imgbam sitenin bir uzantısı olan adult dahil 10 mb'ye kadar her türlü resimleri barındıran , resim galeri , resim sayısı ve trafik limiti olmayan hotlink'e izin veren , seo konusunda basarili imagehosting sitelerinin içinde bence en kullanılası sitedir.
Senelerdir kullandığım , normal ve adult resimlere izin veren , sınırsız resim saklama izni veren ve resimlerinizi ömür boyu barındıran , yeni thumbnail özelliği ile 350x350 pixel'e izin veren ve en müthişi 10 MB resim yüklememizi sağlayan harika bir resim hosting servisi.
www.cramit.in sitesinden erisebilecegimiz , tek seferde 100 GB dosya yüklememize müsaade veren , cok hizli bir dosya barindirma servisi... RapidLeech ve TorrentLeech gibi onlarca extra özellige sahiptir kendileri...
Linklerin sikayet edilmemesi icin gizlemek amaci ile yapilmis , bir link saklama sitesi...
Böyle veriyorsunuz linkleri , sakla diyorsunuz sakliyor öyle simarik birsey kendileri efendim... Ayrica DLC , CCF gibi formatta indirilmesinede izin veriyor...
Trabzon'daki molla nakip camii'nin kurulmadan önceki ismi. Bu kilisenin camii yapilmasi zamaninda türkiyede bayagi tepki toplasada simdilerde unutulmustur.
Karagedik Kilisesi, Türkiye'nin Aksaray ilinde yer alan dik bir kayaya yaslanmış otlarla örtülü bir tepe üzerinde kurulmuştur. XI. yüzyıl Bizans üslubunda yapılmış büyük bir kilise olup, Çanlı Kiliseyi andırmaktadır.
Artik her internet sayfasinda burnumuza kadar giren bir reklam slogani , hayir gerceklik payi olsa icim yanmayacak diye insani baska alemlere götüren reklam hadisesi.
Moğol istilasından sonra ilhanlı Devleti (1243-1336) idaresindeki Atabek-Yurdu içerisinde yer alan ispir'de, Atabekler yarı müstakil olarak Hüküm sürmüşlerdir. ilhanlılar döneminde göçebe Tatar ve Noymanlar'ın yerleştirildiği Çoruh boyları, 1336 dan sonra Erzincan ve Bayburt'a kadar yayılan Eratnaoğulları'nın eline geçmiştir. Eratna Devleti'nin zayıf düşmesiyle, 1377'de Erzurum ile ispir'de Karakoyunlular'ın egemenliğine girmiştir. Moğolların önünden Doğu Anadolu'ya akın eden Akkoyunlu Türkmen oymaklarından bir bölümünün bölgedeki Koç Köyü yaylası ile Viran Şehir denilen bugünkü Yağlı Köyü'nün yaylası civarına yerleştikleri, buralarda yer alan koç heykelleri ve koç kabartmalı mezar taşlarından anlaşılmaktadır. Ayrıca ispir ilçe merkezinde koç heykellerinin çıkarıldığı mezarlık Akkoyunlu mezarlığı olarak bilinmektedir. Akkoyunlu Pornak oymağının hakim olduğu ispir ve çevresi, 1387-1406 yılları arasında Timurlular'a tabi olmuştur.
Bir göz hastaligi.
Google'den aldigim bilgilerle tamamlamak gerekirse tam olarak söyle birsey efendim.
viral konjonktivitlerdendir.
iki farklı klinik tablo ile karakterizedir. her ikisi de iki hafta boyunca çok bulaşıcıdır ve epidemiler yapabilir.
1. faringokonjonktival ateş: çoğunlukla çocukları etkilemektedir ve üst solunum yolu enfeksiyonu ile birliktedir. olguların %30'unda keratit gelişmektedir.
