Biraz önce bir tv kanalında saÇı doğal rengine döndüren bir boyayı tanıtan şahsın boyanın helal sertifikası olduğunu söylediğinde kulaklarıma inanamayıp bu neyin kafasıdır diye merak uyandıran durum.
yazarların tatile gitmesi için yapılması gereken eylemdir.
bizim fatmagülden ali kaptandan ya da çınarla yeşimden eksiğimiz mi var?bence yoktur.
entry den başlıktan eksiden artıdan istatistikten gelişmelerden uzak bir iki ay yeterlidir.
haydi sezon finaline...
tamam anne olamadım henüz beyaz atlı prensimi bulamadım buraya kadar tamam.
eee onu bulana kadar baba olayım bari dedim.
olmuyormuş.
bari birinden biri olaydı iyiydi.
üzüntü ve muz kabuğu.(eyvah yaşım çıktı ortaya)
bu günlerde çıkarılan gümrük yasası ile artık yurtdışından internet üzerinden alışverişler yasaklandı.kozmetik tamamen kitap ve sağlık ürünleri kısıtlı ve sınırlı.
rivayete göre tekin amca şikayet etmiş devlette olaya el koymuş ve yasak başlamıştır.
tekin amcacım yurtdışından 50 tl ye alınan malı sen 150 tl ye satıp kendi insanlarını kazıklamak istiyor olabilir ve devlete bu durumu gammazlamış olabilirsin ama inan bu sana kardan çok zarar getirecektir diye söyleyenler var ama ben demiyorum.
devletimizde ulan karnın doydu da parfümün mü eksik kaldı sen kimsin ki marka parfüm krem kullanacaksın haddini bil otur kok teke gibi ya da git tekin amcaya ver 150 tl yi biz aramızda paylaşalım 75 -75 demiştir diyenler bile var ama ben inanmıyorum.
türkiyede olmayan ilaçları ancak belli kere alabilirsin o arada iyileştin iyileştin iyileşemedin üzülme her canlı birgün nasılsa ölümü tadacaktır ha şimdi ha 5 yıl sonra denildiğini düşünenler bile varmış.
bense düşünüyorum daha neler göreceğiz diye.durmak yok yola devam.
bir yılmaz karakoyunlu romanı.
12 eylül sonrası türkiyesini anlatan ve o dönemde bir gazete içerisinde yaşanan güç savaşlarını ve iki kadın arasında kalan bir adamın hikayesini anlatan güzel bir roman.
zaman zaman anlatımıyla sıkabilen bazen okurken zorlanabilinecek bir roman.
geniş zamanlarda okunması tavsiye edilir.
asgari ücretle çalışıp koşullarının düzeltilemsini isteyen görme engelliye üstelik doktor olan sağlık bakanından ibretlik cevap.
gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz daha ne istiyorsun diye verilmiş buraya nasıl bir sıfat koyacağımı bilemediğim cevap.
insanca yaşamayı sadece 3-5 kuruş para kazanmak sayan hükümet yaklaşımı.
borçsuz yaşamak,tatile çıkmak,sinemaya gidebilmek,mutfakta hertür gıdayı alabilmek,kenara biraz birikim koyabilmek bla bla bla diye uzatılabilecek insanca yaşamanın gereklerinin bu ülke vatandaşlarına çok görüldüğü yurdum siyesetçisinden başka da bişey beklenemezdi.
sevdiğim insana şiir yazdım.
anneme sevgimi yazdım.
abime babama özlemimi yazdım.
kalbime sevdiklerimin adını yazdım.
gelin ayakkabısının altına adımı yazdım.
sıraya kopya yazdım.
bir ünlüye mail yazdım.
dostuma mektup yazdım.
etiketlere adımı yazdım.
msn e sevdiğim sözleri yazdım.
uludağ sözlüğe yorum yazdım.
daha yazayım mı?
günlerdir sözlükte dönen yazılar.
