evlerden ırak hissiyat.
sevgilin saçına dokunsa noldu kepek mi var deyip çam devirme,
kapı önünde görüşürüz baabında sarılınca, sırtına 3 şaplak atma durumu.
"konuşuyoruz, eğleniyoruz iyi güzel de, sen bana dokunma, mümükünse yakınlaşmayalıyım kardeşimle öpüşüyorum hissiyatı bni öldürecek!" isyanın çıkış tamlaması.
evlerden ırak annedir.
herşeye söylenebilitesi vardır.
evden;
- e ama çüş yani banyoya saç dökmüşsün.
- oldukça normal anne saç suyun akış hızı, hakim olduğu alan ve yer çekimi kanunu birleşince durum kaçınılmaz oluyor.
- halıya basma kızım.
- nasıl yani anne uçamam ya.
- yeni süpürdüm ama, ayak izi oluyor.
- Allahım sana geliyorum.
- Anne sarı panduflarım nerde.
- mavileri giyiver kızım.
- of! hayır ya onları giyicem.
- onlar tüy döküyordu ben de attım.
- artık şaşırıp kızmaktan sıkılmış, bilgisayara gömülüp çoktan ev aramaya başlamış.
genelinin güzel olduğuna inandığım, izmirlileri ayrı bir kategoriye koyarak egomuda ufaktan okşadığım. geneli, orta boylu, iri gözlü, çok nazik olmasa da nazik yapılı, en önemlisi ırk nedeniyle iyi yürekli, batıl inançlı, güzel gülümseyen vs.
tek geçtiğim hatun kişilerdir.
gül gül öldüğüm, niye kazık yutmuş gibi oturup; eklemleri tahtaymış gibi hareket ettiğini anlamadığım,
-ben ebru polatın kuzeniyim, bizde seksilik aileden, beni de duyun gibi alttan alttan ayar vermeye çalışan.
beni esmer kadın olmaktan, soğutan, "ulan sarışında olmam, mora boyasam? ı ıh.! kazıcam lan kökünden!" gibi serzenişlere sevk eden,
klasik aptal güzelimsi kadın.
gerizekalı bir anne babaya sahip, geleceğin tehlike arz eden hastalıklı kişisi,
acıdığım, üzüldüğüm, kızdığım, alabildiğine olumsuz duyguyu yükleyen fotografların sahibesi kızdır.
para için aldatır,
aşk için aldatır,
ilgi için aldatır,
merak eder aldatır,
sever aldatır,
sapıktır aldatır,
alışkanlıktır aldatır,
ayran gönüllüdür aldatır,
sıkılır aldatır.
en kötüsü
para için aldatır.
tür ve türevleri olduğu gibi, keşke hiç olmasa dedirten hadisedir.
en özellikli, yakışıklı, kültürlü bla bla olsa bile koşularak kaçılması, duygusal yakınlaşma söz konusu olduğunda tecrit gerektiren, aksi taktirde ilişkiden sonra bir yıllık bir tatile ihtiyaç olacağına inandığım evlerden ırak erkek türü.
okul tuvaletinde sigara içip mesaj yazarken elimden kayan, ve tuvalete düşen, acı içinde malum yere bakıp ya şunu bi alsanıza bari sim kartla hafıza kartı alayım dedirten, arkadaşlarımın alıp yıkayıp getirmesinden sonra, eve gidip bulaşık deterjanlarıyla yıkayıp -kehkeh- suda bekletip parfümleyip, hala çalıştığına şaşırıp bir kaç ay daha ekmeğini yediğim parfüm kokulu, nokia 6630uma dair lise hatıram.
pazar günleri "of! yine mi futbol? yine mi izliyecek birşey yok!?" serzenişlerime son veren kültürüel paylaşımın azda olsa mevcut olduğu kanal d de yayınlanan okan bayülgenin sunduğu izlenesi talk show.
çölde su satsa almayacağım, bed benizli bed suratlı, tabiri caizse ifade kabızı, yeteneği tartışılır ama başarısızlığı ayyuka çıkmış, yaptığı müziğin hitabettiği kitleyi iyi ölçüp biçmemiş, tanımammış olduğuna inandığım, sevilirken itici olmaya çalışıp başarmış, rockçu hatun kişi.
gördüğüm en saçma en yapma esmer hatun kişi.
ulan bacakları gzlmş demektende alamadığım.
fakat konuşmasını duyunca tiksindiğim.
ıyk dediğimdir ayrıyetten