okulun yemekhanesinde yemek yiyecek kadar fakir olmaktan daha kötü bir şey varsa,o da elinde ayfonuyla üzerinde binbir marka karması yaptığı kıyafetlriyle yemek kuyruğuna giren sözde burjuva tiplerdir. hayır yani havan kime yabancı? bir de utanmadan elinde tutuyorsun, cebine koymuyorsun ki millet görsün diye. eee gördükte ne oldu yarram? gözümüze über seksi, ultra zengin falan mı gözüktün? hayır. sende 2 liralık yemek kuyruğundasın bende. yani neymiş efendim cep fakirliği bir yere kadar allah erdem, ahlak fakiri etmesin.
ruhunuzda sakladığınız gizli orospu ve ibnenin döktüğü göstermelik göz yaşları dışında, gerçekten acı çekip, en derininizde hissederek ağladığınız zamanlar oluyor mu?
çocuklukta kalan. en saf en temiz olan, geleceğe dair karşı cinsle kurulan ilk hayaller, son olması istenen ama olmayan. bir çoğumuz için nefretle anılan, bazılarımıza tebessüm ettiren..
muhtemelen sosyal medyada çığır açacağını zanneden binlerce pejmürde ve gereksiz sözlükten biridir. formatsız bir sözlük olması itibariyle lise ve dengi arkadaşlar için uygun bir ortamdır.
nasıl biri olacağın hakkın da hiçbir fikrim yok belki de çok yakışıklı olacaksın, zengin, kendi işinin sahibi bir adam. yada çirkin işsiz bir serseri. aslın da nasıl biri olacağın umrum da değil ne olursan ol beni çok sev tamam mı kimseyi sevmediğin ve sevemeyeceğin kadar çok, bana boş boş seni seviyorum, aşkım, balım deme sıkı sıkı sarıl her zaman yanım da olduğunu hissettir. seni ancak o zaman gerçekten sevip mutlu edebilirim .
aslın da sevmiştir hem de çok sevmiştir ama sevdiği onu değil başkasını seçmiştir, ona denk birini bulamamıştır ondandır isyanı kimseyi sevememesi (bkz: claris mclellan).
içinde ispatlanmış olarak " domuz jelatini " yada " sığır jelatini " ( müslümanları kandırmak amaçlı bir söylem olabilir ) bulunan sırf bu iki maddenin iticiliğin den ötürü yemeği bıraktığım şey.
65 yaşında ki adamla yatmakla aynı sayılabilecek durum, tabi burda yatmaktan kasıtta çok önemli sadece yatmaksa o 65 yaşında ki kadın çok sevilen anneanne de olabilir .
çocukken bababım o zamanın şartlarından ötürü sadece maaş aldığın da kardeşlerim ve bana aldığı , o zamanlar tadına doyamadığım şimdiyse hiç bir lezzet alamadığım gofret. bazı şeyler çocukken ve ulaşması güçken daha değerli oluyor.
zevkler ve renkler tartışılmaz asıl bunu tartışmak barzoluktur diyeceğim söylem. okuma oranının düşük olduğu ülkemiz de kişi gazete okusun da nerde okursa okusun.
bu duruma fatih sultan mehmet'in ayasofya cami'siyle ilgili vasiyetini yazarak cevap vermek istiyorum.
"işte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren, vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse, onu iptal veya tadile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi'nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirse ve hatta yardım ederse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkıp, camilikten çıkarır ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterine kaydeder veya yalandan kendi hesabına geçirirse, ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olur. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allâh'ın, Peygamber'in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allâh'ın azabı onlaradır. Allâh işiten dir, bilendir.