ben bu yazıyı ( ona ,buna,şuna,sana,bana,ota,boka vs...)diye başlayan yazılar.
yaz yaz nereye kadar sorusunu akla getiren başlıklar.
icraata geçmedikten sonra istersen nereye yazarsan yaz bi halt olmaz denilesi durum.
artık yazma modası geçti bide 3g deneyin olmadı yüzyüze konuşun tavsiyesi akla getiren durum.
neyse ben yeni bi başlık birkaç yorum yazayım.
bu saatten sonra yargılansa nolurrrr yargılanmasa nolurrr cevabını akla getiren sorudur.
yargılanmayacağı kesindir.
olaki yargılanmaya başlarsa dava sonuçlanana kadar zaten hakkın rahmetine kavuşacaktır.
haa mezarda rahat bırakmayız derseniz o başka bir konudur tabi..
eğer anayasa değiştiriyorsan kabulun bir baraja bağlı olması gerektiğine inandığım düşünce.
anayasa gibi önemli bir değişiklikte halkın yarısına yakını kabul vermiyorsa buna başarı denilmemesi gerektiğini düşündüren durum.
eğer halkın en az yüzde yetmişbeşinden fazlası kabul verirse kabul edilmesi gerekliliğine inandığım değişikliktir.
tabii oy kullanmayan binlerce seçmeninde gözününe alınması gerektiren durumdur.
dünyaca ünlü faşist lider adolf hitler der ki:
'' söylediğiniz yalan ne kadar büyükse inandırıcılığı o kadar yüksektir.''
ispat için bakınız 12 eylül referandum sonuçları bakınız seçim sonuçları.
insan aziz nesini anmadan edemiyor.
gerçi aptal sayısı da hayli artmış ama normal... yalanlar büyüdü sonuçta.
allah hepinize akıl fikir versin şu zavallılıktan kurtulun biran önce.
insan gibi yaşamak nedir öğrenin ve isteyin.
sizi soyanlara, kandıranlara, sömürenlere karşı çıkma aklı ve gücü versin yüce rabbim size.
amin.
akp nin tüm seçimlerde yaptığı hilelerden(Oy çalma,oyları çöpe atma, elektrikleri kesme, bilgisayarlardaki sonuçlarla oynama vs...)haberdar olduğundan inşallah bu defa olmasın diye tedbir alınmasını isteyen muhalefet partisi uyarısıdır.
ama burası türkiyedir ve iktidar akp'dir. Hile kaçınılmazdır.
artık mektup yerine sms veya mail atıyorsan,
anne baba ile kanka gibi konuşup,yanında sigara içip,bacak bacak üstüne atabiliyorsan,
işten eve gelince il iş bilgisayar başına oturuyorsan,
artık sokaklarda birdirbir saklambaç körebe oynayan çocukların yerini evlerinde bilgisayar oynayan çocuklar almışsa,
hiç el örgüsü kazak giymediysen,
uzaktan kumandasız televizyon ve beta kaset oynatan videoları hatırlamıyorsan,
peçete kolleksiyonu yapmak saçma geliyorsa,
kumaş mendil hiç kullanmadıysan,
okul önünde hiç leblebi tozu,horoz şeker yemediysen,
wolkmanın ne olduğunu bilmiyorsan,
coca colanın bir litrelik depozitolu cam sşişelerinden kola içmediysen,
sokakta gazoz kapağı veya bilye oynamadıysan,
siz modern ama duygusuz zamanlardasınızdır.
hoşgeldniz...
günümüz insanının manevi değerleri unutarak maddi değerler üzerine kurduğu yaşam şekli.
lan ne götüreceksin bu dünyadan bir parça bezden başka eee o zaman ne yırtınıyorsun deli gibi diye sorulası durum.
kimse giderken evini arabasını,yatını,katını,atını götüremiyor ki benim olsun diye paralanıyorsun.
o an zamansız bir anda geldiğinde daha fazla gezmediğine,sevmediğine,gülmediğine,paylaşmadığına üzülmeyecekmisin dangoz?
demesi kolay da yapması yaşaması kolaymı diye düşünülesi durum...
insanın kendisini çok salak hissettiği durumdur.
daha önce pişman olup bir daha yapmayacağım diye söz verirsin ama yine aynı hatayı yapar yine pişman olursun.
genellikle hep aynı konuda duyarsın ve tekrarlarsın bu pişmanlığı.
