1994 yılında istanbul'da doğdu. Müzisyen bir ailenin çocuğudur. Müzik hayatına bestekâr Kara Karayev'in kızı Züleyha Bağırova'dan piano dersleri alarak başlamıştır. Müzikteki istidadı Bağırova tarafından farkedilmiş ve iTÜ Türk Musıkisi Devlet Konservatuarı Çalgı Bölümü lise devresine girmesi teşvik edilmiştir.Girdiği bu sınavda, klasik kemençe bölümünde öğrenimine Hasan Esen ile başlamıştır. Kemençeye başladığının ikinci senesinde Derya Türkan'ın teşviki ile Yunanistan'ın Girit adasında Ross Dally'nin kurmuş olduğu Labirinth Music bünyesinde Sokratis Sinopoulos ve Derya Türkan'ın öğretici olarak görev aldığı makamlar ve taksimler konulu workshopta bu iki usta kemençeviden çok yararlanmıştır. Üstad Neyzen Niyazi Sayın'la annesinin hocası olması sebebiyle birebir meşk etme fırsatı bulmuştur. 2010 yılında TRT istanbul Radyosu'nun gençlik korosu eleman alımı imtihanlarına klasik kemençe icracısı olarak girmiştir. Lise tahsilini başarıyla tamamladıktan sonra aynı üniversitede lisans eğitimine başlamıştır.
i.T.Ü Türk Müziği Devlet Konservatuarı Yaylı Çalgılar Orkestrası ile Oğuzhan Balcı'nın kemençe için yazmış olduğu "3 Şiir" adlı eseri seslendirdi. 2013 yılında israilde String Bridge Ensemble ile konserler verdi ve Makam Workshopları düzenledi. 2014 Nisan ayında Birun Ensemble’ da Kudsi Erguner ile birlikte Venedik’te Osmanlı Müziğinde Farsça Kompozisyonlar isimli oluşuma icracı olarak katıldı.2015 yılında Rengim Gökmen yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrasının "Geleneksel Osmanlı Müziği' nin Cumhuriyet Dönemi Türk Bestecileri üzerindeki etkisi" adlı konserinde Evrim Demirel’in Fasıl No.1 adlı eserini icra etti. 29 Ocak 2016'da şef Serdar Yalçın yönetimindeki istanbul Devlet Opera ve Balesi ile birlikte besteci Aydın Karlıbel'in Yahya Kemal Beyatlı Oratoryosu'nda solist olarak yer almıştır.
Halen TRT istanbul Radyosunda sözleşmeli sanatçı olarak çalışmaktadır. i.T.Ü. Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda Doç. Neva Özgen ile eğitimine devam etmektedir.ileride gerek icrasıyla, gerek duruşuyla devlete bağlı bir sanat kurulunun bünyesinde klasik Türk musıkisini iyi bir şekilde önce Türkiye’de, daha sonrada dünyada temsil etmeyi hedeflemektedir.
kuzenimin aldığı dur lan neymiş bu oyun diye aile fertleri ile oynamaya çalıştığımız ancak öğrenme kitapçığını okusanız bile bir türlü anlaşılmayan ama kısa süre içinde mutlaka öğrenmem gereken oyun.
dönüşüm oyunu; yarattığınız deneyimlere, bunlara nasıl tepki verdiğinize, potansiyelinizi en yüksek seviyede gerçekleştirmeniz ve yaşamda hedeflerinize ulaşabilmeniz için tepkilerinizi nasıl değiştirebileceğinize dair bir zemin sunuyor.
yaşamınızda açık olmayan, çözemediğiniz, olanı göremediğiniz, karmaşık gelen bir konuda güçlü yanlarınızı, kendi önünüze koyduğunuz sınırları, amaca ulaşmak için atabileceğiniz adımları, yaşamınızda tekrar canlandırabileceğiniz iç niteliklerinizi gözünüzün önüne seriyor. size yaşamınızı yansıtmasıyla, açık geribildirimleri ve sunduğu içgörü olanaklarıyla:
önemli kişisel konuların açıklığa kavuşmasında,
tekrarlanan stres kalıplarını anlama ve verimsiz alışkanlıkları değiştirmede,
depresyon ve endişeleri aşmada,
yaşamınızda yeni olasılıkları keşfetme ve onlara yer açmada,
kişiler arası çatışmaların çözülmesinde,
sağlık, iş, evlilik ya da ilişkilere ilişkin geçişleri kolaylaştırmada,
başarınızın önündeki engelleri kaldırmada yardımcı olabiliyor.
