Beğenmedikleri entry'ye eksi veren kişilerdir. Kendi egolarına göre ne hoş geliyorsa ona artı ve diğerlerine de rahatlıkla eksi vererek işi bitirirler.
Türkiye'nin bu oranı düşük ihracat geliriyle yakalamasıdır. Çin'in ihracat geliriyle bizimki bir olsaydı, o vakit aynı büyümeyi yakalamış olurduk. Fakat ne komiktir ki, onların yüzde 1 büyümesi bile bizden kat kat daha fazla büyümektir.
işte o komik ihracat geliri tablosu:
1. People's Republic of China: $1,506,000,000,000
2. Germany: $1,337,000,000,000
3. United States: $1,270,000,000,000
4. Japan: $765,200,000,000
5. France: $508,700,000,000
6. South Korea: $466,300,000,000
7. Italy: $458,400,000,000
8. Netherlands: $451,300,000,000
9. Canada: $406,800,000,000
10. United Kingdom: $405,600,000,000
-- Hong Kong: $382,600,000,000
11. Russia: $376,700,000,000
12. Singapore: $351,200,000,000
13. Mexico: $303,000,000,000
14. Belgium: $279,200,000,000
15. Republic of China (Taiwan): $274,600,000,000
16. Spain: $268,300,000,000
17. Saudi Arabia: $235,300,000,000
18. Switzerland: $232,600,000,000
19. Australia: $210,700,000,000
20. India: $201,000,000,000
21. Brazil: $199,700,000,000
22. United Arab Emirates: $195,800,000,000
23. Malaysia: $192,800,000,000
24. Thailand: $191,300,000,000
25. Sweden: $162,600,000,000
26. Poland: $160,800,000,000
27. Austria: $157,400,000,000
28. Indonesia: $146,300,000,000
29. Norway: $137,000,000,000
30. Turkey: $117,400,000,000
Sonuç olarak; "Aynı yüzde büyüme oranını yakaladık, büyüyoruz!" denilerek halk uyutulmaktadır, uyumayın kardeşlerim.
Cari açığın hızla büyüdüğü ve insanlara bu açının gösterilmeyip örtüldüğü bir ülkede, halkın yemesi için söylenen ucuz bir sözdür. 1923 yılından 2002 yılına kadar geçen 80 yılda toplam 57 milyar dolar cari açık veren ülke, sadece 2011 yılında toplam 77,1 milyar dolar cari açık vermiştir.
Durumun ne kadar vahim olduğunu gözlerinizi açın da bir görün.
Edit: Doğru olan bilgiyi eksilemek de nedir arkadaş? Varsa elinde bir kanıt, aksini ispat et de görelim madem eksiliyorsun...
Son edit: Vay be, doğru bilginin zoruna gittiği arkadaşlar var aramızda. Kendilerine AKP'li şakirt deniliyor yanılmıyorsak. Eksileyin bakalım, siz sadece eksilemeyi bilirsiniz zaten. *
Türkiye Cumhuriyeti'nden nefret eden dinci, osmanlıcı kadınlardır. insanlar bu iğrençlikleri görmeden din ile uyutularak bu şahıslara oy veriyorlar, bunlar ise din sömürücülüğüyle kaptıkları oylarla ülkelerini karış karış satıyorlar. Çok yazık...
5 Mart 2012 bugün itibariyle hafta içi hergün saat 13:00 ile 15:45 arasında ATV'de yayınlanan programdır.
Programın amacı; çeşitli engellerle boğuşan, kocasından darb gören, başından geçen kötü olayları kimseyle paylaşamayan, sesini duyuramayan, hayatta yalnızlık ve dışlanmışlık hissini yaşayan, çaresizliğe boyun eğmek zorunda kalıp ezilen kadınların derdine ortak olmak, onlara bir yardım eli uzatıp seslerine kulak vermek, onlara yeni bir beyaz sayfa açmak, temiz bir hayat sunmaktır.
ATV ekibi tarafından düzenlenen bu program, Serap Ezgü tarafından sunulmaktadır.
Tamamen kolpa, sıkma ve ön yargılı bir sözdür. Ne solcular vardır ki; hem dinine çok sadıktır, hem de gerçekleri görerek solculuğundan zerre taviz vermez. *
"Hangimiz daha önce boğacağız?" diyerek hırs ve inada giren iki kişinin, aynı anda birbirini boğmaya başlamasıdır. Bir kişi kazanacak, diğer kişi sonsuza dek kaybedecek. **
işgal edilmesi imkansızın da imkansızıdır. işgal etmeyi geçin, ülkenin krallık rejimi bile tam anlamıyla yıkılmamış, sapasağlam durarak "Ben varım" demektedir.