Ölümünün ardından israil başbakanı Benjamin Netanyahu tarafından "Gerçek bir siyonistti" diye övülen Sami Ofer ile vakti zamanında Galataport konusunda pek sıkı fıkı ilişkileri olan ama ne hikmetse bugünlerde bunu bir hayli unutarak başkalarını israil ile işbirliği yapmakla eleştiren siyasi kişi.
Sabri'nin atma olasılığının gerçekleşebilmesi için ingiltere'de oynanan maç sırasında Sabri'nin Türkiye'de; Türkiye'de oynanan maç sırasında da Sabri'nin ingiltere'de olmasını gerektirecek gol.
Belki o zaman dağlara taşlara giden top kaleyi bulur.
Futbol olarak seyir zevki oldukça yüksek geçmesini beklediğim ve sahadaki bu zevkli futbolun Eskişehirspor taraftarı arasındaki çok sesliliğin yarattığı gerilimle gölgelenmemesini temenni ettiğim maçtır.
Turkcell Süper Lig'te şu ana kadar oynanan maçlardan edinilen izlenime göre Eskişehirspor'un en önemli sıkıntılarından biri hücum hattının kaliteli isimlerden kurulu olmasına rağmen henüz devreye girememiş olması, bir diğeri ise oldukça olumsuz sinyaller veren defansı...
Antalyasporumuzun sıkıntıları ise orta sahada topu ayağında tutacak ve pas alışverişini etkili bir şekilde yapacak bir oyun kurucusunun olmaması -ki bu konuda tam bir oyun kurucu niteliğinde olmasa da takıma katıldıktan 4 gün sonra çıktığı Kasımpaşaspor maçında attığı etkili paslar ve istatistiklerine yazdırdığı 1 gol 1 asist ile Jedinak bu eksikliği kısmen kapatabilecek bir isim olduğunu gösterdi-, Mehmet Özdilek'in forvette tercihini Pini Balili'nin yanına daha genç ve etkili bir isim olan Ahmet Kuru yerine Turkcell Süper Lig tecrübesi dolayısıyla Veysel Cihan'dan yana kullanması nedeniyle forvet hattının yeterince hızlı olmaması -ki bu konuda da Veysel Cihan'ın isterse etkili olabilecek bir isim olduğunu ve yaşına rağmen hala iyi sayılabilecek bir pivot forvet olduğunu düşünüyorum-...
Bu ilk 3 haftadaki maçlara göre iki takım da kaleci konusunda bir sıkıntı yaşamıyor.
Turkcell Süper Lig'teki ilk üç hafta maçlarına göre özetlemek gerekirse
Eskişehirspor; Kale +, Defans -, Orta Saha +, Forvet -
Antalyasporumuz; Kale +, Defans +, Orta Saha -, Forvet -
Oyun içerisinde bu eksilerinden birini artıya çevirebilen takım kazanacaktır.
Red Soldiers olarak sevdamızın peşinde yarın biz de düşüyoruz yollara. Umarım 3 puanla döneriz.
Forma göğüs reklamı konusunda yaşadığı sıkıntılardan dolayı Antalyaspor'un göğüs reklamı olmadan çıkacağı maçtır.
Ayrıca bu sponsor konusuna değindikten sonra şunları söylemek çok daha anlamlı olacak sanırım ki her geçen gün giderek daha da endüstriyelleşen futbolun esiri olmuş beyinlerin aksine Türkiye'deki 3 istanbul kulübünün hegamonyasına boyun eğmemiş şehrinin takımını tutmanın zorluğunu da gururunu da yaşayan, endüstriyel futbolun futbolu bir oyun olmaktan çıkarıp nasıl bir 'iş'e, nasıl bir 'pazar'a dönüştürdüğünün farkında olan Anadolu kulübü taraftarlarınca önemsenen maçlardan bir tanesidir.
Ancak isteyenler her transfer döneminde tonlarca para harcayıp Türkiye'de kısır döngüye sokulmuş ve bu yüzden de sezon başında %33'ü kendilerine zaten ikram edilmiş şampiyonluğu kazandıkları için, Avrupa'da bir tur ileriye geçtikleri için sevinebilirler; hayatlarına "yahu ne zaman bir Anadolu kulübü üst sıralarda yer alsa herkes neden acaba 'bu ülkede Anadolu'dan şampiyon çıkartmazlar' demeye başlar" diye bir kere sorgulamadan yaşamlarına devam edebilirler; ancak biz o %1'lik olasılık için yüreklerini ortaya koyan, binlerce cefa çeken Anadolu kulüplerini, taraftarlarını bizle aynı sevdaya gönül vermişl olsun ya da başka sevdaların takipleri olsun saygı duyar, değer veririz.
