bir trader'ın herhangi bir fon şirketi adına borsada işlem yapmasına denir. para pariteleri, değerli metaller, endeks trade edebilirsiniz. bir fon şirketinin profesyonel trader'ı olmak için genellikle demo hesap kullanarak belirli aşamaları geçmeniz gerekir. kuralları olan bu aşamaları geçtiğiniz takdirde size canlı para hesabı verilir ve yine kuralları çiğnemeden al sat yaparsınız. ettiğiniz kÂrın büyük kısmı sizin olur.
son 6 aydır funded trader'ım. yılların getirdiği tecrübeyle price action disiplininde ve bazı ict teknikleriyle intraday trading yapıyorum. reklam olmaması adına çalıştığım fon şirketini paylaşmıyorum.
edit: bir şey demek istiyorum. şimdi aynı başlık ekşi sözlük'te de var. ben de buraya açtım. bi ordaki entry'lere bakın, bir de burakilere. yapılan yorumlar sonrası fark ettim ki burası hakikaten akıllı taklidi yapan gerizekalı kaynıyor. bak fotoğrafa, 2 tur at geç amk. neyin aşağılık kompleksindesin ki olmayan bilginle teknik detaylar üzerinde duruyorsun? neyse kadir geceniz mübarek olsun. çıks.
görünen o ki şu ortamda yapılacak en akıl kârı hareket olacaktır. rakiplerin ne dedikleri beni ilgilendirmiyor, ben kendi kulübüme bakarım. ortada bir gerçek var ki taraftar da artık aziz yıldırım'ın arkasında değil. kendi adıma yıldırım'ın keyfi ve ucuz başkanlığından gerçekten çok sıkıldım.
kulübümüzü desteklemekten hiçbir zaman vazgeçmeyiz ama şahısların da köpeği değiliz. sanırım bu fikri artık daha çok fenerbahçeli paylaşıyor. kamuoyunda yıllardır süregelen aziz yıldırım kaynaklı kötü profilden kurtulmamız ve 3 temmuz'un izlerini bir nebze de silmek için artık yönetimin toptan değişmesi gerekiyor. yeni bir başkan ve yeni bir vizyonla hem bizim hem de türk futbol için daha makul bir sayfa açılabilir.
bazen vurup geçen nahoş bir his içinde bulunulan anlar. kendinizi bir sikime derman olmayan bir insan gibi gördüğünüz zamanlar olur. aha bu da böyle bir şeydir. sıradan çamaşır suyu gibi hissettiğiniz de olur. orası önemli değil.
anlaşıp çayır çimende buluşmuşlar ve kavgaya tutuşmuşlar.
sanki sanırsınız ki psikopatın allah'ı, ama bilmezsiniz ki çarlık rusya'sının holiganları. vur sergey vur.
maddi sıkıntıları olan, yaşam mücadelesi veren, kısaca fakir insan işi. normal şartlarda o telefon duvara fırlatılır, ayrılan parçalarına göz ucuyla dahi bakılmaz. bu yardıma muhtaç arkadaşımız, üç kuruşluk karizma hazzını bile yaşayamaz. hayat onun için o kadar zor ki. mazallah iphone'u falan olursa, telefonuna kızıp sevgilisini duvara fırlatır.
devlet tarafından anayasaya koyulması gereken bir hak. ben her gördüğüm bebeğe istisnasız ''aman da aman sen ne tatlı şeysin yerim seni'' demek zorunda değilim ki. şimdi insanoğlu üzerine alınmasın ama olmamış bebekler var. yani böyle nasıl desem, bir şeyler eksik. ben bunların anne babasına ''bu olmamış, bir daha'' yapın diyebilmeliyim. ayıplanmam gerekmiyor.
bu konunun üzerine gidilmeli. daha fazla riya istemiyorum. çünkü en kötü özelliğim dürüstlüğüm.
bulmacanın o eşsiz dünyasına girildiği vakit peydah olan hissediş.
eğer uzun süre devam ederseniz üstünüzde kendiliğinden yakalı ve cepli emekli tişörtü oluşur, cebinizde de tekel 2000 bulunur. dikkat etmek lazım. daha gençsiniz.
buralarda bir yerde olan yazar. güldüğü yazı ya da olayları genelde ''içtiğim kahveyi ekrana püskürttüm, kola burnumdan geldi, su kulağımdan çıktı, ice tea götümden kaçtı'' şeklinde tasvir eder.
birisi de çıkıp ''arasına peynir koyduğum ekmeği ekrana tükürdüm, klavye hep peynir oldu'' demiyor ki. hep sıvı şeylerle beslenmeyin, katı gıdalar da girsin vücudunuza. siz olmasanız biz neyleriz. etenşın piliz.
derin bir psikolojik ızdıraptır. türlü ve gereksiz bahanelerle yatağa saçlarınızı yıkamadan girersiniz fakat o mükemmel nevresim kokusuna kafanızdaki kıl kolonisini yakıştıramayıp içten içe bir sıkıntı duyarsınız.
tıpkı çocukken özene bezene alınan bayramlık kıyafetle çamura batmak gibi, yeni alınmış ayakkabıyla topa vurmak gibi.
ek olarak, saçlarınızı yıkayıp yatağa girdiğinizde ise nevresimin o mükemmel kokusunu alamazsınız ki bu benim değil murphy'nin ilgi alanına giriyor.
kıyaslamayı seven ve yaşatanlar derneği kurucu üyesi annedir. yaşınız kaç olursa olsun, mutlaka sizden daha iyisi vardır, olacaktır. ama bilinir ki o annenin tek amacı evladını biraz daha kamçılamak, geleceğine yatırım yapmasıdır. gidin o anneye sarılın ve yanağına bir öpücük kondurun.
çok höyhöy bir davranış biçimi. bankamatik başındaki vatandaş işlemini yaparken, arkasındaki aşırı cool insan ''senin hesaplarınla ilgilenmiyorum, a şurdan geçen kız da ne güzelmiş'' halet-i ruhiyesi içinde takılır. böyle umrumda değilsin havaları, yap işini de git tavırları, ben yılların bankamatik emekçisiyim halleri. dikkate değer.