sözlük yazarlarından çıkan, kimi zaman melankolik anlarında, kimi zaman mutlu zamanlarında, belkide bir anda akıllarına gelen, ve bir yere yazma ihtiyacı duydukları sözlerdir.
"eğer ben bir insanın geleceğini görebiliyorsam, geçmişini önemsemem..."
o kadar güzeldir ki yaşamlar, hayatlar, aşklar, sevgiler, insanlar, insanlıklar, duygular, tutkular ve hayaller, film izlerken sende o an ki duyguya kapılırsın, içinde bir yerde orada olduğunu görürsün, o duyguyla yoğurulursun. sevmek nedir, aşk nedir, insanlık nedir, o ekranda görürsün. hayatın ne kadar bok olsa dahi, o anda o ekranda gider bütün dertlerin. iki insanın birbirine duyduğu sevgiyle sende avunursun bir yerde. belki de bilirsin içinde, o güzel duyguları asla yaşamayacaksındır gerçek hayatta. belki de o yüzden daha da kaptırırsın kendini, o sahte, insanların uydurduğu o güzel duygulara. bir buçuk, iki saat sende onların bir parçası olursun. ve film biter, senin gözünden bir damla yaş iner, hayatının devam ettiğini o anda anlarsın, ve dertlerinin devam ettiğini. o filmin etkisiyle aramak istersin eski aşkını, deli dolu haykırmak istersin, seni seviyorum diye, sonra elin telefona gittiğinde birden durursun, hayat o kadar acımasızdır ki, bilirsin senin ona sevdiğini söylemenin hiç bir boka yaramayacağını, deyince ne olacak diye düşünürsün, kızın götü kalkıcak, "ahaha bak eziğe hala beni seviyormuş, gerizekalı" diyecek içinden. seni de reddecek her zamanki gibi. bırakırsın telefonu elinden, ve söversin şu üç günlük sahte dünyaya, halbuki o kadar güzeldi ki aşklar o ekranda, o kadar dürüstçeydiki duygular. neden bu siktiğimin hayatı böyle, neden bu düzen böyle. neden hayatta hep bir maskeyle yaşamak zorundayız ki, neden hep dış dünyaya kendimizi kanıtlamaya çalışırızki, diye düşünürsün. sonra tekrar bakarsın ekrana, ve o iki insanın arasındaki aşkı, tutkuyu hatırlarsın, gülümsersin, ama hayatın öyle olmadığını bilerek gülümsersin ve filmlerde yaşamayı istersin...
futboldaki karşılaşma sunan spikerlerin maç sırasında, söylemek için can attığı, olsada söylesem dedikleri cümlelerdir.
- olay 1 -
iç ses : i
dış ses: d
d: evet hakan'dan gökhan'a, gökhan'dan mehmet'e,
i: hadi lütfen, rica ediyorum bi tane daha pas olsun, lütfen ya, alan da dar!
d: ve mehmet'ten ahmet'e, dar alanda kısa paslaşmalar izliyoruz sayın seyirciler.
i: oaaahhhhh yeahhh!
- olay 2 -
d: sarp'ın yaptığı hareketten dolayı zırtspor serbest vuruş kullanıcak. kaleyi yandan gören bir nokta.
i: hadi be gözünü seviyim ya, birazcık olsun, mantıklı oynayın şu topu lütfen.
d: evet hikmet'ten arka tarafa güzel bir orta, levent vurdu ve goooooooooolllll. çalışılmış bir pozisyon sayın seyirciler.
i: ahahahaha, sonunda.
- olay 3 -
d: kaleci kerim' den uzun bir top.
i: yürü be hocam, diğer kaleciye git kimseye deymeden.
d: evet top sağ bek bekir' e kadar gitti sayın seyirciler, karşılaşma 0-0 devam ediyor.
i: hay s.kiyim ya, bi adam gibi top bir o kaleden bir bu kaleye gitti diyemedim, s.kiyim.
+abi dikilitaş'a ne kadara götürürsün?
-25
+eyvallah, şu bavulların bi ucundan tutsan!
-tamam! *
-nerden yiğenim?
+amerikadan geliyorum abi.
-oo bayağı yol gelmişin desene.
+vallahi öyle
(iç ses) oh be vallahi geldim güzelim memleketime, bayağıda sıcak ama olsun.
offf ulan vallahi hastalık bizde şu kornaya basmak. kulaklarım ağrıdı amk bune.
+ee abim, nası türkiye aynı mı?
-aynı işte, uğraşıyoruz. kriz vurdu biraz ama olsun bakalım!