Karşılaşmanın bilet fiyatları ise
Açık Tribün (Antalyaspor): 25,00 TL
Adopen (Antalyaspor): 10,00 TL
Yeni Kale (Antalyaspor): 10,00 TL
Misafir Takım (Ankaraspor): 10,00 TL olarak belirlenmiştir.
Ayrıca kapalı tribün için bilet satışının geçen sezon olduğu gibi bu sezon da sezonun büyük çoğunluğunda yapılmayacağı açıklanmıştır.
Dün gece NTV'de katıldığı programda "Ben Hakan Şükür'ü Türk futboluna kazandırmış adamım. Hakan gitti dünya çapında bir futbolcu oldu, ben ise Türkiye çapında bir antrenör bile olamadım." sözleriyle ezikliğini bir kez daha kanıtlamış isim.
Sen gideceksin tıpki bir terör örgütü gibi coşacaksın sokakta, sanatçıya yönelik olmamasına karşın sanatçının posterlerini yakacaksın, sonra da demokratik eylem diyeceksin. Neyse bu demokratik tepki olayı zaten tam bir zırva da onu geçip nedene gelelim: "Şarap içiyorlar." Sana ne lan? O adam sen orada poster yaktın diye, tekbir attın diye "anaa ben ne kötü bir şey yapıyormuşum" falan diye kendini mi sorgulayacak?
Ergenekon haberleriyle başlayıp ünlü mankenin Bodrum keyfiyle son bulan ana haber bültenlerimizde pek fazla yer bulamayan, tartışma programlarında bahsi bile geçmeyen rekor.
Ama korkmamak gerek, başbakanımız bizi uyarmıştı "kriz sürtecek" diye. Ohş fortla bizi kriz.
Fethullah Gülen'in dünyanın ta kendisi olması gerçeğinin yanında hiçbir şey olan gerçek.
Fethullah Gülen önceleri büyük bir gaz ve toz bulutuydu. Sonra patladı falan. Şiddetli bir patlamaydı. Çevre binalarda büyük hasar meydana gelirken yepyeni bir dünya, bizim dünyamız doğdu. *
Kısaltması MPM, sloganı ise "Türkiye'nin Verimlilik Merkezi" olan kurum.
Kendilerinin adını sabah haberlerinde duymakla beraber adında bulundurduğu 'milli' ve 'prodüktivite' kelimelerinin yarattığı çelişki ile beni benden almıştır.
Kendilerine buradan seslenmek istiyorum.
Maşallah milliyiz ama adımız prodüktivite, nasıl olacak o iş? Neden verimlimlilik değil de prodüktivite? Veya dur dur vazgeçtim, şöyle sorayım: Neden milli de neyşınıl değil yahu? Hey milli sana diyorum..! Bana bir kere prodüktivite der misin? Dudakların, ağzın çok komik oluyor söylerken. Bir daha de lan. Lüften.
Adopen Kale Arkası (Antalyaspor): 5,00 TL
Açık Tribün (Antalyaspor): 15,00 TL
Misafir Takım (Bursaspor): 5,00 TL
Yeni Kale Arkası (Antalyaspor): 5,00 TL şeklindedir.
Oynadığı altı maçtan tek bir puan bile alamayarak Şampiyonlar Ligi'nde puansız ayrılan Fenerbahçe, Liverpool'dan tam sekiz gol yiyen Beşiktaş gibi istanbul takımların rezil oluşları düşünüldüğünde "bir Anadolu takımı gidip Şampiyonlar Ligi'nde şansını denese ne olur ki" diye yorumlanması gereken hadise.
Rezil olsa bile herhalde kimsenin çıkıp da laf söylemeye hakkı olmaz, olamaz.
Bu durumu eleştirirken kimse "ilk kez gidecek ama..." tarzı saçma bir muhabbet yapmamalıdır. ilk kez gitmeden nasıl ikinci kez gidebilir?
Avrupa'da sadece her sene tonlarca para harcayıp çeyrek final oynamayı başarı sayan istanbul takımları mı mücadele edecek?
Şampiyonlar Ligi'nin yarı finalinde 3 tane ingiliz takımının olduğunu düşünülünce tüm Avrupa tarihimiz boyunca sadece 2-3 istanbul takımının bizi Avrupa'da temsil etmesini nasıl bekleyebilir ve hangi zihniyetle savunabiliriz ki?
Tribündeki Sivaslıların ** Antalyaspor taraftarına karşı büyük ayıp ettiği maç.
