aslen denver nuggets'lı olan şahsımın yeni bulduğu bir söz öbeği. los angeles lakers'ın gerçekte hakettiği ad olmakla beraber, tarafımdan etrafa yayılmaya çalışılmaktadır.
şöyle bir şerefsizlik vardır. alte museum'a girersiniz, oradaki karı der ki; "bu biletle adadaki tüm müzelere girebilirsiniz" (ki bilet de 10 euro), girip çıkarsınız, bode museum'a gidersiniz ve o da ne, adamlar kabul etmez, bir 10 euro da onlara yatarsınız, bode museum'un ne kadar anlamsız ve saçma olduğunu görüp giden paraya yanarsınız.
ayrıca bu adada hiç bir eserin önünde ingilizce bilgi yazmaz. şerefsizler hepsini almanca yazmış.
etrafında birsürü kaufhof, casino, department store filan vardır. berlin'e giden kişinin görmesi gereken biryer. buraya gelmeden berlin'i gezdim denilmez.
efenim, sokakta kız arkadaşınla öpüşsen direkt sopayla dalan bu ülkücü arkadaşlarımız, okul eteği dizinden sadece 1 karış yüksekte olan ortaokullu kızlara sokakta bakmakta, "hüooop her türlü gideri var beah" demekte, laf atmakta hatta taciz etmektedir. sonra da namustan bahsetmektedir.
efenim bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur, aklım almamaktadır.
hayır madem laf atacaksın kızlara bu şekilde, önce şu sahte namus oyunlarından bi vazgeç anam.
the offspring'in splinter albümünde bulunan psikopat şarkı. hawaii'de bulunan aynı isimdeki bir sörf çetesiyle alakalıdır, girişinde uzunca hawaii müziği vardır. sabrederseniz asıl şarkıya giriyor ki müthiş bir şarkı.
videosunun da 1.55'ncı saniyesinde dexter'ın yüz ifadesi o kadar yarıcıdır ki, soluğu yerde alabilirsiniz.
metallica'nın st.anger albümünün cd'sini pc'ye takınca fragmanı izlenebilen, 2005'te çıkması planlanan oyun-du-. vivendi universal tarafından yapılacak-tı-. o kadar beklememize rağmen çıkmadı, alınan haberlere göre iptal edilmiş. oyunu yapan şirketin hiç bir açıklama yapmaması ise beni ayar eden kısım oldu.
deftones'ın trafik kazası geçirip komaya giren basçısı chi cheng'in sigorta şirketi, masrafları ödemeyi reddedince, hastane masraflarını karşılayamayan cheng ailesine yardım etmek için, rock-metal dünyasının en ünlü isimlerinin bir araya gelip yaptığı süper şarkı.
bu projeye ön ayak olan kişi, chi'nin çok eskiden beri yakın arkadaşı olan fieldy'dir. kendisinden beklenmeyecek kadar ince bir projeye imza atmıştır, kendisini buradan tebrik ediyorum.
şarkının klibini ilk izlediğimde gözlerim dolmuştur. zira chi hala komadadır, ama bu kadar insan kendisi için bir araya gelmiş ve böyle süper güzel bir şarkıyı oluşturmuşlardır. bir an ben kaza geçirsem kimsenin tırnağını oynatmayacağı aklıma geldi ve chi'ye ve bu şarkıda emeği geçen kişilere olan saygım arttı. chi komadan çıkıp da şarkıyı ilk duyduğunda yüz ifadesini görmek isterdim.
şarkı sözsüz, fakat süper bence, özellikle 17. saniyesinden sonra giren head'in riff'i, ray luzier'in davul partisyonu, sid wilson'un attığı scratch'ler filan, anlatılmaz yaşanır.
efenim şarkıda çalan kişiler şunlar (parantez içinde de hangi grup(lar)da çaldıkları yazıyor);
tanım: regl zamanı kişinin yaşadığı hoş olmayan durumlar.
-: kız +: erkek
- ühühühühü, ya bi defol!
+ ne var aşkım ne yaptık yahu?
- ya üstüme gelme işte!
+ ama üstüme gelme inanamam.
- allah belanı versin ya!
+ tamam tamam, da ne oldu anlayamadım niye böylesin?
- ya işte, periyot, sirkülasyon, döngü, anla işte.
+ la döngü dedin de aklıma kısır geldi yahu. senin anan güzel mi yapıyordu kısırı öyle birşey hatırlıyorum sanki?
- ya neyden bahsediyosun sen ya allahın kütüğü ya!
+ şimdi kütük diyorsun da 4 sene sonra yeşillik ağaç filan kalmayınca değerimi anlayacaksın.
- üff hanzo.
+ hattoriii!
And we don't care for writing hits
The sound you hear is what we like
I'll steal your pop-tarts like I stole your...
Socks!
*YO man, what's the matter with you?
I'll get it the next time, I mean it...
Charlie, beat the beats, the beats you beat
The only thing harder's the smell of my feet
So listen up cuz you might get dissed
Go drain the lizard or take a...
Chair!
Damn...watch the beat!
chorus:
I'm on your case, I'm in your face
*****Kick you and your MOTHER back in place
Step up sucker, understand
*Don't you know THAT
I'm the man! I'm the man!