+öyle, burasını bilmiyorum ama, amerikayı iyi vurdu!
-oh olsun pezevenklere
+ahahaha
(iç ses) ulan eve gidince şöyle bi mantı olsada ne güzel yerim vallahi. neyse annem yapmıştır bişeyler, vallahi ne kadar çok özledim şu yemekleri. çok sıcak yav, kafayı yedim!
+hassss, trafiğe bak!
-vallahi sıçtık!
+ne yapıcaz ya!
-neyse dur ben başka yerden götürüyüm!
+iyi peki.
(iç ses) problem olmaz, fiyat sabit sonuçta. ulan hiç de bilmiyomuşuz istanbulu şuralara baksana.
vay vatandaşım benim, şu izbe yerlerde, iki ekmek parasına çalışıyor. mınakodumun amerikalıları, ayda 2000 dolar alıyorum, tatile çıkamıyorum diye sitem ediyolar, pezevenkler. harbi abi haklıymış, oh olsun pezevenklere!
ulan ben böle dünyanın içine ediyim be, vatandaşımız açlıktan nerdeyse ölecek, onlar obezlikten kırılıyor vay amk! sikecem çok sıcak , bune!
-iyi ya buralar açıkmış, bide şurdan nişantaşına çıktık mı gerisi kolay!
+aman abim nazar değmede, ehe
-haha
(iç ses)iyi ya, az kaldı gibi. özledik valla kadınıda*, şimdi benim sevdiğim herşeyi almıştır eve. *hassiktir, oha lan bune, biraz önce nerdeydik, şimdi nerdeyiz. burası istanbulda biraz önce geldiğimiz yer nereydi. ben bunları nasıl çabuk unutabildim. (dış ses) "ya şurdan taksiye bineeeelimmm, ne yürüceezzz". (iç ses) hay ben senin taksini. tikiler, türk tikileri, ulan herhalde bir tek sizi özlemedim. hiç değilse amerikada konuşabilirsin bakımlı,zengin kızlarla şunlara bak, bir yol sorsam şimdi, sen kimsin ya, sen gerçek misin ya aha, gibi cevaplar verirler. hayır amerikada ki kız yapsa hak vericem, sen onların tırnağı olamazsın, bana gelmiş burda artislik yapıyosun! vay sittiğimin dünyası, orda vatandaşım iki ekmek için eşşek gibi çalışssın, sen burda gününü gün et. vay sittiğimin dünyası vay.
neyse takmamak lazım, birazdan evime gidicem, oh mis gibi, rahat rahat bi yatarım artık, evim ya vallahi orası benim evim!
Sıcaaaak!
-geldik yiğenim, nerden gidiyim
+hah, şurdaki yokuştan tırmanıver! tamam dosdoğru.
....
+hah şurdan dön abi
...
+tamam şu ev abicim, eyvallah.
-hadi sanada eyvallah, hoşgeldin türkiye'ye yiğenim!
+saol*
....
/vay benim amerikalı oğlum gelmiş!
+vaaay, anam benim, çilekeş anam benim!
/nası geçti anlat bakalım amerikayı
+boşver anam, sen nasılsın onu anlat bana...
children of bodom' in saheserlerinden biridir. are you dead yet? albumundedir.
once again waiting for the darkness, beat up
spun and scarred. prepare for another war.
day by day we decay. sunlight, get out of me way.
dig up yourself from your grave.
bad to the bone, rasied in the gutter.
not exactly a muthafucking role model.
to you looking down on me.
fuck you bitch!
ain't for time for the future or past.
live for the moment make it last.
preach. as long as the twilight veils the decadence we
embrace more than the ones
we live. we're ardent, we're burning down..
chorus:
not afraid of crying, sorrow and foe.
not afraid of falling down below.
to the night, recklessly we fly.
like living dead we'll never die
stalling the sand man, fighting back
drinking like a madman, run away from the light to come.
shit falls down, sun comes up
bayan sporcuların goguslerinin küçük olma durumudur.
son bir iki gün içerisinde olimpiyatlar sayesinde dikkatimi çeken hadisedir. bu durumun çok fazla sürtünmeden dolayı olduğu kanaatindeyim.*
kızların bile konuşacak bir şey bulamadığı anlardır.
hoşlanılan kız ile arada geçen muhabbet.
+ya şu how i met your mother' daki barney var ya nasıl tatlı bir şeydir o yaaaa.
-patrick harris mi öle bir şey onun ismi.
+doğrudur ama çok tatlı ya...
-(iç ses) bravo sana aferin.
-evet tatlı sanki.
2 gün sonra....
-şu senin barney var ya.
