başarı bir bataklıktır. bulaşsan bi dert bulaşmasan ayrı bi dert. hele genç yaşta başkalarının başarı diye nitelendirdiği bi halt yediysen geçmiş olsun, artık bataklıktasın.
çırpın ha çırpın, uğraş ha uğraş.. çıta yükselir sürekli, her engelden atladığında daha yükseğe koyarlar. engeller yükselir sen zıplarsın, sen zıplarsın engeller yükselir.
o ana kadar kaç metre yükseğe zıpladığının hiç önemi kalmaz, günün birinde ayağın takıldığı zaman.
hayır arkadaş kimse umrunda olmaz, da insan ailesinden birinin sözlerini de görmezden gelemiyor ki...
bak mesela yıllarca hiçbirşeyi iplemeden kimseye umut vermeden yaşasan, herkes sana yok bundan bi nane olmaz dese, insanların beklentileri düşse, hatta hiçbişey beklemeseler rahat olursun ne güzel. baskı yok stres yok yıpranma yok... eninde sonunda kıytırık da olsa bi işe kapağı attın mıydı tamam işte senden başarılısı olmaz, herkes memnun, anan memnun baban memnun sen rahatsın ohhh.
ama yok sen bi haltlar yedin artık, bişeyler yaptın bittin olum sen hayatın kaydı, illa başarıyı devam et-ti-re-cek-sin.. yoksa küçümsenirsin, örselenirsin, senin de moralin bozulur böyle bombomb.k bi şekilde k.çını yırtmaya devam etmek zorunda kalırsın...
konserine giderken beklentilerin düşürülmesi gereken sanatçıdır.
bir çok parçasını severek dinlememe rağmen pişman oldum gittiğime. tek enstrümanın* olduğu konsere gitmemek gerekiyormuş çünkü acayip bayıyor insanı. ayrıca gittiğiniz konserde en beğendiğiniz parçaların sadece bir iki tanesini çalıp gerisinde de pek sevmeyeceğiniz şeyler çalma ihtimali yüksek.
ha bir de öğrenci olunca konser bileti fiyatları da insanın cebini yakıyor,
olsun lan farid farjad'a değer diye gaza gelebilirsiniz, maalesef değmiyor!**
son olarak etnik kökeni de kürtlerle bağlantılı, kendisi konserinde söyledi.(buradaki etnik köken bilgisi sadece aydınlatma amaçlı verilmiştir, hiç bir ırkçı yaklaşımı desteklemez.)
okuduğunu anlayamayanlar için zorunlu edit: kürt olduğunu öğrenmem sözkonusu sanatçı hakkındaki görüşlerimi zerre kadar etkilemedi. eskiden de çok severek dinliyordum, şimdi de severek hayranlıkla dinliyorum.*
dileyen 29 nisan 2010 odtü kavga şeklinde aratıp sözlüklerden de okuyabilir.
tkpli ve bdpli öğrenciler kütüphanenin önünde birbirine girdi taşlarla sopalarla. bizim asistan gözü mor geldi derse. yerdeki döşeme taşlarına varınca söküp fırlattılar hem birbirlerine, hem çevrelerine, evet hem tkpli öğrenciler hem diğerleri. maalesef durum böyle...
--spoiler--
faşo, dinci veya bir zengin züppesi iseniz örneğin gazi üniversitesi'nde, erzurum atatürk üniversitesi'nde, akp'nin yeni açtığı cemaat üniversitelerinde, bir takım şirketlerin holdinglerin açtığı "üniversite a.ş"lerde istediğiniz gibi komünistlere küfredebilir, istediğiniz gibi kafa tokuşabilirsiniz. oralar gayet "özgürlükçü".