Maç öncesinde kurduğum "Bir Antalyasporlu olarak Sivasnspor'un şampiyon olmasını isterim." cümlesinin ardından gelen "Ee nasıl Antalyasporlusun sen?" eleştirilerine "Dediğim şeyin maçla ne alakası var? Elbette bu maçı Antalyaspor alsın istiyorum ama şu anki konumda şampiyon olabilecek takımlara bakınca bir istanbul takımı olacağına Sivasspor şampiyon olsun" şeklinde karşılık vermiştim. Bu benimm gibi pek çok Antalyalının istediği bir şeydir aslında. Sonuçta anti istanbul felsefesinin benimsemiş en belirgin tribünlerden biriyiz. Dolayısıyla Anadolu takımları ile istanbul takımları arasında bir karşılaştırma yaparken tavrımız hep Anadolu'dan yana olmuştur.
Ancak dün maç boyunca tribündeki Sivaslılardan Antalya'ya nedensiz yere küfür dinleyip durduk. Sizin hakkınızda bu tarz düşünceleri olup da sizi destekleyen insanlara karşı çok büyük bir ayıp ettiniz. Küfür etmenize neden olarak neyi gösterebilrsiniz? Antalya ile aranızda bir problem mi yaşandı? Hayır! Turkcell Süper Lig'e çıktığınız sene son maçta Antalya'da size en büyük misafirperverliklerden birini göstermedik mi? Küfretmeden tüm bunları düşüneceksiniz. Nedensiz yere kimseye küfür etmeye hakkınız yok.
Geçen sene yine Sivasspor şampiyonluk mücadelesi verirken tüm Türkiye'de tüm Anadolu kulüpleri arasında size bir destek vardı. Bu sene böyle bir destek geçen seneki kadar görülmüyor. Neden acaba? Siz aranızın kötü olmadığı Antalya için bile 90 dakika küfür etme cüretini gösterebiliyorsanız maç yaptığınız diğer Anadolu kulüplerine nasıl davranıyorsunuzdur. Bu da bu desteğin azalmasına neden oluyordur. Cevap bu kadar basit. En iyisi mi akıllı olun! Çünkü küfredince zararı ne bize ne başkasına... Size... Anadolu dayanışmasına...
Neyse daha fazla uzatmayayım. Bu maçta yaşananlardan sonra ben Sivasspor şampiyon olsun derken artık içimden eskisi gibi gelmiyor, anti istanbul ruhuna rağmen.
Mehmet Özdilek'in gelişi ile birlikte kendine gelerek her maça kazanmak için çıkan, Mehmet Özdilek yönetiminde Turkcell Süper Lig'te oynadığı 18 maçtan 8 galibiyet 6 beraberlik 4 mağlubiyet alan, ligin ikinci yarısının en başarılı 2. takımı olan Antalyaspor'un yine 3 puan için sahaya çıkacağı maçtır.
5 Nisan 2009 Antalyaspor Gençlerbirliği Maçı ile birlikte bu hafta ligin alt sıralarında oynanacak olan iki ölüm kalım maçından bir diğeridir. Kocaelispor kazanması durumunda Ankaragücü'nün üstüne çıkacak ve ligte kalmak adına çok önemli bir 3 puan elde etmiş olacaktır.
Antalyaspor kazandığı takdirde oldukça rahatlayacaktır. Ayrıca bu maçın Antalyaspor ve Antalyaspor taraftarları için önemli olmasının bir diğer nedeni de Antalyaspor'un düştüğü sene ligin son haftasında Antalyaspor için kader maçı olan Gençlerbirliği maçı öncesinde ilhan Cavcav'ın yaptıklarıdır. Gerçi Türk futbolu ilhan Cavcav'ın bu hallerine alışıktır ama umarım yarın Antalyaspor ilhan Cavcav'a bir kez daha unutulmaz bir tokat atacaktır.
Adopen Kale Arkası (Antalyaspor): 5,00 TL
Açık Tribün (Antalyaspor): 15,00 TL
Misafir Takım (Gençlerbirliği): 5,00 TL
Yeni Kale Arkası (Antalyaspor): 5,00 TL şeklindedir.
