başlarda biraz sıkan ama oyun ilerleyip, filoya yeni uçaklar ekledikçe zevkli olan ve bağımlılık yaratan oyun. ayrıca yeni rotalardan st. petersburg çok avantajlıdır. tavsiye edilir.
bağımlılık yapan program. ortalarına doğru hikayenin sonunu tahmin edebiliyorsunuz çünkü hep iyiler kazanıyor. gönül isterki şöyle son bir özel bölüm yapsınlar; kötü karakter sonda kazansın, işkence izleyen kötü bizans komutanı gibi elinde butla çılgın kahkahalar atsın, sondaki beyaz saçlı amcada kameralara şöyle okkalı bir nah çeksin ve bitsin.
ekşi de yazarken kasarsın. her an uçurulmak korkusuyla, kelimeleri tane tane, korka korka yazarsın. uludağ öyle değildir. içten bir şekilde yazabilirsin. eski bir yazar olman gerekmez istediklerini içtence yazabilmen için. çifte standart yoktur. şahsen bunu gördüm, bunu yaşadım.
kimse kusura bakmasın doksanlarda detone diye bir şey yoktu. kimse poposundan icat çıkartıp gönülden şarkı söyleyenleri eleştirmiyordu. kimsede rayting kaygısı yoktu. kimsenin parmaklarının ucunda internet denen sanal gerçeklik yoktu. her güzel şey değerliydi. bunları bize hatırlattığı ve şu anki durumumuzdakiyle, zamanındaki farkı bize sunduğu için teşekkür ettiğim programdır kendileri. zaten hem konuklardan, hem studyodaki izleyicilerden hem de bizlerden görüldüğü kadarıyla biz çok özlemişiz doksanları. yayında ve yapımda emeği geçen herkeze tekrar teşekkürler.
ingiltere' ye turist olarak gidince paşa paşa ingilizce cevap verip, ingilizce konuşabilen (e konuşma istersen sen orda turistsin, nasıl derdini anlayacak insanlar?), milliyetçi fransızlardır.
30 ocak ta vizyona girecek, Erdal Murat Aktaş' ın yönettiği, Sulhi Dölek'in senaryosunu yazdığı, başrollerde Mazhar Alanson ve Güven Kıraç ın paylaştığı yeni bir komedi filmi. şahsen merakla bekliyorum. çok güzel gözüküyor şimdilik.
kampüscell tarifesindekilere, turkcell in kısa mesajla durum belirtirken kullandığı hitap şekli. kampüslü bilmem kaç kontör yükle şöyle olsun, kampüslü hadi yine iyisin yeni kampanya yaptık. başka bir şey bulamamışlar sanırım. bana mı garip geldi anlayamadım. ne öyle gözlüklü gibi?
waaay renk yapmışlar, cafcaflı olmuş dediğim sitedir. hayırlı olsun yeni fontlar, yeni renkler. güzel olmuş ama cidden. sponsored by turk hukuku and turk telekom. utanmayın ya site sizin. biz size bağlanmak amacıyla youtube diye giriyoruz, böyle animasyon olur, bak belediye seçimleri geliyor reklam olur koyun gitsin.
doğum günüm dolayısıyla götürüldüğüm güzide mekan. arkadaş her şey bu kadar mı dört dörtlük olur. mezeler, ara sıcak şahane, orkestra mükemmel, berfu süper eğlendiriyor, repertuar kelime bulamıorum, ana yemek lafım kalmadı. dansöz geldi tamam kasmışlar süper dedik. arada yine berfu süper derken bu sefer zenne geldi öyle böyle değil döktürdü. tamam süperdi bitti eğlence dedik. hesabı ödedik kalkıoruz. biri çıktı ki şu an adını hatırlamıorum. o ne ses. zor kalktık. tabi bu arada masa durmadan boşaldı yenisi geldi. yemekler enfes, zamanında, sıcak ve yerindeydi. adam başı elli ödedik. büyük rakıyı bitirdik.
en yükseğe tırmandıklarında ve ordan aşşağıya baktıklarında, yukarı çekemeyecekleri tek ve en önemli şeyin gençlik zamanları olduğunu ve onu da fani dünyada en değerli anlar olduğunu idrak edicek insanlardır.
not: madem o seviyeye kadar gelmiştir bunu da idrak edebileceğini varsayıyorum. *
finali çok güzel sunacağını düşündüğüm olay.
