Küslükten değil cehalettendir o. Artık sözlükte yazılanları okuyan yok herkes konuşuyor, bilen de bilmeyen de... yazdığını okumadığı için yorum da yapamıyor. okuma alışkanlığı olmayan kişilerin yazar olmasının getirisi bunlar. Eskiden ekşi de yazacağımı buraya yazardım ama artık buraya da nadiren yazıyorum buraya.
Karagümrük ün yanması olayında Rıdvan ın ramazan ın lehine mahkemede şahitlik yapmaması olayıdır. Halbuki Aslı yı kaçırırken Rıdvan babadan kalma altı patları alıp gelmişti ve 'ne olur ne olmaz sen sür abi' demişti. olaya baştan sona hakimdi. Mahalleyi ramazan ın yakmadığını adı gibi bilen Rıdvan hiç bir şekilde arkadaşını savunmamıştır. Ramazan da 'bunu bir tek sevdiğim bir de Allah biliyor' diyerek Rıdvan ı hiçe saymıştır. Kaçırma olayı gerçekleşirken iki arkadaş arasında farklı problemler olması muhtemel.
Başımdan geçen büyük rezalettir. Sokağa çıkma yasağı öncesi köye gittim. Yasağı köyde geçireyim kafam rahat etsin dedemi nenemi göreyim dedim. Sabahın ilk ışıklarıyla önce çilli horozun sesine sonra dedemin şafak operasyonuna maruz kaldım. Kahvaltı sonrası dedem:
- Gohan (adım Gökhan) ben hayvanları yemlerken sen hazırlan traktörü çalıştır tarlaya gideceğiz dedi
Tamam dedim. Traktörün başına geldiğimde müthiş heyecanlıydım. Massey Ferguson 385 4 WD nin müthiş sesi beni benden aldı. Vitesle oynayıp gaz verirken birden ahırın kapısını kırarak dışarı çıktım. Köyün meydanında sağa sola gidiyordum. Keskin manevralarla adete drift yapıyordum. Kendimi lancerla yanlayan Han gibi hissediyordum. Taki köy kahvesine traktörle dalana kadar. Gözümü açtığımda hala dayak yiyordum. Dedem baygınken dövmeye başlamış madem. Tam ayılıyorum tekrar bayılıyorum. Velhasıl yıkılan kahvenin duvarını akşama kadar onardım. Şükür can kaybı yok. Traktörde Massey Ferguson 385 4 WD olduğu için pek bir hasar yok. Yediğimiz kötek ise ders oldu.
Karasızlık eyleminin gözle görülür hale gelmesidir. Göz görür ama korkar, göz akla sinyal gönderir ki pişman olmasın. Ama kaçınılmaz son sürekli yaklaşır.
Gördüm ilkin seni ürkektin su samuru gibi
Bulutlar kadar asil, bir o kadar mahzun
Saramadım kollarıma seni
Mermer gibi sağlam, sağlam sevdim seni
Kısrak kadar hoyrat, pervasızca duygularım
Sanki bir küp altın bulmuşum da
içinden dilini anlamadığım bir harita çıkmış misali
Kunduz dişi gibi keskin gözlerin
Sanma ki vazgeçmem senden unuturum istersem
Beşinci vitesten R ye bir anda geçerim
isterse darmadağın olsun şazumanim
Her şey bitti mi yha olursun güzelim.
izmir Aliağa bilen bilir bu kasabı. Olanları aynen aktarıyorum. C=cinnetinesigindeyim k= kasap x=topsakallı dövmeli dayı y= kasabın yeğeni
Dükkandan içeri girdim
C: merhaba hayırlı günler
K: eyvallah gökan ( surat asık para isyemeye geldiğim için )
C: k abi daha önce Yazılı olarak Üç defa istememe rağmen Ödemesini yapmadığımız alacağım değersiz alacak haline dönüşmüştür . Lütfen sebepsiz zenginleşme fiillerini benim üzerimde denemeyiniz .
D: ne demek istedin aslanım
Y: dayıııı ne diyor bu
C: sakin olunuz lütfen. Sadece hakkım olan parayı tahsil etmeye gelmiş bulunmaktayım. Ticaretimizi Gabin kuralları içersinde gerçekleştirmemiz ikimizin de yararına olacaktır.
K: ne diyin lan senedin mi var elinde neye güveniyon
C: sizinle bu şartlar altında konuşmamız pek mümkün görülmüyor ödememi yapmazsanız hukuki yollara başvurmak ve işlediniz haksız fiilin cezasını çekmeniz için gerekli mercilere başvuruda bulunmak zorunda kalacağım
Korkan kasap parayı çıkartıp verdi. Mahkeme falan uğraşmak istemedi herhalde.