2. epidemik keratokonjonktivit: sistemik bulgu genellikle olmaz. keratit olguların %80'inde gelişmektedir.
ani başlayan sulanma, kızarıklık, fotofobi gibi şikayetler olur. %60'ında her iki göz birden etkilenmiştir. tedavi tatmin edici değildir. çok şiddetli olgularda herpes ekarte edildikten sonra steroidler verilebilir. korneadaki lezyonlar aylarca kalabilir
Antik Amisos kenti, bugünkü şehrin kuzey batısında, Kara Samsun olarak bilinen Cedit Mahallesinin bulunduğu bölgedir. Amisos erken tarihlerden itibaren daima Orta Anadolu'nun Karadeniz'e açılan bir kapısı olmuştur. Sahra Sıhhiye Okulunun bulunduğu saha, kentin akropol bölümüdür.
Antik kaynaklar Pontus Kralı Mithridates VI. zamanında Amisos'un en parlak zamanını yaşadığını belirtmektedirler. Bu dönemde şehir tapınaklar, saraylar, evlerle süslenmiş, limanı ve tersanesi olduğu, şehrin etrafında önemli derecede zeytinlikler yer aldığı bildirilmektedir. Ayrıca Amisos ile Kızılırmak arasındaki Gazelonitid denilen bölgenin dişi koyunlarının sık ve ipek gibi yünleri methedilmektedir. Mithridates VI. şehrin yakınına ayrı surlarla Eupatoria adlı yeni bir yerleşim kurmuştur. M.Ö. I.yüzyıl içinde Amisos toprakları genişlemiş ve zenginleşmiştir. M.S. I.yüzyılda kente Yahudiler gelip yerleşmiş ve kentin nüfusu daha da artmıştır.Roma döneminde şehrin yerleşim sınırları genişlemiş, Toraman Tepe sırtlarında ve yamaçlarında yer alan Amisos Limanına kadar inmiş ve aşağı şehir kurularak yayılım alanı genişlemiştir. Ancak bugün Amisosda bir kaç kalıntı dışında hiç bir şey görülmemektedir. Ele geçen eserlerden şehrin Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşime sahne olduğu anlaşılmaktadır.Helenistik döneme ait bol miktarda bulunan bronz sikkeler üzerinde Amisos adı geçmektedir. Roma döneminde de sikke basımı devam etmiştir. Bir ticaret ve üretim merkezi olan şehirden kereste, balık, şarap, zeytinyağı, tuz, fındık yarı kıymetli taşlar, yün-yünlü kumaş, balmumu, tahıl, miltos (demir oksit) demir gibi mallar kuzey ve kuzeydoğu Karadeniz kıyıları ve Ege'ye gönderilmektedir.
l995 yılında yapılan yol genişletme çalışmalarında ortaya çıkan mezar odasında da döneme ait önemli eserler elde edilmiştir.
Yine antik kaynaklara göre; Amisos, Greklerden önce kurulmuş bir yerleşme idi. Amisos'un ilk adının Enete olduğu bildirilmektedir.Daha sonra Miletos'lular tarafından bu yerleşme M.Ö. 6. yüzyılın başında zapt edilerek kolonize edilmiştir. M.Ö. 6. yüzyılın ilk yarısında Kappadokialılar gelip Amisos'a yerleşmişler ve M.Ö. 6.yüzyıl ortasında Kappadokialılar Phokaialıların (Bugünkü Foça Şehri) Amisos'ta yerleşmelerini sağlamıştır. M.Ö. 437'de daha önce Atina'dan Sinop'a gelenlerden bir grup Athenokles liderliğinde Amisos'a yerleşmiş ve adını Peiraieos olarak değiştirmişlerdir. Amisos kentini kuran Grekler, diğer kentlerde olduğu gibi cadde ve sokaklar, meydanlar, evler, tapınaklar, dini ve sivil yapılar inşa etmiş kent meydanlarını heykellerle süslemişlerdir.
