11 mart'ta beyoğlu'nda sermola performans sahnesi'nde marmara drama topluluğu tarafından sergilenecek olan oyun. gelenler uludağ sözlük'ün efsanelerinden birini görme şansı elde edecek deniyormuş.
"Burası son durak, ötesi deniz, denizin ötesine gidilmez." diyor Matéi Visniec. "Madox ile Üç Gece", yalnızlığın içinde, kendine ufak delikler açıp, oraya yerleşen beş kişinin çözmeye çalıştığı bir problemi anlatıyor. Hepsinin hikayesi birbirinin aynı, son üç gecedir yaptıkları aynı, sonları da. Bir dedektife dönüşmenize olanak veren metin, ipuçlarını önünüze serip, sonuca varmanızı hedefliyor.
Madox'un geçmişi yok, geleceği yok. Onun sadece bu beş kişiyle paylaştığı bir "şimdi"si var. Herkesin bildiği, ama kimsenin bilmek istemediği bir yüzü var. Aynı anda hem merak edilen, hem de korkulan Madox'a karşı içgüdülerinizden başka hiçbir şeyiniz yok.
Ülkemizde de daha önce "Çehov Makinesi", "Küçük Bir is için Yaşlı Bir Palyaço Aranıyor", "Savaş ve Kadın" oyunlarıyla iyice duyulur hale gelmiş olan Visniec, şimdi Marmara Drama Topluluğu oyuncularıyla yeniden sahnede.
kurduğu 102. sayfa grubuyla alternatif müzik deryasında bulunmuş, yakın dönemdeyse müziğe başladığı ilk yılların getirdiği ılıman rüzgarla pop müzik sularına yelken açmış kadife sesli şair/müzisyen, her şeyden önce dost. yaptığı birkaç işi kendisine ait youtube kanalında bulabilirsiniz.
Yaşamı çok yanlış anlamaktır. burada gidip de ideal bir yaşamın tasvirini yapmayacağım ama bu ikisinin araç değil amaç olduğu yaşamlara sahip insanların sonrasında bunun bedelini ağır ödedikleri de aşikar tabii.
hayatından bir hiç yaratanların uğrayacağı son durak. temeline dinamit çakılır genelde. hayatın devam etmesi yok edilmediği anlamına gelmez. aksine yok olmuş bir hayatın içerisinde bulunmaya devam etmek onu daha da iştahlı yapan.
konuşmaktan imtina etmek, kaçınmak. cümle kurarken öylesine zorlanmak, kelimeleri bir araya getirip anlamlı bir şeyler oluşturmak için öylesine zorlanmak ki, kerpetenle tek tek çekmek dişlerini. çekmek ki ağız kanasın, kelimeler aksın pis kanla beraber.
modern yaşamın getirdiği çöküntü ve doğal kaynakların israfıyla birkaç yüzyıl içinde muhtemelen bütün bu saçmalıklar sona erer ve o bilimkurgu filmlerindeki gibi hayatlar olur dünyada. biz göremeyiz, en şanssız jenerasyon da biziz bu yüzden.
uzun zamandır çözülemeyen sorunsaldır. kimi der ki türkiye'nin beatles'ı şudur, öteki der yok budur. acilen çözmemiz gerekiyor ki ülke müziğinde böylece önümüze bakabilelim.
şu anda son kayıtlarını dinliyorum da, performansa göre kalp krizi falan olmazsa en uzun özkan yaşar diyorum. bana maalesef en erken mazhar'ı kaybedeceğiz gibi geliyor. konuşmakta bile zorlanıyor artık adam. bakalım artık zaman gösterecek her şeyi.
türk kültürünü sapına kadar emmiş, kendi kendisine empoze etmiş nijeryalıdır. halbuki komşu jamaika'da ne güzel reggea falan var afrika kökenli, onları dinlese daha iyi olur. daha evrensel çünkü. murat göğebakan dinleyen adamsa dünya üzerinde anca badem bıyıklı örgütlülerle muhatap olabilir herhalde.
çeşitli gezegenlerin hareketleri olsun, geçen zaman olsun, gerekse de gelen bahar mevsiminin etkisiyle olsun oldukça manidar olan ihtimaldir. hadi erkekler, kadınlar diyoruz o zaman, allah yüzünüzü kara çıkarmasın.
çok yanlış bir eylem olsa gerek. amerika olmak için birkaç yüzyıl geç kalınmış tabii. bu hemen hemen hepsi ağlak imamın boyunduruğundaki herifçiklerde ganalı şarkı söyleyince dünya türk oldu sanıyor. öprerim ben onları, canlarım.
neyin kafası olduğunu cidden merak ettiğim duygu hali. yapay bir kültürel yayılma söz konusu. acayip böyle zenci zenci adamlar türkçe şiir okuyorlar ve insanlar bundan gurur duyuyorlar, gözleri doluyor falan. dünyaya bir şey versen, o adam gidip onu kullansa anlarım ama nedir bu yani. dinci ezikliğinin en belirgin şişkinliği. inanılmaz çirkin ve mide bulandırıcı. ama gurur duyuyorsunuz. sorsak hepiniz anti-emperyalist, anti-semitistsiniz. amerikancılığa karşısınız. ama afrika'da okul açıp necip fazıl'ı türkçe okutuyorsunuz, buraya getiriyorsunuz. sirk maymunu durumuna sokuyorsunuz zavallı insanları. o insanların türkçe şiirden çok farklı şeylere ihtiyacı var. bok attığınız şeylerin aynısını yaptığınızı göremeyeceğiniz kadar gözleriniz kör olmuş cemaatistanlılar, yazık
sanırım uzun zamandır aradığı intihar sebebini artık bulmuş olan ergendir. dünya bir insan zararlısından daha kurtulma şansına erişmiştir. hayırlı olsundur.