An itibariyle kalbime zıpkınla vurulmuş gibi hissediyorum, ağlamak istiyorum fakat ağlayamıyorum. Her şeyin gözünün önünde oluyor olması ve senin hiçbir şey yapamaman, hala aynı şeyleri hissetmene rağmen senin dısında herkesin hayatına devam edebılıyor olması bu zıpkını bileyen yegane şey, eylemsizlik.
Bunun bir gün olacağını biliyordum fakat bu kadar hızlı, bir şeyler hala tazeyken ve üstelik tanışılan ortamda.. Bilmiyorum sözlük, tek demek istediğim aslında seni çok seviyorum ama seni çokta sevmiyorum be sözlük. insanların çıkarına calısıyorsun, genelin mutluluğuna değil. Aslında biliyor musun senden son günlerde nefrette etmeye başladım; içindeki insanları zindana hapseder gibi birbirine muhtac edıyorsun. Burada yazdığımız her şey bir gün arkamızdan vuruyor bizleri. bazen başkası hakkında yazıyorsun, sonra bir mesaj geliyor o entrylerı silebılır mısın gibisinden. Ailesi görmesin diyedir diyorsun, inanıyorsun fakat bir gün öğreniyorsun ki senin yüzünü görmek için uzun yollar kat ettiğin insan artık başkasının yüzüne bakıyor.. Ne denilebilir ki. Umarım o başkasına benden bahsetmez, umarım beni ne derece benimsediğini anlatmaz, umarım hayatına dosdogru bakar ve gerideki yaşanmayanları başkasıyla daha mutlu yaşar.
Neyse, sonuna "nokta" konulamayan tüm cümleler için, yaşattığın her tecrübe için, tanıştırdığın o özel insanlar için, insanlara birbirine entryler aracılığıyla laflar söyleme imkanı verdiğin için, hayatımın en güzel günlerını yasamamı sağladığın için sana çok teşekkür ederim. Sana da teşekkürler nokta.
Evlenecegim insandir mantik olarak. Ben genelde terk etmeyen bir yapiya sahip oldugumdan bu kategoriye girebilecegimi dusunuyorum. Ama hala tam anlamiyorum insan niye sevdigini terk eder..
Sayisal okuyan beynin sözel okuyan beyinden sözelselce sözelinin daha sözel olmasi gercegidir. Ygs de falan da görürsünüz sayisal abimiz turkce kismindan baslayip 20 dakika da bitirir, sozelcimizse 40 dakika da hala turkce de 27. Sorudadir. Sayisalcilar nimettir.
Otobus muavinligi yaptigini, manda sattigini, araba neyim sattigini bildigimiz naci abidir ama gel gör ki uludag sozlukte troll olmaya calisiyor. Sen bundan daha fazlasisin naci abim, gadasini aldigim.
120 gundur aci icinde yasamaktir bazen, baskalarini sevip sevmedigini dusunmektir, Uzuluyor mu uzulmuyor mu diye kafa yormaktir. En sonunda onun sizin kadar uzulmedigine ve en cok sizin uzuldugunuze karar verirseniz kesinlikle hata yaptiginizi anlamaniz cok uzun surmez. Ben bunu söylediğim icin cok uzgun hissediyorum fakat her hareketimden sonra özür dilemek gibi bir davranisin artik samimi olmayacagini bildigimden bu sefer sadece bu hareketimden dolayi pismanlik hissettigimi soylemek istiyorum. Zaten ben kimim ki, eskilere gomulmeye, pas tutmaya yuz tutmuş bir eski sevgiliyim. Eskiyim, bence de eskimek lazim artik biraz.
Ise yaramayacak dusuncedir. En azindan 1 hafta caylak yiyecek tipki benim gibi. Dedim ya moderatorle bir cesit iliskisi var ve bu sozluk içerisinde cok yanki uyandiriyor. Bu yazar veya bir entrysi hakkinda kucuk bir sey yazsak ya silinir ya da dikkate alinmaz. Peynir dedim diye 1 hafta caylak yedim lan!
Her hareketini onunla bagdastirabiliyorsan ya çok takintilisindır ya da çok aşıksındır. Aslinda bunu anlamanin tam bir yolu yok, genelde aşkı ne ile tanimladiginiza bagli bu.
Şarapla manipüle edilmiş terbiyeli tavuk yapabiliyorum. Ama o kadar terbiyeli ki yemeğin sonunda sizinle birlikte dua ediyor. Hristiyansaniz da yemegin basinda dua ediyor.