M.Ö. 6.yüzyıl ortalarında Persler'in Anadolu'yu egemenlikleri altına alması sonucu Amisos'un da diğer Grek şehirleri gibi Pers'lere vergi ödedikleri bilinmektedir. M.Ö. 4.yüzyıl başlarında Amisos, Kappadokia Satrabı Damates tarafından alınır ve böylece Pers egemenliği altına girmiş Büyük iskender'in M.Ö. 334'te Persler'i yenmesi ile Amisos'a bağımsızlık vermiştir.
Büyük iskender'in ölümünden sonra iskender'in komutanlarından Eumenes'e Kappadokia ile Paphlagonia-Pontus satraplığı verilir. Eumenes'in ölümünden sonra Kassandros, M.Ö. 315'te Amisos'u kuşatmış, Antigonos, yeğeni Ptolemaios'u göndererek kenti ele geçirmiş ve satraplığı tekrar kumuştur.
Amisos, M.Ö. 302'de Pontus Kralı Mithridates Kitistes zamanında Pontus egemenliği altına girmiştir. Pontus Kralı Mithridates II (255-220) zamanında Amisos ele geçirilmiş, Mithridates Filopator'un M.Ö. 120'de öldürülmesi üzerine , karısı Laodikeia Stefan Gölü (Ladik gölü) kenarında Laodikeia (Ladik) adlı yeni bir başkent kurdurmuştur. Amisos, Mithridates VI. (120-63) zamanında en parlak dönemini yaşamış, kentin yakınına ayrı surlarla Eupatoria adlı yeni bir mahalle kurdurulmuştur. Pontus Krallığı ile Roma imparatorluğu arasında uzun süren savaşlar süresinde, Roma generallerinden Lucullus, Amisos önüne gelince şehrin teslim olmasını istemiş Amisoslular bunu kabul etmeyince, Roma generali askerlerini Eupatoria banliyösü etrafına toplayarak burayı ele geçirmiştir. Banliyösü düşünce Amisos, tamamıyla kuşatılarak M.Ö. 71'de ele geçirilmiştir. insanlar öldürülmüş, yağmalanan, yakılıp yıkılan kent harabe haline gelmiştir. Lucullus hayatta kalanlara hürriyetlerini vererek şehrin yeniden yapılanması için emir vermiştir. Lucullus'tan sonra yerine geçen Pompeius, M.Ö. 64'de Amisos'a gelerek yeni düzenlemeler yapmış; Amisos'a Saramene, Gazelonitis, Themiskyra ve Sidene bölgeleri verilmiştir.
Mithridates'in oğlu Pharnakes II, Roma'nın iç karışıklıklarından yararlanarak M.Ö. 44' te Amisos'u fetheder. Caesar, Pharnakes II'yi Zile'de yenerek Amisos'a bağımsızlık verir. M.Ö. 44' te Caesar'ın öldürülmesiyle imparatorluğun doğusunu alan Antonius Küçük Asya'da yeni düzenlemelere gitmiş ve Amisos, Amaseia ve Neopolis şehirlerini krallara vermiştir. M.Ö. 36'da Antonius, Amisos'u Tiran Straton'a verir. M.Ö. 31'de Oktavianus Antonius'u Actium'da yener ve Amisos'taki tiranını kovarak kente bağımsızlık vermiştir. Roma imparatorluğu ikiye bölününce Bizans devletinin payına düşen kent Amisos adıyla bir piskoposluk merkezi olur
Bölgede ilk insan izlerinin Tekkeköy'de ortaya çıktığı tesbit edilmiştir. Buradaki mağaralarda ve düz yerleşim yerlerinde yapılan kazılarda Paleolitik (Eski Taş Devri- M.Ö. 600.000 10.000) ve Mezolitik (Orta Taş Devri-M.Ö. 10.000-8000) çağa ait eserler bulunmuştur.