I'm so bad I should be in detention!
I'm the man!
Shut up!
We've got real def rhythms and fresh new jams
And ya think we got egos but we're just hams
Scott plays stickball and likes to skate
Frank is never on time he's always...
Sleeping!
Late!
They drink the drinks, the drinks they drank
I put my money in the bank
They cut their crack, they offer joints
We don't do drugs, do you get our...
Meaning!
Point! Point! Watch the beat!
chorus
For a heavy metal band raps a different way
We like to be different and not cliche
They say rap and metal can never mix
*Well all of them can suck OUR
Sexual organ located in the lower abdominal area!
*No man, it's DICKS! Ow! Ow!
MASTER!
Fart the farts, the farts he farted
I pick my nose cuz I'm retarted
Like El Duce says smell my anal vapor
And wipe my butt with your...
Face!
Toilet paper! Yo, watch the beat!
chorus
So, as this rap is winding down
It's plain to see we wear the crown
You know Anthrax is number one
But we don't care, we just wanna have...
A festival!
Fun you stupid idiot!
Joey mailed the mail, the mail he mailed
We are the kings that all shall hail
We're like a diamond that is forever
And will remain the hardest ever
american caesar salata sosunu oturup kaşıklayak yediğim, soya sosu ve hardalı biraz kötü, barbekü sosu ise fiyatına nazaran çok iyi olan sos şirketisi.
almanların en ünlü noel şarkısı. "o, noel ağacı" anlamına gelir. piyanoda sözsüz dinlendiğinde çok iç parçalayıcı bir müziktir. south park'ın da üçüncü sezonunda bir bölümde, hitler'in cehennemde söylediği şarkıdır.
sözleri;
O Tannenbaum, o Tannenbaum,
Wie treu sind deine Blätter!
Du grünst nicht nur zur Sommerzeit,
Nein, auch im Winter, wenn es schneit.
O Tannenbaum, o Tannenbaum,
Wie treu sind deine Blätter!
O Tannenbaum, o Tannenbaum,
Du kannst mir sehr gefallen!
Wie oft hat schon zur Winterzeit
Ein Baum von dir mich hoch erfreut!
O Tannenbaum, o Tannenbaum,
Du kannst mir sehr gefallen!
O Tannenbaum, o Tannenbaum,
Dein Kleid will mich was lehren:
Die Hoffnung und Beständigkeit
Gibt Mut und Kraft zu jeder Zeit!
O Tannenbaum, o Tannenbaum,
Dein Kleid will mich was lehren!
edit: yemin ediyorum bilgi içerikli entry yazmaktan soğuttunuz.
grekçe'de "gençlik" anlamına gelen "hebe" kelimesinden türemiş olan "philia".
bu philia'ya sahip olan insanlar, 12-14 yaş arası kişilerden hoşlanır, onları çekici bulur. bu bir hastalık değildir. pedophilia ile de karıştırılmamalıdır, zira hebephilia'da hedef kitle, ergenliğinin başındaki kişilerdir.
ayrıca "to catch a predator" isimli hiç sevmediğim nbc programındaki adamlar da bu philia'ya sahiptir. bu philia'ya sahip olmasa bile ordaki 19 yaşındaki kız, adamları resmen zorla hebephile yapar (ergenlikteki bir kızın "bizim eve gel sana vericem" dediğini düşünün).
ayrıca ephebophilia'dan da şu yönüyle ayrılır, ephebophilia genelde 14-17 yaşlar arasını hedeflerken hebephilia'da 12-14 hedeflenir.
çiğ börek gibi eskişehir'e özgü ve temelde tatarların yaptığı (tabiki muhacirlerin de yaptığı) hamurlu ve etli yemek. şöyle birşey; poğaça boyutunda yumuşacık bir ekmek düşünün, içi sille kıymayla dolu. yedikçe yiyesiniz geliyor, yağlar damlamasına rağmen. manyak doyurucu. işte böyle süper bir rüya yiyeceği, uç nokta. anneannem de pek güzel yapar idi.
ilk kez yiyecekler için dipnot: şekli ne kadar düzgünse kıyması o kadar azdır*.
benim gibi japon hayranı bir adamı japonlardan tiksindirecek kadar iğrenç bir gore filmi. hayır korkunç değil, düpedüz iğrenç bir film. iğrenç derken çirkin anlamında değil, böylesine iğrenç görüntüler içeren bir film daha izlememiştim. gerçekten japon kızlarına bakış açım değişti. böyle bir film görmedim. heriflerin aklı böyle yerlere çalışıyormuş demek ki. "japon yapıyor abi" diyemeyeceğim çünkü bu kadar iğrenç bir şey görmedim (ve bunu 50. deyişim).
sanırım konusu şöyle (o iğrenç kadınlara bakmaktan altyazıyı okuyamadım pek), polis teşkilatının başına başkası geçiyor, "mühendis" diye birisi milleti modifiye edip garip varlıklar ortaya çıkarıyor, bunlar birbirini kesiyor falan filan.
iğrençlik ile ne demeye çalıştığımı merak ediyorsanız şunlara bakınız;