Olmayan mantiktir zaten gene bozulacak neden duzelteyim ki ? "Kiz kismi duzenli olur, pasakli olmaz. Bir misafir gelse nasil aciklayacagiz, senin utanman lazim bizim degil. Kocaman kiz olmus ama yatagini toplamiyor demezler mi ? Arkandan konusturmak hosuna mi gidiyor?!" Bu ve benzeri cumleleri de yerim oh afiyet bal seker olsun. Belki olur ise cocugum oldugunda anlarim onlari ama su an cocuk olan benim ve en dogal hakkim acimalari da yok.. (bkz: ajitasyon)
neden kalıplaştırmak zorundayız ki ? bu kız-erkek ilişkisine ne kadar 'çağdaş' bakılıyor ise eşcinsellik de o kadar 'çağdaştır' zaten. çok absürt. eşcinselliği ayırmaya gerek yok diğer ilişkilerden.
Sonradan hayatima giren birisi ise sonradan gidecegine simdiden defolup gidebilir. Defol cevabini hak eder ancak. Niyeti umurumda olmaz. Cok yapmacik acikcasi.
en rezil olduğum an sanırım lisede, lise üç veya dörtte hoşlandığımı düşündüğüm çocuğun bunu öğrenmesi ve -affedersiniz- tam bir züppe gibi davranması idi. üstelik bilmesini bile istemiyordum. kızlara güven olmuyor cidden hemen yetiştirdiler. onun ile sevgili ya da ilişki bile hayal etmiyordum. öyle tüm sınıfın içinde aşağılardı gördüğünde. okul çıkışlarında da keza öyle. her fırsatta laf değdirirdi. yüzüme bakarken tiksinçmişim gibi ifade takınırdı. vs. üzücü hala hatırladıkça. o günden sonra yüzüne bakamadım, uzaktan ne yapıyor diye bakardım ama. sanırım o salak uzun süreli sevebildiğim tek kişiydi. takıntı ya da. genelde utangaç birisiyim zaten ama bu benim isteğim dışında gelişen bir olaydı o yüzden bu.
edit. şimdi baktım facebook adresine de hala aynı sadece kilo almış. bi de kas yapmış ama yakışmamış bnc. askere gidince değişmiş kısaca ne ise.
hayret verici. başkaları sevdiğini söylüyormuş ben onların yazılarını okurken bile utanıyorum. gerçi babasını dudağından öpen arkadaşlarım bile vardı ama bana fazla. ben özledim bile diyemem. seni seviyorum da diyemem. desem bile babam ne der bilemiyorum. ama sevmiyorum derim.
insanların bulduğu teoremler ile nasıl bir şey kanıtlanabilir ki ? şu an ki bilgilerimiz ile her şeyin kanıtına ulaşabileceğimizi mi düşünüyorsunuz ? birisi 2+2=4 demiş diye bu 2+2=4 olduğunun kanıtı mıdır cidden ? sanmıyorum. kaldı ki kanıtlanmış bile olsa gerçekten kanıtlanmış olabilirliği hep muallakta kalır.
vakti zamanında yaptığım aynı zamanda canım sıkıldıkça yaptığım zevkli ve merak uyandıran eylem.
toplu iğneyi alıyoruz herhangi bir kıl kökümüze batırıp iğnenin etin altından içeri doğru ilerlemesini sağlıyoruz. sonra seçtiğiniz diğer kıl kökünden iğnenin çıkmasını sağlamak sureti ile işlem tamamlanmış oluyor. deneyimlerime göre acısız yapılan yerler olabildiği gibi acı veren yerler de mevcut. iğneye iplik geçirerek bunu ilerletmek istiyorum hayırlısı.
buraya geldiğimden beri bir avuç sözlük kızına -takriben- yapılan muamele erkeklere yapılmadı net. hatta bazen şaşırıp kalıyor insan bu nefret nereden geliyor diye. neyin aşağılamasından bahsediyorlar acaba ? ne ekersen onu biçersin demişler laf istemeyen laf etmesin önce. bilmeyen inanır.
dayak yiyen de yemeyen de terbiyesiz, şımarık ve kibirli olabiliyor. bunu sağlayan veya sağlamayan dayak değil, çevrenizdir. dolayısı ile insanların tavrıdır. belli yaştan sonra ise kişinin kendini geliştirmesi gerekir zaten. olayı dayağa bağlamak trajikomik açıkçası.
bir kız ile ilgilenirken başka 'normal' kız arkadaşlarının da olması, herkese aynı samimiyette olması, yönetilmeye karşı çıkması, kısıtlanmaya karşı olması kısaca özgürlüğüne düşkün olması, gereksiz nezaketlerde bulunması, küfür etmesi, insanlara hakaret etmesi gene kısaca saygısız olması, kendi fikirleri ve beyini yokmuş gibi başkalarının düşünceleri ile konuşması, düşünmeyi reddetmesi, uzun ve açıklayıcı yazmayı reddetmesi, dik dik bakması, yere tükürmesi, yakın davranınca hemen yakınlığı fırsat bilip ona kapı açıldı sanması ve arkadaşlığını sürdüremeyip daha ilerisinde gözü olması, başka kızlar hoşlanır diye kendinden taviz vermesi, marka düşkünü olması vs vs... oho çok var şimdilik kalsın bu kadar.
öyle uzun sakal görünce içine sarmaşık, rengarenk çiçek, maket böcek filan ile süsleyesim geliyor. kimsenin seçimine karışamam ama bakımlı olmayınca güzel görünmeyebiliyor. he başkasına güzel görünmek zorunda mı ? değil. nasıl mutlu ise öyle olsun tabi ki.
karakterlerinin dans edebildiğini öğrendim. ama güncelleme olayını hatırlatan bir yazı gördüm şimdi hevesim kaçtı. deneyecektim dans ettirmeyi ama.. şu oyunu sevmek istiyorum aslında oyunu değil yapılan animasyonlarını. yıldız muhafızları için ne güzel çizgi film gibi hazırlamışlar neden devamı gelmiyor ki. çok acı çok. o kadar gıcıklar ki. kesin onlar da biliyordur devamının gelmesini istendiğini ellerim ile boğmak istiyorum onları.
benim çarşaflarım takılı ise sinir olurum hatta takıntılı bünyem alarm verir. ama kendine özel nevresim takımı kullanacak ise o kadar sorun olmaz. bazen ayaklarını yatağıma değdiriyorlar, oturuyorlar yatağıma deli oluyorum..
bazen bıkıp kaçasım geliyor ama normalde dışarı çıkmayan biri olduğumdan insanları tanıyamıyorum. sonra saf saf dolanıyorum. burada her türlü gerçekten her türlü insan var. bazen o kadar doluyorum ki. nefretleri ağır geliyor. ama olsun diyorum zaten insan gördüğün yok bak da insanları tanı. benim gibi bir asosyal için deney alanı adeta. kaç farklı insan çeşidi var ise hepsini bir arada inceleme fırsatı oluyor. deli etse de.