Kendi olarak, sana gelen-
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -
O, işte..."
Sen şimdi sabrımın taşını yuvarlarsın
uzatırım saçları, tırnakları, anları
beklesem büyür müsün sen çocuk?
ırmaklar genişliyor, dallanıp
budaklanıyor ağaç…
Sen şimdi sabrımın taşını yuvarlarsın
gizime bir ilmek daha atarım ben
böylece bir kakül iner o çıplak alına
alın o ki saçtan kırışmaz zerresi
kırışır seni beklemekle geçen zaman
belki hiç
gelmezsin!
Sen şimdi sabrımın taşını yuvarlarsın
bir yeti değil mi aradığımız ortak?
yangınlara alışma(!) , eğimler seni bilsin(!)
ilk tılsıma vurulmuşuz seninle ikimiz
yağmura şaşıyorum hala bak
senelerdir yağıyor halbuki…
Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı
Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın
Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak
Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana
O inanmışlar çağının.
Zaman akar yer direnir gökyüzü kanat gerer
Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde
Karanlığın ormanında iman güneşidir gözünüz
Soluğunuz umutsuz ceylanların gözyaşına sünger.
Gün doğar rüzgar eser bulut dolanır
Rahmet şarkısı söyler yağmurlar
Alnınız en soylu isyandır demir külçelere
Gürültü susar ses donar sevgi tohumu patlar
Sessiz bir bombadır konuşur derinlerde.
Ey bizim sabır yüklü toprağımızın kutsal ağacı
Sen bize hayatsın umutsun mezarlar kadar derin
Bizi tutan bir şey varsa dirilten o sensin
Üzerinde uyuduğumuz yavru kuşların tüy renkli sıcaklığı.
Ey damarlarımızda donan buz yüzlü heykeller beldesinden
Yıkıntılar sonrası sığındığım şefkat anası
Ey dağları yerinden oynatan ses ey mermeri toz eden rüzgar
Ey alemi donatan ışık toprağa can veren el.
Gün olur toprak uyanır uyanır böcekler
Sarı bozkır titrer çıplak dağlar yeşerir gök yıkanır kirli
dumanlardan
Su coşar deniz kabarır canlanır ölü şehirler
Yemyeşil bir rüzgar eser yıldızlar arasından.
Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü
Çatlayacak yalanın çelik kabuğu
Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu.
kurduğu cümle içinde yüzde 85 belaltı kelime var. beynim 404 not found hatası verdi.
de, boş yere laf yetiştirdim. karmasından falan ne olduğu belliymiş.
ben de adam yerine koyup laf yetiştiriyorum.
seviyesi belli olan, azılı din düşmanı.
ağır şakirt değildir, şakirt diye biz "nurcu abilere" diyorduk.
ağır müslüman olma gayretindedir ama. allah: "ben müslümanım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?" buyuruyor.
kendini "müslüman" olarak tanımlar, bunla şeref duyar, hayatı bu dini yaşadıkça anlam kazanır. yaşayamadığı ölçüde çukura batar.
böyle bile olsa, neyin doğru neyin yanlış neyin hakikat olduğunu biliyor. sizin gibi değil.
size göre zaten her dini laf eden "fetocu" ,"rteci", "şuncu" buncu...
bir kurtulamadınız dar gözlüklerinizden.
ayrıca burda işler nasıl işliyor bilmiyorum ama "asli kurucu iktidar"ın belaltı, ağır cümleler kurduğu kişidir.
yönetim falan bişey yapabiliyosa şu çocuğa biriki gün uzaklaştırma verin de ağzı yansın, demek istiyorum.
