ona hangi takım zevk veriyorsa şampiyon olsun diye yırtınan kirli yatak çarşafı.
son iki yıldır beşiktaş kendisini zevkten inletirken geçen sezon sonunda şenol güneş kumpası kuranların başındaydı. ona göre, bjk'deki sözleşmesi uzatılmayacak ve fatih terim gs'nin başına şenol güneş'te milli takımın başına geçecekti.
komplo tutmadı.
şimdide şenol güneş'le fikret orman arasındaki ilişkinin sonunu merak ederken kendisine cincon takımının zevk verdiğini söyleyip duruyor.
keko. yanında bir kaç kadın olan erkeğin hem eli, hem beli hem de dili kuvvetlidir. Nasıl olsa yanında kadınlar var, tatsızlık olmasın diye kavgadan kaçacağını yahut sana acıyacaklarını düşünüyorsun ama fena yanılıyorsun.
bjk'nin de bu enayice oynanan avrupa ligi'ni bir kenara koyup hedefimiz 4. yıldızı müsait yerimize takmaktır dediği maç.
uefa şampiyonu bile olsan kazanacağın para şampiyonlar ligine katılıp da ilk turda elenen takımların aldığının yarısı kadar bile değil. özellikle uyanık cim bam bim bom takımı bu işi çakarozladığından uefa euro ligi iplemiyor ve lig şampiyonu olarak cukkayı dolduruyor.
bjk için hayırlı olmuştur.
not: her şey bir yana, tolga'nın büyük takım kalecisi olmadığı bir kez daha ispatlanmıştır. şampiyonluk hedefinden kopmadan devre bitirilebilirse, mutlaka kaliteli bir kaleci alınması hem farz hem sünnettir.
Gelincik, bir balık türü
Gelincik, bir bitki türü
Gelincik, bir memeli cinsi
Gelincik, Rusya'da bir şehir
Gelincik, artık üretilmeyen sigara markası.
rte nasıl gemi var gemicik var demişse, gelin var gelincik var...
diğer yandan gelincik hayvanı, köylülerln tavuk kümeslerine dadanıp tavukları boğup öldüren tehlikeli ve yırtıcı bir havandır. sanırım gelin gibi süslü ve gelinlik kuyruğunu andıran bir kuyruğu olmasından dolayı gelincik adı verilmiş.
ruhu arındıran, göğe yükselten müzik. sevdiğiniz birini kaybettiğinde oluşan koskoca boşluğu dolduran ancak anlam verilemeyen huzur.
çok sevdiğiniz yok artık ancak hayat devam ediyor diyen iyimser bir yanı da var. hayat devam ediyor ama sen yine de adgio dinleme süresince kargaşayı, anlamsızlıkları unut. unut ki, kendi yarattığın ve anlam veremediğin boşluk kalsın sadece.
düğünde yahut nikah töreninde müzik olarak moonlight sonata' yı seçmemişitir umarım. ancak balayında chopinden fantasie impromtue' lar bilhassa tavsye edilir.
hiç hatası olmayan, daha döğrusu hiç hatası olmadığını iddia eden bir kahramanın açmazlarını ve başarısızlığını anlatan wagner operasının yazgısıdır.
kardeş katili olmakla suçlanan aşığı elsa' yı koruma işiyle görev sorumluluğu arasında açmaza düşen şövalye, gerçeklerin acıtı yüzüyle karşı karşıya kalacak duygu dünyası alabora olacak ve mükemmel olduğu iddiasından adım adım uzaklaşacaktır.