--spoiler--
yapıştır etiketleri yapıştır, dinci olduğunu sandığın herkese kafa atmaya da çalışıyorsundur şimdi sen.
insanların selamlaşmasına karışarak *eşitlikçi(!) olan devrimci gençlik sizi.
böylece gazla yürüyen fikir yoksunu kendi ideasını savunamayanlar halkı akepe zulmetinden kurtaracaklar di mi??
ayrıca tokalaşmadan sonra insanların nasıl yürüyeceğine, bıyık, saç boylarına göre de sınıflandırın. efenim kafa tokuşturmak isteyenler a üniversitesine, bıyığı dudağa kadar uzatmak isteyenler b üniversitesine, zenginseniz c üniversitesine gidin bıdı bıdı da diyebilirsiniz. vereceğim cevap seni ilgilendirmez arkadaşım. istediğim yerde istediğim gibi tokalaşırım, bana birileri saldırmaya kalkarsa da her platformda cevabını verir, hakkımı ararım. ayrıca komilerin yediği naneler selamlaşana çatmakla bitmiyor.
devrimcilikleri devrim stadında yetmişlik devirmekten öteye gidemeyecek bi hale gelmiş gençliktir.
fikir üretmekten anladıkları kavga etmek, saldırmak, yumurta atmak gibi fikirler üretmekten öteye gidemez duruma gelmişlerdir. örnekleri için: (#13304768)
tanım: hadi koçum sen özgürlükçüsün yakarsın yıkarsın buraların alayı senin, sen polislere taş atacaksın, zavallı insanların mallarına zarar vereceksin, millete baskı yapıp kendini mağdur göstereceksin ki halk(!) özgürleşecek(!) diye gaz verilen öğrencinin tutuklanmasıdır.
asıl meseleye gelince, hiç kimse buraya gelip bu tkpli öğrencileri* savunmasın arkadaşım. adım gibi eminim bu şahıs bunu haketti.
bunların özgürlük ağzıyla insanlara nasıl baskı yaptığını çok iyi biliyoruz. kendini idealist-özgürlükçü sanan andavallar topluluğunun yediği naneleri bizzat hergün görüyorum yerinde.
odtüye gelene kadar ben bunları çok okuyan fikir üreten insanlar olarak biliyordum. meğer gerçek öyle değilmiş. herhangi bir ortamda görüşlerini çürütecek bişey söylendiğinde idealarını savunamayıp fiziksel saldırıya geçen barbarlar topluluğu olmuş bunlar. yanıt veremeyince hemmen kaba kuvvete başvuruyorlar. gerçi yanıt verememe durumuna bile gerek yok, saldırmak için bahane arıyorlar.
eminim örneklerle daha iyi anlaşılacaktır:
olay no 1: hazırlıkta sınavdan çıkılmış arkadaşlar beklenilmektedir. beklerken gelen birkaç arkadaşla selamlaşıp muhabbete dalınmıştır. ama o da ne kendine devrimci-özgürlükçü-modern sıfatını takmış itin biri gelip sataşmaya başlar. neymiş "devrimcilerin olduğu yerde faşistlere yer yokmuş" neymiş "devrimcilerin olduğu yerde böyle selamlaşamazmışız" lan mal sanki nazi selamı verdik. gelen arkadaşla tokalaşıyoruz hepsi bu, alışkanlıktan kafa tokuşturmuşuz. ülkücülerle yakından uzaktan alakamız yok. herif üstümüze yürüdü be, hakaretler havada uçuşuyor "it misiniz, köpek misiniz, devrimcilerin olduğu yerde böyle rahat davranamazsınız bla bla..", özgürlük pıtırcığı yavşak seni! biz beş kişiyiz hem de yeni gelmişiz üniversiteye adam tek başına iteklemeye başladı. tepem ettı benim de salladım çantayı girişecem, arkadaş durdurdu, gözüyle işaret etti. bi baktım elli kişi var ötede, ellerinde pankartlar megafonlar "özgüylük bilmemnee" diye bağırıyorlar. adam resmen tuzak kurmuş be, beş kişiye tek başına gelip hakaretler ediyor kışkırtıyor. biz ona vurucaz sonra da elli kişi bizim ağzımıza sıçıcak bak bak bak. ertesi gün gene çıkıp "özgüylük çağyımıza faşişt saldıyı!!!" diye açıklama yapıp yine yürüyecek adiler.
olay no 2: üçlü amfinin önünden iki kişi yürüyoruz, yanımdaki arkadaş bi tanıdığıyla karşılaştı ve "kafa tokuşturdular" bak bak bak. arkadaşımı iyi tanıyorum onun da ülkücülükle alakası yok, hatta arada söver. kızın biri hemen yaklaştı, tipten belli zaten özgürlükçü(!) olduğu, tehdit etti açık açık. "ağzınızı yüzünüzü s.keriz, bi daha böyle tokalaşma görmiyim!" on saniye dik dik bakıp uzaklaştı.