-yok böyle bir boşalma. süper bir boşalma. ağzına geldi ağzına. kral geldi kral. şapka çıkartıcaksınız şapka. rocco rocco rocco.
duygusal insaların da yapabileceği, yapan kişinin mutlaka şahsiyetsiz, kötü olarak algılanmaması gereken durum. bir birlikteliği olan kişi niye aldatır? sevmiyorsa, madem başkalarını arzuluyorsa niye ayrılıpta o kişiyle birlikte olmaz? belki de karşısındakini çok seviyordur, ama kendi ruhu bunun karşılığını alamıyordur. bir başkası devreye girip, o kişi ruhsal tatmini bulduğu anda o an onunla olmak ister. kendi ruhunu tatmin eder. ruhunu acıtan kişiyi acıtmak ister belki de iç dünyasında. birlikte olduğu, sevdiği kişi ruhunu tatmin edemediğinden bu boşluğu başkasının ilgisiyle doldurur. ama birlikte olduğu kişiyi sevmekten vazgeçemez. sonuç olarak; anlık sorunlardan, basit olaylardan sevdiği kişiyi bıktırmamak gerekir. yoksa sırf ruhunu dinlendirmek için öylesine biriyle bir şeyler yaşayabilir. sevdiği kişinin iki günlük dünyada ruhunu daraltmasına bir mola verip, o an ona farklı olduğunu hissettirenle olur. buna da aldatmak denir.
yeni bir yarışma programı. star tv de yayınlanacak. yabancı uyruklu gelin adayları (10 kişi), yerli damat adayları ve anneleri olacakmış. yarışmanın birincisi olan çift büyük ödül 50.000 euro yani 100.000 ytl kazanacak.
televizyona kafa atma isteği uyandıran televizyon yayını hizmeti. tamam yeni uyduya geçildi ve dolayısıyla kablolu yayında da kanalların yeri değişti. normal bir kablolu yayın kullanıcısı olan ben ne yapım? bütün kanalların bandlarını not aldım, daha fazla izlediğim kanaları teker teker sıraladım. elimle teker teker televizyona kurdum. aradan bir kaç gün geçti, hepsi birbirine girmiş. ya ben yemeyip, içmeyip sizin kafanıza yada başka bir tarafınıza göre değiştirdiğiniz kanallarla mı uğraşıcam? ben istediğim tuşa basıp istediğim kanalı izleyemiyecek miyim?
şımarık, tikky kızlara benzer haykırışları. ünlü harfleri yutar veya inceltirler. mahallemden örnek vermem gerekirse:
taamirrrrrrrrrciiiiieeeeeeee muslukçuaaaaaa..
''alex ferguson un manchester united ı yirmi küsür yıl boyunca çalıştırması sapıklıktır *'' diyerek yine güldürmeyi başarmış, başarılı futbol yorumcusu.
çekirge bir sıçrar iki sıçrar. ehliyeti olup ara sıra yada devamlı alkol alan biri mutlaka alkollu halde araba kullanmıştır. ama gün gelir bunun sonucunda kendinizi bulacağınız yerler sayılıdır. iyiden kötüye olarak: ehliyetinize el koyulmuş bir şelilde eve taksiyle dönerken (arabaya alışmış birinin en az altı ay araba kullanamaması), milyarlar verdiğiniz arabanın pert olması sonucunda hastahanede yaşam savaşı verirken (belki arabadan burnunuz kanamadan çıkarsınız ama iç kanaması var bu işin, ayrıca kasko bir kuruş vermez alkollü olduğunuz için), o haldeyken birine çarpar yaralanmasına veya ölmesine sebebiyet verirseniz cinayetten, tecavüzden, hırsızlıktan vb. işlenen suçlarla hüküm giymiş kişilerin arasına, yani cezaevine girerken (vicdan azabı da var bu işin). bazen de bütün bunlar olduğu için şükredersiniz, kendinizi bir yerlerde bulduğunuza. siz hiçbir şeyin farkında değilken, sevdikleriniz arkanızdan kara toprakla doldurur sonsuzluğa yattığınız yeri. ben ehliyetime el koyulmasına, arabanın pert olmasına şükredenlerdenim. alkol almakta, araba kullanmakta yeri geldiğinde hoş aktivitelerdir. ama yanyana hiçbir zaman değil.