aynı yaşam gibi
dönüşüm oyununun, monopol gibi içinde kartları, kareleri, piyonları, tahtası ve zarı var. diğer oyuncularla da etkileşim içinde, herkes kendi yaşam yolunda yürüyor. paylaşma oyunun en önemli parçası. gelişme ve değişim için sonsuz olasılıkların ve fırsatların olduğu çok yaratıcı bir alan. i̇nsan yaşamının zengin örgüsü oyunun karelerine de yansımış: özgür irade, hizmet, depres yon, sezgi ve içgörü gibi kareler var. hepsi kendinizi daha iyi tanımanız için çeşitli fırsatlar açıyor. yaşamınızın belli alanlarıyla olan ilişkinizi keşfedebileceğiniz seviyeler var: fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal. yaşam oyun aracılığıyla konuşuyor. açık olup dinlediğinizde, uzun zamanda ulaşabileceğiniz derslerin birden önünüzde apaçık durduğunu farkediyorsunuz.
nasıl oynanıyor...
oyun iki, üç ya da dört kişi arasında oynanabiliyor. oyuna bireysel bir oyun hedefi seçerek başlıyorsunuz. bu; oyunun temelini oluşturuyor. i̇şimden kaynaklanan stresi nasıl giderebileceğime ilişkin içgörü kazanmak istiyorum,ya da yaratıcılığımın önündeki kişilik engellerimi aşmak istiyorum ya da gelirimi nasıl arttırabileceğimi belirlemek istiyorum gibi sonra bilinçdışı zarfınızı güçlü yanlarınızı gösteren içgörü, engellerinizi gösteren gerileme ve iç niteliklerinizi gösteren melek kartları ile dolduruyorsunuz. zar atarak doğuyorsunuz, kişilik taşınız yaşam yoluna geçiyor ve kırmızı bir fiziksel seviye kartı alıyorsunuz. bu seviyeden bir sonraki seviyeye ya farkındalığınızı artırarak ve yürek bağlantısı kurarak (yani hizmet ederek) ya da melekler iç nitelikler aracılığıyla bilincinizi uyandırarak geçiyorsunuz. fiziksel seviye kartını bu şekilde doldurup, bu seviyede çalıştıktan sonra portakal rengi duygusal seviyeye, sonra sarı zihinsel seviyeye ve en sonunda da mor ruhsal seviyeye geçiyorsunuz. seviyelerde ilerlerken bilinçaltı zarfınızdan sürekli kartlar çıkarıyorsunuz ve acıyla uğraşıyor, öğreniyorsunuz.
acınızın olmadığı, zarfınızdaki tüm kartların çıkmış olduğu ve tüm seviye kartlarını tamamladığınız zaman oyunu bitirmiş oluyorsunuz. ancak ana amaç oyun hedefine ulaşmanız, yoksa tüm oyun seviyelerini geçip oyunu bitirmeniz değil. bir oyunda, bir yaşam yolunda, bir mucizede buluşmak dileği ile
oyunla tanışmak isteyenler
i̇yi derecede i̇ngilizce bilenler oyunu satın alıp kutudaki kurallarla oynayabilirler.
oyunu kolaylaştırıcıyla -bu daha gelişmiş kurallar ve uygulamalarla oynamak anlamına geliyor- oynamak isteyenler halemeric@hotmail.com adresinden bilgi alabilirler.
oyunu ne kadar süre oynamak istediğinize kendiniz karar verebiliyorsunuz. kolaylaştırıcıyla oynandığında beş saat ya da bir gün ayırmanız öneriliyor.
