nolan'dan yine ne oluyo lan dedirten film. çok başarılı. herkesin kaçırdığı nokta filmde zamanda yolculuk yapıldığının sanılmasıdır. öyle bi dünya yok. zaman hep ileri akmaktadır. mesele bu akıştaki hız farklılığıdır. adam işareti gelecekten değil farklı bir üst boyuttan göndermektedir. 5. boyut gibi.
yani kalk gidek bukadar uzun film mi olur diyenler, adamlar gezegene indi bitti işte daha nolacak diyip erken çıkanlar, mısır cipsini bitirmeye çalışan ergenler bence salona alınmamalı. azönce bunlara maruz kaldıgım salonda izledim bu güzelim filmi
materyalist çağ mantığıyla büyümüşlerin sorusudur.
Elektiriğin görünmediği halde adamı çarpması,
Gece rüyasında aslında olmayan hatunu görüp sabah kamyonu devirmiş olması,
kalbi düzgün kan pompalasa bile sevgi, aşk, hüzün, depresyon, acıma gibi duyguların nerede olduğunun bilinmemesi gibi zibilyontane basit önermeler ile yıkılmış tutarsız sorudur.
Felsefede soruların tutarlı olması prensibinden bihaber olanların sorusu
şarkıları testen çalan bir program ile dinlendiğinizde hakkaten "izler seni illimünati sarrafı" diyor. Lakin planlı mı tesadüfmü bilmiyorum. ama bizzat dinledim