ünlü tenor janoas kaufman, kahramanın yazgısını şöyle açıklamaktadır: bu kişinin başarısızlığı ve zor bir karaktere sahip oluşu hoşuma gidiyor. hiçbir hatası olmayan süper bir kahraman rolünde olmak ise çok sıkıcı bir şey. duygusal ve farklı yönleri olan bir kişiliği canlandırmak bana hep ilginç gelmiştir.
operadaki şövalye, ilerleyen sahnelerde bir şekilde yazgısını ve mükemmel olmadığını fark ediyor ama bizim kahramanımız her ne olursa olsun hala mükemmel olduğunu, hiç hata yapmadığını, iç ve dış mihrakların komplosunu gerekçe gösterip durmaktadır.
kelime anlamına yakışan şekilde chopin'in şaka yaptığı, alışıldık çizgisinin dışına çıktığı eseridir.
romantik hislere garkeden doku, yerini ardılı rahmaninov gibi sert dokunuşlara bırakmış 'dışavurumcu bir müzik' ortaya çıkmıştır. chopin' in çizgi dışına çıktığı bu nadide eser onun aynı zamanda karanlık ama neşeli yönünü de gösterir.
geleneksel chopin romantizmine alışanların bu eseri sindirerek dinlemeleri, dinleme esnasında esere odaklanmaları önerilir. yoksa chopin in dışavurumcu, şakacı kaosunda kaybolmak olasıdır. ya da hasstir oradan chopin in romatizmine n' olmuş böyle... diyerek yakınmanız da mümkündür.
yüz yıl önce türkmen nüfus ağırlıklı kerkük ve musul un önce saddam zulmü ile dağıtılması, abd tarafından saddam ın devrilmesinden sonra her iki petrol zengini şehrin hakimiyetinin bölgesel kürt yönetimine bırakılmasının son adımıdır. apo misak ı milli vurgusu yaparak birleşik kürt devletini hayal ettiğini açıkça ortaya koymuştur.
çıkması muhtemel yasaya göre seçilme yaşı onsekize indirileceğinden hazırlıklı olmayı betimleyen durumdur.
yaşadınız ülen. çiş eğitimi de ilköğretimde veriliyor demek ki korelasyon doğru çalışıyor. yani ilköğretimde çiş eğitimi tamamlanırken, orta öğretimde de size mebusçuluk öğretecekler. lisede yok o kız benim, yok önce bana gülümsedi, yok ilk teke zortlatmasını ona ben yaptırdım kargaşasına son. aday adayları toplanır ve önce asil adayları oylama ile tespit ederler. sonra tüm okul olarak oylama yapar kime kime denek düşüyor belirlersiniz.
lise bitince haliyle hoop! ver elini parlamento. memleketin anasını bellersiniz lan. vallahi. sözlükteki dallama muhabetlerinizi de propaganda çalışmalarınızda referans olarak kullanırsınız.
ha... bu arada mebusçuluk faalliyetiniz sürerken üniversite eğitiminizi aynı anda tamamlayacak, mezuniyeti kolaylaştırıcı yasalarıda şıppadanak çıkarıverirsiniz, elinizi tutan mı var oğlum?
dış politikanın oyuncuları kağıt üstünde eşit görünmesine rağmen oyuncuların gücü - mali, askeri, kültürel - birinci derece önem taşır. ikinci dünya savaşı sonrası kurulmuş uluslararası kurumlar o zamanın güçlü oyuncularının hakimiyeti altında olup bugün dahi güçlerini korumaktadır. özellikle bm güvenlik konseyi kararlarını veto etme hakkı bulunan güçlüler işlerine gelmeyen her tür kararı veto ederek konseyin çalışmalarını bloke etmektedir.
güçlü oyuncuları ikna etmeden uluslararası arenada oyun kurmak isteyen devletler çocukların oynadığı 'orta sıçanı' oyununda olduğu gibi ortada kalıverirler.
türkiye' nin suriye politikasında içine düştüğü durum tam orta sıçanı konumudur. bize gaz verip hak, hukuk adalet, zulme son diyenler bir andan ortadan yok olmuş ve türkiye basit bir kurgu sandığı oyununda yapayalnız kalmıştır.
iç politikada geçerli olan mahalle ağzıyla sağa sola saldırmak durumu kurtarmaya yetmeyeceğinden varsa acilen b planı yürürlüğe konmalı, yoksa gecikmeli de olsa hazırlanmalıdır.
aksi takdirde stratejik derinlik politikasının stratejik çukur politikasına dönüşmesi çok yakın görünmektedir.