örneğin her sene sınav tarihi açıklandığında bu defa çalışıp alacağım dersin ama çalışmaz pişman olur sonra yine aynı hatayı ertesi sene tekrar edersin.
nerden mi biliyorum?tabikii kendimden.
yine aynı boku yedim ve çalışmadım.
offf kafayı yormam sonuna bakmam ve netekim ben adam olmam.
günümüzün yaşam koşullarında gerçekleşen hazin durum.
eskiden insanlar bayramda evlerinde olmak için tatilden dönerken şimdi bayramda evde olmamak için tatile gitmekteler.
bayram masrafından kaçmak,yoğun çalışma şartları,insan ilişkilerinin azalması,yanlızlaşan bir toplum olmanın sonuçları.
bir klişe lafda ben edeyim bari içimde kalmasın.
nerde o eski bayramlar...
bayram nedir dedim kendi kendime
bayram bir ömür ben gibi deliye..
bayramı anlatan en güzel can yücel söylemi...
ilk sabahı huzurla uyandığınız
havanın seslerin renklerin huzur verdiği
insanlığımızı hatırladığımız zamanlardır.
mutlu bayramlar herkese...
Yıllardır AKP tarafından sözü verilen dokunulmazlığın neden bu anayasa değişikliğinde olmadığının merakını anlatan durum.
acaba akp nin özellikle rte görülmeyi bekleyen 64 davasından olabilirmi diye sorulası durum.
demokratikleşme adı altında anayasa mahkemesini iktidara bağımlı kılarak sivil diktanın başlaması daha mı önemli görüldü diye düşünülesi durum.
ama ne yaparsın ki yurdum insanı öküzün altında saklanan buzağıyı yine göremeden boyandığı gözlerle gideceği referandumun gereksiz sorusu.
taşların çalınacağı kesin olan durumdur.
çamura yatması büyük olasıdır.
anamız oyundaysa istemeyecek ananızı da alın gidin diyebilecektir.
sayın öcalan nerde diye sorabilir.
yenilenler yenenlere gemicik alsın diye şart koşabilir.
okeye döneyim mi, çift gideyim mi diye sormak için fetoyu aramak isteyebilir.
**lan aklıma bişey gelmiyor de işte bir entry de girelim...
- yaww git başımdan ne entry si ya...bak müdür görecek topumuzu entry ye koyacak göreceksin..
**tamam bak bir tane söyle gidicem yeminle bir entry ya...
-hep deli, hüp deli beni bulan benden deli fesuphanallah yaaa...
**yok onu girdim yazmışlar daha önce...
- yaww de get ha sıçtırma entry ne de sana da...
**tamam kızma gittim...ama hani aklına gelirse...
- has...tir
**Avenue Q, çok iyi eğitim almış fakat hayatın zorluklarına alışamayan ya da onlarla yeni karşılaşan bir grup şehirlinin yaşam mücadelesini mizahi bir dille anlatan bir müzikaldir.
**Başrollerde emre altuğ, demet tuncer, volkan severcan, engin alkan, melda gür, ayumi takano, boğaçhan sözmen, melis&cenk sökmen var...
**ekim ayında haldun dormen tiyatrosunda...iyi seyirler...
**Sivasta ikinci el buzdolabını alıp şehir ortasında buzdolabı ile abuk subuk pozlarla resim çektiren yurdum üniversite örencilerinin mobese kameralarına yakalanması...
