benim için başlık açıldı sandım lan.
o erkek şimdilerde 15 kilo verdi (vermesi gereken bir 10 kilo daha var) ve asosyalliği üzerinden attı fakat sonra insan ilişkilerinin boktan ve riyakar olduğunu anlayıp tekrar asosyal oldu.
son zamanlarda hayata karşı aşırı umursamazım. kendime bile değer vermezken insanların onlara değer verdiğimi onlarla konuşmaya çalıştığımı düşünmesi beni şaşırtıyor. çoğu arkadaşım aramasın diye telefonum bozuk diyorum çünkü hepsinden sıkıldım. yolda tanıdık görmemek için dışarı çıkmıyorum çıkınca da insanlarla karşılaşmamak için ara sokaktan gidiyorum. ben tanıdık biriyle konuşmamaya çalışırken gece bir arkadaş telefonuma mesaj atıp onu farklı hesaptan işlettiğimi en hassas yerinden yaklaşıp onunla konuşmaya çalıştığımı, telefon numaramı sileceğini söylemiş. ben sahte hesaplarla ömrüm boyunca hiç bir tanıdığımı işletmedim ama ne sikimeyse sahte hesaplarda takılmayı sevdiğim için her işletilen arkadaşım bana trip atıyor. bu arkadaş beni geçenlerde aradığında konuşmak istemediğim için telefona bile bakmadım. insanlar kendilerini niye bu kadar değerli hisseder anlamıyorum. arkadaşlığımızın bir gün biteceğini konuşmak için konu bulamayacağımızı ona hep söylüyordum bunu kabullenmiştim fakat bunun geç olması için elimden geleni yapmaya çalıştım mal durumuna düşmekten hiç çekinmedim ta ki bana karşı "ilgilenmiyorum" diyene kadar. neyse amk çok yazdım.
bu yazıyı yazma sebebim kendimi aklamaya çalışmak bir açıklama yapmaya gerek duymak değil sitemimden sitemim ona da değil kendime.
insanlara kendilerini değerli hissettirmek insanoğlunu en büyük gafleti.
not: vay amk. son söz ne güzel oldu lan kitaptan alınmış gibi ehe ehe.
islam düşünce açısından evrimle çelişmez de desteklemez de . evrimcilerin tanrıyı aradan çıkarmaya çalışmaları sonucunda dinler evrimle karşı karşıya gelmiştir. islam ilk başlarda evrim teorisine karşı çıkmamıştı. evrime ilk krşe çıkanlar hristiyanlar olmuştur. müslümanlar 18. yy dan sonra batının bilimde ileri olduğunu kabul edip onların her şeyini taklit etti. batının o dönemde evrime karşı olmasından dolayı bizde evrime karşı olduk. bu konuda galiba sinan canan ın videoları vardı bir bakın derim.
sen git avrupayı fethet rusyanın iklim koşulunu göze almadan sefere çık zeki mi diyeyim salak mı bilemedim.
not:hitler nasıl aynı hataya düşüyor anlamıyorum hadi napolyondan önce kimse rusya seferini kışa getirmedi o bir gaflete düştü. peki ya hitler ? insan bir tarih okur.
sosyal olduğunu gösterme çabasında bulunan insan eylemidir. kızlar genelde hemcinslerine hava atmak için yapar. biz erkekler neden yapar bilmiyorum.
işin garibi anası arayıp "neredesin?" diye sorunca sinirlenip "ya seni ne ilgilendiriyor" diyen insanların yer bildirimi yapmasıdır. lan ananı ilgilendirmeyen milleti niye ilgilendirsin ?
erdal demirkıranın ben dünyanın en akıllı insanıyım adlı kitabı benim için böyle bir kitaptır.
lisenin başlarında içine kapanık biriydim. alay edilecek çok kusurum vardı (ki hala da var.) bu kitabı okuduktan sonra farkında olmadan rasyonel kararlar aldım. kendimi ve hayatı tanımaya çalıştım.
bugün havanın serin olmasını fırsat bilip parka gittim güzel güzel sigaramın dumanını tüttürüp hayatımı gözden geçirirken yanıma bir amca oturdu. içimden söylene söylene dayıya tebessüm ettim. nedense konuşmak zorunda hissettim kendimi. havadan sudan konu açayım dedim.
- yağmur da yağacak galiba hava bozdu amca.
-yok. haberler yağmayacak dedi.
şimdiki gençlerde hiç haberleri izlemiyor diye sitem etti birde. işin tuhafı dayının elinde şemsiye vardı.
muhabbet muhabbeti açtı amca öğretmenmiş bir ton nasihat verdi. şu eğitimcilere hastayım zaten oto boka nasihat veriyorlar sanki hayatı bir onlar analiz edebiliyor amk.
her neyse nerede oturduğumu söyledim o mahalleden adam çıkmaz deyip yanımdan kalkıp gitti.
sonra niye eğitimcileri sevmiyorsun diyorlar ulan adamlar kendilerini eğitemiyor bir de insan terbiyecisi edasıyla ortada doluşuyorlar.
anlık hislerdir. mutluluk ya da keder fark etmez. o yüzden anın tadını çıkarmaya bakmak gerekli.
mutlu olduğumuz anı son nefesimizmiş gibi içimize çekmeliyiz.
aslında ilk başlarda iyiydik hatta ileriye yönelik planlar bile yapıyorduk sonradan boka sardı.
bilim buna düzensizlik yasası diyor. evrendeki her şey düzensizliğe doğru yol alırken bizim ilişkimiz stabil kalacak değildi ya.