olay no 3: derse yetişeceğim koşa koşa gidiyorum, birden bi kağıt uzatıldı, refleks olarak aldım. normalde hiç de huyum değildir, asla broşür vs almam. neyse biraz ilerledim baktım kağıda hoşuma gitmedi buruşturdum. birden peşimden biri bağıra bağıra koşmaya başladı sonra iki kişi oldular. resmen avdayız peşimden av köpekleri geliyor. "hojjaam o kağıdı geri ver yoksa kötü olur." döndüm geriye bi adım atıp kağıdı elemanın eline tutuşturdum yoluma devam ettim. neyse ki bu diğerleri kadar özgürlükçü(!) olamamış henüz, kemiği atınca a pardon kağıdı verince söver gibi bakıp susmayı tercih etti.
olay no 4: üniversite kayıtlarında ailesiyle birlikte gelen öğrencilere musallat olmak da namlarını yürütüyor tabi, böylece daha özgür bir ülkede yaşıyoruz. gelen öğrenci başörtülü diye babasıyla tartıştılar be. öğrencinin annesi örtülü diye toplaşıp slogan attı hayvanlar. sonra ordaki öğrencilerden biri bunlara karşı çıktı tartıştı, lafı kodu bıraktı.
ertesi gün dört kişi bu elemanı bulup ağzını burnunu kırmış, görevlilerin gözü önünde. çocuk yardım istiyor görevli buna çıkışıyor. polisi çağırıyor iki kez, özel güvenlik(!) kampüs kapısından içeri almıyor polisi olay yok diye. neyse ki olay sonradan yargıya gitti mahkeme sürüyor. yine de bir yürüyüş yapmalarını beklerim. ne de olsa olay basına farklı yansıdı ve bu sevgi kelebeği(!) tkpli öğrenciler mağdur ve masum görünüyor.
ulan nerde kaldı özgürlükçü duruşunuz ilerici(!) orklar sizi.
dipnot: hııhı troll, benim . evet çocuğun gençliğine yazık. afedersin ama bsg, adam olsunlar da fikir sahasında kapışsınlar, devrimci gençlik yüzünden özgürlük kalmadı okulda, polis de giremeyince içeri istedikleri gibi at koşturuyorlar be, bizim gençliğimiz gidiyo o nolcak??
edit 1: fikir yok eksi var. fikirsiz seni.
edit 2: aklıma geldikçe olayları ekleyeceğim merak etmeyin.
circuit theory dersinde devre analizini çok çok kolaylaştıran teoremin sahibi rahmetlidir.
sağdan soldan bu isim fırlar durur, ama yine de bir gauss değil.
türkiye'de yetişmiş en iyi romancılardan biridir. "kar" için ilk ve son siyasi romanım demiştir.
kar'ı okurken düşünce olarak ne kadar ters olduğumuzu farketsem de hakkını yiyemem; çok iyi.
ikisinin de yeri ayrıdır. elektro gitar çalan kişi sayısı bas gitar çalandan çok daha fazladır. müzikal ayrıntılara girmeyeceğim. şunu da söylemeden gitmeyeyim, bas gitar daha zor bir enstrümandır, çalan adamın parmakları su toplar *.
x burcu erkeğinden muazzam farkları yoktur, kendimden biliyorum. burçların insanın kişiliğini etkilediğine inanıyor olsam da insan kişiliği oluşumunda çevresel etmenler çok daha önemlidir.
1- reyting uğruna toplum ahlakının feda edilmesidir.
2- bilinçli olarak insanları böyle yaşamaya alıştırmaya çalışmaktır.
her iki durumda da ne kadar vahim bişey olduğu kesindir.
not: empoze etmeye çalıştıkları şeyler sadece aldatmalar değil. bunun yanında evlilik öncesi cinsel ilişkileri normal göstermeye çalışmalar, kızlı erkekli evlerde yaşamanın faidelerni ve güzelliklerini anlatmaya çalışmalar da var.
medya çok bozdu.