avustralyalı deathcore/metalcore grubu. hardcore ağırlıklı olmak üzere death metal, black metal unsurlarını da müziklerine başarılı şekilde yediriyorlar.
Dragged Through the Dirt (2017)
Pain is Power (2020)
Amerikalı deathcore grubu. sadece 4 şarkıyla kısa sürede milyonlarca dinlenmeye ve spotify'da aylık 160 bin dinleyiciye ulaştılar. ilginç bulup çok seveni de nefret edeni de var. özellikle vokal tarzları dikkat çekiyor. yeni şarkılarının son bölümünde olduğu gibi vokalistin çıkardığı garip seslerden dolayı tiktok'ta gömülmüş ama bu da daha fazla tanınmalarını sağladı. infant Annihilator, Lorna Shore gibi grupların deathcore'da popülerleştirdiği vokal oyunlarının benzerini yapıyorlar. hastası olmasam da eğlenceli buldum. albüm çıkardıklarında bu gencoların büyüme potansiyeli yüksek.
2004'te kurulmuş Amerikalı Senfonik/endüstriyel death metal grubu. Albümleri uzay ve bilim kurgu temalı bir hikaye anlatır. Sinematik bir sound'a sahiptir, clean vokal ve kadın vokaller de epik atmosferi destekler nitelikte. Epey sevdiğim, underrated kalmış bir gruptur.
2018'de kurulmuş isviçreli black metal grubu. Son altı yılda her yıl bir albüm yayınlamış, epey üretken ve istikrarlı bir çizgiye sahip olan grubun diskografisi:
So fallen alle Tempel (2019)
En Ergô Einai (2020)
Triade I: Eos (2021)
Triade II: Hemera (2022)
Triade III: Nyx (2023)
Eiger (2024)
Adını Godzilla filmlerindeki bir kaijudan alan amerika menşeli Progresif/Teknik Death Metal grubu.
footsteps of Gigan (ep, 2007)
The Order of the False Eye (2008)
Quasi-Hallucinogenic Sonic Landscapes (2011)
Multi-Dimensional Fractal-Sorcery and Super Science (2013)
Undulating Waves of Rainbiotic iridescence (2017)
Anomalous Abstractigate infinitessimus (2024)
2015 yılında kurulmuş danimarkalı hardcore grubu. hardcore ile death metali harmanlayan ve HM-2 gitar tonunu kullanan ekibin Diskografisi şu şekildedir:
6.0.1 (2016)
Swept in Black (2018)
Misanthropy (2022)
Loved by None, Hated by All (2024)
Wayfarer ve Blood incantation elemanlarını da barındıran melodik black metal/Dungeon Synth grubu. Tales of Othertime (2021) adında harika bir ilk albümleri vardır. 2 de ep'leri bulunuyor.
Jonas Bryssling (Spawn of Possession) - gitar
Dennis Röndum (Spawn of Possession) - Vokal
Christian Muenzner (Spawn of Possession, ex-Obscura, Necrophagist) - Gitar
Erlend Caspersen (Spawn of Possession, The Allseeing I, Abhorrent) - Bas
KC Howard (Odius Mortem, ex-Decrepit Birth)- Davul
floridalı deathcore grubu. eski tactosa gitaristi ve eski Heavy//Hitter davulcusunu da kadrosunda barındırıyor. first degree adında bu yıl çıkan bir ep'leri var.
myspace-era deathcore tarzını yeniden canlandıran diğer gruplar için:
2003 yılında kurulmuş Massachusettsa, abd çıkışlı progresif metalcore/deathcore grubu. Müziklerinde djent unsurlarını ve 8-bit video oyunu benzeri melodiler de kullanıyorlar.
Driven by Fear (EP, 2006)
Empires (ep, 2008)
Creature (2009)
invade (2010)
Omen (ep,2011)
Elite (2013)
Phenomena (2014)
Halfway Human (2017)
Black Heart (2020)
Phenomena II (2024)
isveç, stockholm'den elektronik müzik yapımcısı ve gitarist Chris Young'ın grubu. 80'ler korku filmi soundtrack'leri esintili, Synthwave ve metal müziği/elektro gitarı harmanladığı bir tarzı var.
isveçli bir elektronik müzik sanatçısı. Synthwave ve metal müzik unsurlarının sentezi işler yapıyor. kendisi önceden bir black metal grubunun üyesiymiş, sonrasında 1980'lerin elektronik müziği/film müziklerine duyduğu ilgi ve aldığı ilham ile metal müzik geçmişini birleştirip bu tarza yönelmiş.
dini inançların büyük ölçüde doğduğumuz yer ve aile tarafından belirlenmesi; hangi dinin etkisinde büyüyeceğimizin ve dolayısıyla hangi inancı benimseyeceğimizin büyük oranda tesadüflere, yani doğum yeri ve ailenin inançlarına bağlı olmasını ifade eden problem. Kısacası farklı bir aile ve kültür içinde doğsaydık şu an veya geçmişte sahip olduğumuz inanca çok büyük bir ihtimalle sahip olmayacaktık. bu durumda ulaşacağımız sonuçlar nedir?
Örneğin hindistan'da doğan biri büyük olasılıkla Hindu bir ailede büyüyecek ve Hinduizm'e inanacak. Türkiye'de doğan bir kişi Müslüman bir ailede büyüyecek ve islam'ı benimseyecek. meksika'da doğan bir kişinin Hristiyan olma ihtimali yüksek. Japonya'da farklı gibi. gayet basit.
Bir kişinin sonradan araştırarak dinini değiştirme ihtimalinin çok düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda büyük çoğunluğun inançlarının rastlantısal ve çevresel faktörler tarafından belirlendiği yani kendi seçimleri olmadığı açık gibi görünüyor.
şans faktörü tarafından belirlenmiş olan inancının hakikat olduğunu iddia eden biri mevcut ailesinde/kendi inancının yaygın olduğu bir ülkede doğmasının onu diğerlerinden avantajlı konuma getirmesine mantıklı bir cevap; farklı bir ailede/ülkede doğsaydı yine aynı inanca mensup olabileceğine ihtimal verebilir mi?
dinleri sorgulayıp araştırarak inancını kaybettiğini ifade eden kişiler bile bir gün tekrar inanmaya başlarlarsa yine içinde yetiştiği, önceden sahip olduğu dine dönmeye meyilli oluyor bambaşka bir kültürün dinine inanmıyor genellikle ki bu da yine kendi seçimleri değil aslında.
iyi bilinen bir mesele gibi görünse de konu hakkında tatmin edici bir karşı argüman bulamadığım için uzun yıllardır dinlere mesafeli olmamda etkisi büyüktür.
alman blackened death metal grubu. tema olarak kullandıkları cthulhu mitosu ile Lovecraftvari alemleri şarkı sözlerine ve albüm kapaklarına da yansıtan grubun dört albümü bulunuyor.
Swallowed by the Ocean's Tide (2013)
Gateway to the Antisphere (2015)
The Scythe of Cosmic Chaos (2018)
Seven Crowns and Seven Seals (2023)