Çocukluğumdan beri yağmurun şiddetlisini seviyorum. işte şimdi bi tane daha şimşek çaktı diye diye abimle gaza gelirdik. En büyük gök gürültüsü buydu, hayır hayır buydu falan. izlerdik öyle işte.
Ama şimdi o tadı alacak havamda değilim. Hayır yani anlamadığım bir sürü gün varken pazar gününü nerden bulduğun. Haftaiçiyle haftasonunu ayırdeden bi sensör var yemin ederim. ille de pazar günü bişe yağacak.
Valla eğer sağlam dostluklar kurdum diyenler varsa hepsine helal olsun. Ben arkadan atıp tutmayan çeşidine rastlamadım. O yüzden bu başlığın sonunu kedidir, köpektir diye bitiriyorum.
Mayhoş olur. ikram olarak verilen yemekte tavuk zannedip yedim. Haramını helalini bilmiyorum ama lezzetli gelmedi kesinlikle. Çok fena açlığıma denk gelmeli listesinden bir et.
Olumsuz hava şatlarına rağmen gezmek istiyorsak ve hususi tomofilimiz de yoksa nereye gidelim? Bu annemle uzun bi süre için son günüm. Hava da iç acıcı değil. Tavsiyeniz varsa alırım.
Ankete erzincan diyerek katılıyorum. Aslında Erzurum dan öteye geçip diğer doğu illeri görmek nasip olmadı. Ama oraları da gezsem yine erzincan derdim. girlevik şelalesindeki piknikler, ermerkeze gidip sinema izlemeler ve hatta ergan marketten alışveriş... Çok güzeldi ve bize mutluluk için o küçük sevimli şehir yetiyodu.
O kadar iyi ifade edilmiş satırlar var ki okuduğum entrylerde, ben yazmasam mı acaba? Çaresizliğin, pişmanlığın ve sevilen bir varlığı sonsuza kadar kaybetmiş olmanın insanı her yeni güne uyandığına lanet ettiren üzüntü hissi. . Bi de buna üzüntü de denmez. Görünmeyen camlar teninize batmıştır, var olmayan bi el sizi boğuyodur... yemek, uyku, huzur falan kalmamıştır. Ya da
uzun lafın kıası bi kedin bile yoktur, hadi yiyosa gülümse...
Önce güzel güzel saatlerce duş alınır. iyice gevşemiş olan kaslarımız ne güzel de desteğini yitirmişken sıkı bi öksürük gelir. Öksüreyim de rahatlayım derken fıtık ile tanışılır. 10 yıldır beraberiz, seni seviyorum fıtık.