vardır. vardır. vardır. çirkin kadın vardır.
bakımmış şuymuş buymuş fısss.
çirkinse çirkindir.
ha bu kadın yalnız mı kalır!
hayır.
herkesin vardır bir alıcısı.
herkesten daha güzel gören birine sahipse çirkin olması bir şeyi değiştirmez.
aşağılanmaktan falan değil ama olmuyor arkadaşım tezgahtarın canım demesi. tezgahtarı herkes kadın olarak düşünmüşte, bir erkek olarak bir mağazaya girdiğinizi ve erkek tezgahtarın size canım diye hitap ettiğini bir düşünün bakalım.
sanırsın memleketteki bütün erkeklerin evlenmeden önce bir sürü sevgilisi oluyorda, adamlar afedersin karıya kıza doyuyorda öyle evleniyor. hadi bu adam lise de üniversite bulmuş birini 6 sene çıkmış evlenmiş. adamın hayatı dolu yani. üniversiteden çıkıpta hala sevgilisi olmayan, anasının babasının bulduğu kızla 3-5 ay içerisinde evlenen nicelerini gördüm ben. bu mudur kıstas. ayrıca ne güzel be, adam bulmuş demek hayatının aşkını. yorulmamış hiç, yıpranmamış. helal olsun adamıdır.
NiCE TIP DOKTORU ADAM BU UĞURDA KENDiNi KÖTÜ HiSSETTi. ADAM ÖMRÜNÜ VERiYOR SEN HALA 2 SENELiK Mi 4 SENELiK Mi DERDiNDESiN. KINIYORUM.
ŞAKASI BiR YANA, * KARŞINIZDAKi iNSANLARIN KOMPLEKSLERiNiN DIŞA VURUMUDUR. ZATEN SEN BiR BÖLÜMÜN 2 YA DA 4 SENE OLUP OLMADIĞINI BiLMiYORSAN, HAKKINDA DAHA DA BAŞKA BiLGiNDE YOKTUR. SORUP NAPICAN? TÜM TEYZE VE AMCALARI BURDAN SELAMLIYORUM.
şimdi düşünüyorum kadınlar neden topuklu ayakkabı giyer. hmm o değilmiş bu değilmiş. tamam buldum. kadınlardan şu ana kadar duyduklarımı sıralayalım;
-boylarının uzun görünmesi için.
-sevgilileri ya da eşleri ile aralarındaki boy farkının kapanması için
-daha çekici görünmek, dikkat çekmek için. (bacakların daha şekilli görüldüğü düşünüldüğünde)
şimdi burdaki duruma bakıyoruz. hanfendinin eşi basketbolcu değil ki aralarında boy farkı sebebi ile böyle bir topuk tercih etsin. zira etrafındaki insanlara baktığımızda bu topuk sonrası onlarda baya kısa kalmışlar yanında. yani bu itibarla hanfendi öyle çok kısa falanda değil demekki. ee son olarak çekicilik kaldı. hmmm yok o da değildir. sonuçta türbanlı bir hanfendi kendisi.
evet arkadaşlar ne öğrendik bu entryden, hiçbir şey, şimdi dağılabiliriz.
-neden giydiği türlü araştırmalar sonucu halen anlaşılamayan yüksek topuklu ayakkabıdır.
bir başlığa entry girdiğimde ve bunu göndermek için onayladıktan sonra başka bir başlığa girdiğimde daha o önce yazmış olduğum entry o alakasız başlık altına taslak olarak duruyor.
az önce taslaklarıma baktım, başlıkların altında taslak olarak kaydedildiği görülen entryler aslında o başlığa yazdıklarım değil.
benden başka bu hatayla karşılaşan var mıdır bilmiyorum ama durum bu.
kızı bir yere davet edersen, hesabı ödersin.
kızla ciddi düşünüyorsanız 3 gün sonra evlenecekseniz, hesabı ödersin. (zaten hesabı ödeyemiyorsan daha o kızla hiç evlenme, bırak lan kızı.)
öğrenciysen yine sen davet ettiysen ödersin, yok çıkmaya başladınız ikinizde öğrenciyseniz durumunuz orta halli ise bir sen bir o verir ortak olur hesap.
lan koskoca adamların 3 kuruşluk yemeği ödedi diye beni bu kız kullanıyor tribine girmelerine hasta oluyorum. paşam hesap çok mu geldi, gezme o zaman kızla evde otur.
yeni tasarımı ile ilgili bir kaç söz söylemek istediğim sözlük. öncelikle diğerine göre çok iyi, daha kullanışlı daha yazmaya teşvik edici. ancak sayfanın bu kadar beyaz olması bir müddet sonra insanın gözünü yoruyor oda ayrı bir durum. bence bu beyaz renk bir kaç ton daha koyulaştırılabilir. eskiden temalar vardı misal ben yeni tasarımla birlikte temaları bulamadım. sonra birde şu var, aynı işlevi yapan tuşlar birden fazla yerde var, gerek yok. misal mesaj kutusuna gitmek için yanda ve üst tarafta 2 seçenek var, silik içinde öyle. bunlar daha azaltılsa mı acaba! sonra geçenlerde radyoyu keşfettim, gerçekten içler acısı bir halde. son çalan şarkı sürekli michael jackson olarak görülüyor. hani bunu düzeltmek gerçekten çok zor olmamalı. ya da dinleyenlerin görüntülenmesi de öyle. dj kime yayın yaptığını bilse daha güzel olurdu diye düşünüyorum. gerçi çok program dinlemedim ancak, müzik zevkleri de bana çok hitap etmedi. ha bu benim sorunum tabi. yalnız chat kısmının radyo anasayfasına entegre olması güzel. sonra şu mesaj geldiğinde sesli uyarı gelse. yoksa var mı?
son olarak çalışan insanım sözlüğe bakıp,işime döndüğüm zamanlar oluyor. sonra yine bir bakayım ne var ne vok diyorum, sözlük beni atmış. çıkış yap diyene kadar kalsak daha iyi değil mi?
*bak ben bunu yazana kadar yine beni atmış dışarı, ayıp ayıp.
mutsuzluktan ölünmüyor farkındasın artık bunun, iyi de neden arada bir kalbinin sıkışmasını buna bağlıyorsun. mutsuzluktan ölünmez merak etme. rahat ol.
izlemedim şu yazılanları okuyunca. okuduklarıma istinaden allah gani gani belanızı versin diyorum. yalnız kesin inek hastadır ve inek ölmeden "mundar" olmadan kesmek istemişlerdir. iyide danasını neden kesiyorsunuz it oğlu itler.
not: itlerden özür dilerim, daha aşağılık bir şey bulmak lazım aslında.
genelde sadece saat 9'a kadar söylenen kelimedir. sonrasında bu güzel sözü birine söylediğinizde "ne günaydını" tepkisiyle karşılaşırsınız, halbuki sadece sabahları değil günün her saati kullanılabilir bir kelimedir.