Samsun Bölgesinin M.Ö. 5. bin sonunda başlayarak Kuzey Yunanistan, Bulgaristan ve Ege adaları ile sıkı bir ilişki içinde olduğu, bu ilişkilerin kıyı gemiciliği ile sağlandığı ve Geç Kalkolitik çagda (M.O. 3500-3000) bu ilişkilerin orta Anadolu'ya kadar uzandığı tespit edilmiştir. Bu bölgedeki açık hava yerleşmelerine en erken Geç Kalkolitik çağda (M.Ö. 4000-3200) rastlanır. Geç Kalkolitikten Demir çağına (M.Ö. 1200-600/ 580 kadar uzanan zaman dilimi içinde yörede tespit edilen yerleşme saysı 80'e yakındır. Bunlardan Geç Kalkolitik- ilk Tunç çağına M.Ö. (3200.2100) tarihlenen yerleşmeler Bafra, Kavak, Havza dolaylarında, Orta Tunç çağına M.Ö. (2100-1600) tarihlenen yerleşmeler ise Bafra'nın batı ve güneyinde yoğunluk kazanır. Geç Kalkolitik ve Tunç çağlarının tespit edildiği Tekkeköy, Dündartepe, Kaledoruğu ve ikiztepe'de yapılan bilimsel kazılarda tüm yerleşmelerin köy karakterinde olduğu ve küçük topluluklar tarafından kurulduğu anlaşılmıştır. Halk ahşap evlerde oturmakta avcılık, balıkçılık ve hayvancılık yaparak geçimlerini sağlamaktadır.
Samsun'un Terme ilçesinde düzenlenmektedir. 1991 yılından beri yapılan festival, yörenin ünlü Kocaman pirinci adına haziran ayının 3. ve 4. günleri yapılmaktadır.
Edirne'ye 4 km. uzaklıkta olan çeşmenin kitabesinde 1870-1871 yıllarında Edirne'de Valilik yapan Mehmet Asım Paşa'nın ismi geçmektedir. Buna dayanılarak çeşmenin Sultan Abdülaziz döneminde Edirne Valisi Mehmet Asım Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.
Kitabe:Hazreti Abdülaziz hanın hümayi şevketi
Sayesinde hane-i sever oldu her beytül hüzn
Sû-be-sû mülkünde açtı rah-ı mâ'muriyeti
Sakinan memleket gördü nice hayr-ı hasen
Emredüp işte Edirne vali-i alîsine
Yani Asım paşa kim ol veziri mü'temen
Su gibi bezleydedi gencine sayi ve himem
Hep ahali hizmet ettiler bu yolda bilbeden
Yazdı defterdarı Sadullah tarih tamam
Yaptı bir yol bir de çeşme çaluşup ehli vatan
1288 (1870)
Çeşme kesme taştan, tel cepheli ve konaklama yeri çeşmelerinden olup kemerlidir. Ayna taşı bulunmamaktadır.
Su an piyasada sikca kullanilan lcd monitorlerindendir 2 ms'li olanlari tadindan yenmez , artik yavas yavas 24 inc'likler ciksada 22'ler birkac sene daha moda olarak kalacakdir. Parasi , kalitesi ve müsteri menmuniyeti yüzünden kimse 24 inc'liklere yaklasmamaktadirlar efendim. *
Seyhan Irmağının ve Taşköprünün batı bitişiğindeki höyüğün üzerinde bulunmaktadır. Abbasi Halifesi Mehdi ile oğlu Halife Harun-ür Reşid (764-809) bu kaleyi 781de bir ilkçağ kalesinin üzerine yapılmıştır.
Adanayı 1836da ele geçiren Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa kaleyi yıktırmıştır. Savunma hendekleri ile çevrili surlar 300 m. Uzunluğunda idi. Bugüne sadece kule ile sur yıkıntıları gelebilmiştir. Yontma taştan yapılmış olan kale, Abidin Paşa Caddesine Tarsus Kapısı, Taşköprüye de kale kapısı ile bağlı bulunuyordu.
Intel'in piyasaya cikardigi en son islemci 4 adet 2.5 GhZ cekirdegi ile dudak ucuklatan tek kelimeyle harikadir. 95 watt elektrik harcar , tüm anakartlarlada uyumludur.