şehrin ve şehirleşmenin kolektif olarak a. mına koyduktan sonra boş kalan arsaların da inşaat ile doldurulmasıdır. yeni binalar inşa edilirken plansız, dayanıksız binalar yıkılsa ve oturanlar yenilere nakledilebilse canıma minnet. ancak yeniler yapıldığında dahi gecekondular tüm heybetiyle yaşamaya devam etmekte, yeni yapılmış toplu konutlar gecekonduların arasında dalyarağı gibi durmaktadır. bu koşullarda büyük şehirlerdeki yeni binalar kentlerin nüfusunu daha da arttıran bir işlev görmektedir.
otoritelerin gecekonduları temizlemeye gücünün yetmediğini görmek için toki nin son kentsel dönüşüm projesine bakmak yeterlidir. son projede sadece msb, sağlık bakanlığı gibi kamu kurum ve kuruluşlarının lojmanları yıkım kapsamındadır.
babalar daha önce ölür genellemesine ilişkin ağıttır. sanatçı tüm kibrine rağmen kalbini avucuna alıp gezen, herkese açık eden insandır. klasik baba - oğul küslüklerinden birini yaşayan ikilinin nefslerine yenik düşerek - ya da tam tersi düşmeden - hislerini müziğe aktarmaları bunun delilidir.
muharrem ertaş ın yergi dolu ağıdı bile oğlu neşet e küslük içermediği gibi, aksine tüm babaların yaptığı gibi açıktan nasihat vermeye bozlak söylerken dahi devam ediyor.
neşet ertaş ise oğullara düşen babayı yad etme hissiyatını tüm benliğini ortaya döken bir ağıt ile yerine getiriyor.
muharrem ertaş - küsmedim neşedim.
neşet ertaş. muharrem ertaş a ağıt.
ruhlar ölümsüzdür. sonuçta bozlak blues a denk düşer ve herkes bir gün ışığa dönüşür. ritim ve tını farklarına rağmen yakarış, yakarıştır.
haşa! allah sanki tüm dilleri bilmiyormuş gibi sadece arapça duaya zorlanan millettir. bu moral baskıyı ukalaca yapanlar, ardından utanmadan dinde ırkçılık olmaz demiyorlar mı, ifrit olmamak mümkün değil.
sayın başbakan ın jargonundan hediye edilmiş sözcüktür. enteresan olan, tüm yetkililerin ve yazar - çizer takımının da konuşmalarının bir yerine ... noktasında ... kelimesini eklemeden konuşamamalarıdır. yağcılık diz boyu kardeşim.
john f. nash in oyun teorisi kapsamında yer alan, oyuncuların tümünün az veya çok kazanacağı noktaya kadar oyunu sürdürme stratejisidir. bu stratejide büyük oyuncular malın ve faydanın büyüğünü götürürken, küçük oyuncular az da olsa kar edeceksem kazancın sıfır olduğu noktaya kadar oyunu götürebilirim demektedirler.
ancak kazın ayağı her zaman öyle değildir. çevre faktörlerinde değişimler olduğunda 'kazan kazan', 'kazı kazan' a dönüşmekte, kumar riski ortaya çıkmakta, az da olsa kar bekleyen küçük oyuncular yüksek zararlara da maruz kalabilmektedir. durumun daha net anlaşılması için büyük oyuncularla kazan kazan oynadığını sananların akıbetine bakmak yeterli olacaktır.
- referandumla kıbrıs ın ab üyeliğini sağlama stratejisi,
- bop stratejisi,
- arap baharı stratejisi,