Come stop your crying
It will be all right
Just take my hand Hold it tight
I will protect you
from all around you
I will be here
Don't you cry
For one so small,
you seem so strong
My arms will hold you,
keep you safe and warm
This bond between us
Can't be broken
I will be here
Don't you cry
'Cause you'll be in my heart
Yes, you'll be in my heart
From this day on
Now and forever more
You'll be in my heart
No matter what they say
You'll be here in my heart, always
Why can't they understand
the way we feel
They just don't trust
what they can't explain
I know we're different but,
deep inside us
We're not that different at all
And you'll be in my heart
Yes, you'll be in my heart
From this day on
Now and forever more
Don't listen to them
'Cause what do they know
We need each other,
to have, to hold
They'll see in time
I know
When destiny calls you
You must be strong
I may not be with you
But you've got to hold on
They'll see in time
I know
We'll show them together
'Cause you'll be in my heart
Yes, you'll be in my heart
From this day on,
Now and forever more
Oh, you'll be in my heart
No matter what they say
You'll be in my heart, always
Always
fenerbahçelilerin taner gülleri ilgili yorumlarının alıp başını gitmesinden anladığım kadarıyla fenerbahçe camiasında "taner bu maçta bir şey yapamaz" şeklinde cümlelere dökülen bir taner gülleri korkusu yaratan karşılaşma.
umarım korkuları boşa çıkmaz ve kardeş kocaeli bu maçta 3 puan alan taraf olur.
"yakında sizde anlayacaksınız bebişlerim." cümlesinde de'yi bitişik yazarak kendi kendini zaten göt ettiği için bize başka pek bir laf söylemeye gerek bırakmayan yazarın zırva başlığıdır.
Mersin'de AKP karşıtı olduğu için miting öncesinde gözaltına alınan çiftçi Mustafa Kemal Öncel'i düşününce neden olmasın denilecek hadise.
Sonuçta Mustafa Kemal Öncel'in 11 Şubat 2006 AKP Mersin Mitingi'nde yaptığı hareket bir suç unsuru taşımamaktadır ki beraat etmiştir. Peki, neden gözaltına alınmıştır? Susturulmak için... Dolayısıyla da bu gözaltı ile kendisinin özgürlüğü, yaşam hakkı kısıtlanmıştır.
"Öyle değil işte, sadece tedbir almışlar" diyerek hemen eksi oy vermeye geçmeye hazırlananlar için son bir sözüm var. Aynı şey CHP için, MHP için ya da diğer herhangi bir parti için de yapılabilecek mi 'tedbir için'? Bu soruma evet diyebilen varsa buyursun gönül rahatlığıyla eksi oyunu versin.
Ayrıca bazı arkadaşlar avukatın CHP ilçe Başkanı olmasına takmış. "Hem laik hem müslüman olunmaz" diyen anlayışın "hem ... hem ..." kalıbıyla kurduğu yeni cümle "hem CHP'li hem avukat olunmaz" olsa gerek. Ne yani adam CHP içinde bir görev aldığı için avukatlığı mı bırakacaktı? Ayrıca hadi yine biraz daha empati yapalım. Hem AKP'li hem avukat hiç kimse yok mudur? Onların dahil olduğu olaylarda da aynı tepki verilmeli midir?
Nihat Doğan adlı şahsın alışılmış tezatlık içeren söylemlerimden biri.
Zamanlardan bir zaman bu Nihat Doğan delihanlusu ile ibrahim Tatlıses imparatoresi arasında bir atışmadır gidiyordu ki bir gün Nihat Doğan dalihanlusu Petek Dinçöz hanumfendünün televizyon programına çıkıp yaptığı konuşma ile ibrahim Tatlıses imparatoresine açıkça meydan okumuştu. işte o konuşması sırasında önce "Benim Allah'tan ve sizlerden başka kimsem yok." diye seyircilere boynunu bükmüş, konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise "200 bin kişilik bir aşiretin üyesi olduğumu unutmasın. istersem onu sinek gibi ezerim." diye de ibrahim Tatlıses imparatoresine kükremişti.
Kimsesiz olmak + 200 bin kişilik aşiretin üyesi olmak ---> :S
Şeref + AKP ---> :S
once there were green fields kissed by the sun.
once there were valleys where rivers used to run.
once there were blue skies with white clouds high above.
once they were part of an everlasting love.
we were the lovers who strolled through green fields.
green fields are gone now, parched by the sun.
gone from the valleys where rivers used to run.
gone with the cold wind that swept into my heart.
gone with the lovers who let their dreams depart.
where are the green fields that we used to roam ?
i'll never know what made you run away.
how can i keep searching when dark clouds hide the day.
i only know there's nothing here for me.
nothing in this wide world, left for me to see.
still i'll keep on waiting until you return.
i'll keep on waiting until the day you learn.
you can't be happy while your heart's on the roam,
you can't be happy until you bring it home.
home to the green fields and me once again.