Açılımı institute of nautical archaeology olmakla birlikte sualtı arkeolojisini ülkemize getirmiş ve dünyada en yaygın olarak bu konuda çalışma yapan kurumdur. Türkiye bağlantısı TINA'dır.
Benim kanaatim bu tarz durumlarda kasiyer anı yaşar arkanızı döndüğünüz an winaptan playlistteki o can alıcı parçayı açar.
Benim başımdan geçen biraz enteresan. Bu gün evden çıktım sargıdaki ayağımla binbir zahmete katlanıp kafeye gittim, amacım güneşin yeryüzüne ulaşan bir kaç parça ışık demetine ulaşmak ve orada içime oksijen çekmekti, bunu yaptım keyifle sigaramı içtikten sonra vizelerin verdiği huzursuz sorumluluk içgüdüsü benim artık ders çalışma zamanımın geldiğini söylüyordu. Mekandan ayrılmak için ayağa kalktım topallaya topallaya kasaya gidip parayı verdim. Arkamı döndüğüm an şarkı değişti veya ben dikkatimi şarkıya verdim. Çalan şarkı "seni gidi topal bu gecede burda kal" sözcüklerini içeren ankara türküsü tadında bir parçaydı. Dumur olarak arkamı dönüp kasaya baktığımda monitörde bembeyaz fizy sayfası ve kikirdeşen iki genç kız gördüm. Gururum incinmiş bir halde dükkanı terk ettim.
Ne denli bir samimiyet ortamının oluştuğunu ortaya seren sevgi sıfatıdır, veya beklenmedik bir anda sesli düşünme sonucu sarfedilen bu sözcük bir anda herşeyide bitirebilir. *
Bakıldığında tamamen sosyal anlamda donatılmış yargı gücü yükseltilmiş olan bu insanların yani hakimlerin savcıların, evrimi ispatlamak veya yanlış olduğunu ispatlamak için hayatlarını vermiş insanları nasıl yargılayacağı meçhuldür. Kimin doğruyu kimin yanlışı söylediği bile meçhulken, daha onlar bi sonuca varamamışken adam ne yapsın kimi haklı kimi haksız bulsun. Yazık olduğu kadar saçma bir durumdur bu işi mahkemeye taşımak.
Diğer tüm göçmenler gibi pislerdir. Pis dediğim bu onlar için bir insiyatif değildir mecburdurlar sebebi at üstünde koşturan adamın temiz olmaması gerektiğidir. Sen sürekli kendini temizlersen at üstünde göçe kalkışırsan hastalıktan ölürsün ve soyun devam etmez edemez. Kabullenilmesi gereken bişeydir.
Çocuklukta felaket bir televizyon izleyicisiydim öyle ki televizyonda bazen programı değişip reklamları açardım reklamları inceler kendi kendime yorumlardım en sonunda öyle ki hangi reklamdan sonra hnagi reklamların çıkma ihtimalinin daha yüksek olduğunu falan bilir hale gelmiştim. * Derken bişey fark ettim çocuk bezi reklamlarından sonra bir ara hemen arkasına bayanlar için ped reklamları geliyordu, ben bu ikisinin farklı şeyler olduğunu bilen şahıs bir anda kafamda şimşekler çakmaya başladı nasıl ya biraz büyünce bizde mi ped takıcaz diye düşündüm korkuya kapıldım, sonra kendimi rahatlatmak adına erkek ped reklamı yok diye düşünmeye başladım.
Tüm o karmaşayı atlattık derken bir gün annemler bana zorla tayt giydirdiler olum donuyosun giy bunu pantalonunun altına üşüme diye ama ben o taytla utanıyordum ama biliyordum sınıf arkadaşlarımda giyiyordu bu meredi pantalonun altından. Sonra bizim ped mevzuu aklıma geldi, acaba erkekler utandıkları için mi hiç reklamı erkek pedinin dedm kendi kendime ve bu bana mantıklı geldi o an. Fakat bu esnalar benim hiç bir fikrim yok kızların özel günleriyle alakalı olarak, ben o pedlere o yaşta hala büyük küçük ne geliyosa salıveriyolar gidiyo sanıyorum. Neyse içten içe beni bi büyüme bi ped korkusu sarıyor öyle böyle değil resmen korkuyorum büyümekten. Gel zaman git zaman biz büyüyoruz ve pedle alakamın olmadığını farkediyorum ve lisede kızların çantalarında falan pedler görüyorum ve işte o an kendi kendime diyorum ki "lan olum mal mı lan bunlar gerizekalılar hala altlarına işiyolar lan yuh bee ulan kız milleti ne pis milletmiş be" diyorum.
Bu ped olayının kızların bi parçası olduğunu idrak etmiştim ve o mantıkla kızlara karşı enteresan bi bakış açısıyla senelerimi geçirdim onları her fırsatta ezdim.
Üniversiteye kadar hiç bitşeyden haberim yoktu kızları o şekilde kabul etmiştim artık, derken üniversitede bir arkadaşımın bana özel günümdeyim demesi ile kafam karıştı. Nedir bu özel gün muhabbeti diye merak ettim sordum özel gün işte diye bir cevap aldım. Durmadan ne olabilir diye düşünüyodum bu işi en iyi bir kız bilir diyerek liseden bir kız arkadaşımı arayıp ne demek bu ya diye sordum aldığım cevap "git sıcak çikolata yap yanına da bitane majezik al öyle git kızın yanına". Neden yahu neler oluyor diye sorduğumda "lan sen özel günün aybaşı olduğunu bilmiyor musun" dedi, bende "aybaşınında ne olduğunu da bilmiyorum" dedim sonra önce dalga geçip durumu izah etti.
O an ölecek gibiydim, senelerdir onlara gerizekalı dedim, onları böyle benimsedim, her fırsatta ezdim fakat asıl salak ben mişim diye düşündüm. Nasıl terliyordum, başımdan kaynar sular dökülmüş gibiydi, kendimi o kadar kötü hissetmiştim ki meditasyona ihtiyacım vardı hemen bara koştum, tek başıma içip bu konu üzerine düşündükçe düşündüm, düşündükçe yaptıklarımdan pişman oldum, pişman oldukça içtim ve başım döndü boynum büküktü, kafamı kaldırdım ilk gördüğüm kızın yanına gidip senden ve tüm hemcinslerinden özür diliyorum dedim zaten salaklığı hat safhada hisseden ben iyice salak durumuna düşüyor yerin dibine geçiyordum, şükür ki barmen tanıdığım bir abiydi aldı beni kahve yaptı kızdan özür diledi.
O gün bu olay öyle kapanmadı, kapanamadı bak yine gelmiş aklıma, hala daha içimde bir burukluk var, aklıma geldikçe kendime gülerim ağlarım acısını yaşarım vay arkadaş derim. *
