bizzat yaşadığım evet elimin havada kalmasından dolayı hoşuma gitmeyen fakat;
*türkiyenin en çok hit alan sitelerinin adult forumlar, adult video siteleri olması,
*türk erkeklerinin büyük kısmının kadınları sex objesi olarak görmesi (acı ama gercek)
*bazı sitelerdeki (youtube ilk aklıma gelen) yorumların çoğunluğuna bakıldığında, o kadar sapık bünyelerin görülmesi ki bunların bayanın elini tutarken aklından geçenlerin hiçte iyi şeyler olamayacağını düşünmek,
*google trends den erotik kelimelere*** bakıldığında türkiye ve türk şehirlerinin ilk 10 da olmaları,
*(bildiğim kadarıyla) islam dininde bunun yasak olması,
gibi sebeplerden dolayı yapan bayanın haklı olduğunu düşündüğüm hareket.
- kaleye geç hadi.
+ benden kaleci olmaz. pişman olursunuz. söylemedi deme ama osman manyak kaleci.
* hadi lan, banane, zaten b.k gibi oynuyon geç kaleye.
- biri kaleye geçsin 1 gollüğüne, değişecez sonra.
+ ...
* ...
maça kalecisiz başlanır. en bi sorumlu kişi 1 dakkaya kalmaz, gönüllü olarak kaleye geçer.
işlemcinin fanı vurmayınca çalışmayan kişilerin kullandığı kasa. bir de kendisine donanımcı havası katmak için böyle kullananlar vardır ki zararlı olduğunu bilmezler.
kızak yarışı yapılan bir filmde, sıra kızağa bir isim bulmaya gelmiştir:
- dostum mary olsun mu ha! ne dersin.
+ çok klasik o dostum. Jenelle nasıl süper he, değil mi?
- haha o ne adamım, 5 dolarlık fahişe ismi gibi!
+ Jenelle annemin ismi!
(#2632906) numerolu entrynin başrolleri zirve ye varınca da boş durmamıştır. öncelikle kaymaya en hevesli arkadaş, sopalı olan kayaklardan* kiralamış fakat kayarken 2 metreden öteye gidememesi dikkatle izleyen bizlerin hevesini kırmıştır. 'boşuna ne para vercem la kayağa, ben mahalle de poşetle daha hızlı kayıyodum' sesleri yükselmiş ve minibüs te bulunan poşetlerle kayak merkezinin tepesine tırmanılmıştır. herkes aynı hizaya geldiğinde, tepedeki kalabalık tikky, entel kesimin şaşkın bakışları arasında yarışılmaya başlanmıştır. ferrariyle kapışan serçe misali yoldaki slalomcularla da kapışılmış, yoğun sis sebebiyle ezilme tehlikeleri geçirenler olmuştur. kayak kiralayan arkadaşın 10 dakika sonra iade edip, poşet bulamayarak benden bir turluğuna poşetimi istemesi kopma noktası olmuştur.
bu öğrencilerin park halinde bulunan hummer marka jiple fotoğraflar çekildikten sonra uludağ gezisini tamamladıkları rivayet olunur.
esen rüzgarın, yoğun sisin, aç bünyeleri engelleyememesi sonucu yapılmış eylemdir. kar a bata çıka alet edevat taşınır. ateş üretilecek bütün kaynaklar bitmiştir ama azda olsa ateşimsi bişeyler oluşmuştur. sıra aşağıda alınan eti doğramaya gelir. etin üzerindeki kılların hayvana mı, kasapa mı yoksa et işlerinden anlayan arkadaşa mı ait olduğu kafaları kurcalarken, arkadaş 2 kiloluk eti 100 er gram*lık parçalara bölerek ateş sönene kadar pişirir! herkese 4 parça verir*. eti yemeye başladıktan sonra ağızdakinin plastik olduğundan şüphelenmeye başlanılır. et her ne kadar pişmemiş olsa da etraftan gelen kurt ulumalarından tırsarak 'aç kalmamalıyım' diyerek, dev et parçaları zar zor boğazdan geçirilir. diğer arkadaşlarında 'yiyemiyosan ver yiyim' modundaki süper aç şişko arkadaş a eti kaptırmamak için sizinle aynı durumda olduğu görülür. 'neyse midem doldu şükür.' diyerek uludağ a çıkmaya devam edilir. yaklaşık 20 dakika sonra minibüs durdurulur. inenlerin hepsinin etleri aynı boyutlarda geri çıkardığı görülür. görülenler sizi de olumlu! etkiler ve mideniz yediklerinizi aynen iade eder. herkesin midesi temizlenmiştir. gönül rahatlığıyla yola devam edilir.
(bkz: gerçek kesit)
kesinlikle abur cubur yiyip yatmakla olmaması gereken eylem. Kilo almaya çalışırken yanında herhangi bir spor,aktivite yapılmazsa bu kilolar göbekten başka bir yerde birikmeyecektir.
emre tilev tarafından perinin beşiktaş-liverpool maçına da çağrılma cümlesidir. emre tilev'in anlatacağı maçlarda bu perinin hazır bulunması rica olunur. her an göreve çağrılabilir.
"kimisinin mutluluğu bir resim,kimisinin ki dört mevsim.
kelebeğin ömrüne bedel bir geleceğin,getirecek hediyesi nedir ki bilemedim"
bölümüne hayran olunası ceza şarkısı.
yerli plaka falan hikaye dedirtir, üstünden geçen yıllara rağmen halen playlist te yerini korur bu şarkı.
ankara necatibey'de bulunan mağazaları sinek avlar her gidişimde. mağazada müşteri sayısı, çalışan sayısından fazladır. burdan kurucusu olan ramazan, osman, dursun ve idris adındaki dört arkadaşa sesleniyorum , boşuna veriyosunuz parayı çalışanlara ,bi kişi yeter oraya.
aşırı bi ilgiyle karşılaşıyorsunuz içeri girince iki tezgahtar direk üzerinize yürüyor. Siz daha bişeye bakamadan sürekli size bişey öneriyorlar , kibarca sktiretmeye çalışıysunuz ama anlamıyorlar. sonunda ben biraz daha gezeyim diyerek kaçabilirsiniz, size zorla mal satmaya çalışan bu mağazadan.
belki de arkadaşları gibi abuk subuk saç sakal modelleri denemeyen, kendine yakıştığını düşündüğü kıyafetler yerine gidip sağında solunda dolce gabbana yazan kıyafetler giymeyen ,kızlara yalakalık yapmaktan hoşlanmayan öğrencilerin içinde bulunduğu durumdur.
yıllardır ego ya paso parası verilmemesi sonucu alınamayan paso, artık her bindiğiniz otobüsün kalıbınıza bakarak öğrenci olduğunuza inanmaması sebebiyle alınmıştırbilet atarken olusan ya paso sorulursa endisesi. artık pasonun maliyetini çıkarmak için muavinin size paso sormasını dört gözle beklersiniz. hele birde bu muavin yıllardır sizin hatta çalışıyor ve zamanında size çektirmiş bi insansa mutluluk tavan yapar. muavinin bu hataya düşmesinden sonra cüzdanın en güzide yerine yerleştirilmiş paso muavinin gözüne sokulur*. ve etrafta kız varsa ona kadir inanır bakışı atılarak görev tamamlanır.