, beyaz gögsü göremez.

    dile yekê ket kevireki´ heft salan bi xwe re gerand.
    birinin (kadinin) gönlü bir tasa düstü, yedi yil birlikte dolastirdi.

    dil ku sikest, hedî nacebire.
    gönül ki kirildi artik düzelmez.

    dil ne sifre ye ku mirov ber hemuyan veke.
    gönül sofra degil ki insan herkesin önüne açiversin.

    sêr sêre çi mêye çi nêre.
    aslan aslandir, disisi erkegi fark etmez.

    jina ne delal, çavê mirov diêsine, jina delal dilê mirov diêsine.
    çirkin kadin göz agritir, güzel olan da gönül agritir.

    keça gan nîsandayê didan.
    gönlü olan kiz gülümser.

    kihêl di bin mêrxasan de dibezin.
    küheylan at, yigitlerin altinda kosar.

    mala mêran kaniya zêran.
    yigit(lerin) evi altin çesmeye benzer.

    mirazê min dil be ber seriyê min kevir be.
    gönlümün muradi olsun, yastigim tastan olsun.

    mirov pîr dibe, dil pîr nabe.
    insan yaslanir, gönül yaslanmaz.

    sûsa dil ku skest nacebire.
    gönül cami bir kirilirsa artik birbirine yapismaz.

    dilê xwes her lê bihar e.
    neseli gönül hep bahar gibidir.

    dilê tirsonek timî dikute.
    korkak yürek hep çarpar.
    73 ...
  44. bijwen sozlukspot com

    83.
  45. KÜRTÇE SÖZLÜK OLARAK TEKRAR YAYIN HAYATINA GEÇMiŞ ÖZERK SÖZLÜK.

    http://bijwen.sozlukspot.com/
    0 ...
  46. ne kadar da az şey biliyormuşuz

    1.
  47. bazı malumatlar var ki aşina değiliz efendim. elbet bu aşina olmadığımız bilgileri bilseniz de çoğu işinize yaramayacak bilgilerdir ama olsun deyip konumuza geçelim:
    *kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu
    *ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını
    *erkeklerin baş parmağının üç katı penis uzunluklarına eşit olduğunu
    *fotokopi arızalarının yüzde 15'i kendi popolarının fotokopisini çekmek isteyen insanlar sayesinde meydana geldiğini
    *idrarın zifiri karanlıkta parladığını
    *eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini
    *hapşırmayı engellemeye calışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini
    *kızların yukarıdaki maddeleri bir çırpıda okumasına rağmen erkeklerin hala parmaklarına baktığını...

    biliyor musun? evet sana diyorum parmağına bakan çocuk. hı hı sana...
    0 ...
  48. kaz yavrusu

    1.
  49. çok sevimli canlılardır, renkleri koyu yeşil ve sarımsı olurlar. henüz yürüme yetilerine kavuşmadıklarından dolayı paytak paytak yürürler, bu da onlara olan sevginizi kat be kat artırır.
    http://dkaoboy.xanga.com/
    2 ...
  50. tuncer bakırhan

    1.
  51. mimar sinan ın kafatasının ölçülmesi

    1.
  52. atatürk, mimar sinan'ın da kemiklerinin mezardan çıkartılıp kafatasının ölçülmesini istemişti. resmi tarih, türkü şöyle tarif ediyordu: koyu renkli saç, buğday ten, brakisefal kafa, orta boy, değirmi yüz, mongoloid olmayan hafif çekiğimsi (badem) göz' sözün tam burasında mimar sinanın kayıp kafatasından söz etmekte sanırım yarar var: bu milletin ne tür labirentlerden geldiğini anlamamız açısında çok acı bir hikaye, mimar sinanın istanbul süleymaniyedeki mezarı cumhuriyetin ilk yıllarında açıldı. kafatası çıkarıldı ve türk olup olmadığının belirlenmesi için ankara dil tarih coğrafya fakültesi ne gönderildi. bildiğim şu ki, sinanın kafatası bir daha mezarına dönmedi? ortadan kayboldu.
    o gün bugündür sinan, süleymaniye`deki türbesinde, başsız olarak uyuyor kıyamet uykusunu. bu memleketin yakın tarihinde, zamanla ölülerimize bile bulaşan yanlışlar yaşandığını, bu münasebetle tekrar hatırlatayım. dönem öyle bir dönemdi ki, türk kafasının kemik yapısı üzerine sempozyumlar düzenleniyordu. sözde bilimsel tebliğler sunuluyordu. ayrıca tarihi şahsiyetler arasında hangileri türktür, hangileri değildir? tartışmaları yapılıyordu. işte bu akla ziyan tartışmalar sırasında mimar sinan rahmetlisinin de kabri açılmış, kafatası alınmıştır.

    merak ediyorum acaba ne zaman bu yanlı tarih dersleri kaldırılıp, kendimiz kandırmadan aldatmadan doğruları, bilim ışığında görecek günler göreceğiz.
    2 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük