geçtiğimiz haftalarda bir yakınımızın kızının doğumgünü partisine katılmak üzere davet edildiğimiz mekan. burası 100 yaşında bir köşk. çok şık bir yer amasına geleceğim. mekan erenköy'de. ancak görünüşe aldanmayınız. mekan şıktır şudur budur belki ama hizmet beş para etmez. yakınımız parti için 1000 tl'ye anlaşmış. ikramlar, palyaço hizmeti, doğumgünü pastası denen para tuzağı, anne-babaların ikramları derken bir de çocuk gürültüsünü düşünürseniz sanki 1000 liraya az bile gibi düşünülse de bakın karşınıza neler çıkıyor. bi kere doğumgünü 2 saat sürüyor. büyüklere hazırladıkları ikramlar 10 - 15 kişiyi ancak ağırlar. ancak mekan sahipleri 60 kişiye yeteceğini iddia ediyor. daha fazla yiyecek isterseniz ekstra para istiyorlar. partiye katılmadan önce, sadece pasta 100- 150 tutar evde bile yapsan demiştim ama bir de baktık ki kadın bildiğin mozaik pasta yapmış üstünü şeker hamuruyla kaplamış. yok artık dedirtecek cinsten. maliyet düşsün diye bi takla atmamışlar. özetle kadın güzel köşkünü pazarlamış bunun dışında bi numara yok. eşinize dostunuza rezil olmamak isterseniz burayı tutmayın derim zira çocuklar bişeyden anlamıyorlar zaten. *
Giresun'un yüz akı turizm şirketi. yurtiçi, yurtdışı, cruise turları derken kıtalar aşmış turdur tabya tur. şirketin güleryüzlü canımıniçi sahipleri Melike & Osman Tuncer çifti inanılmaz sabırları ve neşeleriyle size her gezide eşlik etmekteler. Otobüse, uçağa adımınızı attığınız andan itibaren kocaman bir ailenin ferdi oluveriyorsunuz. Asla büyük tur şirketleri gibi düşünmeyin. Kendinizi bu güzel insanların bilgisine güvenle teslim edin, gerisini merak etmeyin. Rehberler de son derece profesyonel ve ilgili, bilgili.
kişi başına yılda ortalama bir kitabın düştüğü bir ülkede, müşterisine bok gibi davranan bir personeli olan mağazadır. özellikle orta yaşlı beyi hedef almaktadır bu yazı. soracağınız soruyu da 3. defada ancak yanıt alırsınız. kadıköy'de oturmaktayım. kütüphanemin yarısı iş bankası kültür yayınları olup buradan bir sayfa bir şey almışlığım yoktur. *
istanbul şirinevler eski londra asfaltı üzerinde bulunan kozmetik market olup hayatımda gördüğüm en gereksiz pahalı yerdir. çok çeşit vardır içeride bu doğru. kuaför malzelerinden, makyaj malzemelerine, parfümlerden , loyonlara , kremlere, ağda çeşitlerine kadar her bir kozmetik üründen her kalitede ürün bulabilirsiniz. ancak buradan ne alırsanız alın dışarıya göre mutlaka pahalı olduğunu göreceksiniz. her yerde 10 liraya satılan bir maskaranın 16.5 liraya satıldığını gördüm ben. * adam kazıklamak bu kadar kolay olmasın lütfen. ben de yılar sonra anladım. bu kadar rahat konuşabilirim çünkü buraya çok yakın bir üniversitede okudum ve haftada bir geziyordum bu marketi.
cumhuriyet gazetesi yazarıdır, chp parti meclisi'nde bulunmuştur bir ara şöyledir böyledir de nasıl samanyolu tv saçma dizilerinde oynar akıllara zarar veren oyuncumsudur.
gürsel apo ekmekçi'nin ilk şahanesi. devamı gelecek buna adımın ciddik kusu olduğu kadar eminim. cunku istenecek. baska yerler yayınlarından taze çıktı. kitapta giresun mizahı başrolde. bence şehrin tanıtımına herkesten çok katkısı var. lafı orta sahadan döndürüp, dolandırmadan şut ve gol diyor. eminim ki kitabı eline alan, soluğu da giresunda alacak.
geçen yıl istanbul rahmi koç müzesi'ne geldiğinde kaçırılıp, bu yıl ankara rahmi koç müzesi'nde yakalanan ve 24 şubat 2010 tarihine kadar görülebilecek şahane sergi. kaçırmayın ve geniş zaman ayırın derim. aklınız avana vuracak.
aziz nesin usta hakkında atıp tutanların bile, ustayla ilgili fikrini değiştireceğine yüzde yüz inandığım , aziz nesinin toplamda 3 ciltte toplanan öz yaşam öyküsü. ilk basısını 1976 tarihlidir. neden bir gülmece ustası olduğuyla, ''neden nesin vakfı'nı kurmuştur?''un yanıtı satır aralarından yüzünüze çarpar. çok kitap okudum; böylesini görmedim demek de benim ağzımdan dökülür.
2006 yılı istanbul kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve aynı zamanda da okul birincisi olmuş ve şu anda okulumuzda ceza hukuku kürsüsünde ceza usul hukuku derslerine giren araştırma görevlisi hocamızdır. mütevazılığın simgesi olarak görürüm kendisini. bunu da şuna bağlarım; şu anda bulunduğu makama emek vererek gelmiştir.kimseler onu bu makama eriştirmemiştir. çalışkandır, azimlidir dolayısıyla da başarılıdır. öğrenci ile iletişimi yüksektir. bütün asistanlar onun gibi olsundur. kısa zamanda ceza hukuku alanında önemli yerlere geleceğine eminim.
başında ortaçgil'in konuşması ile başlayan çekirdek sanatevi kaydı şahanesidir. ilk dinlediğimde ağlamıştım. ağlamayanın da alnını karışlarım. o kadardır yani. *
Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu tarafından kasım 2005'ten bu yana her pazartesi düzenlenen kültür, sanat, edebiyat ve düşün dünyasındaki usta isimlerin çalıştıkları alanlara damga vuran çeşitli yönleri ile izleyici ile buluştuğu gecelerdir. Akatlar Kültür Merkezi melih cevdet anday sahnesi'nde yapılır. Yazar Faruk Şüyün'ün olağanüstü özverisi ve çalışmaları ile moderatörlüğünü üstlenmiştir. ücretsiz olan bu etkinlikler öyle hoş bir entellektüel ortam yaratır ki inanın para verilmesi gerekse ve herkes gönlünden kopanı verecek olsa paha biçemezsiniz.
atina'ya yakın bir yunan adasıdır. athens one day cruise ile aegina ve paros adaları ile birlikte ziyaret edilmesi tavsiye edilmekle beraber, bu saydığım adalardan doğal güzelliği ve şirinliğiyle ayrılır. hydra'nın atina'ya yakınlığı aşağı yukarı büyükada'nın istanbul'a yakınlığı ile aynıdır. fakat gel gör ki bakım, turistik tesis, restoran, temizlikte büyükada'ya gol üstüne gol atar.
Ağzımın açık kalmasına sebep olan konserdir. sanatsal anlamda beni zirvelerde dolaştıran bir haz almama sebep olmakla kalmamış; aynı zamanda türkiye'nin çağdaş,kemalist,uygar geleceği için umuduma umut katmış bir konserdir. bilmiyorum ne düşünüyorlar; ama dvd çıksındır ve çydd yararına satılsındır. güvenç dağüstün, fazıl say'ın bir orhan veli şiiri olan istanbul'u dinliyorum performansı özellikleri dikkatleri çekmiş, fazıl say da piyano ile eşliğinde adeta sözleri piyano ile söyleyegelmiştir.*
2005 yılında çelik kasapoğlu tarafından kurulan ve aynı kişinin müzik direktörlüğünü yaptığı nefis, yalın, eğlenceli grup. broadway müzikallerinden oluşan repertuarlarını izledim; olağanüstüydü. grubun bir güzelliği de müzikal oyunculuğu, müzik eğitimi almış kişilerin yanında başkaca mesleklerden yetenekleri de aralarına almaları. öyle kasmaca falan da yok ayrıca. yanılmıyorsam 160'ı aşkın kişi var toplulukta ve kimin işi yoksa o akşam onlar katılıyor o akşamki konsere. kalbimi fetheden hoş bir ayrıntıyı da söylemeden geçemeyeceğim. ilk parçadan sonra çelik kasapoğlu bir nokia ton çaldı ve grup hepbir ağızdan bu sesi çıkardı. ve lütfen cep telefonlarınızı kapatınız diye bağırdılar. bunu herkes yapabilirdi. ama onların aklına geldi.
Sagaliyorsa ne gam
Dermanim yumak gibi?
Ben ölümden hiç korkmam:
Ölüm uyumak gibi.
Degerlidir, tatlidir.
Ölüler sihhatlidir.
Asil gücüme giden,
Ayrilmaktir sevgiden.
...
Can Akengin, şirin ve aydın bir karadeniz şehri Giresun'da 1892-1942 yılları arasında yaşadı. Giresun Rüştiyesi, Trabzon ve istanbul idadileri ile Darülfünun edebiyat fakültesinde okudu. yaşadığı yıllarda hiçbir anadolu kentinde rastlanmayan tiyatro faaliyetlerinde bulundu, edebiyat dergileri çıkardı. Giresun Halkevince 1972 yılında çıkarılmış bir şiir kitabı vardır.
Gramafon sokağında vurdular seni yosmam
Ay doğmamış gece yarısı bir de hicran yarası
Ay doğmamış gece yarısı bende hicran yarası
Sarı uzun oğlan neler etti sana yosmam haberini geç aldım
Bekle demiştin beklemiştim yollarda kaldım
Bekle demiştin beklemiştim yıllarda kaldım
Ahh eskimiş fotograflar sorumsuz çılgın aşklar
Kızıl kıyamet geçti ömür bilenler anlattılar
Kızıl kıyamet geçti ömür görenler anlattılar
Sevenler anlattılar
Ay doğmamış gece yarısı bende hicran yarası
Ay doğmamış gece yarısı bir de hicran yarası
Bir de hicran yarası
Serde hicran yarası
kendisini dinledikten sonra kolay kolay kimseden şarkı dinleyememenize sebep olan genç yetenek. şarkı söylemek için yaratmış tanrı onu. ayrıca hayatımda tanıdığım en alçakgönüllü insan. meraklısı için not: vedat sakman'ın beyoğlu'ndaki cezayir sokağı'ndaki sakman kulüp adlı mekanında cuma ve cumartesi geceleri sahne alıyor. youtube'ta vedat sakman'la irlikte ateş oldum yorumu acilen dinlenmeli. imge türkiye'nin 1 numaralı sesi olacak.
.fransız sokağı' nda * cuma ve cumartesi akşamı grup artniyet' le birlikte Vedat sakman performansını dinleyip, kendinizden geçmenizi sağlayacak mekan. tek sakınca bodrum katı oluşu ve mekandaki aşırı sigara tüketimi. ancak bunlar gözardı edilebilir yaşayacağınız güzelliğin yanında. grup elemanları herbiri tek tek döktürüyor. hele o imge yok mu? taş çatlasın 20 yaşında ; ama adeta konuşturuyor gitarı da sesini de. 3.00' tü saat zor ayrıldık mekandan. fiyatlar da kanımca uygun. 15 ytl giriş parası ödüyorsunuz. şarap da bira da dışarıyla aynı fiyat. size içkinizin yanında fıstık ikram ediyorlar. çalışanlar son derece güleryüzlü. ortam gayet nezih. vedat sakman müziğinin büyüsüne kapılmak ve mümkünse uzunca müddet çıkmamak için rezervasyon yaptırmalı. zira küçük bir mekan. * fr. sokağı no:8
tsm sanatçımızdır. trt harci bir kanalda görmek zordur. hiçbir şeye kızamayacak gibi bir duruşu vardır. konuşuyormuş gibi bir rahatlıkla söyler şarkıları. yalnızca kensisinden dinlenmesi gereken şarkılar için :
(bkz: kalamış)
(bkz: unuturum diye yorma kendini)
günlük hayatta çok sık kullandığımız işlevsel buluşlardır.
(bkz: buzdolabı poşeti)*
(bkz: ıslak mendil) *
(bkz: kettle) *
tel toka **
ısıya dayanıklı cam kaplar *
alanya merkezle manavgat arasında eşsiz güzellikte bir kumsala sahip olan alanya beldesi. mavi bayrak sahibi olan ancak kıyı kanuna uygun şekilde inşaa edilmemiş otellerle doludur sahil şeridi. gidilesi, kafa dinlenilesi, sakin bir beldedir. alanya merkeze her an gidebilmeniz için minibüsleri vardır. * eğer eviniz antik otel'e yakınsa bu da bulunmaz bir nimet. uygun bedeller karşılığında barından, restaurantından, plajından yararlanabilirsiniz.
sanılanın aksine insanı geliştirir. günümüzde başarılı birçok yazar, edebiyatçı, müzisyen, yönetmen vs. taşradan beslenmişlerdir. tecrübeyle sabittir ki isimli kolejlerden mezun arkadaşlarımla aramızda oldukça fazla fark var. tabii ki istisnalar var ama durum bu. evlerine gazete girmeyen istanbullular var. müze, sanat galerisi, konser konser gezmekten bahsetmekten vazgeçiyorum bu ölçüde. metropollü olmanın, bu fast food tarzı yaşamanın ve yetişmenin götürdüğü şeyler var insandan. bizler, taşrada büyüyenler olarak şanslıyız. ilkokuldayken yeni türkü, livaneli, leman sam vs. dinleyen; çocuklarına şiir sevgisi aşılayan, onları orhan veli'yle, nazım'la tanıştıran bir aileniz varsa hele daha da şanslısınız tabii.
giresun 21. dönem milletvekilidir. 60 yaşında olmasına rağmen hala yakışıklı ve dinamik bir siyasimizdir. yakışıklılık oy etse tek başına iktidar olacak kişidir kendisi. ayrıca 2007 genel seçimlerinde giresun'dan bağımsız milletvekili adayı olan kendisi en çok şarkılı türkülü gezendir de. 3 yaşındaki kuzenim evde broşürünü görünce annesine ''Anne bu adam hangi şarkıyı söylüyor?'' demiş. an itibarıyla kendisi hava almıştır. aldığı oy 500'ü bile bulmamıştır.
genelde bir şarkıyı ilk kez kim söylerse kulak ona aşina olur ve ikinci, üçüncü yorumları kabul etmez. ancak şebnem ferah'ın ünzile yorumu son derece leziz olmuş. ağzına sağlık demek düşer. ayrıca şarkının alt yapısı da şahane. o duyguyu vermiş.
değişmez gerçektir küçük bir kız çocuğu ilk önce babasına aşık olur. eğer fazla duygusalsanız * ortaokul yıllarından başlarsınız gün gelip de nasıl kanatlanıp uçacağınızı, babayla araya girecek mesafeleri. bazen * ayrılır görüşleriniz ilk aşkınızla, olmadık yere tartışır, ayları bulan suskunluk hüküm sürer evinizde. ama işte koca bir bebek olduğunuzda 24 yaşında, sizi en iyi anlayan, sizi daima ve koşulsuz seven o adam vardır yanınızda ve gerisi hiçtir.
istanbul kültür üniversitesi hukuk fakültesi dekanıdır. bilumum özel hukuk derslerinin korkulu belasıdır. kendisi alman ekolünden gelme olduğu için bir disiplin dehasıdır. meşhur hukukçu selahattin sulhi tekinay'ın asistanıymış kendisi. saygı ve disiplin kendisi için her şeydir. öğrencilerini çok sever. dekan olduktan sonra yaptığı birtakım düzenlemeler insanlığa sığmayacak derecededir. mezuniyet balosunun olduğu haftaya* mazeret sınavlarını serpiştiren de yine hocamızın ta kendisidir.
kadrosunda en çok ve alanlarında ün yapmış akademisyenleri bulundurmakla birlikte öğrenci milletini insanlıktan çıkaran, canından bezdiren fakültedir. tercih yaparken on kere, yüz kere, bin kere düşünülmelidir. eğitimi oldukça iyi, hocalarla ilişkilerde aile ortamı yaşanmakla beraber final zamanları öğrenciler insanlıklarını unutmaktadırlar. çünkü sevgili okulumda derslerin yüzde doksanı yıllık olup, tek finalle geçilmektedir. yaz okulu mevcuttur. tek ders sınavı da yapılmamaktadır. ayrıca vakıf üniversitelerinde derslerin para karşılığı geçildiğini düşünenlere de buradan bildirilir marmaranın sorularını biz bir yerlerimizle çözüyoruz.
en eski bisküvilerden biridir. bir kupa kahveyle iyi gider. pasta yapımında kullanılması tavsiye edilir. büyük marketlerde bulmak oldukça zordur. daha çok mahalle bakkal ya da marketlerinde rastlamak mümkündür. insan bu durumda heyecanlanır. hemen stoğunu yapar. eti piknik bisküviyi market raflarında bulmak eski bir dosta rastlamak gibidir. ayrıca taklitlerinden de sakınılmalıdır.
sınav döneminde olan öğrencisinin yaşamasının çok doğal olduğu duygudur. zira elindeki dökümanlar, fotokopiler tavanı bulmuştur. tiksinir insan. işin içinden çıkamaz. an gelse de hepsini yırtsam diye hayal eder; ama hele de hukukçuysanız bu sevimli a4'cüklerin hepsi işe yarayacaktır, atamazsınız.