**Abuk sabuk dedimse de benzer abuklukları kendimde üniversitedeyken yaptığımı hatırlayıp beni gülümseten durum...
**Öğrencilikte her ne kadar böyle garibanlıklar yaşasakta hayatımızın en mutlu geçen yılları olduğunu hatırlatan mazi...
**Artık ev dışındaki mekanlarda daha dikkatli olunması gerektiğini her an bir kameraya yakalanabileceğinizi gösteren biri sizi gözetliyor durumu...
**hergün okunan onca iç karartıcı haberden sonra bünyeye iyi gelen gülümseme hali...
***ayakalarımdaki ağrı nedeniyle gittiğim bir ortopedi uzmanının ağrılarıma koyduğu teşhis.
***Tıbbı anlatımla topuğun dibindeki ve ayağın altındaki lifli dokunun iltihaplanması olan plantar fasiit, topuk ağrısına neden olan yaygın bir sebeptir.Plantar fasiit, topuğun hemen önündeki ayak tabanının iç kısmında şiddetli bir ağrıya neden olur.Sabah atılan ilk adım, ağrının en şiddetli hissedildiği andır. Dokular ısındıkça ve yürümeyle esnedikçe ağrı hafifler...
münir özkul
filiz akın
orhan günşıray
öztürk serengil
suna pekuysal
tamer yiğit
ediz hun
göksel arsoy
hulusi kentmen
hülya koçyiğit
izzet günay
kartal tibet
aliye rona
ali şen
ayşen gruda
belgin doruk
ekrem bora
erol taş
adile naşit
zeki alasya
metin akpınar
ayhan ışık
gülşen bubikoğlu
hale soygazi
halit akçatepe
tarık akan
cüneyt arkın
kadir inanır
sadri alışık
fatma girik
**unutulmaması gereken bir döneme damgasını vuran insanlar...
**nerdeee şimdi onlar gibi güzel insanlar...
**işçi memur emekli hergün ağlıyor başbakan birgün ağlamış çokmu diye sorulası durum.
**keşke hepimizin tuzu onun kadar kuru olsada kendimize, ölen evlatlarımıza, selde boğulanlarımıza ağlayacağımıza şiirlere şarkılara ağlasaydık dedirtesi durum.
**başbakan birgünde bizi düşünüp duygulanın ağlayında bir defalığınada olsa insan gibi yaşamamıza yol açacak bir güzellik yapın diye feryat edilesi olay.
**ne güzel deyimlerimiz varmış diye hafıza tazeleyen durum.örnek:timsah gözyaşları...
**siyaset hayatı hakaret, azar ve emirlerle geçen o kadar şehit cenazesinde damla gözyaşı dökmeyen insanın aaa ağlayabiliyormuşda diye şaşırtan durumu.
**eee ne diyelim Allah ağlatmasın.
**amin cümlemizi...
**sağlık bakanlığı insanların AIDS hakkında bilinçlenmesi için ödüllü bir yarışma açmış ve prezarvatif için halkın anlayacağı en açık şekliyle ifade edilmesi istenmiş ve ödül yozgat sorgundan vatandaşımız cevat uştuya verilmiş.
cevap: Kuşakabin.
**keyfimden mi yiyorum ben yaa mutsuzum anlasana...
**ya çok mutluyum getir ordan koca bir kavanoz nutella neşemize neşe katalım...
**aman boşver ölümlü dünya hepimiz ölcez böcekler yiyecek bizi zayıflamak için ne kasayım getir abi ordan 1,5 iskender...
**hava kapalı yağmur var film izleyeyim şöyle bir paket cips bide kola başka geçmez bugün...
**ohhhh bu işide hallettim eee bir ödülü hakettim hadi dondurmalı profiterol yemeye..
**ya sigarayı bıraktım el alışkanlığı o yüzden sürekli atıştırıyorum..
**yemek için otu boku sebep göstermenin bilimsel adı..obezsin olm kabul et yemene bak teehhh....