+evet, ne olmuş ona.
-bizim türden hoşlanıyomuş...
+nası yani???
-(elle o biçim işareti gösterilir)
+........
-(iç ses) böhöhöhöhöy.*
+merhaba hocam çektin mi dvdleri?
-hıı çektim, ulan verdiğin dvdler s.tti lan dvd-rw'mi, g.te girdi yani kurtuluşu yok yandı alet.
+anladım hocam, o zaman ben kaçıyım, sonra görüşürüz.
-bırak hala görüşürüz diyo adama bak.
+o verdiğim dvdleri alabilme gibi bir ihtimalim var mı?
-s.ktir git lan buradan.
+tamam hocam kızma hemen...
+üstüme geliyosun, ooo sopa da var. tamam abi sakin ol vala gittim bu sefer.
-sittir git.
öncelikle giri yazmamın nedeni başlığın 50 karaktere sığdırılması içindir.
bir yazarı tanımak için onun kötülenmiş, başka bir deyişle anlaşılmamış entrylerine bakmaktır. çoğu yazarın en beğenilen entryleri komedi, trajedi, drama dalında olduğu için onun düşüncelerini pek kapsamaz. o yüzden yazarın anlaşılmamış entrylerine bakmak daha mantıklıdır. anlaşılmamış entryler sayesinde yazar daha iyi tanınır. böylelikle o yazarın entrylerini okurken nasıl düşündüğünü anlayabilir ve nasıl bir insan kişilik olduğunu aşağı yukarı çıkarabilirsiniz.
ntv'nin 2008 yaz aylarındaki yeşil ekran olayının en güzel programlarından biri. melisa sözen'in sunduğu program kimyasal olmayan ve insan sağlına zararlı olmayan her türlü şey hakkında bilgi vermektedir.
insan' ın bazı anlarda ekstaran duygulara hislere, ruha ihtiyaç duyduğunda dinlediği şarkıya tamamen kapılma eylemidir. o kadar deli bir olaydaki anlatılması çok zordur. insan kendini bazen bir topluluk karşısında şarkıyı kendisi söylüyormuş gibi, bazen kafasını müziğin ritmine uygun bir şekilde sallarken ve en güzeli kendini hayali bir batery ve ya gitar çalarcasına kendinden geçerken bulabilir. yalnız olduğunuzda kesinlikle denenmesi gereken bir deneyimdir, insanın ruh haline inanılmaz bir şekilde pozitif yönde katkısı vardır.
ayrıca iron maiden' ın çoğu şarkısı müziğe kapılma olayını kolaylaştırabilir.
Texas'ta 24 yaşındaki bir genç kız uykusundan uyandığında gecenin bir yarısı uykudayken erkek arkadaşına iki SMS mesajı atmış olduğunu gördü. Jessica Castillo adındaki bu genç kız Pantech C300 model bir telefon kullanıyor ve SMS mesajı atabilmek için 11 ayrı adımı gerçekleştirmesi gerekli. Uykusundayken tüm bu adımları tek tek gerçekleştirmiş olduğu ortaya çıktı.
megadeth grubunun world needs a hero albümündeki haş bir şarkısıdır. kısa olması nedeniyle insana tekrar tekrar dinlettirir. enstrümantal bir şarkıdır.
euro 2008 atv spikerleri tarafından durmadan sarf edilen cümle.*
görüntü kaymaları, görüntü donmaları, ses görüntü senkron bozukluğu, maçtan sonra reklama bas sesleri.
(bkz: bi çektir git arkadaşım)
tanım: sözlükteki "eh işte" oyunun "eksi" oyuna göre yazarı daha fazla etkilemesi durumu.
normal bir yazar davranışıdır. yazar eksi oya tamam bu adam benim girimi sevmemiş eksi vermiş eyvallah diyip geçebilir. fakat "eh işte" oyu öyle değildir. bu adam benim girimi mi anlamadı acaba, ben içimdekileri klavyeye dökemiyor muyum gibi acabalarla bırakıverir bu oy.
efendim, torrent ile ilgili olan bu terim; yabancı ülkelerden server kiralanarak 100mbit internet hızıyla adından da anlaşılacağı gibi dosya seed etmeye yarar. böylelikle trackerlarda ratio'nuz artar vs. vs.
türkçe meali;torrent sitelerinde paylaşmayı amaçlayan bişidir bu illet.*
ntv*' de saat 3: 30 da başlayacak olan doğu konferansı playoff finali 3. karşılaşması. karşılaşma detroit pistons' ın sahasında oynanacak.
ayrıca...
(bkz: go celtics)