şuna bak, karşısındaki kıza ettiği laflara bak. terbiyesiz.
herkes kendini sözleriyle,cümleleriyle belli eder. sizin o cahil islamcı dediğiniz insanlar olmasaydı, bugün cenazeleri yıkamasını bilen adam bulamıyorduk. hatta cenaze namazı kıldıran adam bulamıyorduk. hatırlatırım.
yobazlık dediğin şeyi, gönüllü üzerine alabilecek gençler lazım ülkeye. evet sen yobaz deyince ben mutlu oluyorum.
zaten sizin gibi kompleksli kişiler müslümanlığı, islamı gönüllü yaşayamaz, göğsünü gere gere belli edemezler.
bir kere bu kadın başörtüsüne düşman hareketler yürütmedi mi? yürüttü. başörtüsü allah'ın emri değil miydi? emriydi. burda mesele kapanmıştır bence.
ayrıca türban değil, başörtüsüdür dikkatinizi çekerim. ama onlar anadoludaki halkı ürkütmemek adına, çok güzel buldular "türban" kelimesini...
sonra da dillere pelesenk olmuş kelimeleri: "benim babaannemde başörtülü"
"benim babaannem başörtülü ama türban başka"
bu cümleler de senin bi yerine değil, kafana girsin.
ulan varya, şurda upuzun yazardım da, hiçbir şey demeyeceğim anlamaz kafalara.
tanım: ikna odalarının müsebbibi, hakkımı helal etmediğim, öteki tarafta yakasında olduğum, koronun başı kadın.
kimseye kafir dediğimiz yok, kimsenin kalbini yarıp baktığımız yok, ama etki tepkiyi doğurur.
bu kadın ve kabul ettiği parti, yıllarca dine soğuk yaklaştı, halkın kutsal saydığı değerlere de mesafeli yaklaştı, bak kibar konuşuyorum, mesafeli falan diyorum. ya nolacağdı ha? bu dindar halk, bu kadına "melek" mi diyecekti?
alın şu kitabı okuyun belki anlarsınız her şeyi, eğer yüreğiniz varsa, sol görüşten bile olsanız anlarsınız. ama biliyorum, siz anlasanız da, hak verseniz de, hiç bir zaman kabul etmeyeceksiniz olan biteni.: http://www.idefix.com/kit...?sid=LMLHZNPKYO2OY5V01QCU
onca özel mesaj almak isteyen yazar arasından kendisini seçtim -pikaçu-!
ama tam mesajı gönderirken hata oluştu, ve sözlük bir şeyler geveledi.
sürekli yeni kişilere mesaj atmaya başlamışım.
acaba kendisi bana merhaba dese, ben cevap versem o zaman da hata verir mi sözlük.
bilemedim bu işi.
Aynisinin serefsiz erkek modeli vardir. Nasil oluyor bilmem ama artik goruldu bile yazmiyor mesajlarin altinda. Artik nasil bir numara yapiyorsa. Kimi kandiriyorsa. Ustelik ustune yuz defa online olmustur.
Sevse ne olurdu. Birileriyle temiz ve duzgun iliskiler kurmak isterken bunu ben beceremiyorum aslinda. Siir bile yazdim onun icin. Anladi da galiba. Nedense hep anlamayacagini dusundum. Ben neden anlamayacagini dusundum ki? Bari yayinlansa. Ne guzel ne temiz arkadaslikti. Saatlerce konusurduk. Simdi ise derin sessizlik. Alnimda bir iz varmis gibi o izi en nihayetinde gorur gibi insanlar, uzaklasirlar benden. Bense en azindan guzel islere devam etmek en azindan yazmak hep yazmak yerine sozluk kosesinde surunurum. Kimi zaman rasgele birini secip merhaba derim. En cok da anlasilmak icin. Hicbir zaman anlasilmam ama. Kimi zaman o cocugu anlatirim onlara. Gulerler bana inanmazlar. Boyle gecip gider hayat. Kimse ruhumu anlamadan. Evet. Beni cok yalniz biraktilar sevgilim. Tahmin edemeyecegin kadar...
Hayatta hep uzulmusumdur deger verdigim insanlari -bir sekilde- kaybettigim icin. Civan kazanova da bunu hatirlatir bana. Yine de merak ediyorum hangi okulu kazandigini. Merhamet iste. Merhamet etmeyene merhamet edilmez denilir. Belki boylece bizim de gonlumuzu gorur allah.
her zaman iyilikle anacağım ve ansızın gitmesine üzüldüğüm dertdaş kardeşim.
bunu okursan, her şey için teşekkür ederim.
ama giderken keşke bir mail adresi falan bıraksaydın.