kendi tekerine çomak sokmak.
sıradan bi hayata giren paranın nasıl da her şeyi mahvettiğini anlatan film.
.
çırağa davranışı yüzünden az bile sana denebilir.
.
sürekli gidilen lokanta haydarpaşa gar lokantasıdır aslında.
.
paranın bulunduğu sahne daha iyi kotarılabilecek film.
ikinci sayısı ,penguen in aynı haftada çıkan sayısından 30 puan (100 üzerinden) geride olan dergi, bi hırs yapmış penguen tayfası da demek... rekabet iyi bişiy mi .. yok yok diil.
ama 2. sayıdan şişme yapmaya başladı uykusuz... gerginliğe bağlıyorum.
satmazsa satmasın , olmadı abicim der kapatırsın, başka dergilerde çalışırsın..
böyle düşününce daha iyi olcak bence. özellikle yiğit özgür de görülen bu gergin durum.
güzel yazabilmek için, kalemi doğru tutma şekli vardır. okul öncesinde kontrolsüz olarak kalemle haşır neşir olanlarda yanlış tutma davranışları görilebilir.
öğretmen çocuklarında gözlemlenebilir; yanlış tutma ve çirkin yazma.
hey yaradılanlar, marazi zevklerden, bitip tükenmek bilmeyen arzulardan( onlara ne olduğunu sizler de bilirsiniz) kaçının.
evden işe, işten eve; en fazla lig tv. ortalamanın pek iyi olduğu size söylenmişti. otur evinde bakla nı ye.
başlık son dönemde oluşan bir hareketin bir eylemidir. bu hareketin yanında, arkasında bazı askerlerin olduğu da düşünülürse, sağdan say komutu bu hareket için yerinde bir çağrışım ya da gönderme sayılmalıdır.
Yazdığı edebi metinler, sanat eleştirileri, çıkardığı degiler, yenilikçi sanatçıları savunmak için giriştiği mücadelerle, 1. Dünya Savaşı ertesindeki yoğun sanatsal hareketlilik ortamının enerjik ve çok yönlü kişilerindendi. Reklam grafikerliği yaparak geçiniyordu, ama aslî faaliyeti sanat âlemindeydi. Fazlasıyla alışılmadık bir cinsten olan Ypsilon'u 1924 Nisan'ında tamamlamıştı. Ama roman ancak 1991'de basıldı.
yazılış tarihine göre oldukça şaşırtıcı, groteks roman.
--spoiler--
Ypsilon romanı, pek sıkı tınlayan şu terimle ifade edecek olursak: "konuşulduğunda" anlam kazanır. Yazarın, her satın ya da ödünç alana kitabı okuyacak zamanı yoktur. Yeterli uzunlukta bir plağın imâline halen çalışılmaktadır. Bu yapılana kadar okur metni kendi kendine okumalıdır.
Hemen bütün milletvekilleri, hatipler, düğün dernek söylevcileri en çok kendilerini dinlemeyi severler. Bu durumu gözönüne alarak, yetenekleri bunlar kadar gelişmemiş okurun da aynı anda hem okuyup hem dinleyebileceğini varsayabiliriz. Eğer bu mümkün değilse, tasada ortak olunan bir dost bulunup karşılıklı yardımlaşılabilir.
Ypsilon romanı gündelik-alışılmış sesle okunmamalıdır. Hatibin, romanla dinleyici arasına kişiliğini sokma hakkı yoktur. Dinleyici kendi olsa bile.
--spoiler--
--spoiler--
Ypsilon'un anababası hayatlarını ortaya koydular, ikisi de hemen hemen aynı zamanda damar kireçlenmesinden öldü. Herhangi bir doktor yardımı olmaksızın öldüler - tamamen kendi imkânlarıyla.
Müthiş güzel bir cenaze töreniydi. Cenaze alayına bütün şehir katıldı. Şehir daha önce böyle bir cenaze alayı görmemişti. O kadar uzundu ki, en arkadakiler en ön-dekilerin bu korteje niçin katıldığım bilemediler.
Bunun sonucu, cenaze kortejinin arkadan dörtte biri bir şenlik alayına dönüştü.
Cenazeler defnedilmişti. Kortejin başındakiler mezarlığı terk etmişlerdi. Bir saat sonra, cenaze alayının neşe içindeki ucuyla karşılaştılar ve onların arkasına takıldılar. Kortej böylece bir halkaya dönüştü. Neşeli hava yeni katılanlara sirayet etti, yayıldı, ilerledi ve dönüp gelerek kendi ucuna kavuştu.
insanlar çember çizerek dönüyordu, yürüyüş kolunun sonu gelmiyordu, iki gün iki gece çember halinde yürüdüler ve kortejin sonu gelmedi. Terk edilmiş evlerde ocaklar söndü, insanlar hâlâ halka olmuş dönüp duruyorlardı. Üç gün üç gece yürüdüler, kortejin ucu görünmedi. Terk edilmiş evlerde havagazı muslukları üzgün üzgün boyunlarını büktüler. Ama insanlar çember oluşturmuş yürüyorlar ve yürüyüş kolunun ucu gözükmüyordu. Evlerde, tamamen ihmal edilmiş sinekler arasında salgın hastalıklar başgösterdi. Ama insanlar halka olmuş yürüyorlar ve kolun sonu gelmiyordu. Gündüzlerle geceleri ayırt edemez olmuşlardı. Ve uzun bir zaman sonra yeni bir gün doğduğunda, yedi gün on gecedir çember halinde yürümüş durumdaydılar.
işte o sıralarda, kortejin ortalarında bir yerde, hali vakti yerinde bir kadın bir çocuk doğurdu, adını Gottlieb koydu.
--spoiler--
...
Gelişmelerin kötüye gittiğini gören Alevi, CHP ve diğer sol partilerle demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinden oluşan bir grup, aynı gün Vali`ye
Emniyet Müdürü`ne,
Jandarma Alay Komutanı`na
giderek ertesi günün olaylı geçeceğinden endişe ettiklerini belirterek önlem alınmasını ister. Vali ve yetkililer: “Devlet güçlüdür, her olayın üstesinden gelecek güçtedir. Önlemler alınmıştır. Vatandaşlar emin olsunlar.” seklinde güvence veririler. Oysa öğretmenlerin cenaze töreninde ertesi günün kanlı geçeceğinin somut belirtileri vardı. Cevre illerden güvenlik yardımı istenmediği gibi, yeterince önlem alma yoluna da gidilmez.
...
okumak zihni açar. doğru okumak.